PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 'Mü’min, mü’minin aynasıdır' ne demek?


seva
23.09.2008, 15:30
'Mü’min, mü’minin aynasıdır' ne demek?

“Mü’min mü’minin aynasıdır” EL MÜ’MİNÜ, MİR’ÂTÜL MÜ’MİN. (Ebu Davud, K. Edeb, Bab fi’n-nasihat, hadis 4918)
Bu Hadis-i Şerifin birinci anlamı, “birbirinizin kusurlarını başkaları fark etmeden görün ve ıslahı ve izalesi için birbirinize yardımcı olun…” ..şeklinde olmalıdır.
Yoksa, mü’min kardeşinin her hatasını gördüğünde onu rencide etmeye teşvik değildir.

Aynı Hadis-i Şerifin ikinci anlamı ise; Mü’min kardeşiniz size kusurlarınızdan haber veriyorsa, ondan rencide olmayın, ona kızmayın, hatta ona teşekkür edin. Çünkü o size bir nevi ayna olmuş oluyor. Eğer o fark etmeseydi, o kusurunuz ya başkaları tarafından görülür ve ayıplanılırdı. Veya o kusur ileride size zarar verebilirdi.
• Daha da önemlisi; siz sevilen ve örnek alınan birisi iseniz, başkalarının da o tür hataları yapmasına cesaret verirdi. Dolayısıyla, size günah kazandırabilirdi…
Bu Hadis-i Şerifi çok iyi anlayan Hz. Ebu Bekir; “Benim kusurlarımı yüzüme karşı söylemeyen, benim en büyük düşmanımdır.” Buyurmuştur…

• Bazen iki insan, aynı konuda yorum yaptıkları halde, farklı farklı değerlendirmelerde bulunması, bazen o insanın iç dünyasının bir yansımasından kaynaklanıyor. Değerlendirme yaparken, bu hususun da dikkate alınması lazım.
Meselâ: Peygamber efendimiz Eshab-ı kiramdan bazı büyüklerle birlikte sohbet ederlerken, yanlarına bir adam geliyor. Başlıyor Peygamber efendimize çirkin sözler söylemeye. “Senin kadar kötü, senin kadar çirkin birini daha görmedim” v.s. diyor ve benzeri hakaretler yapıyor.
Eshab-ı kiram Peygamber efendimize bakıyorlar, bir işaret etse yetecek.
Peygamber efendimiz, adamın her söylediğine “doğru söylüyorsun” buyuruyor.
Sonra bu adam gidiyor, yanlarına hazret-i Ebu Bekir geliyor.
“Ya Rasulallah, ömrümde senin kadar güzel birini şimdiye kadar hiç görmedim. Senin kadar iyi birine hiç rastlamadım” gibi güzel sözler söylüyor.
Ona da Peygamber efendimiz “doğru söylüyorsun ya Eba Bekir” buyuruyor.
Eshab-ı kiram şaşırıyorlar. Peygamberler şaka da olsa hiç yalan söylemezler.
Peygamber efendimize, “Ya Rasulallah, o adama da doğru söylüyorsun buyurdunuz, Ebu Bekir’e de. Bunun hikmeti nedir?” diyorlar.
Peygamber efendimiz, “Ben bir aynayım, bana bakan kendini görür. O adam bana baktı kendini gördü, kendi özelliklerini söyledi. Ebu Bekir baktı kendini gördü ve kendi özelliklerini söyledi” buyuruyor.
Demek ki; “mümin müminin aynasıdır” hadis-i Şerifinin bir başka açılımı da, bir Müslüman, başka bir Müslüman’a “sen şöyle kötüsün böyle kötüsün” gibi şeyler söylese, bilsin ki o özellikler kendisinde var, anlamındaymış.

• Mümin; kendisinde göremediği meziyet veya kusurları, din kardeşinde görebilir, bu sayede kendi kusurlarını da anlamasına vesile olur.
Bir veli zâta sormuşlar:
-“Bu kadar güzel ahlâklı olmayı nereden öğrendiniz?”
Alışılmışın dışında bir cevap vermiş.
-“Ahlâksızdan!..” Demiş. Hayretle tekrar sormuşlar.
-“Nasıl olur yâ üstâd?”
-“Ahlâksızların hareketleri hiç hoşuma gitmediği için, o hareketlerin zerresinden bile çok sakınmayı prensip edindim…”
*******
Bir başka açıdan:
Evinizde, dairenizde, işyerinizde bulunan aynanın karşısına geçiniz ve kendinize bakınız. Aynadakine gülümserseniz, aynadaki de size gülümser. Aynadakine kaş çatarsanız, aynadaki de size kaş çatar. Aynadakine sırt dönerseniz, aynadaki de size sırt döner. Aynadakinin yüzünde leke görünce, elinize bir bez alıp onu silmeye çalışsanız, o lekeyi temizleyemezsiniz. Ama o bezle kendi yüzünüzü temizlerseniz, fakat aynadakinin yüzü de temizlenir…
• Birisinin yüzüne gülümserseniz, bu gülümsemeniz karşınızdakinden de size yansıyacaktır. Ona güzel bir şekilde hitap ederseniz, güzel bir şekilde karşılık alacaksınız.

• Kusurunu gördüğümüz arkadaşımız için yapılacak en güzel yardım, onun için dua etmektir. Şu Hadis-i Şerifin müjdesine bakınız. “Bir kimse kardeşine gıyabında dua ettiği zaman bir melek görevlendirilir. O melek; ALLAH sana da o dua ettiğin gibi versin” der. (Bkz. Müslim, Ebud Derda)
• Biz aciz bir kul olarak dua edince; Rabbim, katından bir melek tayin edip bizim için dua ettiriyor. Hâlbuki, eleştirmenin hiç kimseye bir faydası yok. Hattâ gıybettir…
*******
Bir nebze mütâalasını yaptığımız Hadis-i Şeriften çıkan bir başka sonuç da; bir mü’min tarafından herhangi bir kusurumuz söylendiğinde, ona teşekkür etmemiz gerektiğidir.
• Peygamberlerden başka kusursuz insan olamayacağına göre, kusursuz olduğumuzu zannetmek de, kusursuz dost, arkadaş veya komşu aramak da anlamsızdır.
*******
Tasavvufî açıdan:
Sırlar âleminden gelip, sırlar taşıyıp, sırlar âlemine giden bu garip insanın, bu dünyadaki kısa yolculuğunda, cam ile “sır”ın birleşmesinden ayna meydana geldiği gibi, insanın latif ‘can’ına, kesif ‘ten’i sır oluyor…
Onun için Efendimiz (S.A.V.) “Mümin müminin aynasıdır.” buyurmuştur.

• Gönül aynası bazen de; bir ismi ‘Mü’min’ olan Rabbinin sıfatlarına ayna olur.
Her ayna, kendi kabiliyeti oranında yansıtır…
Güneşin yedi renginden menekşe farklı renkleri, kelebek farklı renkleri veya insan farklı renkleri yansıttığı gibi, 99 Esma-ül hünsası olan Allah’ın bu sıfatlarından da, herkes kendi aynasına, yani kabiliyetine uygun olanı yansıtır...
“Âyinedir bu âlem, her şey Hak ile kâim.
Mir’ât-ı Muhammed’den Mevlâ görünür dâim…”