Orijinalini görmek için tıklayınız : Cocuklariniza zaman ayirin
ayparcam
24.09.2008, 22:37
Babacığım sen bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?"
İşten dönen babasına yarı ürkek yarı hayran bakışlarla bu soruyu sordu minik erkek çocuğu.
soruya şaşıarn baba oğluna "bak evladım annen bile benim ne kadar kazandığımı bilmiyor" diye cevap verdi. " şimdi beni rahat bırak bak çok yorgunum."
"lütfen babacığım lütfen söyler misin? bir saatte ne kadar kazanıyorsun" diye ısrar etti minik çocuk.
"yavrum, benim 1 saatte kaç para kazandığımı öğrenik ne yapacaksın?"
"ama baba lütfen"
baba sonunda pes etti ve söyledi: "saatte 20$"
"peki baba bana 10$ borç verir misin?"
günün yorgunluğunu ve stresini zihninden fazlasıyla hisseden huzursuz baba sonunda patladı:
"yani bunun için mi benim ne kadar kazandığımı soruyordun? doğru yatağına! beni daha fazla rahatsız etme!"
oğlu yanından üzüntü ile ayrıldıktan sonra adam bir müddet aralarındaki konuşmayı ve onu azarlamasını düşündü. "belki de" dedi kendi kendine." oğlum bu parayla birşey almak istiyordu".
sonunda vicdanının sesini dinleyip oğlunun odasına gitti.
" oğlum uyuyor musun?" diye sordu.
"hayır babacığım uyumuyorum" dedi oğlu yarı uykulu bir sesle.
"al işte benden istediğin para."
"teşekkürler babacığım!"diye sevindi oğlu sonra da elini yastığının altına sokup bir miktar daha para çıkardı.
"artık yeterli param var şimdi tam 20$ım oldu.
babası oğluna şaşkın gözlerle bakarken söylediklerinden hiç bişey anlamamıştı ve oğlu parayı babasına uzatırken amacınıda söyleyiverdi.
"babacığm bana bir saatini ayırabilirmisin? seninle doya doya bir saat boyunca oynamayı ve konuşmayı o kadar çok istiyorum ki"
baba ne söyleyeceğini bilemedi akşam geç vakitlere kadar çocuğu için çalıştığını düşünerek kendini teselli etmeye çalışmıştı hep. ama şimdi minik yaştaki oğlu kendisine hayat boyu unutamayacağı bir ders veriyordu: çocuğunun gözünde onun için ne yaptığı değil onunla ne yaptığı önemliydi.
Sweetgirl
24.09.2008, 22:40
buna benzer birsey daha okumusdum
durun bakem hatirlarsam nerde okudugumu buraya eklerim
bu güzel paylasimin icin cok tskler
Sweetgirl
24.09.2008, 22:46
MUSAIT OLUNCA BENI SEVER MISIN ?
Iceri girer girmez neseyle bagirdi:
-Anne biliyor musun bugun yuvada ne oldu?
- Gormuyor musun ? Telefonla konusuyorum.
Hic kimsenin sevdigi sey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babasi arabayi seviyordu. Hersey erteleniyordu telefon ve araba sozkonusu oldugunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hic yer kalmiyordu. Nerelere gitsindi? Annesi kapatti telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Kosarak yanina gitti:
-Sana yardim edeyim mi ? dedi en sevimli halini takinarak,
Annesi manali manali bakti:
-Hayirdir. Bir yaramazlik filan ? Bak bir de seninle ugrasmayayim. Cok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasil birseydi ? Bazen elinde oyuncagiyla uykuya
daldiginda anneannesi oyuncagi yavasca elinden alir :
-Nasil yorulmus yavrucak. Uykunun gulkokulu kollari sarsin
seni, diyerek alnina bir opucuk konduruverirdi.
Yorgunluk gul kokulu bir uykuya dalmaksa eger, neden annesi
kendisiyle boyle kizgin kzgin konusuyordu.
-Annecigim yoruldugun zaman gul kokulu uykulara dalarsin.
Anneannem oyle soyluyor.
-Uykuya dalayim da gul kokulari kusur kalsin.Yorgunluktan oluyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu."Yorgunum, Yorgun oldugumdan, Boyle yorgun, yorgunken"
-Annecigim sen yorulma, diye..
-Yemekte konusuruz cocugum.Bankada isler yetismedi. Baban
gelene kadar bunlari bitirmem lazim. Hadi sen oyna biraz.
-Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....Bende oynamaktan yoruluyorum.Ne yapayim bilmem???...
Yapilmamasi gerekenleri biliyordu da buyukler, yapilmasi
gerekenleri hic bilmiyorlardi. IsIklar sondu birden. Annesi
ofkeyle soylenmeye basladi.
-Mum da yok !! diye diye karistirdi dolaplari elyordamiyla.
Cocuk sirtustu yatip, anneannesinin koyunu dusundu. Gaz lambasinin isiginda deli tavsan masalini anlatisini. Deli tavsanin duvardaki aksini getirdi gozlerinin onune. Anneannesi gibi iki ellerini birlestirip
isaret parmaklarini yukari kaldirarak tavsan kafasi yapti. ''Bak deli tavsan'' diyerek parmaklarini oynatti.Yoldan gecen arabalarin farlari duvardaki tavsana yol acti.Tavsan alabildigine hur dolasti sagda solda. Otlarla kuslarla konustu. Sonra yorgun dustu. Duvardaki goruntu minik avuclarin acilmasiyla kayboldu. Kolu yavasca kanepeden asagi sarkti.
Neden sonra isIklar geldi. Kadin cocugun hic konusmadigini akil etti.
Birden kanepeye kostu. Kucucuk dizlerini karnina dogru cekerek uykuya dalmisti. Masanin ustundeki dosyalara bakti igrenerek.Dindirilmez bir pismanlik doldurdu icini. Uyandirmaktan korka korka kucuk alnina bir opucuk kondurdu. Cocuk sanki bir ipucu bekliyormuscasina aralanan gozleriyle mirildandi;
- Isin bitince beni sever misin anne? » dedi.
Kadin, sevilmek icin randevu alan cocuguna bakarak sabaha kadar agladi .
Lutfen sevgimizi yarinlara ertelemeyelim. Hayat telasina kaptirip kendimizi,sevdiklerimizi ihmal etmeyelim.
Unutmayalim ki yasamin en guzel yani sevgidir. Unutmayalim ki yarin kimseye vaat edilmemistir.
buldum buldummmm :)
sagol kadercigim benimle daha öncesi özel mesaj olarak paylasdigin icin
bu yaziyi okurken güzel güzel okudum
en sonunda göz yaslarimi durduramadim
ayparcam
24.09.2008, 23:09
Ah biz buyukler neden heb onlar uykudayken pismanlik duyariz ki? :( :( :(
jacop162000
24.09.2008, 23:55
Çocuğunuza ayırdığınız zamanın süresi değil, kalitesi önemlidir. Eğer bu beraberlikten iki taraf da zevk alıyorsa, kaliteli bir beraberlik var demektir. Birlikte yürüyüşe çıkmak, çocuk parkına gitmek, piknik yapmak, akşam yemeğinden sonra ailece çaylı-pastalı sohbet etmek, birlikte televizyonda kaliteli bir film veya program izlemek, uyku saatinde çocuğunuza masal veya kısa bir hikaye okumak ilk anda aklımıza gelebilen kaliteli beraberliklerdir.
Çocuğunuzla birlikte iken iyi bir dinleyici olmalısınız. Çocuk duygularını, hayallerini, düşüncelerini, endişelerini, korkularını çekinmeden dile getirmeli ve sizinle paylaşmalıdır.
Çocuklarını dinlemeyen anne babalar onları tanımakta güçlük çekerler. Çocuğunuzu ne kadar çok tanırsanız, yetenekleri konusunda beklentileriniz o kadar gerçekçi olur.
seheresma
25.09.2008, 01:39
ayparcam nerden buluyorsun bu guzel yazilari anlamiyorum?
Çok güzel bir paylaşım her babanın ders çıkarması gerken bir yazı, Allah razı olsun çok teşekkürler...
ZEHRAHAKAN
17.12.2008, 17:00
BU YILKİ ANNELER GÜNÜNDE BİR DERGİNİN MAYIS AYI SAYISINDA OKUMUŞTUM. ALINTIDIR. AMA İNANILMAZ DERECE DE ETKİLENDİM. SANIRIM ÇALIŞAN ANNELER BUNU OKUDUKTAN SONRA ÇOCUKLARINA SIMSIKI SARILACAKTIR.
Ne zaman biri çıkıp, "kadınlar çalışmamalı evde oturmalı" türünden bir şeyler söylese, mutlaka bir kıyamet kopar.
Ben de 'otursunlar ellerinin hamurlarıyla evlerinde' demeyeceğim elbette. Belki de şimdi bana gelen bu hikayenin, bu konuyla hiç bir ilgisi yok... Belki de var...
Buyrun, beraber okuyup düşünelim.
"Kapidan içeri girer girmez neseyle bagirdi:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
-Görmüyor musun? Telefonla konusuyorum.
Hiç kimsenin sevdigi sey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babasi arabayi seviyordu. Herşey erteleniyordu telefon ve araba söz konusu oldugunda. Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmiyordu. Nerelere gitsindi? Annesi kapatti telefonu. Mutfaktan tencere kasik sesleri geliyordu. Kosarak yanina gitti.
-Sana yardım edeyim mi? dedi en sevimli halini takinarak. Annesi manali manali bakti.
- Hayirdir. Bir yaramazlik filan? Bak bir de seninle ugrasmayayim. Çok yorgunum zaten...
Yorgunluk nasil bir seydi? Bazen elinde oyuncagiyla uykuya daldiginda anneannesi oyuncagi yavasça elinden alir, 'Nasil yorulmus yavrucak. Uykunun gül kokulu kollari sarsin seni' diyerek alnina bir öpücük konduruverirdi. Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eger, ne diye annesi kendisiyle böyle kizgin kizgin konusuyordu.
- Annecigim yoruldugun zaman gül kokulu uykulara dalarsin. Anneannem öyle söylüyor.
- Uykuya dalayim da gül kokulari kusur kalsin. Yorgunluktan ölüyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu. Yorgunum. Yorgun oldugumdan. Böyle yorgun yorgunken...
- Annecigim sen yorulma diye...
- Yemekte konusuruz çocugum. Bankada isler yetismedi.Baban gelene kadar bunlari bitirmem lazim. Hadi sen oyna biraz.
- Hani siz yoruluyorsunuz ya...
- Eeee....
- Ben de oynamaktan yoruluyorum.
- Ne yapayim?
- Bilmem...
Yapilmamasi gerekenleri biliyordu da büyükler, yapilmasi gerekenleri hiç bilmiyorlardi.
Isiklar söndü birden. Annesi öfkeyle söylenmeye basladi. 'Mum da yok' diye diye karistirdi dolaplari el yordami.
Çocuk sirtüstü yatip, anneannesinin köyünü düsündü. Gaz lambasinin isiginda deli tavsan masalini anlatisini. Deli tavsanin duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birlestirip isaret parmaklarini yukari kaldirarak tavsan kafasi yapti. 'bak deli tavsan' diyerek parmaklarini oynatti. Yoldan gecen arabalarin farlari duvardaki tavsana yol açti. Tavsan alabildigine hür dolasti sagda solda. Otlarla kuslarla konustu. Sonra yorgun düstü. Duvardaki görüntü o minik avuçlarin açilmasiyla kayboldu. Kolu yavasça kanepeden asagi sarkti. Neden sonra isiklar geldi.
Kadin çocugun hiç konusmadigini fark etti birden. Kanepeye kostu. Küçücük dizlerini karnina dogru çekerek uykuya dalmisti. Masanin üstündeki dosyalara bakti igrenerek. Dindirilmez bir pismanlik doldurdu içini. Uyandirmaktan korka korka küçük alnina bir öpücük kondurdu. Çocuk sanki bu öpücügü bekliyormusçasina:
- Isin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadin, sevilmek için randevu alan çocuguna bakarak sabaha kadar agladi."
ALINTIDIR.
RAHİME ÖZTOP
FARKLI YÖNTEM DERSHANESİ
HALKLA İLİŞKİLER MD.
sibelYILMAZ
17.12.2008, 17:04
Teşekkür ederim bir yerde daha okumuştum güzel bir paylaşım .....
ZEHRAHAKAN
17.12.2008, 17:22
Hayatımda yaşadığım ve edindiğim bilgi ve tecrübeleri paylaşmayı severim.Teşekkürler
EyüphanAydın
17.12.2008, 17:26
Güzel bir paylaşım,teşekkür ederiz.
Lütfen yorum yazarken küçük harf kullanalım,Büyük harfler tamamiyle kullanmayalım.
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2024, Jelsoft Enterprises Ltd.