Orijinalini görmek için tıklayınız : Hayat Ağacı Dergisi
Merhaba Sevgili Yiğidolar,
Bu forumda Sivas Valiliğinin büyük desteğiyle çıkan ve eski valimiz, kıymetli insan Sayın Hasan Canpolat zamanında yayın hayatına merhaba diyen ''Hayat Ağacı'' dergisini tanıtmak istiyorum.
Muhtemelen eski sayılarını görmüşsünüzdür veya almış okumuşsunuzdur ama ben bilmeyenler için kısaca bilgi vereyim. Bu dergi şehir dergiciliği kulvarında Türkiye'de rakipsiz. İlk üç sayısı hariç bütün sayılarını aldım ve kütüphanemde muhafaza ediyorum. Mükemmel bir kaynak eser diyebiliriz.
Eğer ben Sivas sevdalısıyım, dününü, bugünü ve yarını için yapılan çalışmaları sosyal, ekonomik ve kültürel yönlerden takip etmeyi gerçekten çok seviyorum diyorsanız ama bugüne kadar bu dergiyi almamışsanız, bu sizin birazcık attığınız anlamına gelir. Çünkü bu dergi olmadan bütün bu saydığım konularda öyle eksiz ve yetersiz kalmışsınız ki, anlatamam!
Eski sayıları da ne yapıp edip bulun, aşağıda vereceğim ve hazırlık aşamasında bulunan internet sitesine de girerek abone olun, bir an evvel kütüphaneleriniz ve zihniniz bu eksiklikten kurtulsun. İşte internet sitesi, bir çok kısım yapım aşamasında ancak abonelik kısmı işler vaziyette::)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Haydi bakalım, ben beklediğinizin on katını, hatta yüz katını, hatta beş yüz katını bu dergide bulacağınıza garanti veriyorum. Sivaslı olmakla gurur duymak arasındaki bağlantıyı bu dergi kuracak. Vay be Sivasıma bak be diyeceksiniz! Tiz abone olun!
İlerleyen zamanlarda bu forum altında bu dergi hakkında detaylı bilgi vermeye devam edeceğim. Şimdilik bu kadar....
İşte bu muhteşem derginin 10. sayısı ile ilgili bir haber:
Hayat Ağacı’nın 10. Sayısı Okuyucuyla Buluştu
Türkiye’nin en önemli şehir dergilerinden biri olan Hayat Ağacı’nın 10. sayısı okuyucuyla buluştu. “Sivas’ın Şehir Kültürü Dergisi” sloganıyla yola çıkan Hayat Ağacı’nın 10. sayısının tanıtımı düzenlenen bir kokteyl ile yapıldı.
Buruciye Medresesi’nde gerçekleştirilen Kokteyle Valimiz Veysel DALMAZ, Vali Yardımcısı Zafer ATAMAN, Yazar Beşir AYVAZOĞLU ve çok sayıda davetli katıldı. Tanıtım kokteyli öncesinde Valimiz Veysel DALMAZ ve Yazar Beşir AYVAZOĞLU, Hayat Ağacı dergisinde yer alan fotoğraflardan oluşan serginin açılışını gerçekleştirdiler.
Valimiz DALMAZ, açılışta yaptığı konuşmada, kültürel açıdan büyük bir öneme sahip olan Hayat Ağacı dergisinin herkes tarafından okunması gereken bir kültürel eser olduğunu belirtti. Valimiz DALMAZ, Hayat Ağacı dergisinin her sayısının içerik bakımından çok zengin olduğunu da ifade ederek, “Dergimizin bir sayısı bile birçok derginin içeriğini dolduracak konu zenginliğine sahip. Bu bizleri çok mutlu ediyor. Derginin yayınlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Yapılan konuşmanın ardından serginin açılışı Valimiz DALMAZ ve Yazar AYVAZOĞLU tarafından gerçekleştirildi.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Abonelik sadece Sivas içinmi geçerli? Ben İstanbulda yaşıyorum, şehir dışı abonelik nasıl oluyor?
Merhaba, kardeşim verdiğim linkten girdikten sonra açılan sayfada ''Abonelik için tıklayınız'' kısmına tıkladıktan sonra açılan ''word'' sayfasında gerekli bilgiler ve abonelik formu mevcut.
Ordaki bilgilerin bir kısmını buraya kopyalıyorum:
Dergimize abone olmak isteyen okuyucularımızn yukarıdaki bilgi formunu doldurarak Vakıflar Bankası Sivas Şubesi’ndeki Sivas Hizmet Vakfı’na ait 203 57 40 numaralı hesabına veya Vakfımızın 5377183 nolu Posta Çeki hesabına bir yıllık abonelik bedeli olan 35 YTL ‘yi yatırdıktan sonra banka dekont fotokopisini Kaleardı Mahallesi , Uzunyol Caddesi ,Osman Ağa Konağı SİVAS adresine postalaması yada posta çekini tarayıp bilgi@hayatagacidergisi.com adresine abonelik forumu ile birlikte ulaştırmaları , aşağıda verilen faks numaramıza gönderilmesi yeterlidir..
Not : Abonelik için ayrıca 0505 879 38 05 numaralı telefondan Dergi Satış Sorumlusu Alper SILIĞ ile de irtibat kurabilirsiniz.
SİVAS HİZMET VAKFI
BAŞKANLIĞI
“Hayat Ağacı” Dergisi
Per, 29/05/2008 - 12:33 — Abdullah Birokur
Türkiye’nin önemli şehir dergilerinden olan “Hayat Ağacı” 10. sayısına ulaşmış bulunuyor. “Sivas’ın şehir kültürü dergisi” sloganıyla çıkan ve her sayısında, Sivas eksenli bir kültür ziyafeti sunan Hayat Ağacı, 10. sayısında da okurlarına; kapağı, dosyaları ve fotoğraflarıyla âdeta bir şölen yaşatıyor. 10. sayıyı elinize aldığınızda, şehrin kar hâlini gösteren ve bir Sivas kışının sıcacık bir ânını yakalayan bir kapak karşılıyor sizi. Ve hepsi titizlikle hazırlanmış, çok değerli yazıları, resimleri ve grafikleri içeren sayfalar birbirini izliyor.
“İki Köprü Arasında Bin Yıllık Semt: Çayırağzı” başlıklı dosya, Sivas’ın bu en eski semtine; tarihi, kültürel ve aktuel bir bakış yöneltiyor. Bir Fotoğrafın Anatomisi köşesinde Halûk Çağdaş, 1934 yılına ait, Belediye Meclisi üyelerini toplu halde gösteren bir fotoğrafı teşrih masasına yatırıyor. Prof. Haşim Karpuz imzasını taşıyan “Anadolu Selçuklu Yapılarında Çift Başlı Kartal” adlı araştırma, değişik çift başlı kartal figürleriyle zenginleştirilmiş. Berat Demirci’nin, “Şe nin İki Gözü İki Çeşme” yazısı, âdeta Türkçe’nin ne kadar zarif bir dil olduğunu isbatlıyor. Tekin Şener imzasıyla yayınlanan, “Dr. Hilmi Çolakoğlu” yazısı, Sivas’ın yetiştirdiği bu önemli şahsiyeti, çok orijinal belge ve fotoğrafların eşliğinde tanıtıyor. A. Turan Alkan’ın, Talat Alkan fotoğraflarına yaptığı okumalardan oluşan, “Şehrin Kar Hali – 32” başlıklı dosya, en çok okunanlar listesinin başında. Yücel Mutlu’nun hazırladığı, “Dârûrreha Kütüphanesi” bu asırlık irfan yuvasına arşivden belgeler ışığında bakılıyor. Müfit Günay’ın “Kavak Yelleri” isimli denemesi ise, okuru 60’lı yıllara doğru nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor. Nostaljinin buram buram estiği dosyalar ard arda… Kadir Üredi’nin kaleminden, “Otuz İki Kısım Tekmili Birden, Sivas’ın Sinemalı Günleri” ve onu tamamlayan, “Bir Sinema Emekçisi Recep Karslı” röportajı. Siyah beyaz günlerin Sivas’ta nasıl yaşandığı anlatılıyor ve sanki tekrar yaşanıyor bu dosyalarda. “Sivas’tan Yükselen Güneş Mevlana Şemseddin- i Sivasî” ve “Hepimizin Pir Sultan’ı” başlıklı dosyalar, dikkatleri Sivas’tan ses veren bu yüce kişilere yöneltiyor. 10. sayıda bunların dışında Müjgân Üçer, Yener Okatan, Hüseyin Kaya, Mustafa Birinci’nin de değerli yazıları yer alıyor.
“Hayat Ağacı” dergisinin 10. sayısı burada anlatılanlardan daha fazlasını içeriyor. Sayfalarını çevirmeye başladığınız da, “bir şehrin kültürü”; insanıyla, geleneğiyle, sanatıyla, sözüyle önünüze seriliyor.
Bilgi ve irtibat:
Tel: 0 346 223 53 56 / 223 22 11
Faks: 0 346 223 32 12
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
bilgi@hayatagacidergisi.com
Sevgili Yiğidolar bildiğim kadarıyla ilk üç sayısı hariç diğer sayılarını temin edebilirsiniz. Ben ilk üç sayısını alamadım, almak için de çok uğraştım ancak baskısı kalmadığını söylediler. Umarım ilk üç sayının baskısı tekrar yapılır.
Her biri başlıbaşına bir kaynak eser olan bu dergi, şu anda alanında Türkiye'de öncüdür. Son aldığım duyumlar bazı şehirlerin (örneğin Bursa) bizi takip edip benzer çalışmalara girdikleri yönünde.
Kıymetini bilin!...
''Hayat Ağacı nedir?'' diye merak edenler için işte size hem Hayat Ağacı dergisinin bir sayısının kapağı hem de kapak üzerinde Hayat ağacı figürleri.
''Peki Hayat Ağacı ile Sivas'ın ne alakası var?'' veya ''Hayat Ağacı neyi temsil eder diyenler için ise açıklamalar daha sonra!:)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Sivas'la Hayat Ağacı'nın ne alakası var sorusunun cevabı,
Sivas Gök Medrese üzerine işlenmiş Hayat Ağacı motifi:
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Ve Divriği Ulu Camii üzerine işlenmiş Hayat Ağacı motifi:
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
BEŞİR AYVAZOĞLU
b.ayvazoglu@zaman.com.tr
Hayat Ağacı
Sivas'ta hep Selçuklu abidelerine yakın evlerde oturduk. İlkokul yıllarında okuluma giderken her gün önünden geçtiğim Gökmedrese, Sivas'ın hafızamdaki coğrafyasında çok belirgindir.
Kitaplarla tanışıp tarihe, edebiyata ve kültür meselelerine ilgi duymaya başladıktan sonra yaşadığım şehrin de azçok farkına varmış, o yıllarda Beş Şehir'ini okuduğum Tanpınar'ın üslûbunu taklit ederek bu abidelerden bazıları hakkında ufak tefek denemeler karalamıştım. Gökmedrese'yi de hayat ağacı motifinden hareketle yazmak istiyordum; bu motif hakkında yanlış hatırlamıyorsam Vakıflar Dergisi'nde rastladığım bir bilgiyi daktiloyla not etmiştim. Hayalimdeki yazıyı yazamadım, fakat o notu hep muhafaza ettim, arasam kitaplarımdan birinin arasında bulacağımdan eminim.
Hayat ağacı nedir mi? Bu kozmik ağacın Türklerin İslâm'dan önceki inanç sisteminde evrenin merkezini ve evrenle hayat arasındaki ilişkiyi belirlediği, sonsuzluğu, barışı, bereketi, bilgiyi, hikmeti ve devletin koruyucu kudretini temsil ettiği söylenir. Kutsal ağaç, devlet ağacı, altın ağaç gibi isimlerle de anılan hayat ağacı, İslâmî devirde cennet ağacına dönüşmüştü. Bu motife hemen bütün Selçuklu abidelerinde rastlanırsa da, Sivas'taki Gökmedrese'nin tackapısını iki taraflı süsleyen hayat ağaçları bir başkadır. Sanat tarihçileri Gökmedrese'dekilerin benzerleri gibi taşa değil mermere oyulduğu için özel bir önem taşıdığını söyler, geometrik düzenlemelerindeki tutarlılığa ve 'bezeme programı bakımından' gösterdikleri bütünlüğe dikkat çekerler.
Hayat ağaçları bir yana, Gökmedrese'nin kendisi, mermer işçiliğinin benzersiz bir örneği olan tackapısı, yivli minareleri, mavi ve turkuaz çinileriyle yekpare bir güzelliktir. Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin'in mimar Kaluyan el-Konevî'ye yaptırdığı, 1271 yılında tamamlanan bu nefis eserin yakın zamanlara kadar harabe halinde olduğunu biliyor muydunuz? Restorasyon girişimlerinin hepsi sonuçsuz kaldığı için şehrin göbeğinde kendiliğinden çökeceği günü bekliyor, sadece Sivaslıların değil, tarih ve kültüre birazcık saygısı olan herkesin yüreğini sızlatıyordu. Bunları anlatırken geçmiş zaman sigasını kullanıyorum, çünkü Gökmedrese ikinci hayatını yaşamaya başlamış bulunuyor. Sivas'ın yetiştirdiği çok değerli bir sanat tarihçisi ve restoratör olan Burhan Bilget'in yönettiği 2006 yılından beri sürdürülen restorasyon çalışmaları sayesinde adeta yeniden doğan ve yakında Vakıf Eserleri Müzesi olarak hizmete açılacak olan Gökmedrese, artık utanç değil, bir iftihar vesilesidir (Burhan Bilget'in restorasyon sırasında yaptığı kazılarda sapasağlam bir hayat ağacı daha bulduğunu da kaydetmek isterim).
Okumakta olduğunuz yazıya aslında Hayat Ağacı dergisinden söz etmek niyetiyle başlamıştım. Gökmedrese Sivas'ın sembolü, tackapısındaki hayat ağacı ise Sivas Hizmet Vakfı'nın amblemidir. Bu vakıf, üç ayda bir, Hayat Ağacı adında, kapağı, iç düzeni, baskısı ve muhtevasıyla hemen dikkati çeken nefis bir dergi çıkarıyor. Türkiye'de onunla yarışabilecek tek şehir dergisinin Sultanşehir adıyla yine Sivas'ta çıktığını söylersem şaşırmayınız. İki şehir dergisini rahatlıkla yaşatabilecek zengin bir enteleküel birikime ve seçkin aydınlara sahip olan Sivas, üzerinde oturduğu zengin mirasın farkında ve bu mirası bütünüyle yok olmadan kayda geçirme gayretindedir.
Sivas'ın tarihi, kültürü, mimari mirası, beşerî dokusu, gelenekleri, görenekleri hakkında vukufla yazılmış yazılar, eski, nostaljik fotoğraflar ve profesyonelce çekilmiş yeni fotoğraflarla bezenerek büyük bir özenle hazırlanan Hayat Ağacı'nın yeni çıkan on birinci sayısını görünce, "Eyvah" dedim, "yazmayı hayal ettiğim konulardan birine daha el atmışlar!" Hayat ağacını, sekizinci sayıda, asıl mesleği eczacılık olmakla beraber, ömrünü Sivas kültürüne adamış bir araştırmacı olan Müjgan Üçer hanımefendi yazmıştı; yeni sayıdaki Kadı Burhaneddin yazılarından biri de onun imzasını taşıyor. Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra kurulmuş beyliklerinden biri olan Eratna Beyliği'nde önemli görevlerde bulunan ve bu beyliğin zayıf düşmesi üzerine Sivas'ta kendi devletini kuran Kadı Burhaneddin -ki kabri Sivas'tadır- Türk edebiyatının yetiştirdiği en ince şairlerden biriydi. Belki bir gün başka bir vesileyle uzmanlar dışında kimsenin bilmediği bu lirik tuyuğ şairinden uzun uzadıya söz ederim. Tuyug, bilindiği gibi, aruz vezniyle aaxa düzeninde kafiyelenen ve bir yönüyle rubaiye, bir yönüyle maniye benzeyen, sadece Türk şiirine has bir nazım şeklidir ve muhtemelen Anadolu'da ilk defa Kadı Burhaneddin tarafından kullanılmıştır.
Gökmedrese hakkında hayat ağacı motifinden yola çıkarak bir deneme yazmayı düşündüğüm ilkgençlik zamanlarımda Kadı Burhaneddin'le de epeyi ilgilenmiş, tuyuğlarını ezberlemiştim; onu Gökmedrese'nin karşısında durup tackapısındaki tezyinatı uzun uzun seyrederek tuyuğlar devşirirken hayal ederdim.
Hayat Ağacı'nın her sayısı beni çocukluk ve ilk gençlik zamanlarıma götürüyor, hatıralarımı canlandırıp hayalimi kanatlandırıyor. Seviyorum Hayat Ağacı'nı.
Bütün Anadolu şehirlerinin bir Hayat Ağacı'na ihtiyacı var, diri kalmaları için.
25 Eylül 2008, Perşembe
derginin 11. sayısı gözüküyor sitede.. sağol kardeş duyarlılığın için. sivasa gidince alacağım bir mani olmzsa. bir de sultanşehir dergisini bulabilirsem
Sivaslisandy-58
09.01.2010, 21:57
Merhaba, kardeşim verdiğim linkten girdikten sonra açılan sayfada ''Abonelik için tıklayınız'' kısmına tıkladıktan sonra açılan ''word'' sayfasında gerekli bilgiler ve abonelik formu mevcut.
Ordaki bilgilerin bir kısmını buraya kopyalıyorum:
Dergimize abone olmak isteyen okuyucularımızn yukarıdaki bilgi formunu doldurarak Vakıflar Bankası Sivas Şubesi’ndeki Sivas Hizmet Vakfı’na ait 203 57 40 numaralı hesabına veya Vakfımızın 5377183 nolu Posta Çeki hesabına bir yıllık abonelik bedeli olan 35 YTL ‘yi yatırdıktan sonra banka dekont fotokopisini Kaleardı Mahallesi , Uzunyol Caddesi ,Osman Ağa Konağı SİVAS adresine postalaması yada posta çekini tarayıp bilgi@hayatagacidergisi.com adresine abonelik forumu ile birlikte ulaştırmaları , aşağıda verilen faks numaramıza gönderilmesi yeterlidir..
Not : Abonelik için ayrıca 0505 879 38 05 numaralı telefondan Dergi Satış Sorumlusu Alper SILIĞ ile de irtibat kurabilirsiniz.
SİVAS HİZMET VAKFI
BAŞKANLIĞI
peki biz yurt disinda yasayanlar nasil abone olacaklar vede nasil ödeme yapacaklar!?
bunu ögrenmek istedim bende bu derginin obenesi olmak isterim ve ödemeyi yillik yapmak isterim.
bunun icinde bir bilgi verirseniz sevinirim saygilar
Beşir Ayvazoğlu'nun dergi hakkındaki bugünki yazısı!
Sivas'ta 2005 yılından beri Hayat Ağacı adında bir şehir kültürü dergisi yayımlanıyor. Sivas Hizmet Vakfı tarafından "Sivas'ın kültürel derinliğini ve entelektüel zenginliğini sayfalarına taşımak" amacıyla çıkarılan ve ismini Gökmedrese'nin taçkapısındaki ünlü hayat ağacı motiflerinden alan bu güzel dergi on dördüncü sayısına ulaştı.
Kapak kompozisyonu, iç düzeni, kâğıdı, fotoğraflarının kalitesi ve muhtevasıyla göz dolduran, daha da önemlisi, sayfaları arasında gezinirken Anadolu'nun geleceği hakkında güzel hayaller uyandıran bir dergi... Samimiyetle söylüyorum; İstanbul'da büyük imkânlarla yayımlanan kültür ve sanat dergilerinden hiç de aşağı kalır bir tarafı yok.
Sivas'ta bir ara, Hayat Ağacı'nın yanı sıra, Sultan Şehir adında aynı kalitede başka bir şehir dergisiyle iki edebiyat dergisi çıkıyordu. Bütün bu dergileri besleyecek entelektüel bir kapasiteye sahip olan Sivas, Selçuklular döneminde Anadolu'nun en büyük şehirlerinden biriydi. Merhum Osman Turan'ın "Selçuklar Zamanında Sivas Şehri" başlıklı makalesinde, tarihteki yerini ve önemini ayrıntılı bir biçimde anlattığı Sivas, Osmanlı devrinde önemini hiç yitirmediği gibi, Milli Mücadele'nin başında, 4 Eylül Kongresi'ne ev sahipliği yaparak önemli bir görev üstlenmişti.
4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi'nin tutanakları, İstanbul temsilcisi olarak katıldığı bu kongrede kâtiplik yapan meşhur tarihçi İsmail Hami Danişmend tarafından tutulmuştu. Tutanakların orijinalinin araştırmacı Nuri Akbayar'da olduğunu, folklor ve halk edebiyatı araştırmacısı M. Sabri Koz'dan -ki o da Sivaslıdır- öğrenen Sivas Kültür Müdürü Kadir Pürlü, bu önemli belgeleri Sivas Müzesi'ne nasıl kazandırdıklarını Hayat Ağacı'nın son sayısında uzun uzun anlatıyor.
Kadir Pürlü'nün anlattığına göre, İsmail Hami Danişmend, Sivas Kongresi tutanaklarını son eşi tarih öğretmeni İclâl Hanım'a emanet etmiş; o da sağlığı bozulunca evrakı, hem öğretmen arkadaşı Güzide Akbayar'ın oğlu, hem de eski bir öğrencisi olan Nuri Akbayar'a "özenle korunması ve gerektiğinde yayımlanması" için teslim etmiş.
Bu evrakı Sivas'a mutlaka kazandırmak isteyen Kültür Müdürlüğü'nün ödenek temin etmek için verdiği, 2004 yılı sonlarında başlayıp 2008 yılında "mutlu son"la noktalanan mücadele bu yazıda anlatılamayacak kadar uzun ve traji-komiktir. Sonunda gerekli para temin edilerek satın alınan Sivas Kongresi tutanaklarını Nuri Akbayar'dan teslim alıp Sivas'a getirmek görevi Sabri Koz'a düşer. Bundan sonrasını isterseniz Kadir Pürlü'den dinleyelim:
"24 Eylül 2008 Çarşamba günü Sivas Havaalanı'nda Sabri Koz'un getireceği Sivas Kongresi evrakını beklerken büyük bir heyecan içerisindeydik. Çünkü bu belgelerde bir milletin tarihiyle ilgili çok önemli kararlar yazılıydı. Nihayet uçak alana indi ve konuğumuzu çıkış kapısında karşılayarak kucakladık. Hâl hatır sorduktan sonra Sabri Bey'e heyecanla 'Emanetler yanınızda mı?' diye sorduğumuzda, o, deri çantasını işaret parmağıyla göstererek 'Evet' dedi. Havaalanından hareket edip odamıza geldiğimizde Sabri Bey'in belgeleri çok sağlam ambalajlarla kat kat sarmış olduğunu görünce heyecan ve hayretimiz bir kat daha arttı. O gayet samimi bir ifadeyle, "Eğer uçak denize düşecek olursa, evraklar ıslanmasın diye kendimce böyle bir tedbir aldım." dedi. Kendisinden önce evrakı düşünmüş olması bizi şaşırttı ve bir o kadar da duygulandırdı. Bu eşsiz hazineye kavuşmanın sevinci içerisinde evrakı keyfile elden geçirirken soluk sayfaların bizi Sivas Kongresi'nin yapıldığı günlere götürdüğünü hissediyorduk."
Kadir Pürlü, uzun yazısını, belgeler hakkında tek tek bilgi verdikten sonra, tamamını, tarihçilerin hizmetine sunmak amacıyla "Sivas Kongresi Tutanak ve Belgeleri" adlı bir CD yayınladıklarını belirterek noktalıyor.
Hayat Ağacı'nın yeni sayısında başka neler mi var? Derginin imzasını taşıyan bir yazıda, Cumhuriyet'in Sivas'a armağan ettiği bir 500'lük banknot tanıtılıyor: Ön yüzünde Gökmedrese'nin bir fotoğrafı, arka yüzünde ise bir Sivas panoraması... Fotoğraf okumada gerçek bir üstad olan Haluk Çağdaş ise, Sivas Kongresi sırasında çekilmiş iki fotoğrafa yakından bakıyor. Bu fotoğraflardan birinde, Mustafa Kemal, Sivas'ta "Arap Şeyh" diye bilinen Rufai Şeyhi Seyyid Abdullah Haşimî ile Sivas Kadısı Hasip Efendi arasında görülmektedir. Haluk Çağdaş, bu fotoğrafların, bilinenin aksine, Sivas Kongresi üyelerinin tamamını göstermediğini, bir ziyaret hatırası olarak çekildiğini söylüyor.
Mümkün olsaydı, Hayat Ağacı'ndaki bütün yazılardan tek tek söz etmek isterdim. Yalnız Şehrin Ahşap Zamanı (2009) adlı son kitabıyla adından sıkça söz ettiren Sivaslı yazar Kadir Üredi'nin "Sivas'a Vurulan bir Cumhuriyet Mührü: İstasyon Caddesi" başlıklı yazısını anmadan geçmek istemem. Oluşum sürecini bu yazıdan öğrendiğim İstasyon Caddesi'nde benim de binlerce ayak izim vardır.
Hayat Ağacı'nın her sayısı benim yitik cennetime pencereler açıyor. b.ayvazoglu@zaman.com.tr
Hayat Ağacı dergisi standartların üzerinde bir kültür dergisi.Hıncal Uluç,"Yaşamdan Dakikalar" adlı programında bu dergiyi getirmiş,ve öve öve bitirememişti.Gurur duymuştum.Ancak dış odakalrın dikkatini çektiği kadar Sivaslıların dikkatini çekmiyor maalesef!
Hayat Ağacı dergisi standartların üzerinde bir kültür dergisi.Hıncal Uluç,"Yaşamdan Dakikalar" adlı programında bu dergiyi getirmiş,ve öve öve bitirememişti.Gurur duymuştum.Ancak dış odakalrın dikkatini çektiği kadar Sivaslıların dikkatini çekmiyor maalesef!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
İşte bu adresten de o videoyu izleyebilirsiniz.
A unutuyordum, bir ara Buruciye Medresesi'ndeki satış mağazasından da derginizi satın alırsınız olur mu? :)
Hem Sultanşehir hem de Hayat Ağacı dergilerinin son sayıları gerçekten güzel. Gerçi Sultanşehir in en son sayısı henüz çıkmadı ama Sivas kongresi hakkında merakı olanlara tavsiye ederim
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.