Nüfusu: 204
İle Uzaklığı: 219 km
İlçeye Uzaklığı: 37 km
Tarihi
Ovacık köyü, Sivas ili Divriği ilçesi Sincan nahiyesine bağlı bulunmaktadır. Kesin olmamakla beraber 1571 yılında Horasan'dan göç edenlerce kurulduğu bilinmektedir. İlk olarak eski köy adı velin yerleşim yerine kurulan köy, daha sonra günün şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak şimdiki yerleşim yerine taşınmıştır. O dönemde köyün ileri gelen aile büyükleri köyün yerleşim alanını Divriği eşrafından Köse Paşa'dan satın almışlardır. Köyümüz; kandil baba, sireyil dede, arpa beli, şar gediği, pir köçek, kuruca göl, purbaşı, oluklu, dedem düşeği ve kuş oturağı adları ile anılan tepeciklerin arasında yer alan küçük bir ovadan oluşmaktadır.
Divriği ilçesinin, Zara ilçesi ile sınır köyü olup, Divriği ilçesine 38 km. Sincan nahiyesine 7 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Güneydoğusunda Karakale köyü, güneyinde Diktaş köyü,batısında Susuzlar köyüne bağlı İlice ve Tıroğlar mezraları, doğusunda Erikli köyü ve Kozlu mezrası, kuzeyinde ise Zara ilçesine bağlı yerleşim alanları bulunmaktadır. Ulaşım karayolu ile yapılmakta olup ana yola Karakale köyü içinden geçmekte olan bir yol ve Diktaş köyü içinden Sincan nahiyesine bağlanan bir diğer yol ile sağlanmaktadır.
İlk dönemlerde coğrafi yapının elverdiği alanlarda tarım yapılmış ve bunun yanında hayvancılık geçim kaynaklarının başında yer almıştır. Bu nedenle köy dışında hayvancılığa elverişli olan alanlar tek tek veya birkaç aile birleşerek Gala güneyi, Geban ağılı, Karaguz, Orta ağıl, Çortun'un başı, Elma ağılı, Alağ, Yelli yurt, Üzümlük, Sarı tahta, Purbaşı, Killik, Kehan ağılı, Pancar ağılı,Eski ağıl, İncenin yurdu, Otuz mutluk, Himmet ölen, Çağıllı ve Ürüngü gibi yerler yayla yerleri olarak kurulmuş ve bu alanlarda keçi başta olmak üzere çeşitli hayvancılık yapılmıştır. Köylü işlediği tarım ve hayvancılık ürünleri yanında ormandan elde ettiği odun ve odun kömürünü ilçeye götürüp satarak ek gelir elde etmiştir. Daha sonra Divriği maden işletmelerinin açılması ile köyümüz halkının kaderi değişmeye başlamıştır. İlk başta yeterli tarım alanı ve hayvanı olmayan ailelerin ilgi duyduğu çalışma alanı giderek yaygınlaşmış ve köyümüz halkının büyük çoğunluğu buradan emekli olma hakkını elde etmiştir. Bu arada İstanbul ağırlıklı olmak üzere göç başlamış ticaret ve memuriyet alanlarında yoğunlaşarak kent yaşamını başlatmışlardır. Bu nedenle tarım ve hayvancılık giderek azalmış ve daha sonraki yıllarda yaşanan yoğun göç ile tamamen yok olmuştur.
Köyümüzün eğitim seviyesi ülke geneline oranla üst seviyede olup 1928 yılında köylü tarafından imece usulü ile inşa edilen okulda kız erkek ayırımı yapılmaksızın okul çağı gelen çocuklar okula gönderilmiştir. Daha sonra devletin katkıları ile yapılan yeni okul binası hizmete girmiştir.Okumaya verilen önem sonucunda köyümüzden o dönemde çok sayıda öğretmen yetişmiş ve daha sonraki yıllarda çeşitli meslek alanlarında olmak üzere yüksek okul mezunu insanlar yetişmiştir.
Şu anda köyümüzde biri eski olmak üzere iki adet mezarlık bulunmaktadır. Eski mezarlık köyümüz kurulduğundan beri kullanılmakta olup artık ihtiyaçlara cevap veremeyince yeni bir alan köy mezarlığı olarak hizmete açılmıştır. Köyün içme suyu ve sulama suyu kendi arazisinden doğan su kaynakları ile sağlanmakta ve 1965 yılında köy imece usulü ile köyümüzün çeşitli yerlerine içme suyu sağlayan çeşmeler yapılmış ve daha sonraki yıllarda evlere şebeke sistemi ile içme suyu verilmiştir.
Köyümüz insanı kent yaşamının getirdiği zorlukları ve ayrışmaları aşmak amacı ile örgütlü olmanın bilincine uzun yılar önce varmış ve ülkemizde kurulan köy derneklerinin başında yer alarak 1964 yılında istanbul'da bulunan köylülerimiz ovacık köyü yardımlaşma derneğini kurmuşlardır. Dernek aracılığı ile köye çeşitli hizmetler götürülmüş ve istanbul'da bulunan köylülerin biribirleri ile ilişkilerinin gelişmesine çeşitli ihyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmuşlardır. Ayrıca köyde bulunan insanlarımız 1973 yılnda köy kooperatifini kurarak çeşitli bakkaliye ihtiyaçlarını karşılamış ve kooperatife traktör alınarak köylünün tarım işleri ve ulaşım ihtiyaçlarına hizmet edilmiştir.
Kültür
YÖRESEL KELİMELER
Ağıl : Davar barınağı
Aha : işte
Ahbun : Hayvan gübresi
Ahlat : Dağ armudu
Akdarma : Tarlayı birinci ve ikinci defa sürme
Alaca : Uzun tahta parçalarla yapılan bahçe kapısı
Alaf : Hayvanlara verilen besin maddesi,ot
Alıç : Sonbaharda yetişen sarı veya turuncu renkte,bol çekirdekli yabani bir meyve
Argaç : Halı-kilim dokumada aradan geçirilen iplik
Arıstah : Eski köy evlerinde tavanda bulunan ağaç gövdesi
Ark : Bağ,bahçe sulamak için açılan küçük su kanalı
Asvap : Giysi,çamaşır
Ayıtlamak : Seçmek,temizlemek
Azık : Tarlaya ,bahçeye çalışmaya giderken orada yenmek üzere yanına alınan yiyecek
Bakraç : Bakırdan yapılmış,yoğurt,süt kabı
Bayahtan : Biraz önce
Bellilik : İşaret,iz
Bıldır : Geçen yıl
Bıtırak : Tarlalarda insanın ayaklarına yapışan dikenli ot
Bibi : Hala
Burma : Bükülmüş yonca bağı
Buymak : Üşümek
Cecim : Yün iplikle elde dokunmuş kilim
Cekkil : İki ucundaki metal çengellere helke takılarak su taşımakta kullanılan omuzda tutulan tahta alet
Cıdırlı : Huysuz,sorun çıkaran,sorunlu
Cılga : Keçi yolu,patika
Cığız : Çabuk vazgeçen,dönek,sözünde durmayan
Cınıvızın gününden kalma : Çok eski
Çağıldak : Hayvanların kuyruk veya karın bölgelerine yapışan yuvarlak, sert dışkı
Çaput : Bez parçası
Çebiş : 1 yaşındaki keçi yavrusu,sağılmaya veya yavru yapmaya aday keçi yavrusu
Çıngı : Kıvılcım
Çiçi : Eşleri müsayip olan kadınların birbirine göre durumu
Çiğit : Meyve çekirdeği
Çimmek : Yıkanmak
Çir : Kayısı,erik kurusu
Çoluh : Büyükbaş hayvanları musura bağlamak için kullanılan ahşap,U şeklindeki boyunduruk
Çunmak : Başkasına imrenmek
Dekmik : Tekme
Demin : Biraz önce
Eğiş : Ekmek pişirirken,tandırdan ekmeği çekmeye yarayan uzun metal çubuk
Eşir : Oğlak derisinden yapılan ve içine ayran konulan tulum
Evlek : Eskiden 250m2 alan ölçüsünü belirtmek için kullanılan ifade
Ferik : 1 yaşındaki horoz , keklik yavrusu
Fışkı : Hayvan pisliği
Firimek : Islak çamaşırların biraz kuruyup nemli olma hali
Firovn : Şeytan,işini bilir,fesat
Garık : Sebze ekilmesi için hazırlanan küçük bahçe parçası
Gavar : Tarlaya veya bahçeye bağlanan suyun başlangıç yeri
Gaybet : Arkasından konuşmak
Gejgere : İki kişi tarafından ahırdan gübre taşınan , tahtadan yapılmış aygıt
Gelmacı : Yenge
Gımşıtmak : Hafifçe hareket ettirmek,yerinden oynatmak
Gidik : Keçi yavrusu
Goya : Güya
Göğ : Sebze ve meyvelerin henüz olgunlaşmamış,yeşil hali
Helke : Çeşmeden su getirmeye yarayan bakırdan yapılmış içi kalaylı su kabı
Hınik : Sümük
Hırhırçik : İşe yaramaz -çok eski giysi,kumaş parçası
Holos : İlkbaharda kırlarda yetişen,yabani ot
Horum : Yonca,korunga gibi otların demeti
Işıma : Güneşin doğması
İbicek : Kura
İşmar : Göz kırpmak,işaret etmek
Kahan : Bostanda yetişen bitkilerin ilk çapalanması,yaban otlarının ayıklanması
Kancık : Dişi köpek ve eşek
Karış : Beddua
Kavil : İki kişi arasında verilen söz
Kavurga : Buğdayın kavrulmasıyla elde edilmiş yemiş
Kavut : Sokkuda ezilip, kurutulmuş armut
Keçeleşmek : Vücudun bir bölümünün uyuşması,karıncalanması
Kefleme : Tehdit etme
Kem : Buğdayın patoza atılmadan önce deste halinde bağlanmasına verilen ad
Kepenek : Kelebek
Kırkma : Davarların yününü keserek traş etmek
Kırtik: Sabunun ufalmış parçası
Kidim : Dağ yüzündeki taşların çıkıntılı yerleri
Kirkit : Halı,kilim dokumada kullanılan ,argacı sıkıştırmaya yarayan alet
Kitmık : Köceğin küçüğü
Kömbe : Un,tuz,yağ ve suyun yoğrulup pişirilmesiyle yapılan bir tür börek
Kördüllemek: Bir konuda yeteneğini kaybedip körelmek
Kössöğ : Ocaktaki odunun yanmış yarısı
Kulunç : Sırt
Kunnacı : Gebe hayvan
Kuz : Gölgede kalan yan
Küflet : Ev halkı,aile
Kürük : At,eşek yavrusu
Kürün : Hayvanların içinden su içtiği yalak
Küşne: Kara burçak
Loğ : Toprak damlı evlerde yağmurun eve akmasını önlemek için yapılan ,ağır silindir şeklinde taş
Lüküs : Gazla yanan ,yüksek derecede ışık veren lamba
Malamat : Berbat,rezil
Mayıs : Koyun ve sığır pisliği
Musur : Hayvan yemliği
Mücürük : Yorulmuş
Okuntu : Eskiden insanlara sabun,üzüm-leblebi vb.şeyler vererek düğünlere davet etme
Öksemek : Özlemek
Öllük : Bebeklerin altına konulan çok ince killi toprak
Pahıl : Alçak,fesat,başkasının iyiliğini istemeyen,çekemeyen,kıskanç
Peğ : Yıkık yapı
Pejmurde : Dağınık
Pırtik : Parça
Pingel : Tavukların belli bir yere yumurtlaması için konan yumurta
Peş : Etek,üç peş(üç etek)
Pür : Yaprak
Pürçekli : Havuç
Pürpürüm : Semizotu
Rapat : Ekmek pişirirken, tandıra hamuru yapıştırmaya yarayan,üzeri minderli tahta alet
Sadır : Fide
Savuşmak : Geçmek,geçip gitmek
Seki : Yüksekçe oturmalık
Sokku : Yarma,bulgur yapılacak buğdayı , içinde tokmakla döğerek hazırlamakta kullanılan derin ,kazan şeklinde taş
Süğük : Dam başı
Sürgüç : Bulaşık bezi
Şelek : Sırtta taşınan yük
Şirden : Davar kursağı
Şirnemek : Şımarmak
Şişek : Altı ayla bir yaş arasındaki dişi koyun
Tataba : Kadın hizmetçi
Tatak : Pasak,kir,bulaşık
Tavatır : Çok
Tay : Eş iki taneden biri
Temek : Gübre atılan pencere
Tike : Genelde bir parça et anlamında kullanılan kelime
Tingi düşük olmak : Durgunluk
Tuman : Don(Giyecek)
Tump : İki tarla arasındaki sınır çizgisi
Türük : Çanta
Uruplağ : Ölçü birimi (1 teneke )
Utmak : Kumarda vb. oyunlarda kazanmak
Yarpuz : Nane
Yülümek : Saç,sakalı kesmek,traş etmek
Zebil : Bol bol bulunan,çok
Zırza : Kapı kilidi
Zibil : Çöp,atık
Zifir : Yağlı bulaşık
II. BÖLÜM - Kaynak Kişi: Aydın Kaya (Nuri oğlu)
AĞARTI : Ayran, süt gibi içeceklerin tümü.
ALAÇIH : Yazın bağ, bahçe, bostan veya tarla kenarına kurulan ilkel kulübe.
ARSIHMAH : Utanmak
AYAR : Densiz, kendini bilmez, hal ve hareketleri uygun olmayan kişi.
BAZI : Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir.
CARI : Atik, çabuk hareket eden
ÇOR : Hastalık
DUMMAH : Suyun içine dalmak
EVCUMAN : Evine düşkün kişi, tutumlu.
EVHAN : 1. Bünyesi zayıf kişi 2. Kalitesiz, kolayca zarar görebilecek, eğreti yapılmış eşya,mal.
FENİKMEK : Nefes nefese kalmak, iyice yorulmak
FİSKE : Koni biçiminde camsız aydınlatma aracı.
GALIN : Başlık parası
GATIH : Ayran
GEÇE : Taraf. Garşı geçe. Karşı taraf.
GIRHLIH : Keçi ve koyunların yününü kesmeye yarayan iri makas.
GIRHMAH : Keçi ve koyunların yününün kesilmesi
GÖZE : Oluksuz küçük su kaynağı.
HACAT : Alet, edevat
HEZAN : Toprak damlarda yük taşıyıcı ağaç kolon.
HOZAN : Ekeneği biçilmiş tarla.
İNEVU : İçine uğra konulan, deriden yapılma torba
KEYFENİ : Giralın denetimi ve evin yemek sorumluluğu olan hanım.
KİRTİKLİ : Kenarı girintili çıkıntılı olan şey.
KİS : Kepek. Senin saçında kis var.
MINIK : Köpek yavrusu
MİTİL : Kaplanmamış yorgan
NEHAS : Niye, neden
SALIHCI : Gelin evine giden düğün habercisi
SÜVE : Kapı kasası
ŞAPLAH : Avuç içi ile vurulan tokat
UĞRA : Ekmek yapılırken, hamurun açılması için yanına konulan un.
UĞRAH : 1. Çok uğranılan yer. 2. Felçli kişi.
YARMAK : Çalmak, hırsızlık yapmak.
YAVUNMAH : Yalvarmak
YEĞLİK : Hafif
YÖREP : Bayır, eğimli yer.
Coğrafya
Sivas iline 219 km, Divriği ilçesine 37 km uzaklıktadır.
İklim
Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 204
1997 203
Ekonomi
Köyün genç nesli özellikle 20 yıl ve öncesinde şehirlere göç ettiğinden köyün içinde çok fazla ekonomik faaliyet yoktur. Köyde yaşayanlar daha çok emeklilerden oluşur. Çok ufak bir oradada olsa tarım ve hayvancılıkta yapılmaktadır. Özellikle köyde yaşanan su sıkıntısı ekonominin gelecekteki seyrini belirlemektedir
Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.
Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - Nadir Öztürk
1999 - Ekrem Özcan
1994 - Nebi Mehmet ÖZDAMAR
1989 - Nebi Mehmet ÖZDAMAR
1984 - Nebi Mehmet ÖZDAMAR
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak uzun yıllardır kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır, 2006 yılından itibaren kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol çok kötü olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.