PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : HERŞEYE NE KADAR DUYARLIYIZ


Sabiha Serin
24.12.2008, 12:29
HERŞEYE KARŞI NE KADAR DUYARLIYIZ


Özel ve toplumsal yaşamımızda her şeye karşı ne kadar duyarlıyız?

Son yıllarda öyle bir süreç yaşıyoruz ki bazen çevremizde olup biten, yaşanan birçok olumsuzluklara karşı sorumsuz, suskun ve kaderci olup haklı olduğumuzu savunmaktan aciz kalıp duyarlı olmayı unutup karşılaştığımız her türlü sorunlara katlanıyoruz.

Toplum olarak öyle bir hale geldik ki yolda yürürken dahi yanı başımızda birisi hastalanıp yere düşse: “ Boş ver zaten işim çok, neme lazım elbet birisi yardımına gelir”. Hatta bir kavgaya şahit olduğumuzda: “Aman boş ver elbet az sonra birisi bir polis çağırır”, veya bir yangın görsek “Nasıl olsa itfaiyeye bir telefon açan olmuştur” diyebilecek kadar duyarsız olabiliyoruz. Oysa bu tür konularda başkalarını beklemeden vatandaş olarak insani duygularımızı yok etmeyip daha yardımsever ve duyarlı vatandaş olmamız gerekir diye düşünüyorum.

Ülkemizde bizlere sunulan her türlü hizmetler arasında zaman zamanda hoşnut olmadığımız konular hakkında yetkililere olumlu önerimizi sunma cesaretimiz var mı? Bu olumlu önerimizi ilettiğimizde eğer yetkililer tarafından önemsenmeyip çözüm bulunmayıp ihmal edildiğimiz takdirde ilkeli ve kararlı olup, talebimizden cevap alıncaya kadar ısrarla ve pes etmeden mücadele ediyor muyuz?

İşte bu ve bunlara benzer her konuda acaba ne kadar duyarlıyız dersiniz. Hangimiz bozuk bir mal aldığımızda çöpe atmayıp onu satan, üreten firma ve fabrika ile iletişim kurup sorunumuzu iletiyoruz. Kısacası; yaşanan olumlu ve olumsuz konularda yüreğimizde her zaman çiçek açan sevgi tomurcuklarını donatıp her zaman her şeye karşı duyarlı olmayı cesurca ve gönül kırmadan başarabilsek keşke diyorum.

Güncel yaşantımızda sevgi ve saygı ilkelerimize sadık kalarak yaşadığımız her konuda duyarlı olup karşılaştığımız tüm sorunlarımıza katlanmak yerine çözüm arayışını tercih edip mücadeleci ve cesur olursak çözülmesi imkânsız hiçbir sorun kalmayacağına inanıyorum.

Hem ailemizde, hem de toplum içerisinde daha mutlu ve daha başarılı olmak istiyorsak ilkönce her konuda, her şeye ve herkese karşı duyarlı olmayı ilke edinmeliyiz. Çünkü: Toplum olarak her şeye karşı her zaman ne kadar duyarlı olup ne kadar acı ve sevinçlerimizi paylaşmayı başarabilirsek daha başarılı, temiz, sevgi ve saygı dolu, daha mutlu yeni kuşaklar oluşacaktır. Ayrıca sorumluluk sahibi ve duyarlı olan bir insanın hem kendisi hem de çevresi fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklı ve mutlu olur diye düşünüyorum.


SABİHA SERİN
Şair Araştırmacı Yazar
SİVAS

Arif Coşkun
24.12.2008, 12:48
O kadar güzel bir konuya değinmişinizki kutluyorum sizi Sabiha hanım,
Bu konu hakkında ileride daha uzun bir yorurumum olacaktır, şuan sizi tebrik edemeden de duramadım,
İnşallah biraz daha duyarlı biraz daha gerçekçi bir toplum haline geliriz diyorum saygılar sunuyorum.
















.

ofgurleyuk78
24.12.2008, 13:55
Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlarmış. Duyarlı olmak günümüzde büyük suç. Hamdolsun diyip köşemizde oturacağız. Bize afyon mu yutturdular ne.

Arif Coşkun
24.12.2008, 18:08
Öz geçmişimizden o kadar uzaklaştık ki, o kadar yozlaştık ki acınacak bir halimiz var aslında.
Derin bir offff çekipp, ahhhh nerde o eskii günler eski saygılar, eski örf, adet, eski saygınlıklar, eski adet, töreler diye hep hayıflanırız...
Sokakta bir çocuğa seslensen (tabiki genel değil ) kabadayı gibi gelir yanına, köşe başında bir bakkala yollamak istesen gitmez gönderemezsin.
Eskiden öğretmen bizi görmesin diye saklanırdık, yol değiştirirdik, şimdi ise öğretmenler veliler tarafından artık dövülüyor hatta öğrenciler tarafından tokat atılıyor, bu işin büyük, küçük sevgi, saygı yönü.

Herşey kader değildir. Açlıkta kader değildir. Kader her ülke için farklımı. Örneğin; Avrupada çalışan bir kişi maaşıyla bir ay gibi bir tatil yaparken bizde ise aldığı ücretle ancak ayın 10 gününü idare edebilir. Demekki bazı şeylerde kader insanın kendi ellerinde. Mücadele hak kazanmak insan gibi yaşamak için çaba harcamak bazı kazanımlar elde etmek gerekiyor.Kimse kimseye durduk yere birşey vermiyor.

Haklarımıza sahip çıkmak, bilincinde olmak yeterli. Çekinmeden hakkımız olan şeyi arayıp bulup üzerine gitmeliyiz, bir söz vardır,"hak verilmez alınır" onun için mücadele haklarımızın bilincinde olmak,

Bir gazetecinin köşe yazsında okumuştum,
Avrupa'da bir gömlek aldınız 6 ay garantili. Ve bu gömleği giydiniz 2 ay sonra tüylenmeye başladı, aldığınız firma onu değiştirmek zorunda, Değitirmezse ne olur? Satın aldığınız mağazının önüne gelip, "buranın saattığı ürünler çürük " pankartı yazıp kişisel gösteri yapma hakkına sahipsiniz. Yani bazı şeyleri bilmek farkında olmak herşeyi daha kolşaylaştırıyor.

Aynı gazeteci Ankara'da tanınınmış bir mağazadan ayakkabı aldığını ve bir hafta sonra ayakkabının hatalı yapımdan dolayı bir hafta sonra topuğunun düştüğünü ve değiştirmek için , kendisinin gazeteciyim demesine rağman bir ay gibi bir sürede ancak değiştirebildiğini, okumuştum,
Burada bilinçli üretici bilinçli tüketici olmak zorundayız Hakkımız olan şey için çekinmek yerine, ısrarla üzerinde durmalıyız,
Sabiha hanım yazınız için ve paylaşım için bir kez daha teşekkürler.













.

Arif Coşkun
26.12.2008, 20:28
Toplum bilincini artıracak bu tür çalışmalarınızı her zaman bekleriz son zamanlarda dahada duyarlı olmaya ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.

seva
27.12.2008, 23:26
bu hayatta önemli olan şey, kendimiz için kazanmaktan, çok daha ötede olan bir şeydir. Bu hayatta önemli olan, diğerlerini de anlamak, yavaşlamak ve rotamızı değiştirmek anlamına gelse bile, diğerlerinin kazanması için yardım etmektir. Toplumsal duyarlılık ve bilinç bu şekilde gelişir

tatli-dilli
28.12.2008, 00:55
@ Sevgili Sabiha Serin abla'cim

inanilmaz güzel bir konuya deginmissiniz, ne yazikki hepimizde bu gibi konularda yetersiz kaliyoruz. Ben kendi adima ama iyi ama kötü birseyler yapmaya calisiyorum, ama biliyorumki cok ama cok yetersiz yaptiklarim. Birlikte hareket etmekte herzamanki fayda var bu yüzden her sekilde elimden geldigince yapilacak islerde ya da alinacak kararlarda varim.

Duyarli olmaliyiz, ve duyarliligimizle örnek olmaliyizki etrafimizdakilerde duyarli olsun ya da uyansin ve kendilerine gelsinler. Önce kendimiz uygulamaliyizki nasil bir duygu oldugunu bilelim, bilelimki tavsiye ettigimiz seyin ne oldugunu bilerek anlatalim. Hep birlikte el ele umarim her zorlugu asariz...