TeqTaBaNCa
19.12.2008, 23:47
Bushun FıkraLarda anLatıLanLardan Hiç farkı yok..fıkraLarı okuyunca hak verecekSiniz :)
Amerika da adamin biri isine giderken birden anormal bir
trafigin icine duser, ama trafik bir milimetre bile kipirdamamaktadir.Bir
sure sonra arabsinin yan camina birisinin tikladigini gorur ve camini acar.
-Ne var, ne olmus acaba ???
-Teroristler Bush u yakaladilar......... eger 1 milyar dolar verilmezse, ustune benzin dokup yakacaklarmis.
-Haa simdi anladim bu trafigi...
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
-Valla yaklasik olarak 5 er litre...!!
George Bush bir ilkokula ziyarete gider.
Sinifin birinde
yaptigi konusmadan sonra cocuklara soru
sorabilmeleri
icin imkan tanir.
Parmak kaldiran
Bob der ki "Sayin baskan
uc sorum var
size"
1. Nicin
Amerika BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz
rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil
oldu da baskan
secildiniz?
3.
Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne
oldu?
Kucuk Bob'un
sordugu sorular biter bitmez teneffus zili
calar,
Bush
"teneffusten sonra devam ederiz"
der hep
birlikte teneffuse cikilir.
Sinifa geri
donuldukten sonra Bush
"Nerde
kalmistik?
Evet..sorular
kisminda kalmistik.. devam edelim" der.
Siniftaki baska
bir ogrenci parmak kaldirir.
Bush sorar:
"Adin ne bakalim ufaklik?" "Steve"
"Senin sorun ne
bakalim Steve?"
"Benim 5 sorum
var sayin baskan:
1. Nicin Amerika, BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz
rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil
oldu da baskan
secildiniz?
3.
Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?
4. Teneffus
zili nicin 20 dakika erken caldi?
5. Bob nereye kayboldu?"
Beş yolcusuyla seyahat eden uçak düşmek üzere, ancak 4 paraşüt var. Birinci yolcu;.
-`Ben Shuille O'Neill, NBA'in en kıymetli oyuncusuyum. Bana bir şey olursa LA Lakers zor duruma düşer, benim yaşamam lazım' diyor ve alıp birinci paraşütü atlıyor. İkinci yolcu:
-`Ben Hillary Clinton, NY senatörü ve belki de geleceğin Amerika ilk kadın Başkan adayıyım, benim de yaşamam lazım' diyor ve ikinci paraşütü alıp atlıyor. 3'üncü yolcu:
-`Ben George W. Bush. Amerika Başkanıyım. Dünya üzerinde politik sorumluluklarım, bombalayacağım yerler var daha. Amerika tarihinin gelmiş geçmiş en zeki başkanının ölmesine izin vermezsiniz' diyor ve alıp atlıyor.
Dördüncü yolcu Papa, son yolcu olan 10 yaşındaki çocuğun gözlerinin içine bakıp:
-`Evlat ben yaşlı bir adamım, yaşayacağımı yaşadım, bu son paraşütü alıp atlamak senin hakkındır" deyince, çocuk şöyle der:
-`Gerek yok amca geriye 2 paraşüt kaldı, şu Amerika'nın en zeki başkanı benim okul çantamı alıp atladı'
Bush ve Powel bir barda oturuyorlarmış. İçeri bir genç girmiş ve bunları görünce şaşırmış.
"Hey siz ne yapıyorsunuz burada" diye sormuş.
Bush da:"Üçüncü Dünya Savaşı'nı planlıyoruz"diye cevaplamış.
Şaşıran genç, "peki nasıl olacak?" diye sormuş.
Bush: "10 milyon Iraklı ve bir araba tamircisini öldüreceğiz" demiş.
Genç, "araba tamircisini niye öldüreceksiniz?" diye şaşkınlıkla sormuş.
Bush Powel'e dönerek: "ben sana demedim mi on milyon Iraklı'yı öldürürsek kimse umursamaz diye."
Bir gün Bush ve şoförü bir kır gezisine çıkmışlar. Bir çiftlikten geçerken hızlı oldukları için tavuğa arkasından ördeğe ve onun arkasından da ineğe çarpmışlar.
Bush bütün ihtişamıyla: "Dur ben gidip şimdi çiftlik sahibiyle konuşur, gerekeni yaparım" der. Bush gider ve hemen arkasından ağız burun darmadağın olmuş bir şekilde gelir.
Ve şoförüne : "Hemen buradan kaçalım" der.
Kaçarken bu sefer de öbür çiftliğin domuzuna çarpıp dururlar.
Bush: "Bu sefer sıra sende" der.
Şoför gider çiftliğin kapısını çalar. Bush arabanın içine saklanmış şoförü beklemektedir, otuz dakika geçer ne gelen var ne giden. Bir saat geçer gene şoförden haber yok. İki saat sonra bizim şoför ellerinde meyve sepetleriyle çıkagelir. Bush bu olay karşısında şaşırıp şoföre sorar: "Ne oldu dayak yemedin mi?"
Şoför cevap verir:
"Vallahi başkanım dediğim cümle şu 'BEN BUSH'UN ŞÖFÖRÜYÜM DOMUZ ÖLDÜ' adam bana yemek yemeden gidemezsin dedi. Ben de yemek yiyip de geldim"
Başkan Bush'un verdiği talimat ile kendi resmi bulunan pulların bütün mektuplarda kullanılmasını istemiş.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor. Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş: "üstünde resmim olan pullar yapışmıyor. Arkalarına zamk sürmediniz mi?"
"Sürdük efendim", demiş yetkili ve eklemiş, "yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş
"Sayın Bush, sana iki haberim var. Biri iyi diğeri kötü... Önce hangisini söyleyeyim?"
Bush cevap vermiş: "Önce iyisini söyle o zaman."
"Teslim olmaya karar verdim Amerika'ya geliyorum."
"Kötüsü ne peki?"
"Uçakla geliyorum!"
Üç doktor aralarında istişare ediyorlarmış İngiliz olan: "Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz."
Alman doktor: "Bu hiçbir şey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada savaşa hazır hale getiririz."
Amerikalı doktor: "Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksas'tan bir beyinsizi aldık ve Beyaz Saray'a koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor."
Amerika da adamin biri isine giderken birden anormal bir
trafigin icine duser, ama trafik bir milimetre bile kipirdamamaktadir.Bir
sure sonra arabsinin yan camina birisinin tikladigini gorur ve camini acar.
-Ne var, ne olmus acaba ???
-Teroristler Bush u yakaladilar......... eger 1 milyar dolar verilmezse, ustune benzin dokup yakacaklarmis.
-Haa simdi anladim bu trafigi...
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
-Valla yaklasik olarak 5 er litre...!!
George Bush bir ilkokula ziyarete gider.
Sinifin birinde
yaptigi konusmadan sonra cocuklara soru
sorabilmeleri
icin imkan tanir.
Parmak kaldiran
Bob der ki "Sayin baskan
uc sorum var
size"
1. Nicin
Amerika BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz
rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil
oldu da baskan
secildiniz?
3.
Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne
oldu?
Kucuk Bob'un
sordugu sorular biter bitmez teneffus zili
calar,
Bush
"teneffusten sonra devam ederiz"
der hep
birlikte teneffuse cikilir.
Sinifa geri
donuldukten sonra Bush
"Nerde
kalmistik?
Evet..sorular
kisminda kalmistik.. devam edelim" der.
Siniftaki baska
bir ogrenci parmak kaldirir.
Bush sorar:
"Adin ne bakalim ufaklik?" "Steve"
"Senin sorun ne
bakalim Steve?"
"Benim 5 sorum
var sayin baskan:
1. Nicin Amerika, BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz
rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil
oldu da baskan
secildiniz?
3.
Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?
4. Teneffus
zili nicin 20 dakika erken caldi?
5. Bob nereye kayboldu?"
Beş yolcusuyla seyahat eden uçak düşmek üzere, ancak 4 paraşüt var. Birinci yolcu;.
-`Ben Shuille O'Neill, NBA'in en kıymetli oyuncusuyum. Bana bir şey olursa LA Lakers zor duruma düşer, benim yaşamam lazım' diyor ve alıp birinci paraşütü atlıyor. İkinci yolcu:
-`Ben Hillary Clinton, NY senatörü ve belki de geleceğin Amerika ilk kadın Başkan adayıyım, benim de yaşamam lazım' diyor ve ikinci paraşütü alıp atlıyor. 3'üncü yolcu:
-`Ben George W. Bush. Amerika Başkanıyım. Dünya üzerinde politik sorumluluklarım, bombalayacağım yerler var daha. Amerika tarihinin gelmiş geçmiş en zeki başkanının ölmesine izin vermezsiniz' diyor ve alıp atlıyor.
Dördüncü yolcu Papa, son yolcu olan 10 yaşındaki çocuğun gözlerinin içine bakıp:
-`Evlat ben yaşlı bir adamım, yaşayacağımı yaşadım, bu son paraşütü alıp atlamak senin hakkındır" deyince, çocuk şöyle der:
-`Gerek yok amca geriye 2 paraşüt kaldı, şu Amerika'nın en zeki başkanı benim okul çantamı alıp atladı'
Bush ve Powel bir barda oturuyorlarmış. İçeri bir genç girmiş ve bunları görünce şaşırmış.
"Hey siz ne yapıyorsunuz burada" diye sormuş.
Bush da:"Üçüncü Dünya Savaşı'nı planlıyoruz"diye cevaplamış.
Şaşıran genç, "peki nasıl olacak?" diye sormuş.
Bush: "10 milyon Iraklı ve bir araba tamircisini öldüreceğiz" demiş.
Genç, "araba tamircisini niye öldüreceksiniz?" diye şaşkınlıkla sormuş.
Bush Powel'e dönerek: "ben sana demedim mi on milyon Iraklı'yı öldürürsek kimse umursamaz diye."
Bir gün Bush ve şoförü bir kır gezisine çıkmışlar. Bir çiftlikten geçerken hızlı oldukları için tavuğa arkasından ördeğe ve onun arkasından da ineğe çarpmışlar.
Bush bütün ihtişamıyla: "Dur ben gidip şimdi çiftlik sahibiyle konuşur, gerekeni yaparım" der. Bush gider ve hemen arkasından ağız burun darmadağın olmuş bir şekilde gelir.
Ve şoförüne : "Hemen buradan kaçalım" der.
Kaçarken bu sefer de öbür çiftliğin domuzuna çarpıp dururlar.
Bush: "Bu sefer sıra sende" der.
Şoför gider çiftliğin kapısını çalar. Bush arabanın içine saklanmış şoförü beklemektedir, otuz dakika geçer ne gelen var ne giden. Bir saat geçer gene şoförden haber yok. İki saat sonra bizim şoför ellerinde meyve sepetleriyle çıkagelir. Bush bu olay karşısında şaşırıp şoföre sorar: "Ne oldu dayak yemedin mi?"
Şoför cevap verir:
"Vallahi başkanım dediğim cümle şu 'BEN BUSH'UN ŞÖFÖRÜYÜM DOMUZ ÖLDÜ' adam bana yemek yemeden gidemezsin dedi. Ben de yemek yiyip de geldim"
Başkan Bush'un verdiği talimat ile kendi resmi bulunan pulların bütün mektuplarda kullanılmasını istemiş.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor. Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş: "üstünde resmim olan pullar yapışmıyor. Arkalarına zamk sürmediniz mi?"
"Sürdük efendim", demiş yetkili ve eklemiş, "yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş
"Sayın Bush, sana iki haberim var. Biri iyi diğeri kötü... Önce hangisini söyleyeyim?"
Bush cevap vermiş: "Önce iyisini söyle o zaman."
"Teslim olmaya karar verdim Amerika'ya geliyorum."
"Kötüsü ne peki?"
"Uçakla geliyorum!"
Üç doktor aralarında istişare ediyorlarmış İngiliz olan: "Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz."
Alman doktor: "Bu hiçbir şey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada savaşa hazır hale getiririz."
Amerikalı doktor: "Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksas'tan bir beyinsizi aldık ve Beyaz Saray'a koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor."