yakamozz
28.06.2008, 16:38
DEVLETÇİ EKONOMİ
Ekonominin devlet eliyle yürütülmesi, bir memleketin tarım ve sanayinin devlet eliyle yönlendirilmesi.Memleketin büyük üretim araçları, hükümet tarafından işletiliyorsa bu iktisadi tutum devletçilik sayılır.Devletçilik, gerçek manada liberalizmin karşıtı olarak bilinir.
Devletcilik politakalarinda [sosyalizmde) devlet, tarim/sanayi urunlerinde veya hizmet sektorlerindeki talebi gormezden gelir. Tarim, sanayi ve hizmet sektorlerindeki kurumlar (fabrikalar, okullar hastaneler) halktan toplanan vergilerle açılır. Devlet bu kurumlardaki üretimi önceki yillardaki tuketime bakarak bir merkezi yönetim uzerinden tahminen yapar. Ne var ki, önceki yıllardaki tüketim bu yilki tuketime hiçbir zaman tam eşit olmaz. Uretim tuketimden az olursa kitlik cikar. Uretim gereginden fazla olursa bu kuruluslar zarara ugrayabilirler ve devlete yuk olmaya başlarlar. Devlet hicbir zaman bir sonraki yilin tuketimini tam olarak kestiremez ve devlet kuruluslari ya kitliga yada zarara neden olur ki bu zararlar yine vergilerle vatandaslara mal olur. (ornek: Turkiye'de 70'lerde tup kitligi ve tup siralari (ne var ki Kemal Sunal filmlerine bile konu olmustur),1980'lerde yag kitligi).[14]
Dünyada devletçi ekonomi politikasını en iyi işileten devlet rusya ve komünist diktatör Stalin dönemidir.
LİBERAL EKONOMİ
Sivil toplumun ekonomik düzen modeli serbest piyasa ekonomisidir.Gerçek liberal ekonomik düzen, "tekelci kapitalizmin" ve "emperyalizmin" karşısındadırLiberal ekonomik düzenin temel ilkeleri; özgürlük, rekabet, özel mülkiyet, miras, veraset ve sınırlı devlettir. Liberal ekonomik düzende mülkiyet dokunulmaz ve kutsal bir hak olarak kabul edilir.Liberal ekonomik düzen, bireylerin ekonomik özgürlüklerini (teşebbüs özgürlüğü, tercih özgürlüğü) ve siyasi özgürlüklerini (konuşma özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkı ve özgürlüğü) savunur.Liberal ekonomik düzende, işletmelerin etkinlik, verimlilik ve kârlılık ilkeleri çerçevesinde çalışmaları için rekabetin mevcut olduğu bir özel mülkiyet düzeni savunulur.Kamu mülkiyetinin söz konusu olduğu bir işletme de pekala başarılı olabilir. Ancak, kamu mülkiyetinin yöneticileri ve çalışanları, mülkiyetin asıl sahibi olmadıklarından, özel mülkiyet sahipleri, yöneticileri ve çalışanları kadar gayret göstermeyebilirler. Liberal sosyal düzen, prensip olarak, devlet müdahalesinin sözkonusu olmadığı bir piyasa adaletini savunur.
Şu anki dünya ekonomik düzeni liberal sistemi benimsemekte ve ekonomilerini bu sisteme göre düzenlemektedirler...
Ekonominin devlet eliyle yürütülmesi, bir memleketin tarım ve sanayinin devlet eliyle yönlendirilmesi.Memleketin büyük üretim araçları, hükümet tarafından işletiliyorsa bu iktisadi tutum devletçilik sayılır.Devletçilik, gerçek manada liberalizmin karşıtı olarak bilinir.
Devletcilik politakalarinda [sosyalizmde) devlet, tarim/sanayi urunlerinde veya hizmet sektorlerindeki talebi gormezden gelir. Tarim, sanayi ve hizmet sektorlerindeki kurumlar (fabrikalar, okullar hastaneler) halktan toplanan vergilerle açılır. Devlet bu kurumlardaki üretimi önceki yillardaki tuketime bakarak bir merkezi yönetim uzerinden tahminen yapar. Ne var ki, önceki yıllardaki tüketim bu yilki tuketime hiçbir zaman tam eşit olmaz. Uretim tuketimden az olursa kitlik cikar. Uretim gereginden fazla olursa bu kuruluslar zarara ugrayabilirler ve devlete yuk olmaya başlarlar. Devlet hicbir zaman bir sonraki yilin tuketimini tam olarak kestiremez ve devlet kuruluslari ya kitliga yada zarara neden olur ki bu zararlar yine vergilerle vatandaslara mal olur. (ornek: Turkiye'de 70'lerde tup kitligi ve tup siralari (ne var ki Kemal Sunal filmlerine bile konu olmustur),1980'lerde yag kitligi).[14]
Dünyada devletçi ekonomi politikasını en iyi işileten devlet rusya ve komünist diktatör Stalin dönemidir.
LİBERAL EKONOMİ
Sivil toplumun ekonomik düzen modeli serbest piyasa ekonomisidir.Gerçek liberal ekonomik düzen, "tekelci kapitalizmin" ve "emperyalizmin" karşısındadırLiberal ekonomik düzenin temel ilkeleri; özgürlük, rekabet, özel mülkiyet, miras, veraset ve sınırlı devlettir. Liberal ekonomik düzende mülkiyet dokunulmaz ve kutsal bir hak olarak kabul edilir.Liberal ekonomik düzen, bireylerin ekonomik özgürlüklerini (teşebbüs özgürlüğü, tercih özgürlüğü) ve siyasi özgürlüklerini (konuşma özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkı ve özgürlüğü) savunur.Liberal ekonomik düzende, işletmelerin etkinlik, verimlilik ve kârlılık ilkeleri çerçevesinde çalışmaları için rekabetin mevcut olduğu bir özel mülkiyet düzeni savunulur.Kamu mülkiyetinin söz konusu olduğu bir işletme de pekala başarılı olabilir. Ancak, kamu mülkiyetinin yöneticileri ve çalışanları, mülkiyetin asıl sahibi olmadıklarından, özel mülkiyet sahipleri, yöneticileri ve çalışanları kadar gayret göstermeyebilirler. Liberal sosyal düzen, prensip olarak, devlet müdahalesinin sözkonusu olmadığı bir piyasa adaletini savunur.
Şu anki dünya ekonomik düzeni liberal sistemi benimsemekte ve ekonomilerini bu sisteme göre düzenlemektedirler...