Orijinalini görmek için tıklayınız : CAN DÜNDAR'IN ÇAKALLIĞI !!!
Arif Coşkun
06.11.2008, 10:45
ARKADAŞLAR Yanlış yapıyorsunuz ama bu yanlışı yaparken bilinçli hareket etmediğinizi bildiğim için size kızmıyorum.
CAN DÜNDAR ın Milliyet Gazetesinde yazdırılan bir kişi olarak, ne tür dönüştürme, yönlendirme işlevleri gördüğünü biliyor musunuz?
CAN DÜNDAR ın ermeni kimliği ile, bir Türkün TÜRKLÜĞÜ kadar gurur duyduğunu? CAN Dündar ın bir ermeni olarak, Bir Türk Miliyetçisinin tutumu ile karşılaştırılabilecek kadar Ermeni ulusunun çıkarlarını düşündüğünü, o açıdan bakıldığında bir ermeni ulusalcısı olduğunu biliyor musunuz? Neden, ERMENİLERE Ulusal değerlerini savunmak serbest iken TÜRKLERE Yasak? Kim mi yasak diyor. CAN DÜNDAR diyor.
Can DÜNDAR Atatürk ü, Kemalistlerden, Ulusalcılardan, milliyetçilerden, Yani genel Anlamda adına ne derseniz deyin, VATANSEVERLERİN tek elinden kurtarmaktan bahsediyor.
CAN DÜNDAR Atatürk ün, bu milletin Lİder arayışına bir cevap oluşundan rahatsızdır. Ayrıca CAN DÜndar, bu milletin Lİder arayışından da rahatsızdır. CAN DÜNDAR, Pratikte PKK yı terör örgütü olarak tanımlamayan bir yazardır. Şüphesiz onu kendi ulusunun (ermeni) çıkarları doğrultusunda hareket etmekle kınayamayız. Ancak Kraldan çok kralcı geçinerek bu milletin bir parçasıymışçasına hareket edip aslında tam ters istikamette icraat ortaya koymak iki yüzlülük alçaklıktır.
CAN DÜNDAR, "Mustafa" FİLMİ ile Atatürk'ü, dokunulabilir, zarar verilebilir, liderliği aham şaham olmayan bir insani bünye de taşıyan herhangi biri olarak göstermektedir.CAN DÜNDAR Türk insanında ki EGO ile ATATÜRK ü karşılaştırmakta ve onun kabul edilirliğini imkansızlaştırma çabasındadır.
CAN DÜNDAR Atatürk gibi bir lidere öndere sahip olan TÜRK Milletini kıskandığını MUSTAFA filmi ile ATATÜRK üzerinde sergilemiştir. Çünkü, dokunulabilir atatürk, derinliği, analizi, öngörüyü, yaratıcılığı ve farklı düşünmeyi özdeşleştirdiğimiz ATATÜRK ten çok farklıdır. İnsan egosuna hitab eden bazı unsurlar devreye girmektedir. Bu ego Türk ferdine şu soruyu sorduracaktır. "Bu muymuş Atatürk?
Ben ondan daha zor şartlar da daha iyi tecrübeler yaşadım, daha iyi tepkiler verdim, verirdim, veririm". Film de mesaj çok açık. "İşte bakın, korkan, titreyen, tuvalete giden, şu yapan bu yapan, burnunu karıştıran, misket oynayan, filan falan Atatürk. Bundan daha iyileri var, boşveri bu adamı.
" İşte bu EGO ya dayalı kişisel algılama, Atatürk için devreye sokulacak ve saldırıların tepeye tırmandığı şu zamanda, ATATÜRK ün ortaya koyduğu çağdaş ve gerçekçi hedefler sorgulamaya alınarak, onu savunmak isteyen insanlar zemin kaybedecektir. CAN DÜNDAR Tam bir çakaldır. Bu sinsi ve kalleşçe numarasının görülmediğini sanmaktadır. Ama bir ERMENİ Milliyetçisi-Ulusalcısı olarak, karşısında TÜRK milliyetçisi ve Ulusalcılarının olduğunu da bilmektedir. Ve daha baştan itibaren TÜRK Milliyetçi-Ulusalcılarının tepkisini azaltmak ya da yalnızlaştırmak için, ATATÜRK ü anlatmak tabirini kullanmaktadır. Fakat bu numara yutulacak gibi değil.TURKCELL Yıllardan beri profesyonel reklamlara, halkla ilişkiler çalışmalarına imza atmış bir şirket. Sizler sanıyor musunuz Ki,
TURKCELL böyle bir ATATÜRK Karşıtlığı sergilesin? Bu şirketi yönetenler salak mı? TURKCELL halka ilişkiler uzmanları sayesinde CAN DÜNDAR ın pislik akan bu numarasını görmüş ve son zamanlarda gemi azıya almış cemaatçi, tarikatçı ve bölücü çevrelerin ATATÜRK saldırılarına sinsi bir halka olarak eklenen MUSTAFA filmine destek vermemeyi seçmiştir. Kendilerini TÜRK milletine karşı girişilen psikolojik yıpratma eylemlerine karşı duruşlarından dolayı tebrik etmemiz gerekirken, belki de binbir pişmanlık ve öfke duymalarına neden olacak şekilde saldırıyoruz.
Evet ATATÜRK ne demişti? TÜRK milleti zekidir. Ben buna şu tepkileri görünce maalesef inanamıyorum. Arkadaşlar, böyle basit oyunlara düşerek kendimizden olanları caydırıyoruz maalesef. Neden daha açık gözlü uyanık olamıyoruz. Kızıyorum ama...!
Kibrisli
06.11.2008, 11:00
Can Dündar 2. Cumhuriyetçilerin en başında gelen isimlerden birisidir.Bırak Kemalizmi uygulamayı, onun için çalışmayı Kemalizm'i ağzına almaya bile hakkı yoktur, Atatürk'ü ayyaş, kadın düşkünü, yanlız bir diktatör olarak anlatmak bir yana Paşa'nın adını ağzına alırken bir destur çekmelidir, çekmiyor mu, inatla ayyaş mı diyor, sapık, yanlız bir diktatör mü diyor o zaman ondan bunun hesabını da yine Türk genci sorar ki soruyorda.
Dün genç bakıştaydı sabaha kadar izledim çok güzel takiye yapıyor, destek aldığı yerlerin yaptığı gibi. Filmi öyle bir yapmışki izlersin çıkarsın Atatürk hakkında dediğim konular kalır sadece aklında çünkü hep ucu açık bırakılmış, kim nasıl anlarsa neden ama çünkü Can Dündar gelir insanlar sıkıştırdığında "yapmak istediğim şuydu bunu nasıl böyle anlarsınız"diye takiye yapar, kendisini mazlum gösterir kazanır, dünde aynısı yaptı sonrada "Atatürk 2 saate sığmaz napalım" dedi ve alkış kıyamet. Madem sığmaz farklı farklı 3 film yap farklı dönemleri anlatan normalde 6 saatmişte kesince 2 saate inmiş böyle olmuş, Atatürk'ün dış politikası ile ilgili 1 tek şey yok, Çanakkale tam 45 sn sürüyor, hem devam filmi şeklinde 3 tane yaparsan daha çok kazanırsın. Keşke şöyle yapsaydın be Can'cım "Mustafa" Çocukluğunu anlatıyor "Mustafa Kemal" 1. Dünya savaşı ve Kurtuluş savaşı zamanı "Mustafa Kemal Atatürk" Cumhuriyet dönemi ve devrimler. Al sana süper bir devam filmi bir üçleme, ya da neyse bırak 2 saat hakaret ettiğin yeter sen 6 saatlik toplam 3 film yapsan 6 saat hakaret artık olmazdı çekilmezdi.
Birde Yahu madem bu kadar Atatürkçüsün, madem insanların Atatürk'ü tanımasını istiyorsun ücretsiz yap filmi, o kadar sponsor var zaten dış çekim yok oturmuş masa başında halletmişsin herşeyi, ya da kamuoyuna filmin maliyetini ve aldığın toplam sponsor desteğini açıkla. Yoook o da olmaz.
Bu adam Ergenekondan beni de alırlar diye korkmuş arkadaş bu kadar basit, öyle bir film yapayımki iki tarafa da yaranayım dedi hem nala vurmaya çalıştı hem mıha, nal yumuşak çıktı, hoşuna gitti nalın Atatürk'ün ayyaş sapık bir diktatör olarak anlatılması ama kusura bakma Can Bey MIH biraz serttir yemez Anadolu Çocuğu Ata'sına yapılan bu hakaretleri.
Saygılarımla
altuntas58
06.11.2008, 11:07
TURKCELL böyle bir ATATÜRK Karşıtlığı sergilesin? Bu şirketi yönetenler salak mı? TURKCELL halka ilişkiler uzmanları sayesinde CAN DÜNDAR ın pislik akan bu numarasını görmüş ve son zamanlarda gemi azıya almış cemaatçi, tarikatçı ve bölücü çevrelerin ATATÜRK saldırılarına sinsi bir halka olarak eklenen MUSTAFA filmine destek vermemeyi seçmiştir. Kendilerini TÜRK milletine karşı girişilen psikolojik yıpratma eylemlerine karşı duruşlarından dolayı tebrik etmemiz gerekirken, belki de binbir pişmanlık ve öfke duymalarına neden olacak şekilde saldırıyoruz.
Toplumumuzda bu tip adamları yazar bozuntularını satılık kalemleri iyi analiz etmek gereğini vurgulamak isterim
Arif Coşkun
06.11.2008, 11:14
Böyle bir büyük insana, böyle bitmiş tükenmiş ülkeyi milli beraberliği sağlamış, ayağa kaldırmış büyük zaferlere izma atmış Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan en ufak saygısızlık, hakaret nankörlük elimde değil tepki vermeden duramıyorum.
Ya ben o döneme ait kitapları okuduğumda konuları yaşananları öğrendiğimde gözlerim dolar, bilerek sinsice bu tür hakaret ve saldırıda bulunanların ben Türklüğünden ve vatanseverliğinden hep şüphe duymuşumdur.
Kibrisli
06.11.2008, 11:19
Mustafa’ya gittim...
Sarhoş.
Kafayı bulunca ağlayan...
Hoyrat.
Soğuk.
Kalpsiz.
Çevresine eziyet eden...
İtiraz edeni asan...
Arkadaşlarını satan...
Goygoycuların dolduruşuna gelen...
Milletten bihaber.
Hatta milleti küçümseyen...
Alay eden.
Hesabını kitabını bilmeyen...
Batı hayranı.
Sefa düşkünü.
O balo senin...
Bu balo benim, gezen.
Zampara.
Cephede bile karı-kız düşünen...
Savaşmadığı için sıkılan...
Ordu varken, çete kurmaya kalkan...
Devrimleri intikam için yapan...
Dinsiz.
Kendi heykellerini diktiren...
Megaloman.
Bencil.
Günde 3 paket sigara içen.
Usul usul intihar eden...
Psikolojik bunalımda...
Yalnız.
Çaresiz.
Basiretsiz.
Zavallı bir adam.
*
Mustafa’daki Mustafa bu.
*
Anafartalar 1 saniye.
İşgal 2 saniye.
Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten...
*
Hak edilmiş bence Oscar...
En azından Nobel.
Arif Coşkun
06.11.2008, 11:31
Ülkemiz üzerinden oyun oynayanlar, en başta en değer verdiğimiz şeylerden saldırıya başlıyorlar, değersizleştirmek yozlaştırmak diye düşünüyorum.
Ülkemizde yaşanılan şuanki sorunlar ve oyunlar neticesinde, Türk halkı olarak her zamankinden daha çok milli birlik ve beraberliğie ihtiyacımız var,
daha çok uyanık olmaya daha duyarlı olmaya ihtiyacımız var.
İnşallah bizleri bu yöne çeken birliği beraberliği sağlayan oluşumlarda olacak ve bu tip zırvalayan insanlarda derslerini almış olacaklar.
Kibrisli
06.11.2008, 11:44
Ya abicim, Liboşu bu adama saldırıyor, Yobazı, tarikatçısı bu adama saldırıyor, Bölücüsü ayrılıkcısı haini bu adama saldırıyor, AB bu adama saldırıyor, yeni yetme solcular bu adama saldırıyor ne kadar Türkiye'nin karşısında kurum, kuruluş, şahıs, adı ya da sanı ne olursa olsun kısacası Türklük düşmanları Atatürk'e saldırıyor. Bu onun ne kadar büyük ve bizler için değerli bir insan olduğunun delili değil midir. Ona ve fikirlerine daha çok sahip çıkmamız gerektiğini göstermez mi?
Adımdan da belli olduğu gibi ben Kıbrısta yaşadım bir süre, sitey ilk üye olduğum 2005 yılında da oradaydım, Annan planı döneminden önce bir yaz kampına onlarca yazar akademisyen siyaset adamı ABD ye gitti, bir geldiler arabalar değişmiş giyim kuşam farklı her yerde deli gibi paralar harcıyorlar yeni partiler dernekler kuruyorlar, yeni gazeteler açılıyor bu kampa gitmeyen yazarlar dışında tüm yazarlar Annan Planını destekliyor, Ukrayna da, Gürcistan'da olan devrimin alt yapısı önce KKTC'de denendi yani, tuttu da, birde üstüne bizim hükümette destekleyince Annan Planını, TSK da ses çıkartmayınca oradaki Türklerin bir kısmı da "Türkiye ne derse o olur" dedi bir grupta ondan dolayı evet dedi referandumda. Neyse anlatmak istediğim Türkiye'de de aynı oyun oynanıyor ama tutmayacak izin vermeyeceğiz. Çünkü bizim yol göstericimiz de zaten saldırdıkları adam. Ne diyor Atatürk "Gelecekte dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek içerde ve dışarda düşmanların olacaktır." bunların olacağını biliyorduk, olacaktırda, her zaman olacaktır ama önemli olan milli birliğimizi korumak birbirimize düşmeden birliktelikle bu adamları safdışı ederiz, KKTC bölündü, Ukrayna, Gürcistan bölündü Türk Milleti bölünmeyecek çünkü Gençliğe Hitabe gibi, Bursa Nutku gibi iki adet Erken Uyarı Sistemine sahibiz, bu hitaplar kartpostala yazılsın ya da duvar süsü olsun diye değil aklımızda yer etsin ihtiyaç olduğunda kullanalım diye söylenmiş.Bunun da gereğini hep yaptık yapıcazda.
Saygılarımla...
Türkiye - Yavuz Bülent Bakiler,
Mustafa -1-
Can Dündar, Atatürk’ü anlatan bir film hazırlamış: İsmi: MUSTAFA. Ben o filmi henüz görmedim; ama mutlaka gitmek ve görmek istiyorum. Can Dündar’ı, bir TV programında dinledim. Diyordu ki: “Ben bu filmle insan Atatürk’ü anlatmak istedim!”
2008 yılında, Türkiye’de “insan Atatürk’ü” anlatmak kolay değildir. Bazan, dağları devirmek kadar zor bir iştir. Atatürk üzerine yazılan seksen kitab okuduğum, Atatürk’ü biraz tanıdığım için böyle yazıyor; böyle düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de, bazı çok etkili ve çok yetkili kimselerin ve çevrelerin “insan Atatürk’ü” dinlemeye ve dinletmeye tahammülleri yoktur. Onlar, milletimizin karşısına, hep bir, “ilâh Atatürk” koymuşlardır. Bu çok yanlış bir uygulamadır.
21. yüzyılda, Atatürk konusunda, artık biz de, daha doğru, daha medenî ölçüler içerisinde düşünmek, yazmak, konuşmak mecburiyetindeyiz. Meselâ ben, bir kimsenin, akla, mantığa, müsbet ilimlere dayanarak, Atatürk’ü saatlerce tenkid etmesine katlanabilirim. Hatta o kişiyi zevkle dinleyebilirim Ama aynı kimsenin, Atatürk’e birkaç kelimeyle hakâret etmesine tahammül edemem. Atatürk konusunda, devletimizin resmî görüşüne de katiyyen katılamam. Devletimiz “insan Atatürk” yerine, çok yanlış, çok lüzumsuz bir inatla, bize “ilâh Atatürk” dayatmasında bulunduğu için, Atatürk’e devletimizin gözüyle bakamam. Çünkü aziz devletimiz, bizzat içinde bulunduğum bazı resmî törenlerde, yüzlerce kişiyi bağırta bağırta, Atatürk’ü şöyle anlatıyordu:
“1- Atatürk en büyük insandır! 2- Atatürk en büyük Türk’tür! 3- Atatürk en büyük kumandandır! 4- Atatürk en büyük dâhidir! 5- Atatürk en büyük öğretmendir! 6- Atatürk en büyük inkılâpçıdır! 7- Atatürk en büyük teşkilatçıdır! 8- Atatürk en büyük liderdir! 9- Atatürk en büyük devlet adamıdır! 10- Atatürk en büyük siyaset adamıdır!”
Oldu mu şimdi? Beğendiniz mi? Doğrusu, Atatürk bu 10 tesbitin hiçbirisinde yoktur. Yoktur, çünkü dünya yaratıldı yaratılalı, bu on özelliği kendi bünyesinde toplayan bir kimse, daha anasından doğmamıştır. Acaba bu 10 maddenin başındaki (en) zamirlerini kaldırarak Ata-türk’ü anlatsak ne olur? “Olmaaaaaz!” O zaman karşımıza “insan Atatürk” çıkar diyenler var.
Beş-on mankafa, beş-on ruhsuz, köksüz, imansız dışında kimseye “ilâh Atatürk’ü” sevdiremeyiz, kabul ettiremeyiz! Bu yanlıştan, vazgeçmeliyiz. Bize, “insan Atatürk’ü” tanıtmaya ve sevdirmeye çalışan Can Dündar’ı tebrik ediyorum.
PEKi CAN DÜNDAR NASIL BiR KiŞiLiK?
Can Dündar'ın M Ali BiRAND'ın çırağı olduğunu ve ondan feyz aldığını bilmeyenimiz yoktur. Babası bir MiT mensubudur. kendisinin hangi fikirde olduğu bu güne kadar anlaşılamamıştır. Atatürkçü olduğunu ima etmektedir ancak; kendisi Soros destekli vakıf ve derneklerin eğitim çalışmalarında vs. görülebilmektedir.Sitesi candundar.com da Atatürk' karşı yazar ve sanatçıları( Baskın Oran, Oral Çalışlar, Yılmaz ERDOĞAN vs.) övücü yazıları bolca mevcuttur.TV' de Ermeni sorunlarının tartışıldığı açık oturumları yönetirken, Ermeni tezlerini savunanları kollaması ve taraflı davranması izleyenleri şaşırtmaktadır.Bazen devrimci, bazen AB yanlısı, bazen ülkeye düşman tüm unsurları kucaklayan özgürlükçü, bir bakıyorsunuz Ecevit'çi yani meçhul yani tehlikeli bir kişilik.
Tatlı diliyle kadınlar başta olmak üzere Yaşar Paşa'yı bile etkilemiş ki arşivleri açıvermişler bu meçhul adama düşünmeden.
ZiRA; Mustafa Kemal'in bu güne kadar incelenmeyen özel yönlerini inceleyecekmiş. Ne güzel değil mi?
ÖZEL YAŞANTISINA GiRiLEN HERKES YIPRATILIR.
Şu kulaklarımıza küpe olsun. Her kimin özeline giriliyor ve o kişinin toplumla kucaklaştığı, tarihe damgasını vurduğu yanları bırakılıp özeli ile ilgileniliyorsa o kişi gözden düşürülmek ve fikirleri saptırılmak isteniyordur. Bundan şüpheniz olmasın. Gözlerinizi kapatıp düşünün eğer sizin özelinize inilse neler bulunur. ister misiniz toplumla paylaşmak? Hele hele toplumun saygı duyduğu biri iseniz hiç istemezsiniz böyle bir paylaşmayı.
Peki 'ULU ÖNDER' sıfatını almış bir dünya liderinin özeline inilmesini için ister misiniz ? iYi DÜŞÜNÜN
1.' istanbul'a Harbiye için ilk gelişinde içki ve kadınla tanıştı. içki ve kadınla tanışması ve bu alışkanlığı nedeni ile ilk yıllar dersleri de iyi değildi.' diyerek ilk özele giriliyor. Filmin ilerleyen bölümlerindeki karalamaların ilk temelleri atılıyor.
2. Mustafa Kemal'in ittihatçılar ile arasındaki ayrılığın ' Ordu'nun siyasete karışmasına karşı olmasından' kaynaklandığı saptaması yapılıyor.
Bu gün ordu'nun Atatürk'e karşı girişimlerdeki müdahalesinden rahatsız olanların (AB, ABD ve ülke içindeki işbirlikçiler) ekmeğine yağ sürecek bir saptama. Lise çağlarından beri fiilen yönetime karşı duran, örgütlenen bir kişinin bu nedenlerle ittihatçılardan ayrıldığını söylemek kasıtlı bir saptırma olsa gerek.
3.' istanbul'dan Sofya'ya giderken bir sürü gönül ilişkisini arkasında bırakarak gitti.' Sözünden sonra ayrılırken sözde sevgilisi Korin'e yazdığı mektuptan söz ediliyor. Üstelik Korin'e sık sık mektup yazdırılıyor. Çanakkale savaşı gibi kanlı bir savaşın göbeğinde dahi Korin'e ( yani gönül ilişkilerine) mektup yazabilecek kadar zaman ayırabilecek bir komutan görüntüsü çiziliyor.
4'Sofya'da kendisini Sofya sosyetesine tanıtmak için can atıyor fırsat kolluyordu' sözü ile ne anlatılmak istendiği çözülemedi ama bazı insanlarda 'sosyete budalası' çağrışımı yaptırdığı kesin.
Mustafa Kemal' doğuya müfettiş olarak atandıktan sonra Vahdettin kendisi ile saray'da yaptığı görüşmede 'Paşa Devleti sen kurtarabilirsin' dediği belirtiliyor. Bu konuda filmde başka bir yorum da yapılmıyor. Vahdettin'in doğu'da işgale karşı vatandaşlarca başlatılan ayaklanmaların bastırılmasını istediği için bu sözleri söylediği açıklanmıyor.Bu sözleri dinleyen izleyiciler; Mustafa Kemal'i Ulusal Kurtuluş Savaşı için Vahdettin'in görevlendirdiği zannına kapılıyor. Bu Filme ustaca sıkıştırılmış hileli bir cümle.
Film'de Nutuğun ' TBMM' toplanıyor başlıklı bölümünde; M.Kemal'in meclisin açılışını cuma gününe alması ve açılışta dinsel ögeler kullanmasını Halife'nin kendisini dinsizlikle suçlamasına karşı tedbir olarak gösteriliyor. Oysa Nutuk'un ilgili bölümünde o tarihte Düzce, Hendek, Gerede ve Bolu bölgesindeki gerici isyanlardan halkın etkilenmesi nedeni ile içinde bulunulan o günün koşullarına uyum sağlama zorunluluğundan bahsediliyor.( Bu gün de aynı koşullarda aynı yöntemin kullanılması gerekliliği göz ardı edilmeye çalışılıyor)
Mustafa Kemal halkın inançlı yapısını bildiği için davranışlarını buna göre ayarladığı belirtilerek ' O gün dayanmak zorunda kaldığı güçlerle yarın hesaplaşacaktı' gibi çirkin bir saptama yapılıyor. Hele hele birlikte omuz omuza düşmanla mücadele ettiği kitlelerle sonradan 'HESAPLAŞMA' davranışını Mustafa Kemal ile özdeşleştirme son derece yakışıksız ve itici. Oğlunu teröre şehit veren dindar insanlarda ne etki yapar siz düşünün.
Ankara'ya geldiğinde çalışmalarına başladığı ıssız evde duyduğu endişeler ve sıkıntıları anlatılıp masa üstünde elinin altında duran silah sık sık gösteriliyor. Her gürültüde isyancılar mı geldi diye pencereye koşması, ufukta beliren toz bulutunu görüp isyancılar mı geliyor endişesi ile yardımcısını otomobil ile gönderip 'eğer gelenler isyancılar ise hemen iki el ateş et' dediği vurgulanıyor. Gelenlerin koyun sürüsü olduğunun anlaşılması üzerine derin bir oh çektiği belirtiliyor. Mustafa Kemal'in ulusal kurtuluş mücadelesini başlatamadan ele geçme endişesi, Kişisel olarak can derdine düşmüş paranoyak bir insan davranışı olarak izleyicilere sinsice sunuluyor.
Filmde bir araya acele şu söz sıkıştırılıyor ' Kürtlere özerklik verilecektir.' Bu da filmin karelerine ustaca sıkıştırılmış 'Kürtlere özerklik operasyonu' olsa gerek. Bu sözleri duyan ve filmi beğendiğini söyleyenlerin bu saptamaya ayrıca katılıp katılmadıklarını da sormakta yarar var. Çeşitli milliyetlerden oluşan Osmanlı toplumunu tek Millet haline getiren. 'Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Ne Mutlu Türk'üm diyene' sözünü söyleyen bir liderin görüşleri ile özerklik ne kadar çakışır. Düşünmeli.
Kurtuluş savaşı süresince Mustafa Kemal ile aynı evi paylaşan ve Mustafa Kemal'e karşı gizli aşk duyguları beslediğinden şüphe olmayan üvey amcanın yeğeni Fikriye ile ilgili hikaye o kadar abartılı anlatılıyor ki, bir ara'Eskisevgili'
deyimi kullanılıyor. Bu deyimin rastlantı olarak kullanılmadığı da açık. Sonuçta Mustafa Kemal aylarca bir arada yaşadığı, kendisi ile birlikte birçok zorluklara karısı imiş gibi göğüs geren sevgilisine kazık atıp zengin Latife hanım'ı tercih eden vefasız olarak sunuluyor izleyiciye. Üstelik Fikriye'nin intiharı, bundan 14 ay sonra Ata'nın boşanması, yüzündeki acı izler, seneler sonra içki masasındaki bir meşk anında bir kadınla ilgili şarkı okunduğunda ağlaması suçunu ele vermesi olarak zihinlere kazıtılıyor. Türk filmlerinden çok etkilenen, ezilen ve aldatılan kadından yana olan halkımızda bu Mustafa Kemal nasıl iz bırakmıştır sizce?
Film boyunca savaşılan düşmanların ülke politikalarından, savaşın antiemperyalist özelliğinden, Mustafa Kemal'in antiemperyalist yapısından hiç söz edilmiyor.
Mustafa Kemal'in batı ile sürekli hesaplaştığı ve mazlum doğu halklarının gönenci için çaba sarf ettiği göz ardı edilerek , O batı hayranı, islamiyete düşman, medeniyet olarak sadece batı yı işaret eden bir lider olarak sunuluyor. Ulusal kültüre o kadar değer vermesine rağmen ' Artık halkı radyolardan bambaşka bir müzik dinliyordu' sözünü Can Dündar rahatlıkla iyi bir şeymiş gibi sarf edebilmektedir
Portresini yaptırırken sapık bir diktatör gibi poz vermesi( mağrur ve psikopatça) ve kendi heykellerini diktirmesi konuları da 'Diktatör' demese de size düşündürüyor.
Filmdeki;'En yakınındakileri bile idama gönderen adam' sözleri size neyi çağrıştırır. Anlayana ; kurduğu Cumhuriyeti ve devrimleri korumak için yakınlarının bile gözünün yaşına bakmayan adam. Ama anlamayan çoğuna göre iktidarını ve rahatını sağlamlaştırmak için rakiplerini harcayan diktatör çağrışımı yaptırıyor.
Filmdeki 'Devrimler için çok hızlı gitmiş ama ardını görememiş yoksul halkı fark edememiştir' sözleri Can Dündar'ın mı? Yoksa ikinci Cumhuriyetçilerin ( örneğin Mehmet Altan'ın mı anlayamadık)
Hayatının son yılları işlenirken terk edilmiş, yalnız, Cumhurbaşkanı olduğu halde devlet işlerinden elini ayağını çekmiş, alkolik ve boş gezenin boş kalfası görüntüsü işlenmiş. iyi düşünen ama alkole teslim olmuş adam görüntüsü ile sanki Mustafa Kemal değil Neyzen Tevfik işleniyor. En yakınındakilerin dahi yalnız bıraktığı ayyaş adam tiplemesi ile ne yapılmak isteniyor. Hiçbir ulus liderini böyle görmek ve anmak istemez Ağaçlar ayakta ölmelidir ama Can Dündar fırsat vermiyor gözlerimize sokuyor. Bu görüntülerden sonra halkın gözünde Ulu Önder tiplemesi kalacak mı?
Filmin sonlarında Atatürk mecliste görüntülü konuşmasında CHP programından bahsederken şöyle diyor.
'Bu program; gökten indiği sanılan kurallara göre değil, bilime ve hayatın gerçeklerine göre hazırlanmıştır. Film burada ulusal kurtuluş mücadelesine son darbeyi vuruyor. Dikkat ederseniz gökten inen değil, indiği sanılan diyor. Bildiğimiz şu ki; Mustafa Kemal kendi görüşü ne olursa olsun Dine ve inananlara saygılı ve bağımsızlık için her kesimle aradaki sorunları erteleyip birleşen bir yapıya sahip. Şimdi siz inanan insanlarda cımbız ile çekilmiş bu sözlerin ne etki yapacağını düşünebiliyor musunuz. Hele hele bizler 19 Mayıs 1919 koşullarını yaşarken.
SONUÇ OLARAK; Bu film ülkemizdeki anti-emperyalist mücadeleyi baltalamak için: O mücadelenin ilham aldığı güç olan Mustafa Kemal'i özel yaşantısına inerek; içki ve kadın düşkünü, Sevdiği kadına kazık atan, tam anlamı ile batı yanlısı,Kürtlere özerklik isteyen, yalnız ve çevresindekilerin terk ettiği, dinsiz, halkı aşağılayan ve iktidarı için en yakınındakileri bile ipe gönderen kişi olarak tanıtıp, Ulusal kurtuluş mücadelesi yolunda ittifak yapacak kesimler arasına da nifak sokarak bu birleşmeye engel olmak amacını taşıyor.
BU FiLMiN SOROS VE( veya) AB BAĞLANTILI VAKIFLARCA YAPTIRILDIĞI ŞÜPHESiZDiR
Kibrisli
06.11.2008, 13:40
'Bu program; gökten indiği sanılan kurallara göre değil, bilime ve hayatın gerçeklerine göre hazırlanmıştır. Film burada ulusal kurtuluş mücadelesine son darbeyi vuruyor. Dikkat ederseniz gökten inen değil, indiği sanılan diyor. Bildiğimiz şu ki; Mustafa Kemal kendi görüşü ne olursa olsun Dine ve inananlara saygılı ve bağımsızlık için her kesimle aradaki sorunları erteleyip birleşen bir yapıya sahip. Şimdi siz inanan insanlarda cımbız ile çekilmiş bu sözlerin ne etki yapacağını düşünebiliyor musunuz. Hele hele bizler 19 Mayıs 1919 koşullarını yaşarken.
BU FiLMiN SOROS VE( veya) AB BAĞLANTILI VAKIFLARCA YAPTIRILDIĞI ŞÜPHESiZDiR
Aslında Atatürk'ün buna benzer bir sözü vardır, derki "gökten indiği sanılan kitapların dogmalarından almıyoruz" burada herhangi bir dine birşey söylemiyor bazı yalancı dindarların dogmalarından bahsediyor. Ancak can öyle bir kullanmışki filmde bunu sanki Atatürk din düşmanı. ve son cümlenizide özellikle aldım ben de Soros işi birşey olduğundan eminim.
Saygılarımla
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.