PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Seni Cok özledim ANNEM


Kardelencicegi
17.01.2009, 02:51
SENİ ÇOK ÖZLEDİM ANNEM

bir zamanlar beni,
okşardın koklardın annem,
bir gün uykusuz kalsam,
ağlardın sızlardın annem,

şimdi nerdesin annem,
perişanım görsen,
ağlamaktan yoruldum,
seni çok özledim ANNEM......

yıldızlara baktıkça ben,
yalnız annemi görsem,
doya doya sarılsam,
seni çok özledim ANNEM......

ruyamda annemi görsem,
sarılıp elini öpsem,
ruyalardan hiç uyanmam,
seni çok özledim ANNEM......

bir gün ölürsem annem,
koşup yanına gelsem,
bu günahkar bedenle,
seni çok,çok ama çok özledim annemmm........

yiğidoturan
17.01.2009, 03:22
ŞAŞKINLIK!

Anne! Anne! Anne!
Ben nerdeyim, sen nerdesin
Gökyüzü nerde?
Burası nere?
Güneş, ay, yıldızlar
Değil niye yerlerinde!?

Hani, hatırlar mısın anne?
Bize hikayeler anlatırdın;
uyuturken dizlerinde
Niniler söyleyerek
En tatlı sesinle.
Birden canım istedi
Hadi yine söylesene!

yiğidoturan
17.01.2009, 03:24
SON VE SONUÇ!

Bu, senin bahsettiğin melekler mi?
Gideceğimiz yerde
Bütün şehitlerle berâber şehit babam,
Ağabeylerim bizi beklerler mi?
Kelebekler gibi uçan ben miyim?
Yoksa, anne onlar senin söz ettiğin
Cennetten gelen melekler mi?

Oyunumuz yine yarım kaldı seninle
Her zaman ki gibi, anne!
Belki istemeden.
Derdin; günü gelince
ben de gidebilirim belki
babanın peşinden.
Demek ki o gün, bu gün
Ama anne, ama!?
Düğün günü gibi değil
Mahşer günü gibi bir gün.

Doyası koklayamadan
Doyamadan daha sana
Sevgiye, sevince;
Beni boynu bükük, öyle
Öksüz ve yetim bırakıp gitmek
Haksızlık değil mi?
Bitmeyen, şu ürkütücü sessizliğin içinde.
Ben sensiz ne yapar ne ederim anne!
Haksız mıyım söyle!?
Doğru mu yaptığın sence?

Bil ki; er ya da geç,
Yine buluşacağız seninle
Cennet dediğin o yerde;
Babam, ağabeylerim
Ve bütün şehitlerle.
Ne olur kucağını aç bekle!
Anne! Anne! Anne! Anne!

KADİR KARAMAN

sandalli
18.01.2009, 11:57
........Anneme Mektup.......


Öyle karardi ki bu yalan dünyam,
Artik kara gözler görmüyor anne,
Hayallerim bitmis kalmamis hülyam,
Hayat gayri bana gülmüyor anne.

Ne arayanim var ne de soranim,
Sanki dagbasina cükmüs dumanim,
Kimseye diyemem hali yamanim,
Kimseler halimi sormuyor anne.

Gurbet ellerinin düstüm bagrina,
Verebilsem herseyleri hayrina,
Muhtac oldum topalina sagirina,
Eller benim sesim duymuyor anne.

Vatandan uzagim senden de ayri,
Yasam zevk vermiyor garibe gayri,
Insanlar unutmus yapmiyor hayri,
Yoksulu kimseler sevmiyor anne.

Sandalli anlatti hersey cok acik,
Insan sahte olmus kalmadi asik,
Memlekette hersey bastan karisik,
Fitneler heryer de geziyor anne.


Aciklama: bu siiri sitemizin ozanlarina yazdigim halde burayada eklemek istedim, konuyla direk alakali oldugu icin

haticeözlü
18.01.2009, 13:18
ah arkadaşlar beni yüreğimden vurdunuz.bende ki anne özlemi öyle büyük ki yazsam yazsam bitmez.bitmeyecekte.ne eş, ne arkadaş, ne gardaş, ne evlat,
onun yerini doldurmuyor.annesizliğimin 9.yılındayım.ona olan özlemim her geçen gün dahada büyüyor.canım anam çileli anam seni öyle çok özledim ki.sana öyle çok ihtiyacım var ki.

Kardelencicegi
18.01.2009, 13:36
Sol Yanım Acıyor Anne

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. >>
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. >>
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook...

Kardelencicegi
18.01.2009, 13:37
AğLadığımı kimseye söyleme anne

AğLadığımı kimseye söyLeme anne
OnLar beni güçlü biLiyor
OnLar beni en zor günümde biLe ayakta biLiyor
Ben asLında güLerek geçirdiğim her günün akşamı evde ağLarken,
OnLar benim içimin sızladığını ,yüreğimin yandığını bilmiyor.....

AğLadığmı kimseye söyLeme anne
OnLar beni kraL beLLiyor
OnLar beni kızdımmı dünyayı yakacak insan biLiyor...
Ben asLında onun gözLerine bakmaya kıyamazken
OnLar benim bir erkek uğruna üzüleceğimi tahmin biLe etmiyor.

AğLadığmı kimseye söyLeme anne...
OnLar beni ağLamaz biLiyor..
OnLar beni... üzüldümmü bulunduğum şehri buLutLar kapLar biLiyor...
Ben asLında odama kapanıp sitem duygusuyLa bir köşeye sinerken,
OnLar beni hiçbir şeyin sarsacağını akıllarının ucundan biLe geçirmiyor...

AğLadığmı kimseye söyLeme anne...
OnLar bunu hiç biLmiyor...
OnLar için ben en sağLam köprüLerden daha sıkı bağlıyımdır hayata...
Ben asLında ölümle yaşam arasındaki ince çizgide bir o yana bir bu yana giderken,
OnLar haLa benim için hayatın büyük bir hayaL kırıklığı olduğunu biLmiyor...


Alıntıdır...

Kardelencicegi
19.01.2009, 06:43
SEN YOKKEN (anne özlemi çekenlere)RSS Feeds

SEN YOKKEN (anne özlemi çekenlere)

SEN YOKKEN
sen yokken ağlarmışım küçükken, sen yokken dinlemezmişim hiç bişeyi
şimdi dinliyorum konuşmak gelmiyor içimden
hıçkırıklarla ağlarmışım sesim soluğum yok artık
sen varken masal anlatır zorla yemek yedirirmişsin
bir sıcaklık varmış sen varken yüreğimin taa içinde korkuları sıcaklığıyla eriten
acıları buharlaştıran her düşüsümde elimden sıkıca tuttup sarılan
bir melek olmalısın sen yüzünde gülücükler olan
yada bir çiçek etrafa güzel kokular saçan
bam başka bişey olmalısın kimseye benzemeyen
yoksa yoksa neden eksik olsunki hep bi yanım
beni tamamlayan diğer yarım korkularımı yenen acılarımı dindiren
sen farklı bişey olmalısın...
gittiğin gnü gördüm rüyamda sanki göğe bir melek yükselmişti
kanatları bembeyaz gök mavisiyle farklı duruyordu
öyle güzeldiki gözlerin öyle beyazdıki tenin
sen farklı olmalısın başkalarından çok farklı
gecenlerde gördüm bu rüyayı gerçek gibiydi ama eminim sen farklısın
melekler yıldızlarda olur derlerdi şimdi hergece yıldızlara bakıyorum
eminim sen ordasın.........!

RECEP_YÜKSEL
19.01.2009, 07:37
En yakın zamanda bende yazacam

Anneler için şiirler yazan bilir

çok güzel bir konu

(Analar çeker yükü Kimsenin bilesi yok)

Kardelencicegi
19.01.2009, 07:57
Annesizligin acisini annesiz yasayanlar bilir. Sensiz hep bir yanim eksik, hep bir yanim bostu hep ANNEM.

altuntas58
19.01.2009, 08:17
melekler yıldızlarda olur derlerdi şimdi hergece yıldızlara bakıyorum
eminim sen ordasın güzel paylaşımınız için sağol

falconman
19.01.2009, 08:32
Anne Çocuk ve Uçurtma

Bir uçurtma uçtu.
Bir çocuğun elinden.
Umutların yeşerdiği gökyüzüne.
Rüzgarla buluştu.
Yükseldi, yükseldi, yükseldi.
Ta annesinin yaşadığı yere.
Babası daha dün;
bak yavrum,
Annen orada yaşıyor diyordu.
Yazdığı mektup hala,
Uçurtmanın kuyruğunda,
Sallanıyor.
‘'Seviyorum seni hiç unutmadım,
Anne beni de yanına alsana,
Oyuncak falan da istemem,
Yalnız sen yetersin bana''

Anneeee

Arif Coşkun
19.01.2009, 09:54
Ak saçlı başını alıp eline
Kara hülyalara dal anneciğim
O titrek saçını bahtın yeline
Bir ince tül gibi Sal anneciğim

Sanma ki geçer bu karanlıklar
Gecenin ardında yine gece var
Çocuklar hıçkırır anneler ağlar
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim

Gözlerinde aksi bir derin hiçin
Kanadın yayılmış çırpınmak için
Bu kış yolculuk var diyorsa için
Beni de beraber al anneciğim


.

Arif Coşkun
19.01.2009, 10:00
"Coşkun bir sevgi pınarı
Akıtır akıtır anne
Bulanmasın diye kötüye yavru
Dünyayı arıtır anne
Yüreğini mum diye yakar
Eritir eritir anne
Çökmesin diye karanlık
Güneşe diretir anne"



.

svsyzr
19.01.2009, 10:27
Konu çok güzel bir konu
özelliklede Filistindeki Analara selma olsun
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

RECEP_YÜKSEL
19.01.2009, 22:13
Anadır her zaman bizler yar
Anadır her zaman dertlerimize ferman
Anadır her zaman bizlere şefkatla yaklaşan
Anadır her zaman evladı için can veren

Hakkın ödenmez canım ANNEM senin

YAZAN : Recep YÜKSEL 19.01.2009

RECEP_YÜKSEL
19.01.2009, 23:13
Çiçeğin suya duyduğu özlem gibi

Çölün yağmura duyduğu özlem gibi

Kuzunun koyuna duyduğu özlem gibi

Bende seni çok özledim canım ANNECİĞİM


Akşam olur gelirim eve gözlerm hep seni arar

Seni göremiyince o gözlerden hep yaşlar akar

İçimde bir burukluk içimde bir titreme bir üşüme

İşte o an dünya başıma yıkılır sen yoksun ya ANNECİĞİM


Odaya girerim aklıma gelir dizlerine yattığım o günler

Üşüdüğüm zaman şefkatınla ısıtğın günler anar yanarım

Hastalandığımda sevgisiyle iyleştiren biri aklıma gelir

O biri dünyanın en güzel insanı sensin canım ANNECİĞİM


YAZAN Recep YÜKSEL 20.01.2009 SALI 00:13

yiğidoturan
19.01.2009, 23:24
ANNE (41913 Hit)

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve birtek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürekyarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana ilk gelişim

Hep senin için gökyüzünde bir evimiz olsun isterdim
Hep senin için bulutları isterdim
Ellerimi açtırıp dua ettirirken
O küçük evimizde sokulurken göğsüne her gece
Hani her gece sorduğumda
Anne babam nerde
Nerde kuşların dilinden anlayan adam
Ve menekşelerle konuşan adam
Nerde anne
Ve sen bastırıp bağrının kızılca kıyametine acını
Gelecek oğul, sen uyu şimdi
Baban gelecek bir yağmur gibi yağmurla
Rahmete boğacak yoksulluğumuzu derken
Ben uyur, düşümde
Senin için bir ev görürdüm gökyüzünde
Sen, babam, ben ve melekler
Ve melekler anne
Anne melekler
Önce babam sonra onlar terkettiler gecelerimizi
Ben de çekip gittiğimde
Yani oğulcuğun yani yürek yarın
İçinden geçen şarkın gittiğinde
Sen nasıl yaşadın anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Vakit yok artık
İstersen kalayım böylece
Ama bir kere öpseydim elinden
Ama bir kere sürseydim gözlerimi gözlerine yeniden
Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve birtek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürekyarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana son gelişim

Üzülme, kapanıyor diye gözlerim
İşte gidiyorum vakit doldu
İşte kapanıyor gözlerim kapının önünde
Öğrettiğin gibi ellerimi kaldırıp gökyüzüne
Ve eğip başımı önüme dua ediyorum
Üzülme anne, vakit doldu
İşte şimdi bir oğlun oldu
Bir oğlun oldu anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde heryanım

İBRAHİM SADRİ

yiğidoturan
20.01.2009, 02:45
BENİ ANNEME GÖTÜRÜN (17932 Hit)

Dudaklarımda yaşayamadığım
Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
Dört yanım hüsran
Dört yanım yalan
Dört yanım hüzün
Dört yanım isyan!

Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım
Annemin ellerini arıyor avuçlarım

Beni anneme götürün
Beni anneme götürün
Ağlamak istiyorum dizlerinde
Beni anneme götürün
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme götürün

Vazgeçtim bütün saltanatından,
Sevdalarından köhne dünyanın
Ne dostta vefa
Ne aşkta huzur
Her gün bir kahpelik
Kalbimden vurur!

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
Önümde dağ gibi bir yalnızlık
İçimde yıllanmış yorgunluklar
Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
Çayımın ilk yudumunda o
Sigaramın son nefesinde o
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme götürün!

AHMET SELÇUK İLKAN

Kardelencicegi
20.01.2009, 05:46
Anne özlemi diye bir siir var. Youtube serbest olan dinlesin. {Aglamak serbest tir.}

falconman
20.01.2009, 07:32
Seni sevincime ortak etmeyi
özlemişim anne
ellerini tutup,göğsünde uyumayı özlemişim,
Sonra sarılışını özlemişim içime
kalbinin dokunuşunu özlemişim
Anne!..

Ilık rüzgarların getirdiği yapraklar
kadar masum,
soğuk mevsimin sararttığı
çiçekler kadar hüzün dolusun.

Seni özlemek anne seni özlemek
günahsız bir bebeğin kokusu kadar saf
bir kadın teninin inayeti kadar sorgusuzdu.
Kimindi bu çevre
kimindi çevrelenmiş bu yasaklık
bunca kara bulutlar kimdendi?
kimdendi anne özlemi?

Şimdi adını anımsıyorum anne
düşsel bir kelebeğin
kanatlarına takılmış bir mutluluğa
gülümsüyorum.
seni anımsıyorum anne
seni ve sana yaptığım mor çiçekleri.

Kokunu özlemişim anne
her sarılışında hissettiğim
o eşsiz kuyunun
o içimdeki ürpertinin
hiç dinmeyen kokusunu özlemişim
seni özlemişim anne
Seni ve sana yaptığım mor çiçekleri

İkimizde bir şarkının hiç söylenmedik,
bir şiirin hiç yazılmadık kısmındayız
ortalığa öyle bir düşmüş ki kalplerimiz
öyle bir yangında yanmış ki bedenimiz
seni bana öyle bir hatırlatmış ki
bilsen anne
Seni sevincime ortak etmeyi
özlemişim anne
Kokunu özlemişim
her sarılışında hissettiğim anne kokunu.

Sana tutunmayı özlemişim anne
düşerken çocukluk çağlarımdan
dalım olmanı özlemişim,
gençliğimin en kırılgan,
gençliğimin en yorgun dönemini
senle geçirmeyi özlemişim anne
seni özlemişim anne
Seni ve sana yaptığım mor çiçekleri

Kimi umutsuz çayırların otlağı
kimi susuz toprağın suyu
kimsesiz bir bedenin kimsesi olmuşsun kimi
hani hayatın bitmesi var ya
hani elinden tutupta bir çocuğu
hayatın en son merdivenine bırakmak var ya
işte sen böyle birşeysin anne
işte sen uzanıp da dokunamadığım yağmurum,
ağlayıp da susamadığım hıçkırığımsın.
ulaşamadığımsın...

Seni özledim anne
elini tutmayı özledim
gözlerine bakmayı
seninle gülmeyi,
seninle ağlamayı
seni özledim anne
seni ve sana yaptığım mor çiçekleri...

Anne bırakma ellerimi tut Allah aşkına
ne olursun anne
kurtar beni bu yasaklardan
yaşayamıyorum sensiz
boğuldum insanlardan
ne olursun anne ne olursun
al götür beni bu diyarlardan

Ve şimdi yoksun anne
neden yoksun?
yalvardım neden gelmedin
neden sarılmıyorsun buz gibi tenime
neden ısıtmıyorsun yeniden ayaklarımı
kokunu neden esirgiyosun benden
neden anne neden
neden geri gelmiyorsun?

Şimdi adını anımsıyorum anne
yüzümde bir tebessüm
elimde bir demet mor çiçekle...

Kardelencicegi
20.01.2009, 08:52
Iste ondan ANNE...

Bir zamanlar hepimiz masum birer çocuktuk...
El değmemiş, güneş görmemiş duygularımız vardı içimizde...
O zamanlar belki bir oyuncak,
belki bir uçurtma,
ne bileyim belki de arkadaşlarımızda gördüğümüz yeni giysilere iç geçirirdik sadece...
Çocuk yoktan anlamaz derler ya! Çocuktuk, yoktu ve biz anlamıyorduk...
Bir başına kalmış bir kadının, çocukları için çırpınışını nasıl anlayabilirdik ki?
Anlasaydık asıl yokluğun ne olduğunu, hiç şikayetçi olur muyduk halimizden?
Mavinin her tonunda gözlerini görüyor ve seni çok özlüyorum...
Bir başına kalmak, ne zormuş anne!

RECEP_YÜKSEL
20.01.2009, 13:53
Küçük bir bebekken ninilerle uyttun beni
Biraz büyüdüm sevginle doyurdun beni
Dizlerine uzanıp yattığımda şefkatınle sardın beni
Şimdi sen yoksun hayat yok sevgi yok şefkat yok

Hiçbiri Yok be CANIM ANNECİĞİM

YAZAN: Recep YÜKSEL
20.01.2009 14:52

Kardelencicegi
15.02.2009, 13:44
AFFET BENİ ANNE


ELİMDE OLMADAN BİR GÖNÜL EYLEDİM
ONUDA SENİN GİBİ ÇOK SEVDİM ANNE
SENDEN BİR PARÇA OLDUĞUM GİBİ
ONUDA KENDİMDEN BİR PARÇA BİLDİM ANNE


ONA HAYATIM TEK VARLIĞIM DEDİM
BAK ŞİMDİ TERK EDİLDİM
SON ÜMİDİM MEYHANE SEÇTİM
NE OLUR AF ET BENİ ANNE


BEN DOĞARKEN Mİ GÜNAHKAR YARATILDIM
NEDEN BÜTÜN DERTLER BENİ BULUR ANNE
YAŞAMAK GÜZEL OLSAYDI DOĞARKEN AĞLAMAZDIM
KIZMA NE OLUR KEŞKE DOĞMASAYDIM ANNE


BEN İSTEMEZDİM BU HALE GELMEYİ
SANA LAYIK OLAMADIM ANNE
YÜZÜME BAKIP AĞLAMA NE OLUR
SENİN SUÇUN DEĞİL BU ANNE..........

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] .gif)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
22.02.2009, 14:24
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] )
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
UMUDUM SENDİN ANNE

Annesini, ona en çok ihtiyaç hissettiği zamanlarda kaybeden bütün evlatlar adına)


Ellerimde yılgın rüzgârlardan biriktirdiğim yitik umutlar, gözlerimde yağmurların tanelerine saklanıp kalmış tesellisiz aşklar, yüreğimde hasar tespiti henüz yapılmamış derin, depderin yaralar, ayaklarımda taze baharlara inat bol baharatlı yorgunluklar, başımda değirmen taşlarının gıcırdayan ağır sesi, kulaklarımda yangın yerlerinden yükselen bol çığlıklı feryatlar…

İşte sen, beni böyle bir günde terk edip gittin Sabahın Rabbi’ne…



Sıcaklar henüz bastırmamıştı Maraş’ın tepelerine; esir almamıştı çocukların ince ve narin bedenlerini…

Genç kızlar, orta yaşlı kadınlar henüz çıkarıyordu yazlıklarını…

Aşıkların bahardan kalma umutları sararmamıştı henüz…

Okul çocukları tatilin varlığını ancak ancak keşfediyor; gözleri ve bedenleri tatil mahmurluğuna yeni alışıyordu…

Çiftçiler buğdaya tam da o günlerde başlayacaktı…

Pamukçular daha ekmemişti pamuk tohumlarını…

Tarhana mevsimi bir kaç gün önce gelmişti. Şehrimiz, tarhana katığının kokusuna bürünmemişti henüz…

Bağlara göç için yeni yeni kıpırdanıyorlardı insanlar.

Yaza dair ümitler, beklentiler Maraş için henüz başlıyordu, sen Karanlıkların Rabbi’ne doğru kanatlanıp uçtuğunda…

Bense büsbütün yıkılmış, ezilmiş, horlanmış, kaderime terkedilmiştim. Başarısızlıklarım ayaklarımda onulmaz yaralar, gözlerimde katran karası yıkıntılar oluşturmuştu. Yüreğim, öfke dolu yüreğim, vicdan hırsızlarına sövmekle meşgûldü. Dertler, kederler ve yıkılmışlıklar içindeydim. Umudum sendin, senin gece görmemiş umutlarında sakladığın sözlerindi. Sana gelecektim, ince ellerimin tırnak uçlarına sakladığım masum yalanlarımı anlatacaktım. Bahaneler uyduracaktım başarısızlıklarıma. Senden bol tevekküllü bahaneler uydurmanı isteyecektim. Yıkılan gururumu onarmanı, kaybettiğim umutlarımı bahar tazeliğinde yenilemeni isteyecektim. Kendimi kandırdığım düşüncelerimi, öfkelerimi, yılgınlıklarımı, kaybettiklerimi paylaşacaktım seninle: en büyük kaybımın sen olacağını bilmeden...

Seni babama karşı koz olarak kullanıp, masum yalanlarıma âlet edecektim. Öfkeler, kızgınlıklar, kırgınlıklar hep sana dönecekti; başarısızlığımın kalkanı, ümitsizliklerimin ümidi olacaktın. Yitip gitmekte olan zamanı durduracaktın belki de. İçimde erimekte olan beni görüp, tevekkülle yoğrulmuş bir savaş başlatacaktın, kimbilir… Dualar edecektin kör ve karanlık gecelerde Rabbine. Ellerin karıncalanacak, ayakların uyuşacak, gözlerin bahar yağmurları akıtacak, seccaden ter içinde kalacaktı; ne adaklar adayacaktın Rahmet-i Rahman’a belki de. Yüreğinde biriktirdiğin dürdaneleri en temiz, en halis duygularla Rahim’e gönderecektin. Ben gecenin kuytusunda uyurken, sen henüz sabaha varmamış ellerini büyük bir azim ve kararlılıkla açacak ve yalvaracak, yalvaracaktın benim için. Bana dair duaların bedeninde hasarlar oluştururken, duası kabul edilmiş bir kul edâsıyla uyandıracaktın beni. Sonra bana dönüp kederli gözlerime en karasından bir bakış fırlatıp, “Üzülme oğlum, her şey düzelir, gün gelir, gün geçer. Allah en hayırlısını, en güzelini verir, bizim işimiz ona tevekkül etmek, üzülmeden sabırla beklemek” diyecektin. Bense önce biraz öfkeli, biraz mutedil, biraz ümit, biraz ümitsizlik, biraz karamsarlık içinde, biraz da başımda dolaşan savruk rüzgârlar gibi dinleyecektim seni.

Sen, mutmain olmuş bir kalple devam edecektin anlatmaya... “Sabır” diyecektin, “tevekkül” diyecektin, “Allah’ın şartları nasıl değiştireceğini” anlatacaktın. Peygamberimiz’in, Sahabi’nin ve âlimlerin hayatlarından örneklerle süsleyecektin anlatımlarını. Ben de içinde bulunduğum keşmekeşten kurtulmaya çalışıp daha bir serinkanlı dinlemeye başlayacaktım seni. Sen anlattıkça, kendimden daha çok utanacaktım. Utandıkça da daha çok sevecek, daha çok bağlanacaktım sana…

Senin, o tevekkülün, beni kopmayacak iplerle bağlayacaktı hayata, yüreğim açık denizlere açılmış mutlu balıkçılara dönecekti o zaman. Gözlerim daha keskin, umutlarım yeni doğan çocuğun azminden daha diri, dipdiri olacaktı. Gözlerime astığım karanlıklar aydınlanıverecek, ellerimde biriktirdiğim yılgınlıklar uçup gidecekti. Sendeki masumiyet kaynaklı riyasız, yalansız, umut dolu sözcükler, tamahkâr umutsuzluklarımı, umuda çevirecekti, alabildiğince mavi-yeşil tonu güzelliklerle dolacaktı bütün benliğim. Değirmen taşına dönen başım, öğütmekten yorulmadığı karanlık düşüncelerini, yitik umutlarını gıcırdayan sesiyle eritecekti. Bir başka adam oluverecektim; avurdu çökmüş yanaklarım, sert ve keskin bakan gözlerim, karanlık çizgilere boyanmış haşin yüzüm, gülmeyi çoktan unutmuş gözlerim, yılgınlıklar, hüzünler içindeki ruhum müjdelenmiş birer mü’min edâsına bürüneceklerdi. Yaşama hırs ve arzusunu kaybetmiş bir adamken kıpır kıpır olacaktım, hüzün çarşısından satın aldığım ustura ağızlı koyu karanlık düşünceleri apansız fırlatıp atacaktım, yüreğimden ayak parmaklarıma kadar inen umutsuzluklarımı gri kaplı ajandamda bırakacaktım. “Umutsuzluğa kapılmak yok, umutsuzluğa kapılmak yok…” diye aynı cümleyi onlarca kez tekrar edecektim.

Sonra, kederli gözlerimle sana dönüp, gözlerinin gölgesinde saklanan gri bulutları sarı nüktelerle dağıtacaktım. Sense, benim mutluluğumdan daha büyük mutluluklar, benim umutlarımdan kocaman umutlar çıkaracaktın kendine. Alıp gittiğin bunalımlarımın neler olduğunu bilmeden, “Senin mutluluğun, benim mutluluğumdur” diyerek Karakız’ın sütünü sağmaya inecektin. Bense, korkularım, endişelerim, umutsuzluklarımla baş başa kalmamak için senin Karakız’ı sağışını seyredecektim.

Henüz buharı çıkmamış sorular soracaktın hayata, mutluluğa dair; cevaplarımı beklemeden, sanki içimdeki korkuların yeniden geldiğini görür gibi vazgeçecektin. Ağzından hiç eksilmeyen dualar edecektin bana ve kardeşlerime. Öğütler verecektin hayata ve insana dair, “Herkesin canından, malından emin olduğu insan ol. Güçsüzün, fakirin, yolda kalmışın yardımına koş. Vicdanını her zaman yanında taşı. Kimseye minnet etme, ne isteyeceksen Allah’tan iste. Her zaman ve daima iyi insan ol. İyilik malla, mevkii ile olmaz; yürekle, vicdanla olur…” diyecektin. Cebimde beş kuruşum olmadığını bilecektin, hiç hissettirmeden cebime biriktirdiğin paralardan koyacaktın. Her seferinde beni mahçup etmeye devam edecektin. Başımın daha dik, gururumun daha sağlam olmasını sağlayacaktın.

Kışları İstanbul’un bunalımından kurtulup yanına geldiğimde, bana yazlardan devşirdiğin Maraş işi patlıcan, biber, kabak çeşnilerinden, lezzeti damağımdan hiç silinmeyecek yemekler yapacaktın. Bense, her seferinde kıtlıktan çıkmış insanlar gibi saldıracaktım bu eşsiz lezzetlere…

Benim yanımda güzel günler görecektin; çalışmaktan törpülenmiş ellerin, hastalıktan parçalanmış ayakların rahat edecekti.

Gemileri gören bir evim olacaktı; sen de pencereden o çeşit çeşit gemileri izleyecektin, denizdeki hareketlerine bakıp yorumlar yapacaktın. Babam ise bu yorumlarına sinsi sinsi gülecek ve seni tek başına bırakıp arkadaşlarının yanına gidecekti. Ama babamı beni beklediğin gibi hasretle beklemeyecektin. Eve her geç kalışımda pencere kenarında oturup beni bekleyecektin. Beni beklerken dualar edecektin; ettiğin dualar kabul olacaktı ve hemen gelecektim. Yemekleri sen yapacaktın, kimselere güvenmeyecektin. Eşkilaya sulusu, ekşili köfte, yoğurtlu köfte, sömelek köfte, boranı hazırlayacaktın. Bol şalgamlı tarhana çorbası pişirecektin, bol cevizli içli köfteler yapacaktın. Ben ne yemek istersem hazır edecektin. Evimde her mevsim kabak olacaktı, sen bu kabaklardan bol kıymalı dolmalar yapacaktın, ben de bu dolmaları, köfteleri huzurla yiyecektim.

Sen, bütün bu yaşanacakları, umutları unutmuşçasına, beni terk edip gittin.

Oysa gözlerime her değişinde gözlerin mevsimler açardı dudaklarımda, her gelişimde huzur dolardı bedenimin en kuytularında dolaşan kanım. Maraş, bir başka büyürdü gözlerimin karasında; ama sen gittiğinden beri ne gözümde Maraş kaldı ne de Maraş’a dair umutlar. Ne Tekke’nin biçimsiz ve karanlık yolları, ne kara bahtlı insanları, ne de Tekke…

Sen gittiğinden beri bir kalemde silindi yaşadıklarım. Sen gittiğinden beri eşkilaya sulusu, sömelek köfte, boranı yemedim. Sen gittiğinden beri umutlarım yıkık dökük, gözlerim kederli, dualarım daha sessiz, yalnızlıklarım daha koyu, öfkelerim daha çabuk. Sen gittiğinden beri ne gemileri gören bir evim oldu, ne de böyle bir evim olsun diye hayâlim. Sen gittiğinden beri daha duygulu, daha tedirgin ve daha umutsuzum.

Oysa sen umuttun, hayattın, yüreğimdin…

Fakat artık gurbetsin, hüzünsün; en güzel ve en tatlı hatırasın.

Seni rahmetle anıyorum sevgili anacığım…

Kardelencicegi
21.03.2009, 20:23
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 763553.jpg)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı;

Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz

2 yaşınızdayken size yürümeyi oğretti;

Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz

3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı;

Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz

4 yaşınızdayken elinize rengarenk kalemler tutuşturdu;

Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz

5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi;

Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz

6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü;

Sokaklarda "gitmiycem" diye ağlayarak teşekkür ettiniz

7 yaşınızdayken size bir top hediye etti;

Komşunun camını kırarak teşekkür ettiniz

9 yaşınızdayken size piano öğretmeni buldu;

Notaları bir gün bile çalışmayarak teşekkür ettiniz

10 yaşınızdayken doğumgünü partilerinden,

dans derslerine kadar her yere sizi arabayla götürdü;

Arabadan firlayıp giderken arkanıza bile bakmayarak

teşekkür ettiniz

11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü;

"Sen bizimle oturma" diyerek teşekkür ettiniz

12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi;

O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz

15 yaşınızdayken sizi yurtdışında yaz kampına gönderdi;

Tek satır mektup yazmayarak teşekkür ettiniz

17 yaşınızdayken erkek arkadaşınızla partiye gitmenize izin verdi;
Bir telefon bile etmeden sabaha karşı eve dönerek teşekkür ettiniz

19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı,

sizi arabayla kampüse götürdü ve eşyalarınızı taşıdı;

Arkadaşlarınız alay etmesin diye

kampüs kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz

21 yaşınızdayken iş hayatı ve kariyerinizle ilgili

size fikir vermek istedi;

"Ben senin gibi olmayacağım"diyerek teşekkür ettiniz

22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı;

23 yaşınızdayken Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz

24 yaşınızdayken uzun süredir çıktığınız çocukla tanışmak istedi;
"Zamanını ben bilirim" diye tersleyerek teşekkür ettiniz

25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı,

sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı;

Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz

30 yaşınızdayken bebek bakımı hakkında size akıl vermek istedi;
"Artık bu ilkel yöntemleri bırak" diyerek teşekkür ettiniz

40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın doğumgününü hatırlattı;

"Anne işim başimdan aşkın" diyerek teşekkür ettiniz

50 yaşınızdayken o, çok hastalandı, hafta sonunda

onu görmeye gittiginizde mutlu oldu;

Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek

teşekkür ettiniz

Derken bir gün O, öldü

O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa,

o anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü

EĞER HALA SİZİNLEYSE,

ŞİMDİ ONU HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK SEVİN ..

Kardelencicegi
25.03.2009, 13:13
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Keske hic büyümeseydim Anne.
Hic büyümeseydim de,
Dizlerim kanasaydı yüregimin yerine.
Mutluluk toplasaydım yine arka bahcemizden.
Ve tac yapıp saclarına kondursaydım.
Keske hep cocuk olsaydım da Anne,
Dizlerinde uyusaydım.
Acı nedir bilmeseydim yine kollarında.
Korkularımı silseydin düslerimin icinden.
Gözlerimi öpseydin baktıkca derinlerine.
Yavrum deseydin yine her defasında.
Ve masallar fısıldarken kulagıma,
Ben yine asık olsaydım kokuna.
Keske hic büyümeseydim Anne.
Hic büyümeseydim de,
Gitmeseydin benden, yüregimden.
Böyle yapayalnız bırakmasaydın beni.
Varımı yogumu götürmeseydin gittigin yere.
Ah! be Anne, Ah! be.
Neden göctün yıldızlar ülkesine.
Keske hic büyümesek Anne.
Hic büyümesek te,
Dizlerimiz kanasa yüregimiz yerine.

Kardelencicegi
09.04.2009, 00:11
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
24.04.2009, 22:14
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Anama Mektup

Bugün sekiz mayıs ‘Anneler Günü’
Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi
Kalplerde şefkatle tam koca bir gün
Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi.

Ben seni bugün hatırlamadım anne
Sana karşı sevgim aynıydı yine
Benim sevgim sığmaz ki öyle bir gün’e
Bir ömür de olsa doyamam sevgine.

Her an ruhumu ısıtır sıcaklığın
Seni düşünmek bile doyumsuz zevk
Acısı derin senden uzaklığın
Sensin benim dünyama ışık ve renk…

Özledim ışıl ışıl sevgi dolu gözlerini
Ne güzeldi göğsüne yaslanıp öyle ağlamak
Ellerimle yırtardım o gül yüzlerini
Zevk verirdi nasırlı ellerinde hırpalanmak.

Yine arıyorum dostluk dolu o yüzün
Hep ben muhtaçtım sana yine muhtacım
Aşkımı, sevgimi gösteremedim bir gün
Saçlarım ağarsa da hep sana muhtacım.

Yollarım açılsa bağrıma bassam
Sımsıcak göğsünde öyle ağlasam
Doyumsuz sevgini tekrar yaşasam
Hıçkırıp, naz yapın “Ana” diyerek

Anamsın, bu bir gerçek
Sen olmasan ben olmazdım
Sensin gönlümdeki en güzel çiçek
İncinip, koparılsan yaşamazdım.

Hasretin unutturdu beni bana
Sevgine karşılık veremiyorum.
Adet olsun diye olsa da sana
Layık bir hediye bulamıyorum.

Maddi değerleri tek tek arasam
Hazırlasam güzel bir buket sana
Zümrütten, yakuttan saraylar alsam
Değeri ölçülmez yanında Anam…

Çiçek aradım dün beklersin diye
Bulamadım taş ve demirden başka
Sevgimin ifadesi bir tek hediye
Yollayamadım ki inan dua’dan başka

Cennetle müjdelenmiş analar
Sen de gezin cennet bahçelerinde
Ayakların altından aksın ırmaklar
Makamın melekler gibi yükseklerde

Şefaatına mazhar ol Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın
Rahmetiyle kuşatsın seni Allah’ım
Yoldaşı ol hurilerle anamız Fatma’nın
Babamla firdevs bahçelerinde gezin cananım.

Saadetle ol dünya ve ahirette
Sana sağlık ve sıhhatler diliyorum
Selam ve sevgiler yollayıp nihayette
Ta yürekten ANA, ANA diyorum.

sivaburs
06.05.2009, 23:00
Anneciğim

Titriyor, durmuyor kalem elimde,
Oysa ben sana şiirler yazacaktım.
Sen bana ömrünü feda ettin de,
Ben seni kağıda sığdıracaktım.

Sensiz geçti hayat, daldım eleme
Oysa, ben senle yaşlanacaktım.
Sen beni dizinde yaşattın anne,
Ben seni yalnız mı bırakacaktım?

Sana gelemeden ömrü tükettim,
Teselliler artık hiç avutmuyor.
Ben seni Rabbime emanet ettim,
Yüzüne bakmaya yüzüm tutmuyor.

Ben seni her daim gencecik bildim,
Ey hayat perim! Ne çabuk soldun.
Önce ben senin çocuğun idim,
Şimdi sen bana çocuk mu oldun?

Sevginle büyüttün anne beni sen,
Koynundu önce kutsal mabedim.
Şimdi sen benim sırtıma binsen,
Nasıl of derim, varlık sebebim.

Çocuğun kurbandır senin yoluna,
Varlığın başıma taç anneciğim.
Düşmeden gireceğim bil ki koluna,
Kolunu oğluna aç anneciğim…

Halit Gültekin

tatli-dilli
06.05.2009, 23:05
Bu Pazar günü anneler günü,
ve ben cok sansliyimki annecigim gibi bir annem var,
sana asla doyamayacagimi cok iyi biliyorum,
diliyorum daha cok uzun yillar bizim aramizda olursun,
her gün seni görebilmek,
elini tutabilme gözlerine bakmak,
sarilip gülmek, yeri geldiginde dizine yaslanip aglamak,
sicacik bir sarilisin, o tatli icten sözlerin,
seni seviyorum diyerek saclarimi oksayisin,
senin hakkin hic ödenmez güzel annem,
bu pazar senin annesiz gecirecegin ilk anneler günü annecigim,
ben elimden geldigince yerini dolduramasamda,
onun yoklugunu sana hissettirmemeye calisacagim,
seni cok ama cok seviyorum melek annem...

Cley
06.05.2009, 23:08
İşte sensiz bir gün daha
Gurbet ilde bir başıma
Hüzün doğrarım aşıma
Aklıma sen düşende anne
Gönlüme sen düşende anne

Sen yoksunya gülmez yüzüm
Kimselere geçmez nazım
Kimbilir belki bu güzün
Yağmurla gelirim anne
Sel olur gelirim anne...

Siyahnur
06.05.2009, 23:34
Ayağının altında ki Cennete
Alıversene beni Anne!

Kardelencicegi
07.05.2009, 09:37
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Müsait Olunca Beni Sever misin ?

İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu.
Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Herşey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda...
Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu.
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi ? dedi, en sevimli halini takınarak.
Annesi manalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğrasmayayım.
Çok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasıl bir şeydi ?
Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı
yavaşça elinden alır :
-'Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni..'
diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle
böyle kızgın kızgın konuşuyordu.
-Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın.
Anneannem öyle söylüyor.
-Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken'....
-Anneciğim sen yorulma, diye...
-Yemekte konuşuruz çocuğum.
Bankada işler yetişmedi.
Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....
Bende oynamaktan yoruluyorum. Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler,
yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı.
Işıklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.
-Mum da yok! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla.
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü.
Gaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını.
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne.
Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak
tavşan kafası yaptı.
''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı.
Yoldan geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı.
Tavşan alabildiğine hür
dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü.
Duvardaki görüntü minik avuçların açılmsıyla kayboldu. Kolu yavaşça
kanepeden aşağı sarktı.
Sonra ışıklar geldi.
Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti. Birden kanepeye koştu.
Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek.
Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.
Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcasına aralanan gözleriyle mırıldandı;
- İşin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadın, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı.

alıntı

ABDULLAH DUMAN
07.05.2009, 09:50
Emeğine sağlık
Benim Annem Babam ve Kardeşim 15 gündür İstanbulda çok özledim valla :(:(:(

HaZaN
07.05.2009, 09:55
TUT ELİMİ ANNEM

TUT ELİMİ ANNEM tut elimi annem
Ah annem, canım annem.
Gül bahçesi istemem,
Yüreğini açtın ya
Yeter bana.Güllük gülistanlık benim için hayat...
Ama annem düşündün mü hiç?
Ya yorgun düşerse bu yürek.
Bakmaya bile kıyamadığım
Kokusuna dayamadığım güller
Solarsa bir hazan sabahı ansızın.
Nasıl bakarım anne gökyüzüne?
Dökülürken gözyaşların gökten.
Ve nasıl dayanırım bu acıya?
Dökülen her yaprak yüreğimi yaralarken.
Nasıl bakarım o viran bahçeye?
Bir kıvılcımda, yanar yüreğim.
Ama hiç bir yangın
Senin kadar sıcak değil be annem...
Nasıl da üşürüm sensiz,
Gözümden akan her damlada ne fırtınalar eser,
Ne firari hayallere dalar bu yaşlı gözler,
Ve akan her damla
Haykırır başıboş yalnızlığıma.
Hazan yelleri eserken annem
Bu körpe yüreğimde
Güneş açar mı hiç?
Mis gibi kokan bu menekşe,
Bülbüller şakır mı kahkaha ata ata?
Bahçedeki gülümüz,
Sümbül gibi büker mi boynunu yoksa?
Duyabilir miyim kanat çırpışını Turnaların,
Unutur musun beni annem?
Tembihler misin büyüklerin gittiği her yere gidilmez diye?
Bilirim korkarsın gelirim peşinden diye.

Kardelencicegi
07.05.2009, 10:16
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Sevgili Anne ' ciğim !
Sevginle kalbimde açtırdığın çiçekleri hiç soldurmadım.
Annem !
Biliyorum ki , senin kollarının arasında mutluyum , güvendeyim.
Sevgi ' nin yüreğimi ısıttığını bilmeni istiyorum.
Orada senin eline diken batsa , benim burada yüreğim sızlıyor , kanıyor . :(((
Annem , sana sevgim sonsuz .
Kelimelerle anlatılamayan , fedakarlık ve karşılıksız sevgiyi tarif et desen bana ;
her halde hiç tereddütsüz sadece " ANNEM " derim .

Anneciğim , her ne kadar uzakta olsak ta , biliyor ve hissediyorum ki ,
manen yoğun sevgimizle yüreğimiz hep yanyana bu meyanda sana
sarılıyorum öpüyor , öpüyor , öpüyorum.
İyi ve kötü günlerimde hep yanımdasın Anne ' ciğim bana katlandığın
için teşekkür ederim , pamuk ellerinden öperim.
İYİKİ VARSIN !...

Ben Sana Anne degil, taaa yürekten ANA DIYORUM..........

altuntas58
07.05.2009, 11:00
KANAYAN YÜREKTİR.

Kanıyor anne bu yürek,
Kanıyor..
Her nefes alıp veren yaşıyormu,
Anne..
Yaşıyorsa bende yaşıyorum..
Ciğerime saplandı hançer,
Anne.
Yüreğimdeki acıyla bir değil.
Kanıyor anne bu yürek kanıyor.
Senin ciğerindeki ateşi,
Nasıl söndürürüm anne.
O ateş benide yakıyor,

Kardelencicegi
07.05.2009, 11:35
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ANACIĞIM

ELLERİ NASIRLI DAĞDA ODUNDA
TARLADA RENÇBER CAN ANACIĞIM
SICAKTAN KAVRULMUŞ KOR DUDAKLARLA
HER ÖPTÜĞÜNDE BAL ANACIĞIM.
YORGUN OLSADA SEVGİYLE BAKAN
ACISI, HÜZNÜ BAĞRINA AKAN
YORGUN GÖZLERDEN UMUTLAR SAÇAN
GÖZLERİMDE FER ANACIĞIM.
GÜNEŞ ISITMADAN TENİNİ
ELİNDE ORAK, SIRTINDA SEPET
AZIĞINDA SEVGİYLE YOĞRULMUŞ BİR DİLİM EKMEK,
TOPRAKTA BEREKET GÜL ANACIĞIM.
ÖMRÜMCE TAŞISAM SIRTIMDA SENİ
HAKKINI ÖDEYEMEM CAN ANACIĞIM.
SAKIN BIRAKMA YARIN SIRATTA
TUT ELLERİMDEN TUT ANACIĞIM.


Yurdagül GÖZECİ

Kardelencicegi
08.05.2009, 13:27
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] pg ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

seva
08.05.2009, 16:50
Anne Nasıl Bir Şey

Ben dünyaya gözlerimi açarken
O dünyaya gözlerini kapamış
Ben anne anne diyerek ağlarken
Onun anneside ona ağlarmış.

Anne dediler anne, baldan tatlı
Anne dediler anne, çok şevkatli
Anne dediler anne, kara bahtlı
Ben annemi, annemi görmedimki.

Koklamadan sevmeden yavrusunu
Canından bir parça can yavrusunu
Belkide çiğerinin yarısını
Beni görmeden gözlerini kapamış.

Anne dediler anne, baldan tatlı
Anne dediler anne, çok şevkatli
Anne dediler anne, kara bahtlı
Ben annemi, annemi görmedimki.

Ben hiç tatmadım anne kokusunu
Hiç bölmedim kimsenin uykusunu
Kendim yaşadım karanlık korkusunu
Ben annemi, annemi görmedimki.

Anne dediler anne, baldan tatlı
Anne dediler anne, çok şevkatli
Anne dediler anne, kara bahtlı
Ben annemi, annemi görmedimki.

Hiç annemi görmediğim halde ben,
Anne anne diye ağlarım neden?
Anne demek nasıl bir şey ki bilmem
Görmeden severmiş her insan, hemen.

Anne dediler anne, baldan tatlı
Anne dediler anne, çok şevkatli
Anne dediler anne, kara bahtlı
Ben annemi, annemi görmedimki.

Kardelencicegi
11.05.2009, 16:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

A namdır o benim anam
N eler gidip gelsede
N e olursa olsada
E llerini bir tutup öpebilsem
L ale gül ne istersen iste anamın
E llerini bir tutup öpebilsem
R âzı olurmusun anam

G üller aştı yüzün gülsün diye
Ü zülmesin diye
N eşelensin diye
Ü zülürsen ben ne yaparım anam...........

Benim gibi Annesiz büyüyen bütün Annelerin "Anneler Günü" kutlu olsun.

seva
11.05.2009, 17:18
Seni Şimdiden Özledim Anne...

Gidişin günler oldu.
Seni şimdiden özledim anne...

Yabancılaştım kendime.
Omuzlarımda yokluğunun verdiği bir acı, yüreğimde sensizliğinin kol gezdiği sızılar...
Ne yana baksam, senin o gülüşlerin...

Geceleri, üstümü örten ellerini arıyorum.
Sanki, bir yerlerden çıkıp, üstümü örtecek gibi...

Aklımdan çıkmıyorsun anne.
Gözlerim, senin uyuduğun, yaslandığın, acı çektiğin, kısacası; nefes aldığın her yerde...

Ne çok acılar çektin sen anne, ne çok...

Gittiğin gece daha çok güzeldin anne.
Ellerin, yüzün bembeyazdı...
Son kez göğsüme bastırıp öptüm.
içimden bir şeyler koptu anne...

Ne çok ağladım anne, ne çok...
Çocuklar gibi; hıçkırıklar içimde düğümlendi anne...
Boğuldum anne...

Hayal gibi geliyor yokluğun.
Her annesi ölen böylemi olur?
Kör mü olur gözleri...?

Durup dururken ağlıyorum anne. Durup dururken...

Geçtiğim yollarda sen geliyorsun aklıma.
Seni görüyorum…
Yoluma çıkıyorsun. Üzerinde beyazlar…
Gülümsüyorsun....

Ne çok emek verdin bize anne...
Büyüttün, sevdin…
Hakkını helal et anne.


Gittiğin gece, hava çok soğuktu anne.
Üşüdün mü yoksa anne...?
Üşümüşsündür…
Ben bile, o ölümün soğukluğunda üşüdüm anne.

Seni, o soğuk topraklara kendi ellerimizle saldık anne.
Kendi ellerimizle…
Kıpırdayamadık, gözyaşlarım üşüdü anne.

Son kez öptüm seni.
Dokundum...
Seni özlerim diye anne.

Gidişin günler oldu…
Yastığın, yatağın, ilaçların öksüz…
Herkes seni ne çok özledi anne.

Meğer seni, ne çok insan severmiş.
Gidenlerin kıymeti sonradan bilinirmiş anne.
Anladım bunu anne.
Anladım…

Seni kim özlemedi ki...
Gözlüğün, tülbendin, tekerlekli sandalyen...
Onlar bile özledi anne.

Gidişinle içimi acıttın anne.
Keşke gitmeseydin.
Ama gittin…

Gidenler; hep böyle hasret mi bırakır arkasından...?
Öylemi anne...?

Gözlerim durulmuyor anne.
Seni çok özledim be anne.

Babam, kardeşlerim, herkes...
Seni çok ama çok özledik anne.
Seni, daha şimdiden özledim anne.

Kardelencicegi
19.05.2009, 20:45
CANIM ANAMA

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



“Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma;

“Ben ol da bil” derdi Mevlânaca..


Ben ol da bil!


“Sen” oldum annem bak!..


“Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..


Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle,
o engin şefkatinle..



Anlamazdık o zaman biz zamâneler..



“Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle..



Zormuş anam..



Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer..

Çoğalmakmış durmadan..



Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervâsız

bir gözü karalıkmış..



Zormuş Annem..Olduk, gördük, bildik bak..



Ana olmak meğer; Kor ateşlerde üşümesi, kara kışlarda

buz kesmesiymiş yüreğin..



Hep; “Ben!” derken,

Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş..



Hiç varmayacağı kapıları çalması, hiç ederek ömrünü, adanmasıymış..



Hiç kızmaması yüreğin, almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş..



Hep sarıp-sarmalaması, hiç hesap sormadan, hep dost hep yâr olmasıymış..



Zormuş Anam..



Meğer ölümüne bir kara sevdaymış analık..



Olduk, gördük, bildik bak..




Gözlemleyin kadınları; Değişirler hep “Anne” olunca..

Bir metamorfoz belki analık; Tırtılken kelebek olmak



Artık gözleri, elleri-ayakları, akıl ve yüreği tüm âzâları ve dahî

hayalleri, tüm vakitleri ve hayata dâir hesapları O’na ait değildir..

Karşılıksız-hesapsız ve de gönüllü olarak bağışlar yavrusuna tüm varlığını Anne..



Ve dikkat edin, her kadın bir başka güzelleşir “Anne” olunca..



Ezelden biçilen bir kostüm gibi, “Analık” yakışır her kadına..



O, artık “Anne gibi” güler, “Anne gibi” bakar, “Anne gibi”kokar..

Ve hayatta hiç kimse ne “Anne gibi” kokar ne “Anne gibi”


bakar ne de onun gibi yanar..



Ve böylelikle tüm anneler, Yaratan’dan kokular, esintiler taşırlar dünyamıza..



Her Anne Yaratıcı’ya âyinedir..

En çok Hâlıq ve Vedud ismi yansır onlarda..



Ve hayat boyu, binbir esmâyı seyrederiz o kocaman yüreklerde..



İşte bu yüzden, kaç yaşında olursak olalım, bizler için hep,

Hiç eskimeyen bir ihtiram, çoşkun bir muhabbet, hep meylettiren


bir çekim alanıdırlar..



İşte bu tutkunluk, hesapsız adanışlarının karşılığıdır onlara, Yaradan’dan..



Ve bir gün bizden gittiklerinde..İçimizin bir yanı, ömür boyu hep titreşir onlar için..

Hiç sönmeyen bir yangın, zaman zaman yakar alevlenir, asla dolmaz boşlukları..



Alıp gitmişlerdir çünkü canlarımızın bir parçasını..



Öyledir, her Anne giderken, yüreğini emanet bırakır yavrusuna ve


bir parça yavrusundan alır da öyle gider çünkü..



Ve bu yürek aktarımı, annenin sesi, nefesi, gözleri, sözleri ve o


kocaman yüreği, ezelî bir miras gibi devredilir nesilden nesile..



İşte dünyayı îmar eden, ayakta tutan bu Ana Yürekleridir!



Nasıl emânetse yavrular annelerine bir vakit,

Öylece emânettir her anne de yavrusuna..

“Of!” bile demeden, sakın ha incitmeden,

Sahip çıksın herkes emânetlerine aman!



Yavrularına iki dünya bağışlayan ANAlara



ve cennetlerini kazanan canlara müjdeler olsun..

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
26.05.2009, 10:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
26.05.2009, 10:43
Öyle karardi ki bu yalan dünyam,
Artik kara gözler görmüyor anne,
Hayallerim bitmis kalmamis hülyam,
Hayat gayri bana gülmüyor anne.

Ne arayanim var ne de soranim,
Sanki dagbasina cükmüs dumanim,
Kimseye diyemem hali yamanim,
Kimseler halimi sormuyor anne.

Gurbet ellerinin düstüm bagrina,
Verebilsem herseyleri hayrina,
Muhtac oldum topalina sagirina,
Eller benim sesim duymuyor anne.

Vatandan uzagim senden de ayri,
Yasam zevk vermiyor garibe gayri,
Insanlar unutmus yapmiyor hayri,
Yoksulu kimseler sevmiyor anne.

Kardelencicegi
26.05.2009, 11:13
Yüreğime dokunuyor gece...

Sanki bir ömür var karşımda,sanki yaşadığım yıllar beni seyrediyor.
Annemin
ellerine sımsıkı sarılmış bir çocuğum.
Büyümek değil sadece ellerini
bırakmamak istediğim...

Yorgunum,kırgınım....
Saçlarımda dolaşsın ellerin,geçtiğini fısıldasın
dudakların;yanındayım,herşey güzel olacak desin sözlerin anne.
Benim küçük,nazlı kızımsın de anne...
Kış sabahlarını senin sesinle karşılayayım
yine,baharlar yaza senin gülen gözlerinde kavuşsun anne...

Ben geldim anne;teker teker sana göstermek istediğim yaşanmışlığım var
ceplerimde , kırılmış yüreğim var ellerimde.
Bebeğimin kırılan bacağını
onardığın gibi yüreğimide onarırsın değil mi anne?...
Sen şikayeti hiç sevmezsin bilirim ama bu gece beni hoşgör anne...
Canımı çok acıttılar,sevdalarımın üzerine basıp gittiler anne.
Sevmeyi bilmeyenler sevgi
şiirleri yazıyor anne,aşkı yaşamayanlar gönüladamıyım diye kartvizit
bastırmışlar kendilerine anne...
Gözyaşlarıma kıyamazsın ,bilirim.Dayanamaz
yüreğin mahzun bakışlarıma.Kapının önünde bıraktım yangınımı,yürek sızımı...

Ben geldim anne;sımsıkı sarıl ve hiç bırakma.Dünyayı sevemedim.
Şöyle uzansam yanına,ninni söylesen kulağıma ,kokunu çeksem içime
ve uyusa uyanmamak üzere
sıcaklığında ANNE.

Kardelencicegi
27.05.2009, 20:42
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

seten65
27.05.2009, 20:50
Arkadaşlar yüreginize emeginize sağlık

hamitgüneyli
27.05.2009, 21:25
emeği geçen herkese teşekkür ediyorum harika bir çalışma olmuş ellerinize ve yüreğinize sağlık ANA öyle bir varlıkki o tarif edilemez HZ.MUHAMMED.(SAV) EFENDİMİZ derki CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR bu sözün üzerine başka bir şeydenirmi veya başka tarif edilirmi onların kıymetini bilelim ne yazıktırki ana babasının kıymetini bilmeyenlere

Kardelencicegi
27.05.2009, 21:31
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
28.06.2009, 17:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
28.06.2009, 17:42
SENİ ÇOK ÖZLEDİM ANNEM

bir zamanlar beni,
okşardın koklardın annem,
bir gün uykusuz kalsam,
ağlardın sızlardın annem,

şimdi nerdesin annem,
perişanım görsen,
ağlamaktan yoruldum,
seni çok özledim ANNEM......

yıldızlara baktıkça ben,
yalnız annemi görsem,
doya doya sarılsam,
seni çok özledim ANNEM......

ruyamda annemi görsem,
sarılıp elini öpsem,
ruyalardan hiç uyanmam,
seni çok özledim ANNEM......

bir gün ölürsem annem,
koşup yanına gelsem,
bu günahkar bedenle,
seni çok,çok ama çok özledim annem

yiğidoturan
07.08.2009, 02:27
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
07.08.2009, 06:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
12.09.2009, 21:04
Anam
Fakirlikle büyüttün
Ninnilerle uyuttun
Helal sütünü verdin
Hakkını bana helal et anam

Hastalandım baş ucumda durdun
Doktor nedir bilmiyordun
Dua edip göz yaşını döktün
Üstüme yorgan sen oldun anam

Yavrum deyipte bağrına bastın
Büyüyeyim diye gözüme baktın
Ufacıktım büyütüp kahrımı çektin
Derdime derman sen oldun anam

Koskoca dünyada hayal kurmadın
Bir tek derdini haber vermedin
Ağardı saçların sebep yok dedin
Onların sebebi biz olduk anam

Kıymetini hiç bir zaman bilemedik
Bize verdiğin değere layık olmadık
Izdırabın var mı bir gün sormadık
Başımıza yastık sen oldun anam

Annelik meğerse ne zor şey imiş
Biri annem dese bağrım ezilmiş
Anne olmayınca kıymet bilinmezmiş
Bende anne oldum anam

Bunca yıl yaşadın bir gün gülmedin
Yavrum yesin dedin sen hiç yemedin
Gölge oldun bana güneş değdirmedin
Yanağıma öpücük sen koydun anam

Bir gün demedim ki hatırın sorayım
kalemimin ucuna derdi takayım
Denizlere bile çaren yazayım
Göz yaşına kurban olayım anam

Koskoca dünyada kalıcı değiliz
Giden geri gelmez değer bilmeyiz
Elini öpmeye layık değiliz
İzin verde ayağını öpeyim anam





Fatma Kıyak

Salim58
13.09.2009, 07:35
Sol Yanım Acıyor Anne

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. >>
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. >>
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook...

Kardelencicegi
23.10.2009, 18:11
-Anneye Özel

Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi

Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste

Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün

Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş

Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük

Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel

Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatır mısın bana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne çöl misali susuzum özlemine kalbim nasıl kana

Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına

Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne alsam seni taşısam yüreğimde lime lime
Anne hakkın ödenmez tek kelime

Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına

Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar

Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım

Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese

Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim

Salim58
24.10.2009, 06:19
AFFET BENİ ANNE


ELİMDE OLMADAN BİR GÖNÜL EYLEDİM
ONUDA SENİN GİBİ ÇOK SEVDİM ANNE
SENDEN BİR PARÇA OLDUĞUM GİBİ
ONUDA KENDİMDEN BİR PARÇA BİLDİM ANNE


ONA HAYATIM TEK VARLIĞIM DEDİM
BAK ŞİMDİ TERK EDİLDİM
SON ÜMİDİM MEYHANE SEÇTİM
NE OLUR AF ET BENİ ANNE


BEN DOĞARKEN Mİ GÜNAHKAR YARATILDIM
NEDEN BÜTÜN DERTLER BENİ BULUR ANNE
YAŞAMAK GÜZEL OLSAYDI DOĞARKEN AĞLAMAZDIM
KIZMA NE OLUR KEŞKE DOĞMASAYDIM ANNE


BEN İSTEMEZDİM BU HALE GELMEYİ
SANA LAYIK OLAMADIM ANNE
YÜZÜME BAKIP AĞLAMA NE OLUR
SENİN SUÇUN DEĞİL BU ANNE..........