PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ve durdu yağmur...


Kardelencicegi
18.02.2009, 20:38
--->: Ve durdu yağmur...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] .jpg)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Ey Izdırap anladım ki her şey seninle

Varlık, uykunun kundağındayken ızdırabı abideleştiren o ızdırap ve şefkat şairi;

Azapsız dimağların görecekleri serap,
Ve sancı değil, sancı çekmemek en acısı...

diyerek ızdırabı ruhunda duymayan, ızdırapsız bir hayatın eşiğinde dolaşan günümüzün garip insanına seslenir. Her şeyin gizlendiği gecelerde ruhunu cesedine ezdiren garip insanlara en acının ne olduğundan haber verir. Sancısız, ızdırapsız bir hayat, çölde dolaşıp serap görmek gibi bir şeydir onun için.

Yakup çilehanesine uğramayanlar, ruhunda magmalar yandığı halde hissetmeyenler, gönül Kâbelerine ızdırap tohumları serpmeyenlerin onu anlamaları çok zordur.

Adı göklerde Yüce Yaratıcıyla yan yana yazılı olan Nebiler Serverinin, ezelde bestelenen, Mekke'nin dikenli yollarında boy atan, ve Medine'nin burçlarında taşınan ızdırabını taşır bugünlere.

O ızdırap ki, Nebiler serveriyle başlamış, Hz. Ebu Bekir'le, Hz. Ömer'le, Hz. Osman'la, Hz. Ali'yle gelişip boy atmış, sahabenin dil altlarında saklanmış ve çağları aşan kutlu beyanlarla bezenerek bugünlere gelmiştir.

Ve bugünün ızdırap insanının gönlünde bayraklaşmıştır. Yine onun gönlünden taşınacaktır gelecek nesillere.

Ey Izdırap anladım ki her şey seninle
Sen Hakk'a giden yollarda vuslata vesile.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 3bw2.gif)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
. . . ALINTI . . .

Kardelencicegi
19.02.2009, 20:02
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] )
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Gül Kokan yagmurlar

AŞk...

yürek de damla damla akar mı böyle..

Gül kokusu, Gül muhabbeti, yürekten damla damla süzülür mü böylesi..

aşk, taneyi mücevher yapan,
faniyi baki yapan..
bir kainatı aşk ile dolduran Rabb'e aşk...
olmazları olduran,
kabımızı güllerle dolduran Rabb'e aşk...
bir zerreye bile akla sığmaz kanunları sığdıran,
nice fabrikalar işletip en güzel suretiyle bize sunan
Suyu Rahmet, Gülü Muhabbet eyleyen Rabb'e aşk...

Ancak aşk ile dönebilir bu dünya,
Aşk olmazsa bir elektron dahi yörüngesinde duramaz..
Su molekülleri biraraya gelemez..
Yağmur yağamaz,
Güneş doğamaz o ilahi Aşk olmasa..

Halık-ı Kerim'in "ol" emri olmasa..
Ne alem olur, ne zerre, ne katre, ne güller, ne gülistanlar
ve ne biz insanlar..

Ama "Ol" dedi Rabbim..
"Gel" dedi dünyaya..Ve bizleri bu fani misafirhaneye misafir eyledi,
Tüm cihazatları verdi Rabbim..
Görmeye, Bilmeye, İnanmaya, İtaate, Sevgiye, Aşka ve Teslimiyete dair,
Tüm cihazlarla donattı bizi...
Halk eyledi, Rahmeyledi, nur eyledi..

Alemi melekleriyle donattı, herbirini emrimize memurlar eyledi..
Hizmetkarlarıyla doldurdu dörtbir yanımızı,
ve "En Sevdiğini" gönderdi bizlere...
Nelerden nelerden nasipdar eyledi...

Mahbub-u Hakiki olan Rabbimiz, O Aşk'a teveccüh ettirsin bizi
O'na sevk etsin bizi,
O'nunla eylesin bizi..

Amin......

yiğidoturan
25.02.2009, 01:28
EY MEVTA!



Düne kadar aboneydin harama;
Hep derdin ki: \'\' Sözüm geçer parama.\'\'
Şimdi musallada, boşa arama;
Banka vezneleri yok tabutların,
Söyle, biraz avans versin putların!

Tapular bıraktın, valiz dolusu,
Vârisler şimdiden, kurdular pusu.
Niye getirmedin? Hayret doğrusu;
Gerçi, bagajları yok tabutların,
Bir taksi tutardı, sana putların...

Ahlâk felsefende, çağdaşlık maşa,
Üçbeş fâhişeyle, güreştin başa.
Haydi.. Bu gece de, kaçamak yaşa;
Gümüş şamdanları, yok tabutların,
Söyle, birkaç mum getirsin putların! .

Hep aşkta kazandın (!) , verdin kumarda,
\'\'Dolaşmalı\'\' derdin, \'\'rakı damarda\'\'
Biraz ayıldın mı bu son şamarda?
Amerikan barı, yok tabutların,
Söyle de cin tonik versin putların!

Nerde şimdi, beş yıldızlı oteller?
O hüzzam faslına, dem tutan teller?
Nerde, o rakseden incecik beller?
Dansözü, şantözü yok tabutların,
Zil takıp oynasın, şimdi putların! .

Yaşarken, sen de bir saplantı vardı;
Minâreler, sanki sana batardı.
Hele sabahları, tepen atardı;
Gördün ya.. Konforu yok tabutların,
Söyle de, bir döşek sersin putların! .

Ne kadar büyüktü dindara kinin.
Hacıya, hocaya uzardı dilin.
Konuşsana mevtâ! Bitti mi pilin?
Oksijen tüpleri yok tabutların,
Söyle de bir nefes versin putların.

\'\'Uyandım\'\' diyorsun, lâkin boşuna;
Gördün.. Bakmıyorlar hiç göz yaşına
\'\'Ey mevtâ! . Kaldın mı, yalnız başına \'\'
İmdat düğmeleri, yok tabutların

yiğidoturan
25.02.2009, 01:32
CEZA

Yaşama dikkat etmedim hunharca yaşadım
Sen affedicisin ya rab beni affet Allah
Bak şimdi en son durağa geldik adım adım
Son sözüm eşhedü enla ilahe illallah

Toprağa can verip bizi rızıklandırırsın
Yeşil bitkilerden bile azıklandırırsın
Nimetleri kaybedince yazıklandırırsın
Her şeye gücün yeter senin estağfurullah

Bir emrinle yağmur yağdırırsın
Bir yandan da keçiyi ineği sağdırırsın
Her dileğini gönlünce bir sen doydurursun
Emrine karşı gelinmez emrine Emrullah

Günahlarımla geldim senin yüce hanene
Gönlüm günahtan dolayı olmuş bir virane
Sabah diskodaydım her gece başka birane
Kulun UFUK uslanmıyorsa cezaya eyvallah

ALINTI

yiğidoturan
25.02.2009, 01:42
HEP ONLAR ISTERLER

Bir seyler düsünürsun, sevgi ve dostluk adina,
Cok seversin insanlari, hep seni seviyorum dersin.
Hep yanlis anlasilirsin, hep baska türlü,
Aslinda bu kelime bir ask degildir, sevgidir.

Hep gurur, hasiyet, vicdan ararlar kendileri icin,
Cünki onlarda yoktur, senden isdediklerinden.
Gülersin kabahat olur, onlar icin
Aglarsin gülünc olur onlar icin.

Hep susacaksin, hep onlar konusacaklar,
Herseyi cok iyi biliyor ya onlar
Sen sustukca onlar sirtini sivasliyacaklar,
Cünki sana öyle ögretilmek isteniyor.

Sen Allah'i kalbimde,gönlünde, vicdaninda,
Yüreginde,duygularinda,düsünce lerinde ararsin.
Onlar hep baska yerde oldugunu söylerler,
Aslinda Allah hepimizin, onlar vermezler sana.

Günahlarini baskalarin günahlariyla örterler,
Iyilikleri onlarin en gözde tutanaklaridir.
Hep baskalarini gözetir,kollar, arastirirlar,
Aslinda yok olan onlardir bilmezler.

Hep sen iyi niyetli olacaksin,taviz vereceksin,
Sen haklisin diyeceksin,büyük sensin diyeceksin.
Kendini hep asagilara cekeceksin,
Hep onlari seveceksin, sen sevilmeyeceksin.

Hep akil verirler,kendilerinde cok vardir,
Politikaci, futbolcu, hakem, yönetici hep onlar.
Atamassin yasantindan onlari,hep varlar,
Hep onlar, hep onlar ve yine onlar

31 Ekim 2008 Almanya
Selami Sagir

Kardelencicegi
13.03.2009, 20:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Bir DUA Yolla bana

Bir isik yolla bana
Ümidim olsun

Bir cicek ver bana
Baharim olsun

Bir el uzat bana
Yardimin olsun

Bir renk söyle bana
Sevincim olsun

Bir gül yolla bana
Efendim koksun

Bir isim söyle bana
Hakki anlatsin

Bir yer söyle bana
Huzur bulunsun

Bir dost yolla bana
Bana seni hatirlatsin

Bir siir oku bana
ALLAH'i hatirlatsin

Bir seni yolla bana
Duasi arsa uzansin

Bir gün söyle bana
Hayirli olsun

ASK_HAMALI

Kardelencicegi
13.03.2009, 20:10
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Bir rahmet yağdı... Sonra damlalardan bir gül açtı... Mektuplar gizemli alfabelere kaderleri yazmaya başladı...

Bir yağmur yağdı ve bir gül açtı...
Yürekler çiçeklere yenik düştü; zulümler bebeklere...

Yağmurlarla bir gül açtı...
Sevenin sevgisi gül yanaklarda ölümsüzleşti...

Yağmur oldu, bir gül açtı...
Serazad kuşların kanatlarından süzüldü yüreklere güzeller, güzellikler...

Yağmur rahmete döndü; “alemlere rahmet” oldu. Su toprağa karıştı, balçık bedene durdu... Su ile toprak gül oldu... Su hayatı güzelleştirdi, bilgelik getirdi; gül güzelleşti estetik bitirdi.
Su tersine akmamak üzere geldi, gülün yaprağına dikenler battı...
Su rahmetti... Gül merhametin adı oldu...

Öyleyse selam olsun Levlak'ın efendisine...
Selam olsun en güzel gülüne kainatın...
Ve selam olsun beşeriyet ırmağının berrak suyuna...

Güle selam olsun; güle selam olsun da,
ay vurgunu gecelerin gölgelerinde gölgesi düşsün üstümüze.
Aşksızlığın kara gecelerinde ışığı vursun alnımıza, ıtırı dolsun dimağlara kırlangıç saatlerinde...
Aynalardan jaleleri yağsın üstümüze; ve sevgilerinden sıyrılan vicdanlara rengi dolsun yağmur yağmur...
Kendilerini hep o gülün kapısına yazsın gönüller; ve susuzluğun son deminde içilen son damla suda onun aşkını ansın bütün güller...

Zaman o gül gibi gül görmemiş zaman olalı

Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı

Gül olmadan gözü yaşlıdır cihânın; gül olmadan bağrı başlıdır her ânın...
Suya hasret çöller gibi; söze hasret diller gibi...
Gül olmazsa verilen nefeslere yetmez alınan nefesler; gül olmazsa sancılara merhem düşürmez sesler... Irmaklardan dökülüşler, dalgalardan bükülüşler gibi...

Güle hasret zaman ağlar, zemin ağlar; gülden gayrı firak ağlar visal ağlar...
Denizlere ulaşırcasına, ve rahmete yaraşırcasına...

Bir gülün artık suya düşmeli rengi bu gün; ve bir yağmurun yaprak yaprak dökülmeli ıtırları üstümüze...
Beşeriyetin üstüne gül yağmurları yağmalı bu gece; bu gece yağmurlar gül olup beşeriyetin üstüne yağmalı...

Ey beyaz güllerin en beyazı; tekrar yağmurlar gibi yağ üstümüze...

Kardelencicegi
13.03.2009, 22:20
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Nurlu Peygamberimiz

Senin için yaratıldı bu kâinat,
Selâm verdi; melekler, semâvat,
Şefâat eyle ümmetine ey Resûl!
Dökülüyor dudaklarımızdan salâvat...

Hep ümmetine rehberlik ettin,
Yüce Allah’ın yoluna sevk ettin
Şefâat eyle ümmetine ey Resûl!
Kalbimizi, ruhumuzu sen serinlettin...

Cennet ile müjdeledin müminleri
Ateş ile korkuttun münkirleri,
Şefâat eyle ümmetine ey Resûl!
Seni arzular hakikat erleri...

Mübarek dilinden okudun Yüce Kur’ân’ı,
Aydınlattın; ufukları, bütün cihanı,
Şefâat eyle ümmetine ey Resûl!
Senin yoluna verelim bu canı...

yiğidoturan
18.03.2009, 01:21
şEYTANLAR KAç CEHENNEM VAR
Para diye takmışlar boynumuza bir yular
Sen kurtulayım derken firar ediyor yıllar
Tövbe etmeyi hep bitmez yarınlara bırakırlar
Sen uyurken yastığının altında nefesini sayan ölÜm var

Bananelerle neme gereklerle yaşanır mı
İbadetsiz taatsız dualar ulaşır mı
Yaradanın istediği sadece kulluk anlamazlar mı
Fitneyi duyanlar birgÜn ezanları duymicaklar mı

Ne sana ne bana olucak bu dÜnya yar
GÜnahların ve nefsinden başka neyin var
Allah'a kulluk bu kadar ağarmı ki hep sızlanırlar
Soruyorum acaba bu kadar şeytana kaç cehennem var

Funda ŞengÜl

yiğidoturan
18.03.2009, 01:22
ADN CENNETı
Adn cennetinde sözlerle doymak var
Perdelerin yok olması dağların taşların dahi susması demek
GÜzelliğin binlerce yıl bizleri dondurmaya yeter
Ya rab yarattığına dahi yıllarca aşık oluyoruz

Ah bir defa ağlasak sana yÜzÜmÜz dönÜk
Cennet değildir amacımız
Senin rızandır
Dualarımızla senin değerine yetişmek imkansız

YÜreğimize verdiğin bir defalık huzuru
YÜzlerce sene secde etsek ödeyemeyiz
Tek korkumuz
Üzerimizde olan hakkı nasıl göğÜsleyeceğiz
Nasıl adını imza yapacağız gönÜllerimize


Yol göster kaybolmuşuz
Aşk demişiz,nefis demişiz
Yıllarca oyalanmışız
Şeytanı alıp bağrımıza basmışız
Cimri olmuşuz bir saatlik ibadete dahi
GönÜllerimize cömertliği ver ya Rab
Seni daha çok sevmek için
Bir defa bakışın gazap olmasın bize
Derdi verdiğin gibi dermanını da ver ya Rab

yiğidoturan
18.03.2009, 01:23
:::...::::EFENDıM:::::...::::
EFENDİM......

BİR AH KALDI BENDE EY SEVGİLİ,

ADINI MIHLADIM YÜREĞİME EY NEBİ,

SEVDAMSA İçİMDE,KUŞATMIŞ KALBİMİ

HASRET SANA BU CAN,RUHUM KALBİMİN ESİRİ,


ESARETİNİ çöZERSE,SEN çöZERSİN KALBİMİN,

BİR SEVDA Kİ İçİMDE YANAN, SöNMEYEN ATEŞİNDEYİM,

YÜREĞİMDEKİ DERDİN,DERMANI SENSİN EFENDİM,

GEL ARTIK NE OLUR,SENSİZ BU CEHENNEMDEYİM.

KARANLIK GECELERİN,SABAHISIN SEN öNDERİM

YÜREK SANA SEVDALI,SEVDANLA YAŞIYOR BEDENİM

GöREMEZSEM SENİ,İçİM YANAR CAN NEBİM

RUHUM SENİNLE BERABER,NİYAZIMLA İZİNDEYİM

NE OLUR BİR KERE GöREYİM NUR CEMALİNİ EY SEVGİLİ

NE OLUR EFENDİM,BEKLETME SANA HASRET BU ZAVALLI YÜREĞİ......

M.ALİ AKçA

Kardelencicegi
03.04.2009, 17:42
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Herşey Sana Yönelmişken Gaflette İnsanlık !..



Canım yanıyor, içimde bir sızı nedenini bilmiyorum..

Adı sensizlik belki,

Ya da ulaşamamak ,ağlayamamak derinden,

Kıyamdayken başka yerde, secdedeyken başka yerde olmak..

Yönelememek sana içten bir aşkla.

Canım yanıyor ya Rabbel Alemin!

Bir sızı var anlayamadığım,

Canım yanıyor Ya Erhamerrahimin!

Adını koyamadığım,

Bugün gitmek istedim buralardan,

Sana yakın olmak için, uzakları yakın yapabilmek için,

Çıktım viran şehrimden; daha fazla gidemedim nedense,

Bir yağmur başladı sessizce, ER-RAHİM diye fısıldadı paramparça olan yüreğime,

İrkildim Ya Rabbel Alemin, rahmetine kavuştur beni,

Sonra yürüdüm içimde bir ses anlayamadığım,

Bir güvercin gördüm sırılsıklam; EL-CELİL dedi içimdeki sese,

Ne büyük, ne yücesin; yüceliğinle derman ol derdime,

Islandım, yorgunum, bir de acı var içimde nereye baksam seni gördüm ALLAH'ım!

Bir çocuk tebessümünde, bir yaprağın vedasında mevsime,

MALİKÜ’L-MÜLK tecellisini gördüm kara bulutların içinden doğan güneşte,

Sen her şeyin tek sahibi ALLAH'ım,

İçimde bir uçurumken hayat, üstelik çıkmazdayken dar sokaklarım,

EL-MÜHEYMİN sesi kulağımda,

Sen aciz kullarını unutmayan hep gözeten ALLAH'ım, yardım et bu kuluna,

Savruluyorum nereye gitsem bilmiyorum, bir dağa bakıyorum bir mahlukata,

Hepsi rükuda, hepsi kıyamda,

Çiçekler, otlar, toprak secdede,

En küçük mahlukat zikirde, insanlık ise gaflette!

YA HALIK diyor tabiat; adem ise hüsranda, azapta!

Ey incelik, lütuf sahibi EL-LATİF!

Ey kusurlardan münezzeh KUDDÜS!

EY adalet sahibi EL-ADL!

EY büyüklük sahibi EL-AZİM!

EY merhamet sahibi ER-RAHMAN!

Nereye baksam, nereye dönsem sen tecelli ettin,

Bir tek insanlıkta görmedim huşu ile yakarış,

Her şey sende yaşarken; insanlık nefsinde ölmüş!

Her yer sende iken, insanlık her yerde viran olmuş!

Bu viran şehirde, divane dünyada yalnız bırakma bizi,

UTANIYORUZ RAHMETİ GENİŞ ALLAH'IM!

Bizi bize bırakma ALLAH'ım!

BİZİ BİZE BIRAKMA !!!

(Amin)

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

barikat58
03.04.2009, 19:36
toprak yagmur için kuruyor
yagmur heyelan gibi vuruyor

toprak yagmur için soluyor
yagmur bogmak için yagıyor

toprak tutmak için koşuyor
yagmur ölsün diye vuruyor

MeLody58
03.04.2009, 20:04
Dokunmayın doluyum


Bugün yine aynı duygular içinde
Hava yine bulutlu
Yağmurları yüklenmiş Ben ise aynen öyle
Yağmur dolu bulut gibi
Aktım ha akacağım sanki
Dokunmayın bana doluyum
Hemen çıkar yollara
Yağmur yüklü bulut gibi
Neden...?
Haykırmak istiyorum...!
Bir tenha yerde
Neden...?
Bakınca aleme göremedim mi
Güneşi ayı yıldızları çiçeği
Hissettim suyun serinliğini
Tattım bunca nimeti
Üzerinde gezdiğim arz bile
Sırası gelene olmuş elbise
Onlarda vardılar yaşadılar
Bu alemde
Ama şimdi hani
Nerdeler?...
Bizide bekliyor
İçim buruk ve hüzünlüyüm
Allah'ım gönderdiğin Rasülüm
Kitabım Kur'an İslam kabulüm
İşte buna layık olamamanın acısı
Var yüreğimde
Hu
Yapamadım
Sana Ey Allah'ım
Layık olamamanın hüznü ile
Ve
Yağmur dolu bulutlar gibi
Yüklendim gözyaşlarımı
Layık olamamanın acısı ile
Boşaldıkca boşaldı
Hüznüm hala gitmedi
Ve biliyorum ki
Ümitsiz olmak değil bu
Bunca nimete boyun eğme
Teşekkür azdır diye
Ne olur Allah'ım ...!bizleri affet...!
Ne olur Allah'ım ver bize Hidayet...!
Ne olur bu aciz kulunun duasını kabul et..

Kardelencicegi
03.04.2009, 21:21
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


SEN ANLA


Kimseler anlamasın beni!
Züleyha'nın zindanında "Yusuf" anlasın,
Leyla'nın çöllerinde "Mecnun" anlasın,
Şirin'in dağlarında "Ferhat" anlasın,
Aslı'nın yüreğinde "Kerem" anlasın,
Sen anla…

Beni kimseler anlamasın!
Gözyaşlarını yüreğinde biriktiren "hüzün" anlasın,
Yaprakları sararmış "hazan" anlasın,
Karanlıkları örten "güneş" anlasın,
Güneşe örtü olan "gece" anlasın,
Sen anla…

Beni kimseler anlamasın!
Bembeyaz düşlerine karalar düşen "Kudüslü çocuklar" anlasın,
Sessizliğin içinde saklı "sesler" anlasın,
Acılarla ağırlaşan "hayat" anlasın,
Yenilgilere alışmış "kalbim" anlasın,
Sen anla…

Beni kimseler anlamasın!.
Martılara hasret "deniz" anlasın,
Baharına hasret "çiçek" anlasın,
Ölümüne hasret "hayat" anlasın,
Sen anla.
Ey Rabbim,
Sen anla!

Nurdal Durmuş

Kardelencicegi
11.04.2009, 08:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

MERHABA EY NEBİ

Yanında olmak, devrinde yaşamak,
Gül devrinde, yanında olmak isterdim.
Ne çölde bir kum tanesi, ne kabzada gümüş,
Ne devrinde bir taş,
Ne baktığı hâlde seni göremeyen bir baş.
Hayır... Hayır Ya Resûlallah,
Ayağında toz değil,
Yanında davanda olmak isterdim.

Miraçtan döndüğünde sana inanan Sıddık.!
Heybetiyle Şehadete gelen, Ömer,
Uhut'ta Hamza olmak isterdim.
Ali olmak isterdim Hicret'te.
Ölümü göze alıp yerine uzanan
Göz yaşlarını sildiğin Fâtıma,
Açlıktan taş bağladığında vücuduna,
Sana sofra açan kardeş olmak isterdim.
Seni seviyorum dediğin,Muaz olmak isterdim.

"Sana inanıyor seni seviyoruz,
Allah'ın izniyle emret bize,
Emret'te bizler, denizlere yürüyelim."
Diyen, Saad b. Muaz olmak isterdim.
Seni gören bir kul değil,
Yüreğinde coşkusuyla imanın,
Davanda ben de varım diyen,
Akabe'ye ilk gelen Ashab olmak isterdim.
Hayır... Hayır, toz değil Ey Nebi
Taif'te bir dev olmak isterdim.

Değmesin diye sana taşlar.
Dağlar devrilmeyi beklediğinde
"Affeyle Allah'ım" diyen duanı duymak isterdim.
Hoş görebilmeyi,Tebessümü senden öğrenmeyi,
Mescitte seni özlemeyi,

"Anam-Babam Sana Feda olsun"
Vazgeçeriz senin için her şeyden
Diyenler gibi, huzurunda öğrenci olmayı,
Dinlemeyi, eğitmeyi, öğretebilmeyi,
Öğretmeliği senden öğrenmek isterdim.

Hamd olsun, çağların ve zamanın sahibine
Yine; Uhut'ta, Hendek'te, yine Bedirlerdeyiz.
Evlerimize girdi Müşrikler;
Kara kutulardan vuruyor sinsice
Muhammed'ül-Emin diyorlardı,
Müşrikler de biliyorlardı, görmüşlerdi seni.
Gururları, şirk girdabına düşürmüştü bir kere
Tutamadılar ellerinden, ey sevgili.

Seni bilmek değil sadece, yolunda yürüyen olmak isterdim.
Güllere dokunan değil sadece, kokusuyla yanmak isterdim.
Yine aynı gurura yenik düşüyor nefisler
Güllerin dikenlerine bakıyor,
Hayatın hep dikenlerine takılıyoruz.
Putlarımız öylesine çoğaldı ki şimdi
Çağdaşlık gururuyla yaşıyoruz sanki cehalet devri.

Hırs- Öfke- Nefret ve Zulüm
Bir mirasyedi gibi tüketti insanlığı ve dünyayı.
Hep söylemlerde insan hakları, hoşgörü ve anlayış
Çözemedi çağdaşlık, hiçbir problemi sensiz.
Güldeki koku, Lütuf, Rahmet,Rahman ve Rahim ne demek
İman ne demek.

İnsanlık; Erdemi, Sevgiyi, Sevginin Kaynağını arıyor.
Fikirler arayış içinde, akıllar şaşkın.
Ey alemlere rahmet gelen sevgili,
Sana muhtaç insanlık.
Ruhlarımız seni arıyor, özlerken seni derinden.
Nefislerimiz girdaba döndü, ateşler çekiyor.
Dağlar utanıyor yaptıklarımızdan
Devriliverecek üzerlerimize.

Ya Resûlallah...
Taif'teki duanı bir daha, bir daha söyle
Hürmetine yağsın, hidayet nurları gönüllerimize
Öğrenecek bir gün, öğrenmeye muhtaç cihan.
Erdemine muhtaç Ey Nebî...

Biliriz ırmağa katılmadan deryaya ulaşılmaz.
Düşmeden enâniyete, "damlayım ben de" diye,
Vadilerde kuruyan dereler gibi değil,
Sevgi ırmağına katılıp, deryaya erişmek.
Görünen her karanlığa, seninle ışık olmak isterdim.


Şimdi Akabelere hazır gençlerimiz var
Değil artık öyle. Gel Ey Nebi demek nafile
Yöneldik hakkın yoluna, yolundur hedefimiz.
Kayboluruz sensizlikte
Nazar eyle, Nur ol gönüllerimize
Bir haber gönder nesebin seyyidlerle,
Akabelerde buluşmak isteriz.

Ey Alemlere Rahmet olan Sevgili
Al yine ellerimizi ellerine,
Bedir'de eylediğin duayı, bir de bizim için söyle...
Seni model olmayı, sünnetine sarılmayı, imanı yaşamayı
Allah'a kul olmayı...

Ya Rab nasib eyle, secdelerde gör bizi, gençlerimizle
Ashab olamayız, zaman geri dönmez ki,
Misafiriz burada, rüyalarda görüşmek,
Asıl vatan ora, orada buluşmak
Ölüm dedikleri, dosta kavuşmak
Korkmadan severek ölebilmek derim.

Buyurmuşsun,
"Yıllar sonra beni görmediği halde
Beni çok seven gençler olacak,
Onları görmeyi ne çok isterdim."
Keşkeşan'da bir yıldız da ben
O gençlerden biri de ben olmak isterdim.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
05.06.2009, 13:46
Bir gül olsak,

Kalplerde açsak,

Gönüllere saçılsak,

Dualarda anılsak,

Gözyaşlarıyla aksak,

Hüzünlerle buluşsak,

Gül efendimize ulaşsak,

O’nunla tanışsak,

Gözlerine baksak,

Ayaklarına kapansak,

Tenine dokunsak,

Ellerinden tutsak,

Gül kokusunu içimize saçsa,

Bizleri de güllere kabul kılsa,

Rabbimize kavuşsak…



Güllerle beraber açıp, Efendimizden geçip, Rabbimize kavuşmamız dileklerimle


Cumamız Mübarek Olsun...........

~EmiN~58~
05.06.2009, 14:48
Paylaşım için sağol süper omuş

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

bahar5834
05.06.2009, 14:52
ÖLÜMÜ HATIRLATAN KADIN
Kayalıklarda gördüm seni,bir sisli günde,
Fırtınadan saçların çözülmüş bir demetti.
O kayalıklarda ki bir yıl evvel üstünde
Çöllerden aşık dönen bir genç intihar etti...

Seni her nerde,artık,her ne suretle görsem
Bir gölgenin duyarım ruhuma düştüğünü.
Ben de o aşık gibi bir kayada ölürsem
Rabb'im mukaddes etsin seni gördüğüm günü!

Kayalıklarda bir genç öldüğü gün beldenin
Halkı seni karanlık rüyalarında görmüş,
Ey yadı gönlümüzden çıkmayan afet senin
Sevmediklerin değil,sevdiklerin ölürmüş.

Bazı ruhum kararır kefenlerden,mezardan;
Yok mu,Rabb'im,ölümün bir güzel şekli,derdim.
O kayalıklarda ilk seni gördüğüm zaman
Hayalimde ölüme en güzel şekli verdim.

Başka bir göz yaşını dudaklarınla silsen
Ürpererek:Bu,derim,mezardan bir nefestir!
Buna kıskançlık deme,bence değil yalnız sen,
Seni gören göz bile ne kadar mukaddestir!

Kimse karşında belki titremez gönlüm gibi,
Bense hala korkarım dizinde ağlamaktan.
Teması korku veren tatlı bir ölüm gibi
Daha cana yakındır görünüşün uzaktan...
.............................. .........
Dağ türküsü

Salim58
05.06.2009, 14:54
Toprağa can verip bizi rızıklandırırsın
Yeşil bitkilerden bile azıklandırırsın
Nimetleri kaybedince yazıklandırırsın
Her şeye gücün yeter senin estağfurullah

Bir emrinle yağmur yağdırırsın
Bir yandan da keçiyi ineği sağdırırsın
Her dileğini gönlünce bir sen doydurursun
Emrine karşı gelinmez emrine Emrullah

Günahlarımla geldim senin yüce hanene
Gönlüm günahtan dolayı olmuş bir virane
Sabah diskodaydım her gece başka birane
Kulun UFUK uslanmıyorsa cezaya eyvallah

bahar5834
05.06.2009, 15:03
SEVGİ DUVARI
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

HaZaN
05.06.2009, 15:13
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
05.06.2009, 15:17
Bir Yağmur Bekliyorum

Bir yağmur bekliyorum, kuruyanı ıslatsın
Bir yağmur bekliyorum, tohumlara can katsın
Bir yağmur bekliyorum, silsin kirlerimizi
Bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın

Kardelencicegi
05.06.2009, 15:17
YARABBİ

Gafletten,Başkalarına Yük Olmaktan ,
Aşağılıktan, Aşağılanmaktan ,
Miskinlikten, Cehaletten ve Faydasız Bilgiden ,
Ürpermeyen Gönülden ,Doyma Bilmeyen Nefisten,
Kabul Edilmeyen Duadan, Nimetlerinin Zeval Bulmasından ,
Lütuflarının Değişip Başkalaşmasından ,
Ansızın Bastıran Azabından, Gelip Çatan Gazabından
SANA SIĞINIYORUM

Sen’den Her Zaman , Yalvaran Diller , Haşyetle Ürperen Gönüller İstiyoruz.
Tövbelerimizi Kabul Buyur,
Bizi Günahlardan Arındır,
Dua ve İsteklerimize Cevaplar Lütfeyle !
Delil Ve Burhanlarımızı Hedefine Yönlendir,
Kalplerimizin Ufkunu Aç,
Dilimizi Doğruluğa Bağla ve Gönül Kirlerimizi Temizle !

Allah’ım, Senden Her İşimizde Sebat, Kur’an Yolunda Kararlılık
ve Nimetlerine Karşı Da Duyarlılık Hissi Bekliyoruz.
Kapına Yönelenleri Boş Çevirme ,
İtaatte Bulunanlara Bol Bol Karşılık Ver,
Sana Baş Kaldıranlara da Doğru Yolu Göster ;
Muzdariplerin Dualarını İcabetle Taçlandır,
Sıkıntıda Bulunanları Lütfunla Şad Eyle,
Hasta Ruhlara Hususi Muamelede Bulun,
Küfür ve İlhad İçinde Bocalayanlara da Nurunu Göster;
Göster de Kalmasın Hiçbir Yanda Muzlim Nokta….!!

Ya Rab!
Önümüzde Şu Upuzun Hayat Yolculuğunda ,
Bizi Kendi İdrak ve İhsaslarımızın Darlığıyla Baş başa Bırakma;
Akıllarımızı İnhiraf Ve Sürçmelerden,
Nefislerimizi Cismaniliğin Baskılarından ,
Gönüllerimizi de Heva ve Heveslerin Öldürücü Oklarından Sıyanet Eyle..
Amin...

Kardelencicegi
16.06.2009, 21:18
Canım yanıyor,içimde bir sızı nedenini bilmiyorum.


Adı sensizlik belki
Yada ulaşamamak, ağlayamamak derinden,
Kıyamdayken başka yerde, secdedeyken başka yerde olmak
Yönelememek sana içten bir aşkla
Canım yanıyor ya Rabbel alemin
Bir sızı var anlayamadığım,
Canım yanıyor Ya Erhamerrahimin
Adını koyamadığım,
Bugün gitmek istedim buralardan
Sana yakın olmak için, uzakları yakın yapabilmek için,
Çıktım viran şehrimden; daha fazla gidemedim nedense,
Bir yağmur başladı sessizce, ER-RAHİM diye fısıldadı paramparça olan yüreğime,
İrkildim Ya Rabbelalemin, rahmetine kavuştur beni,
Sonra yürüdüm içimde bir ses anlayamadığım,
Bir güvercin gördüm sırılsıklam; EL-CELİL dedi içimdeki sese,
Ne büyük, ne yücesin; yüceliğinle derman ol derdime,
Islandım, yorgunum birde acı var içimde nereye baksam seni gördüm AllahIM
Bir çocuk tebessümünde, bir yaprağın vedasında mevsime,
MALİKÜ’L-MÜLK tecellisini gördüm kara bulutların içinden doğan güneşte
Sen her şeyin tek sahibi AllahIM,
İçimde bir uçurumken hayat, üstelik çıkmazdayken dar sokaklarım
EL-MÜHEYMİN sesi kulağımda,
Sen aciz kullarını unutmayan hep gözeten AllahIM,yardım et bu kuluna,
Savruluyorum nereye gitsem bilmiyorum, bir dağa bakıyorum bir mahlukata
Hepsi rükuda hepsi kıyamda
Çiçekler, otlar, toprak secdede
En küçük mahlukat zikirde, insanlık ise gaflette
YA HALIK diyor tabiat; adem ise hüsranda, azapta
Ey incelik, lütuf sahibi EL-LATİF
Ey kusurlardan münezzeh KUDDÜS
EY adalet sahibi EL-ADL
EY büyüklük sahibi EL-AZİM
EY merhamet sahibi ER-RAHMAN
Nereye baksam, nereye dönsem sen tecelli ettin,
Bir tek insanlıkta görmedim huşu ile yakarış,
her şey sende yaşarken; İnsanlık nefsinde ölmüş
Her yer sende iken,insanlık her yerde viran olmuş,
Bu viran şehirde, divane dünyada yalnız bırakma bizi

UTANIYORUZ RAHMETİ GENİŞ ALLAHIM...........

Bizi bize bırakma ALLAHIM.........

BİZİ BİZE BIRAKMA...........



’Harcarım’’ Yüreğimi!…

Bir cüzdan alır biraz da para, çıkarım sokaklara… Nerede çarşı-pazar ben orada!..
Başıboş gezerim, gözlerim vitrinlere takılır ve şeytan bahaneler gönderir imdadıma… Her yeni şey için, vardır sebebim… Alışveriştir tek derdim… Çılgınlar gibi para “harcamak”… Evet “harcamak”; zamanı ve parayı… Ziyan edilen nice nefeslerimin yanında nedir ki, zaman ve para… Ve vicdanımın sesini kısarım, başlar mâcerâ…
Ellerimi ve de kalbimi hesapsızca dolduramazsam, eve dönemem… Ruhumu tatmin eden bu alışveriş, bana geçici mutluluğu verdikten sonra ertesi gün olur. Duramam evde… Şeytan bir bahane gönderir, âcil posta ile… “Evet!” derim bunun için çıkmam lâzım çarşıya… Gezerim, gezerim… Gezerim… Doludur ellerim… Şeytanın bahanesi bile utanır kendinden… Çünkü alışverişle tatmin olduğunu sanan kalbim, kendisine daha kaliteli sebepler göndermiştir “harcamak” için zamanı ve parayı…
Yine akşam olur… Vicdanımın sesini kısarım…
Yürürüm, aldıklarıma bakarak… Eve gelirim, bahanelerimi içimden tekrarlayarak… Yine kısa sürer sevincim… Bir şeyler eksiktir… Poşetlere bakarım, almışım halbuki her şeyi…
Yüreğime bakmak gelmez aklıma… Yanlış yerlerde ararım, eksik olanı… Aç olan ruhumu kandıramadığımı, sonraları anlarım… Harcanan koca bir zaman ve para kalır ardımda… Asla geri getiremeyeceğim nefeslerimin yanına eklerim onları da..
Ruhum yine açtır… Kimsesiz bir çocuğun haberi gelir kulaklarıma… Vicdanımın sesi artık haykırır… Bir ayakkabı parama, bir ay doyacaktır karnı… Gözlerim dolar ve yüreğimi korku kaplar… Kimseye anlatamam çarşı-pazar günlerimi, saklarım utancımdan… Şeytan da artık tanımaz beni…
“Neler yapmışım ben?” derim… Temiz ve kaliteli hayatı ne kadar saptırmışım amacından… Markalara takılan yüreğim, israf vitrinine süs olmuş… Ayaklarım bile utanmış, paramı ve de zamanımı “harcamaya” giderken… Kimsesiz nice çocukları silmiş alışveriş sevdam, kalbimden… İki omzumdaki melekler utanmış, körleşen bedenimden…
Ne bakmaya yüzüm kalır ihtiyaç sahiplerine; ne de bu rızkı veren Rabbime şükretmeye…
Silkelenir benliğim… “Dur!” derim, beni sürükleyen bu israf rüzgarına… Tutunurum vicdanıma …
“Geç değildir hiçbir şey için, nefes aldığın müddetçe!..” cümlesi yetişir imdadıma… Ruhum doymaya başlar yavaşça…
Ellerim boştur, ama eksiklik yok olur… Nasıl da zavallı bir şekilde aramışım sokakta mutluluğu… Cüzdanıma dolan her israfımın faturası ödenecektir kıyamet toplantısında…
Yavaşça abdest alırım… Dönerim içime… Kâbustan uyanan yüreğimle ellerimi açarım duâya… Sadece maddî yardım yetmez… Nice duâya ihtiyacı olanlar vardır. Bu kadar yardım açığı varken israfla yaşamayı başarabilen ben, acırım hâlime..
Ve tövbelerim ile sığınırım, beni rızkımla insanlığa “yardım eli” kılan Allah’a…


Sabır…
Bir kardelen çiçeği misâli, nârin, nâzik, ama kararlı…
Ya da Nemrud’un ateşini gül bahçesine döndüren Hazret-i İbrahim gibi, emredileni,
sadece emredildiği için ve emredildiği şekliyle yaptıktan sonra başa gelene boyun eğerek…

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
16.07.2009, 06:48
Bir rahmet yağdı... Sonra damlalardan bir gül açtı... Mektuplar gizemli alfabelere kaderleri yazmaya başladı...

Bir yağmur yağdı ve bir gül açtı...
Yürekler çiçeklere yenik düştü; zulümler bebeklere...

Yağmurlarla bir gül açtı...
Sevenin sevgisi gül yanaklarda ölümsüzleşti...

Yağmur oldu, bir gül açtı...
Serazad kuşların kanatlarından süzüldü yüreklere güzeller, güzellikler...

Yağmur rahmete döndü; “alemlere rahmet” oldu. Su toprağa karıştı, balçık bedene durdu... Su ile toprak gül oldu... Su hayatı güzelleştirdi, bilgelik getirdi; gül güzelleşti estetik bitirdi.
Su tersine akmamak üzere geldi, gülün yaprağına dikenler battı...
Su rahmetti... Gül merhametin adı oldu...

Öyleyse selam olsun Levlak'ın efendisine...
Selam olsun en güzel gülüne kainatın...
Ve selam olsun beşeriyet ırmağının berrak suyuna...

Güle selam olsun; güle selam olsun da,
ay vurgunu gecelerin gölgelerinde gölgesi düşsün üstümüze.
Aşksızlığın kara gecelerinde ışığı vursun alnımıza, ıtırı dolsun dimağlara kırlangıç saatlerinde...
Aynalardan jaleleri yağsın üstümüze; ve sevgilerinden sıyrılan vicdanlara rengi dolsun yağmur yağmur...
Kendilerini hep o gülün kapısına yazsın gönüller; ve susuzluğun son deminde içilen son damla suda onun aşkını ansın bütün güller...

Zaman o gül gibi gül görmemiş zaman olalı

Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı

Gül olmadan gözü yaşlıdır cihânın; gül olmadan bağrı başlıdır her ânın...
Suya hasret çöller gibi; söze hasret diller gibi...
Gül olmazsa verilen nefeslere yetmez alınan nefesler; gül olmazsa sancılara merhem düşürmez sesler... Irmaklardan dökülüşler, dalgalardan bükülüşler gibi...

Güle hasret zaman ağlar, zemin ağlar; gülden gayrı firak ağlar visal ağlar...
Denizlere ulaşırcasına, ve rahmete yaraşırcasına...

Bir gülün artık suya düşmeli rengi bu gün; ve bir yağmurun yaprak yaprak dökülmeli ıtırları üstümüze...
Beşeriyetin üstüne gül yağmurları yağmalı bu gece; bu gece yağmurlar gül olup beşeriyetin üstüne yağmalı...

Ey beyaz güllerin en beyazı; tekrar yağmurlar gibi yağ üstümüze...

Kardelencicegi
15.10.2009, 22:42
Yağmur.::.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Yağmur; Rahman ve Rahim olan Rabbimden bir armağan

Yağmur; Çorak topraklara Rahmet olan...

Yağmur; Bir diriliş müjdesi

Yağmur;Yeşeren yeryüzünün muştusu



Yağıyor yine rahmet damlıyor

Öyle coşkun ki;

Adeta yüreğimi coşturup,kanatlandırıyor
Kupkuru gönlüme umut oluyor



Ben de sağanak sağanak coşsam diyorum...
Bir yağmur damlası duruluğunda ve berraklığında
Katılaşmış bir göz pınarından taşsam diyorum...
Taşsam da set olmuş yüreğimi aşsam...



Ah! Şimdi bir çocuk olsam...

Bir çocuk masumiyetinde...

Küçük bir tay gibi kırlarda koşsam

Bağrımı gererek ruzgara,yağmur altında doyasıya ıslansam



Kuşlar durun! sizlere yetişeyim

Gelin! Sevincimi sizlerle bölüşeyim!

Benim de yüreğime takılsın kanatlar!
Süzüleyim yağmurla; Hiç bitmesin umutlar!

Yağ yağmur! Yağ ki gönlüme

Yüreğimde kurumuş fidan yeşersin

Yağ yağmur! Yitirdiğim düşlerim senle canlansın

Yağ yağmur! Paslanmış yürek yıkansın

Her damlada yeniden dirileyim!

Yitirdim kendimi ,tekrar bulayım!

Bir çocuk masumiyetinde kıyama durayım!
Yağ ki yüreğimi yıkayıp yine Rabbime sunayım!


Yağ ki yine yüreğim şahlansın!

Yağ, ruhum Allah! nidasıyla kendinden geçsin!
Benliğim kaybolsun Rahmet denizinde
Kırılsın nefsimin halat gibi zinciri de!



Kalmasın kalbimde siyah noktalar!

Değmesin sineme ,şeytandan zehirli oklar!
Rabbim her an kalbimi yoklar!

Kalbim,içinde saklanmış bir çocuğun gözyaşını saklar.




Yağmur! Al beni köyüme götür!

Rabbim! Beni Gül yüzlü'nün huzuruna erdir!
Alıp yüreğimi O'na götüreyim!

O'nun huzurunda Rabbime söz vereyim
Orda bulayım tekrar aslımı


Ve bir daha hic yitirmiyeyim !

Kardelencicegi
16.10.2009, 14:04
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
01.11.2009, 18:07
Yağmur

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]) [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Vâreden'in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebâbil dudağından
Rahmet vâdilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat

Yıllardır bozbulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım


Hasretin alev alev içime bir ân düştü
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü


İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
Mehtâbını düşlerken o mühür sahibinin
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak
Yeryüzü avâredir, yapayalnız ve kurak


Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım


Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü


Bir güzîde mektuptur, çağların ötesinden
Ulaşır intizârın yaldızlı sabahına
Yayılır o en büyük muştu, pazartesinden
Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin
Sukûtu yâr, sevinci duâlar kadar derin


Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım
Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış, mâzide
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım


Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü
Yarılan göğsümüzden umutlar bîcan düştü
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü


Melekler sağnak sağnak gülümser mâveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hıra'dan


Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler şahının hayalleri


Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
O mücellâ çehreni izleseydim ebedî
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım


Sarardı yeşil yaprak; dal koptu, fidan düştü
Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü
Kâtil sinekler deldi hicâbın perdesini
İstiklâl boşluğunda arılar nâdân düştü.


Dolaşan ben olsaydım Sâve'nin damarında
Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin
Ebedî aşka giden esrarlı yollarında
Senden bir kıvılcımın, süreyyâ bir şûlenin
Tarasaydım bengisu fışkıran kâkülünü
On asırlık ocağın savururdum külünü


Bazen kendine âşık deli bir fırtınaydım
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım


Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
Mazluma sürgün evi; zâlime cihan düştü
Sana meftûn ve hayran, sana râm olanlara
Bir belâ tünelinde ağır imtihan düştü


Bâdiye yaylasında koklasaydım izini
Kefenimi biçseydi Ebvâ'da esen rüzgâr
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihâr
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya


Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryâdım
Tereddüt oymak oymak kemirdi gurûrumu
Bahîra'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım


Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
Kırıldı adâletin kılıcı, kalkan düştü
Mahkûmlar yargılıyor, hâkimler mahkûm şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü


Firâkınla kavrulur çölde kum taneleri
Ahûların içinde sevdan akkor gibidir
Erdemin, bereketin doldurur hâneleri
Sensiz hayat, toprağın sırtında ur gibidir
Şemsiyesi altında yürürsün bulutların
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların


Devlerin esrarını aynalara sorsaydım
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım


Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü
İlkin karardı yollar; sonra heyelân düştü
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer
Sensizlik diyârından püsküllü yalan düştü


Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
Alsam, ölümsüzlüğü billûr dudaklarından


Madenî arzuların ardında seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım


Şehirler kâbus dolu; köylere duman düştü
Tersine döndü herşey sanki; âsûman düştü
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayalî
Hazîndir ki, dertleri aşmaya ummân düştü


Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır
Sesini duymayanlar, girdâbında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenîn
Şaşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin


Saatlerin ardında hep kendimi aradım
Bir melâl zincirine takıldı parmaklarım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım


Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkûm olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü


Ay gibisin Güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyrâ'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
Mekânın fırçasında solmayan resim senin


Yağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım
Güzellik şâhikası gülümserdi yüzüme
Senin visâlinle bir gülmüş de ben olsaydım


Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryân düştü
Toplumun gündemine koyu bir isyân düştü
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
Sensizlikten bozulan dengeye ziyân düştü


Islaklığı sanaydı âhımın, efgânımın
İçimde hicranımla tutuşuyor nağmeler
Sendendir eskimeyen cevheri efkârımın
Nazarın ok misali karanlıkları deler
Bu değirmen seninle dönüyor; âhenk senin
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin


Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım


Yağmur, sayrılığıma seninle dermâan düştü
Beynimin merkezine ölümsüz fermân düştü
Silindi hayalimden bütün efsûnu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahmân düştü


Nefesinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
Aydınlığa nûrunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek


Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
Sana mü'mindir semâ; sana muhtâçtır zemin
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Bâtılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım


Kardeşler arasına heyhât, sû-i zan düştü
Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü
Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın
İnsanlık bahçemize sensizlik hazân düştü


Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visâlinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Bâtılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
02.11.2009, 12:48
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ayten58
02.11.2009, 13:47
anam ne iyceydi şiirler be elinize yüreğinize sağlık salim bey,yiğido turan, ve kardelencim allah razı olsun gözümüz gönlümüz açılıyor arada hüzünlensekte o kadarda olacak ama dimi çok sağolun.

Salim58
02.11.2009, 13:55
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

doğan bulut
02.11.2009, 16:29
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] pg

Kardelencicegi
11.11.2009, 00:01
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])




[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

yiğidoturan
13.11.2009, 11:23
Hayat

Hayat bir nefestir aldığın kadar
Hayat bir kafestir kaldığın kadar
Hayat bir hevestir daldığın kadar
Önün mezar sonun mezar, unutma!

Hayat bir muamma çözdüğün kadar
Hayat bir seyahat gezdiğin kadar
Hayat bir duygudur sezdiğin kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!

Hayat bir yaygıdır yaydığın kadar
Hayat bir saygıdır saydıgın kadar
Hayat bir kaygıdır, duyduğun kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!

Hayat bir çıkıştır, çıktığın kadar
Hayat bir bakıştır, baktığın kadar
Hayat bir bıkıştır, bıktığın kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!

Hayat bir rüyadır, yorduğun kadar
Hayat bir cevaptır, sorduğun kadar
Hayat bir seraptır, gördüğün kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!

Hayat bir olgudur olduğun kadar
Hayat bir dolgudur,dolduğun kadar
Hayat bir bulgudur, bulduğun kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!

Bal der hayat böyle, yokuş iniş var
Geldiğimiz gibi, bir de dönüş var
Sonunda tahtadan at'a biniş var
Önün mezar, sonun mezar unutma!

Mikdat Bal

yiğidoturan
13.11.2009, 11:26
Hayat Bir Komedi

Hayat bir komedi dünya bir sahne
Ağlayanda olur gülende olur
Ecel gelır baş ağrısı bir bahne
Yaşayanda olur ölende olur

Hayat bir okuldur hocası zaman
Her geçen zamanda yoğrulur insan
Öyrenmenın sonu yok demiş ozan
Bilmeyende olur bilende olur

Hayat bir umuttur yok edilmeyen
Hayat bir acıdır fark edılmeyen
Hayat bir sevdadır terk edılmeyen
Sevmeyende olur sevende olur

Hayat bir yarıştır kişi özünde
Hayat imtihandır tanrı gözünde
Hayat bir ibrettır ozan sözünde
Görmeyende olur görende olur

CEBBAR KORKMAZ

Kardelencicegi
20.05.2010, 01:19
Utanıyorum ALLAH ım..
..Ondört asır önce çekilen eziyetleri hatırlayıp, çekilenleri bilince..
..Saçma sapan sebepleri sorunmuş gibi büyüttüğüme..
..O ALLAH dostlarının çektikleri onca çileye ve yılmadıklarını düşününce..
..Utanıyorum yıldığım o günlere..
..Sebepsiz üzüldüğüm “çare”li çaresizliklerime..
..İmkansız sandığım her bir şeyi önüme sunulmuş görünce..
..Utanıyorum, kimsem yokmuş gibi yakındığım günlere..
..Annem babam olduğu halde hemde..
..Oysa Sultanlar Sultanının (s.a.v.) ne annesi oldu ne babası..
..Bunun için eziğim ki öyle..
..İmkanım ve zamanım olduğu halde değerlendiremediğim günlere..
..Cahiliye dönemini yaşamışız diye..
..Utanıyorum, uykumu ibâdetime tercih ettiğim gecelere..
..Rabbe en yakın vakit gecedir, bunu bile bile hemde..
..Duanın red olunmadığı, o eşsiz gece vakitlerinde,
..Alnımı seccademde yeterince tutamadım diye..
..Elimi dua için açamadığım gün ve gecelere..
..Utanıyorum, Rabbimin ve Resûlünün (s.a.v.) adını yeterince anamadım diye..
..Yemek yerken, aç kalanları hatırlıyamadığım günlere..
..Bir kaç hurma ile doyan Resûl-i Ekrem’i ve Ashabını bilince..
..Sıkıntıyı dert ettiğim “sıkıntısız” hâlime..
..”Sıkıntı nedir, bilmedik ki..” gerçeğini bilince hemde..
..Şükretmeyi unuttuğum anlara, acziyetime..
..Her şeye utanıyorum işte..
..Kusursuz ni’metlerle yaşadığımız için şükredeceğimize,
..Ni’metleri görmeyen körlerden oldum diye..
..Utanıyorum, her yeni bir kıyafet aldığımda,
..Senelerce aynı kıyafetiyle dolaşanları göremedim diye..
..Utanıyorum aynaya her bakışımda..
..Kusursuz yaratıldığımızı farkedemiyoruz diye..
..Utanıyorum, bilmediklerimi şimdi bilmeye,
..Görmediklerimi şimdi görmeye..
..Çok utanıyorum ALLAH ım.!
..Senden bir şey istemeye..
..Derim hep, “istemek” benden, vermek “isteme hissini verenden” diye..
..Şimdiye kadarki hiçbir isteğimi bu kadar eziklikle istemedim..
..Rabbim, dünyada utandım, Ahirette utandırma..
..Huzurunda utandırma...
..Yine de utanıyorum isterken..
..”Ben lâyık mıyım diye..
..İlâhi, Sen içleri en iyi bilensin..
..Affet, merhamet et..


..Azabından koru..


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ömer yalcin
20.05.2010, 02:02
YAĞMUR ALTINDA


O gün yağmur altında
Islanmıştık seninle [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Dokundum ellerine
Titreyen bedeni
bak yine yağmur yağıyor
yalnızım ıslanan sokaklarda
dilim şarkımızı söylüyor
seninle yürümek vardı yağmurun altında

ne
Bir arkadaş gibi…
Koluma taktım seni
Isıttın bedenimi
Ateşin yaktı beni
Bir alev gibi…
Açınca şemsiyemi
Sıkı tuttun ellerimi
Bırakma der gibi…
Bitmesin istedim yağmur
Ayaklarım olsun çamur
Yeter ki ayrılmayalım
Zamana dur diyelim! Dur.
Yürürken o bedenler
Isındı birden eller
Sağanak yağmur altında
İçimden aktı seller…
Diledim böyle kalsın
Yağmur durmadan yağsın
Taşsın Asi’nin suyu
Bu eller ayrılmasın.
Yağmur yağınca ince ince
Yolun sonuna gelince
Ayrılık vakti de gelince
Bedenim yanarken ateş gibi
Biz ayrıldık iki kardeş gibi…
Yine gitti uzaklara
Ruhumun ilham çiçeği
Gül kokulu arkadaşım
O benim sırdaşım,
O varken yanımda
Hiç ağrımaz başım

Kardelencicegi
20.05.2010, 11:11
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
24.05.2010, 05:57
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
19.06.2010, 00:17
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Aydan geceyi, güneşten gündüzü var eden, inciyi midyenin midesinde,
balı arının peteğinde var eden,
yağmurdan baharı, topraktan çiçeği var eden,
kalbimizi yoktan var eden Rabbimiz''e hamd olsun ..
Allah''ım! Kalbimize nakşettiklerin için sana şükrediyoruz.
Acıların karşılığında ceni sunduğun, günahlarımızı rahmetinle affettiğin,
sevgiyi bize verdiğin için, sana şükürler olsun.

aşkı kalbimize yoldaş kılan ...
Rabbimiz! Kalbimizdeki yaralarımızı iyileştir.
Sana ve senin aşkına yolculuğumuzu tamama erdir.
Sevdiklerimizi koru. Çocukları koru.
Senin adına dağları mesken tutanları koru. Bizi koru.
Kalbimizi koru. Filistin''i koru. Çeçenistan''ı koru. Keşmir''i koru.
Doğu Türkistan''ı koru. Afganistan''ı koru.
AIlah''ım! Bizi korkutma ki; bizler birer ceylanız;
korkudan yüreğimiz telaşIanır. Bizi zorlukla sınama
sevdiğimizden ayrılık, ferini alır gözlerimizin.
Allah''ım! Bizi uzağında bırakma.
Şahdamarımıza sırlarını akıt. Rabbim!
Kalbimizi gülle doldur. Yarabbi!
Kalbimizi koru, kalbimizi koru! Amin!
Dua, dua, dua ...
Biz değil miyiz en ıssız fırtınalarda dahi sabırla yanaşan DUA limanlarına? ..
Ve bu kutlu limanda O sevgililer sevgilisine yalvaran biz değil miyiz? .
Evet dostlar. Bu anlamlı yolculukta siz de bekleniyorsunuz kutlu limanlara ...
Dua, dua, dua ...
Ellerimizi açalım ve kalpten isteyelim Sevgililer
isteyelim ki versin ...
Biliriz ki 0, kullarını korur ve gözetir, yeter ki kulları
O''nu ansın ve dua etsin ...
Müslümanlar''ın bu zor günlerinde DUA silahımızı kuşanalım ey insanlar!! !
Dua, biliriz ki iki çeşittir ... Biri ulvî, biri fiîlî dua ...
Bize belki Rahmani dua daha kolay geliyor. illaki onsuz olmuyor lâkin artık duanın diğer yüzünü de yani fiîlî duayı da kullanalım ve bir ş.eyler yapalım ...

Bir çocuk büyütelim... Bir aç doyuralım ...
Bir sevgi besleyelim .
Bir sevda yeşertelim .
Bir kitap okuyalım ...
Bir DUA edelim; yürekten ... Aminler arasında.
Bir dua ... Sonra:
Yalvaralım O mühür sahibine ... Ve O''ndan yardım isteyelim ... Bir selam verelim ...
Bir salâvat getirelim. ..
Bir gönül rızası alalım ...
Bir cümle yazalım ...
Ve ne yaparsak, Allah için yapalım ... Bir gül yetiştirelim…
Bir gece olalım ...
Bir gündüz çağıralım ... Bir kandil yakalım ... Bir mum ışığı olalım ...
Bir düş kuralım ...
Bir düşler Ülkesine uçalım ... Bir hayal edelim ...
Bir mecnun çağıralım Bir Bilal olalım ...
Ve göğsümüzde taş yeşertelim ... Bir Sümeyye olalım ...
Ve kalbimizde ağırlayalım. acımasız mızrakları…
Bir Filistin''li olalım ...
Bir tankın altına yatalım ... Bir Çeçen olalım ...
Sevdamıza koşalım ... Ve ölümü sevelim ... Ve biz,
Müslüman olduğumuzu UNUTMAYALIM!!!
Müslümanlığı, kimliklerle sınırlamayalım ...
VE GÜLE ONUN KOKUSUNU VEREN RAB''BE BİRAZ DAHA YAKLAŞALIM ...
Evet Dostum ...
Artık sıra sende ...
Ne yaparsan yap;
Allah için olsun.
Allah için ...
Allah için .. :
Allah-u Teala tüm dualarımızı kabul etsin ... Amin ...
ALLAH TÜM MÜSLÜMANLAR''I BU ZOR İMTİHANDA
BAŞARIYA ULAŞTIRSIN İNŞAALLAH ...



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

aysima58
19.06.2010, 00:22
eline yüreğine sağlık bacım allah razı olsun.teşekkür ederim.

Kardelencicegi
19.06.2010, 00:34
Suskunluğun derinliğinde çağlamak...

HANGİ NEFİS temize çıkarılabilir, içinde iman taşıyan hangi kalp küçümsenebilir? Küçük işler, küçük hesaplar, küçük makamlar, küçük hazlar peşinde koşmak; ne kadar haysiyet küçültücü, kalbi perdeleyici, zihni örtücü, idraki daraltıcı…
Bu bana böyle dedi, şuna şöyle dedi, buna öyle baktı; fasit dairede kazananı olmayan mücadele… Galibi de mağlubu da bir, konuşan kaybediyor, dinleyen zarar ediyor… Sükûn içen içini temizliyor, sabır soluyan sadrını nurlandırıyor, zandan kaçınan zulümden kurtuluyor, gıybet etmeyen yüceliyor…

Uygulanmayan bilmek, hayata hâkim olmayan hikmet ne işe yarar? Hayata geçmeyen iman; yeniden ele alınmayı, yenilenmeyi, derinlere inmeyi bekliyor… Kendini bilmek için okumalı evvela kişi, kendini bilmeden okumalar yarım okumalardır; meyvenin hamı, pişmeyen yemek, yolun yarısı gibi…

“Kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde fazilet füruşluk nevinden gıpta damarını tahrik etmemek” Kaç defa okunsa anlaşılır, hale yansımadıkça hayata akmadıkça, kaç bin defa okunsa ne kıymet ifade eder? Keyfiyete işlemeyen kemiyet kazanımlar ne kar sağlar? Kömür çokluğu elmas karşısında bir kıymet ifade eder mi? Kalbe işlemeyen, sadra yansımayan kelamlar; kömür kabartmasından ve karatmasından başka ne iş işler?

Okumak yetmiyor anlamadıkça, anlamak yetmiyor idrak etmedikçe, idrak etmek yetmiyor ruha işlemedikçe… Niyetleri temizlemedikçe, niyete ruh, ruha ihlâs katmadıkça konuşmalar tenden öteye geçmiyor…

Akıl midesine gelen hikmet, kalp kabıyla bütün latifelere, latifelerden azalara taşınırsa tasannu, ucb, fahr, riya, şöhret, gıybet, haset, nefret, boş konuşma gibi kötü hasletler uzak olur; nefis kandıramaz, şeytan kancayı takamaz… Nefsiyle mücadele ve mücahede eden, şeytandan istiaze ve istiğfarla Allah’a sığınan; vakti kalmaz ki mümin kardeşiyle didişsin, onunla çekişsin, onunla çatışsın…

Muhabbet ve uhuvvet kalır geriye; kardeşinin hatasını görürse Settar ismi tefekkürüyle hatayı örtmeye çalışır, Rahim Gafur isimlerine ayine olmak ister, afla yaklaşır, bağışlamakla bağrına basar…

Bediüzzaman bir başına nasıl meydan okumuştur? “ Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve Hakta bilmelisiniz” i yaşayarak, hilesizliği en büyük hile sayarak, “Sizin vazifeniz hizmet değil, muhabbet, uhuvvet, tesanüdü sağlamaktır” ı ihtar ederek…

Hiç birimiz kusursuz değil, hiçbir zaman da kusursuz olmayacağız; bize düşen kusur gösterici olmak değil, kusur örtücü olmak… Okumaksa önce kendimize okumak, itham etmekse nefsimize itham etmek, şefkat etmekse kalplere şefkat etmek, nefret ise nefrete, kinse kine, adavetse adavete, muhabbetse muhabbete…

Bütünün parçaları birbiriyle çarpışırsa bütün nasıl var olur?
Vücud nasıl devam eder, fabrika nasıl çalışır?
Gün olur vücud sönmez, fabrika çark etmez mi?

İyisi mi başkalarıyla konuşma kalabalığında kaybolmaktansa,
suskunluğun derinliğinde, her birimiz hepimiz için hep
birlikte çağlayalım: “
Ya Rab kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et.
Emaneti kabzetmek zamanına kadar emanette emin kıl.”

Ve ekleyelim: “ Allah’ım, bizi nefsin ve şeytanın şerrinden,
insi ve cini şeytanların şerrinden muhafaza eyle.”

Âmin.

Hüseyin EREN



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Sen ki suskun gönüllerde saklı kalanları bilirsin,
ne arzu ediyorsak ver bize RABBİM….

Kardelencicegi
12.08.2010, 05:52
Yağmur Yolcusu...

Seher vakti yağan yağmur toprağa düşerken,
yüreğime de düşüyor damla damla.
Pencere kenarındayım.
Toprağa düşen rahmet damlalarını seyrediyorum.
Gökyüzünden yollar geçiyor kalbime doğru.
Yağmuru bekleyen toprak olmak geliyor içimden.
Toprak; Rabbine muhtaç, yağmuru bekliyor hasretle...
Sonunda Arş-ı Âlâ'ya yükseliyor toprağın duası ve meleklerin
kanatlarında damla damla rahmet iniyor yeryüzüne.

Hasretin sancısı dalga dalga vuruyor kalbimin limanına.
İnsan iken, Rabbime olan muhtaçlığımı unutup beyhûde
geçirdiğim zamanlarıma ağlıyorum.
Yağmuru bekleyen toprak olmak istiyorum.

C)alinti

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

doğan bulut58
12.08.2010, 06:03
güzel paylaşım emeğine sağlık değerli hemşerim

Kardelencicegi
07.09.2010, 00:07
Gönlünden cikardigin incileri aklimda tutuyorum...


Sevdiklerimiz...


HUZURUNDA...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Kapinin ónundeyim. icimde kelebekler. '
Aylardan sonra. Korku mu sevgi mi icimdeki bilmiyorum.
Belki sen bilirsin. Boynumu uzatiyorum kapi araligmdan.
Sen geldin diyen asik geliyor aklima. sükür ki kapim aralik.
Bekliyorum, gözlerim ayaklarimin ucunda.
Bir bakisin yetecek, sonrasi dizlerinin dibi.
Bekliyorum. Bir bakis nelere yetmez ki. Gel diyor gozlerin.
Bir de kal dese gozlerin. Sustum. isine karismam.
Fark etmez beklesem sonsuza dek.
Dizlerinin dibindeyim iste. Icim bir kelebek.
Bir tebessum etse cihan gülüyor.
Yürüse yildizlar pesi sira, dursa hayat duruyor.
Hele bir de konustu mu... 0 söyleyince soz baska bir sey oluyor.
Su dese su akiyor, ates dese ortalik yangin yeri,
gül dese gül kokuyor kainat...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Kelimeler canlaniyor yar dilinde.
Hem yar elinde dirilmeyene söz neylesin?
Dil susar, o kolay. Gönlüm susuverse bir de.
"Sen isine bak" derdi babam. Hakli, ben isime bakayim.
Yap dedigini yap, yapma dedigini yapma.
Susturmak onun isi, dilsiz dudaksiz konusmak onun.
Bir seyler soyleyecek, iste, dur dinle.
Sevgiye dil olmadinsa, kulak kesil sevgiliye.
"Zalim olmayin..." diyor. Yaptigim zulumler dikiliyor karsima bir bir.
Tersledigim dilenci, kizdigim cocuk, kopardigim cicek. Zalimim ben.
Terliyorum. Zulum ne ki sahi?
"Hakikati ortmek zulumdur." diyor.
Gönlüm deprem yeri. Baskasindan hakikati gizlemek zulum.
Peki ya kendimden gizledigim?


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



"Allah en guzel sekilde yaratti, kalp O'nun mekani..
" Ruhundan icti ruhum. Asagilara düstüm sonra.
Kurak bir col oldum. Gonlum agyara mekan, varligim yare perde simdi.
Benim benden gizledigimi kim kimden gizleyebilir?
Alev aliyor icimde kelebekler. Aska ucarsan kanatlarin yanar.
Oda karariyor birden, kapilar kapaniyor sanki.
Aska ucmazsan kanat neye yarar.
Gece balik ve deniz oluyor her yer.
Yunus a.s.'m duasi aciyor uc perdesini karanligimin.
'Senden baska iláh yok, sen en yucesin.
Ben zulmedenlerden oldum'. Tövbe ediyorum zalimligimden,
söz veriyorum zulmetmemeye.
Biliyorum; tövbem tövbeye muhtac,
sözünde durmak erkek isidir.
Elleri ne kadar güzel.
Nasil bir ahengi var ellerinin sözleriyle.
Sözler sekil bulurken dudaklarinda, eller dile döküyor seklin anlatamayacaklarini.
"Mazlum olun, diyor,
Adem peygamber de mazlumdu Efendimiz s.a.v. de.
Anlamaya calisiyorum.
Ilk insan da ilk yaratilan son sultan da mazlumsa,
mazlumluktan nasibini almayan kisinin hali nicedir.
Öyleyse mazlum olmali.
Zalimlikten vazgecerek baslamali mazlum olmaya.
insan zalim degilse mazlumdur.
Efendimiz'in sevgisi gönlüne düsen kisi bu mazlumluktan
pay almadan ölmez ki. Gariplerden ol ki müjdelesin seni de yar.
Mazlum ol canim, mazlum ol.
Ölmeden ölebilene ölmek yok, sonsuzluk var...



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Dizlerinin dibindeyim. Gözlerim yere mihli.
Her yer dizlerinin dibi olsa keske.
Olur mu bir gün? Bilmem. Olmazsa zulum olmaz mi? Sus kalbim sus.
Sev kalbim sev. "Allah Teala, diyor, mazlumlari cok sever."
Yutkunuyorum. Mazlumlarin ne güzel kaderi var.
Cehennemi burada yasiyorlar, sonrasi saadet, sonrasi yar.
Zalimler hesabina aglamak geciyor icimden, kendime aglamak.
Onlar hakikatte kendilerine zulmediyorlar. Bir bilseler.
Allah onlari sevmeyecek, dünyalari cennet olsa ne cikar.
Kalbim Arasat meydani. Gitme vakti. Bir gün sana bensiz gelsem.
Giden kim olurdu, kalan kim? Hayal kurmak güzeldir, derdi babam.
Aralanmis kapilar ardina kadar. Oda bombos, ne gelen var ne giden.
Yükledi sirtima, derdi babam. Ben bana zulmediyorum.
Bir yanim diger yarimin zalimi. "iki kisi olmadan olmaz
." diyenin hatirina icimdeki mazlumu cok sev.
Cünki utanirim senin sevdigine zulmetmekten.
Beni benden kurtar. Bana bir sey ver.
Gönüunden cikardigin incileri aklimda tutuyorum.
Aklimda tuttugum incilerini gönlüme sakla.
Bana bir sey ver. Korkarim bir gün beni avutmaz bu sekerler...


Semerkand dergisi


C )Alinti

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])




[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
16.09.2010, 07:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])





[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

doğan bulut58
16.09.2010, 07:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])





[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


emeğine sağlık hemşerim çokgüzel paylaşım için teşekkürler

Kardelencicegi
18.09.2010, 11:20
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])







[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
24.09.2010, 07:59
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



EFENDİM...



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen Ahmedî, Mahmudû, Muhammed namlı Nebî!
Sen âlemi yaratan Yüce Hakk’ın Habîbi...
Sen cesede cân olan sen kalplerin tabîbi...
Mahkeme-i Kübrâ’da himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen atının altında hilalin nal olduğu
Sen yılların küfrünün önünde lâl olduğu
Sen Hakk’ın mesajının onda irsal olduğu
Mâdele-i Ulyâ’da himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen Kitab-ı Mübîn’in mübelliğ tercümanı
Sen; onunla bildiğim Kur’an’ı ne îmanı
Sen; aşıkları aşkı, gönüllerin sultanı
Nefsî!denilen yerde, himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen; şems-i kevn-i mekân,mazharı levlâke kul
Sen; Hakk’dan mesaj alıp bize getiren Rasûl
Sen; bizlere öğreten, âdab, erkân ve usûl!
Hel mim mezîd! denirken himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen; bizlere acıyıp; Miraçtan dönen yere
Sen; gönüllere neşe, sürmesin gözlere,
Sen; Pişdâr-ı pürşüvâ; vasıl eden makbere!
El firak!denen yerde; himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Sen; Kur’an’la Sünneti, miras kılan bizlere...
Sen; şefaat-i uzmâsı derman olan dizlere...
Sen; gönüllere şifa, sürmesin Sen gözlere
Bu günahkâr mücrime himmet eyle EFENDİM!



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
24.09.2010, 09:39
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
24.09.2010, 14:21
Ağlama Karanfil


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Ağlama Karanfil Ağlama karanfil
Beni de ağlatma, sil gözyaşlarını...
Yeşerecek sevdan kutlu tohumlarla
Körpe dudaklarda


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Aldırma söylenen o sözlere
Sen dağıt etrafa mis kokunu
Umudu, sevgiyi, özlemlerini
Ve hasretleri


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Susadım karanfil
Çöllerde kavrulan kurumuş toprak gibi
Zincirler vurulmuş yemyeşil gövdene
Ben özgürlüğe hasret...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Esref Ziya



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
27.09.2010, 12:04
GERÇEK AŞK " A L L A H (c.c.) " İÇİN OLANDIR...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Nedir bu aşk?

Var mı tarifini bilen...?

Kula kulluk ettiren, kulu kula kırdıran,

İnsanı Allah a ulaştıran ya da cehenneme attıran, nedir?

İnanın çoğunuz bilmiyorsunuz..!

Aşk; insanın suçu, günahı, zulmeti,

Aşk; insanın hakimi, avukatı, koruyucusudur.

Aşk; insanın hem haramı hem helali,

Aşk; insanın kuvveti, sabrı, güvenidir.

Belki dünyanın en güzel duyguları,

Belki de en iğrenç hisleri...

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Kimi kendini asmış, kimisi mutluluğa kavuşmuş,

Kimi şiirler döktürmüş.

Aşk sadece bir insana körükörüne bağlanmak mı?

Onu seviyorum deyip bazen hayatını mahvetmek mi?

Bu kadar basit olmamalı, peki o zaman nedir?

Tam olarak nedir, iyi mi kötü mü..?

Kim karar veriyor buna,

Hiç düşündünüz mü?

Aslında suçluları biz biliyoruz,

Dünya ve insan, hemde haber bile vermeden.



İçinde Allah aşkı olmayan,

Peygamber sevgisi olmayan aşk neye yarar, kime fayda verir.

Seveceksen Allah ı sev, Allah için sev.

AŞK;

Hz.İbrahim in ateşe atıldığı zaman ki teslimiyettir,

Hz.Eyyub un hastalığa karşı sabrıdır, zaferidir,

Hz.Davud un sesidir, eliyle demire şekil vermesidir,

Hz.Salih in kayadan çıkan devesidir

Hz.Musa nın kızıldenizi ikiye bölen asasıdır

Hz.İsa nın kokusunu bile hissettiği Son Peygamber i müjdelemesidir

Hz.Muhammed in doğardoğmaz "ümmetim ümmetim " demesidir

Hz.Muhammed in Allah a olan teslimiyetidir

Hz.Muhammed söylüyorsa doğrudur diyen Hz.Ebubekr in sadakatidir

Hz.Ömer in adaleti bile hayran bırakan adilliğidir

Hz.Osman ın şeytanı bile utandıran hayasıdır, edebidir

Hz.Ali nin cesaretidir, ilmidir

Hz.Hüseyin in haksızlığa karşı yürümesidir, şehadetidir

Sahabenin ve Ehli Beyt in yaşayışıdır

Hz.Yunus un cenneti istemeyip Allah a "Bana Seni gerek Seni" demesidir

Hz.Mevlana nın nefesidir, sema sıdır, Gel demesidir

Çöllere düşen Mecnun un gözlerinin dağlanmasıdır

Bülbülün güle ötüşü, ölen sahibin başında bekleyen attır

Ezan-ı Muhammed-i okununca felaha,kurtuluşa,namaza koşmaktır

Kur'an-ı Kerim okununca anlamasan bile onu kalbinde hissetmektir

Bir Allah Dostunun yüzüne bakıp Allah ı hatırlamaktır

Gönülden gelen bir Kelime-i Şehadettir

Allah ve Rasulunun adı anılınca göz yaşı dökmektir

Allah a kul, Habibine layıkıyla ümmet olmaktır

Yardıma muhtaç birisine yardım etmek, bir açı doyurmaktır

İnsanlara iyiliği tavsiye etmek,kötülüklere karşı uyarmaktır

Yoldaki bi taşı kenara koymaktır

İnsanlara yardım etmek enazından güleryüzlü olmaktır

Helal kazanıp helal yemektir

Ailesi için çalışıp didinmek, alın teri dökmektir

İSLAM ı doya doya yaşamaktır.

Aşk; Sadece kuru bi sevgi yada sonu belli bir macera hevesi değildir,

CANAN la bir CAN olmaktır, onu hergün daha fazla sevmektir,

ALLAH için sevmektir.

Aşk; sadece seni seviyorum demek değil

Ve Allah yolunda daha bir çok şey...




Alinti.



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
08.10.2010, 07:26
SEVGİLİLER GÜNÜ


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Hadi bugün O'na (CC) sevgini göster!
Sevgililer günü ya bugün.
O'nun için bir şey yap!
O'na kendini beğendir bugün!
"Seviyorum" diyorsun ya.
Hadi göster sevgini!..
O neyi seviyor, neyi sevmiyor öğren!




VE Sev O'nun sevdiklerini, sevmediklerinden uzaklaş!
Ki, O da sevsin seni.
Bilirsin, seven hep sevdiğini anlatır, "Bülbülün yüz hikâyesi varmış,
hepsi de gül üstüne.." Bugün, ulaşabildiğin herkese O'nu anlat!
O'nu ve O'nun en sevdiğini(SAV).




Telefonla, yüz yüze, kavlen ve fiilen O'nu anlat!
O, sana senden de yakın olanı..
O, seni senden de iyi bileni..
O, sen O'nu bıraksan da seni asla bırakmayanı..
O, en güzel sevda türküsünü, ölümsüzlük bestesini.
Sevgililer günü ya bugün..




Bilirsin, seven hep sevdiğini düşünür ya..
Bugün sen de hep O'nu düşün!
O'nun hoşuna gidecek bir şey yap! Memnun et O'nu..
Meselâ;
Şimdiye dek isteyip te yapamadığın bir emrini uygula bugün!
Kılamıyorsan, bugün namaza başla!
Meselâ;
"Kur'an-ı mutlaka öğreneceğim" de!
Biliyorsan, öğretmek için bir talebe bul kendine!
Bir ayet ezberle ve uygula onu!..
Bugün bir hadis öğren ve öğret onu!..




Meselâ; bugün Sevgilini en az bir kişiyle tanıştır!
Hiç tanımadığın birine selam ver!
Bir yetimin başını okşa! Bir çocuğu sevindir bugün!




Meselâ;
İşyerine giderken O'nu hatırlatacak bir hediye götür bugün,
Ya da çal komşunun kapısını,yüreğini bölüş,
O'nu anlat bu vesileyle..




Bugün O'nun için bir şey yap!
Ama yalnız O'nun için.. Nefsini hiç karıştırma!
Cennet hesapları yapma bugün, karşılık bekleme!
Pazarlıksız, riyasız olsun her yaptığın.




Bugün şöyle bir düşün!
Sevdiklerine ve hatta sevmediklerine,
Ne kadar çok vakit ayırıyorsun?..
Fanî dediğin şu dünya için ne kadar çok çalışıyorsun?..
Yarım saat sürecek bir ziyaret için,
On dakika sürecek bir yemek için, mutfakta ne kadar kalıyorsun?..
Nazlıca ağlayan yavrunun sesiyle nasıl fırlarsın yatağından, o soğuk gecede?..
İşverenin ay sonunda vereceği üç kuruş için nasıl kahredersin kendini?..
Sınıfını geçebilmek için, iyi not alabilmek için, nasıl geceni gündüzüne katarsın?..
Eşini, çocuklarını, anneni, babanı, nişanlını memnun etmek için nasıl da çırpınırsın.
Tüm bunlar ve senin de ekleyebileceğin dahaları için yaptıklarının,
SÖYLE, yüzde kaçını Allah için, Habibullah için yaptın bugüne kadar?..




Evet bugün sevgililer günü..
Sen de buluş Sevdiğinle bugün!
At kendini seccadeye, bir tövbe et, dönmemecesine..
O'nun sevmediği her şeye "elveda" de!
Gözyaşların armağan olsun O'na..
Gözyaşların ve zaten O'nun olan yüreğin..
Bugün ve her gün!




Hep beraber gerçek sevgiliyi her gün anmak ve kutlamak dilegiyle,akıllarımızı
ve kalplerimizi asıl sahibine verebilmek dileğiyle... Ne büyük mutluluk bu
büyük aşkı anabilmek, o deryada yüzebilmek...




Alıntıdır..


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[/SIZE][/I]

Kardelencicegi
23.10.2010, 23:10
BİR OLMAK


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Bir olmak;
Bir benzeri olmamaktır
Birler hep dildedir,birler hep gözdedir.
Unutmaki ya Birsin yada büyük bir HİÇSİN
BİR değilsen eğer,varlıkta bir YOKLUKSUN
Öyle bir,bir ol ki ismin cihan şümul olsun
Bir olmak kolay değil, herkesin harcı değil
Bir olmaya giden yol BİRİ bilmekle başlar
BİR ( -O- ) olmasaydı eğer,hiç bir şey olmazdı
Biri bilmiyorsan eğer, bilki hep sıfırdasın
Ne kadar yol gitsende daha yolun başındasın
Biri bilmeden bir yerlere varılmaz
Niçinlere nedenlere asla cevap bulunmaz
Bütün mesele bir olmakta ve bunu başarmakta
Bana sorarsan eğer, Bir olmak nedir diye
Derimki..;Bir olmak umutlarda olmaktır.
Bir olmak; Rüyalarda olmaktır.
Bir olmak; En SEVGLİ OLMAKTIR
Bir olmak; Güneş gibi karanlığa doğmaktır
Bir olmak ;HZ Muahmmed (A.S.) olmaktır.
Bir olmak; Ona aşk ile bağlanmaktır.
Bir olmak; O nun aşkı ile yanmaktır.
Bir olmak; Onunla mağarada bulunmaktır .
Bir olmak örümcek güvercin olup onu saklamaktır.
Bir olmak; Sadık dost Ebu Bekir olmaktır.
Bir olmak;Bir Ömer,Bir Osman ve bir Ali olmaktır
Bir olmak ;O nun kervanında, onunla yol almaktır.
Bir olmak ;Aklında ve düşünde hep onunla olmaktır.
Bir olmak her anında her yerde hep onu yaşamaktır
Bana bütün birler hep SENİ hatırlatır
Gece yolculuklarım gecemi sabahlatır
BİRE bir dilek için açıldığında ellerim
BİR TANEM ilk sırada duamdaki ilk yerim
Her güne BİR ile başlarım ALLAH diyerek
Ve BİR TANEMİDE yanına ekleyerek
BİR ile başladığım günü BİRTANEMLE noktalarım
Bende bir ŞAİRİM BİR OLMAK yolunda
Bu şiirde Bir ilk olsun O sevgili yolunda
Farkım var fark arıyorum BİR OLDUĞUM için
Seni çoook seviyorum…..! BİR TANEM olduğun için
Bütün BİRLERE BİR TANEME selam olsun
Ve Seni bize BİR eyleyen BİRLERİN ilk biri O RABBİME hamd olsun


Hikmet GÜNDÜZ 15/3/1999






[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
10.04.2011, 12:05
Biz, kısık sesleriz.. minareleri,
Sen, ezansız bırakma, Allah’ım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını;
Ya kovansız bırakma, Allah’ım!
Mahyasızdır minareler.. göğü de
Kehkeşansız bırakma, Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma Allah’ım

Bize güç ver.. cihad meydanını
Pehlivansız bırakma, Allah’ım!
Kahraman bekleyen yığınlarını
Kahramansız bırakma Allah’ım!
Bilelim hasma karşı koymasını:
Bizi cansız bırakma, Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma Allah’ım

Yarının yollarında yılları da
Ramazansız bırakma, Allah’ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü
Ya çobansız bırakma, Allah’ım!
Bizi Sen sevgisiz, susuz, havasız
Ve vatansız bırakma, Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma Allah’ım


ARİF NİHAT ASYA

Kardelencicegi
15.07.2011, 09:34
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]



Resulallah (s.a.v.)için bir gül bir salavat bırakırmısınız....isterseniz hergün istersenizbir kere ama başlayın gerisi gelir





Elhamdülillâhi Rabbil Âlemîn, Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ
Muhammedin ve âlihi ve sahbihi ecmaîn.






EY GÜLLER ÜLKESİNİN SULTANI




[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]





EY EN BÜYÜK SEVGİLİNİN SEVGİLİSİ





SANA AŞKIMI İLAN EDİYORUM








SENİ SEVİYORUM YÂ RASÛLLALLAH






EBEDİ GÜLŞENİNDE TEK AYAK ÜSTÜNE DURACAK BİR YERDE




BİZE VERMEZMİSİN GÜLÜM?




Âdem aleyhisselam, Arşta Muhammed aleyhisselamın nurunu görünce, neyin nuru olduğunu suâl etti. Hak teâlâ da,




(Bu nur, gökte Ahmed, yerde Muhammed denilen, zürriyetinden bir peygamberin nurudur.




O olmasaydı, seni de, yerleri ve gökleri de yaratmazdım.) buyurdu (Mevahip)




Sevgi Pınarının doyumsuz tadına varanlar




Allah ve Resûlüne gönül verenlerdir.




Ey alemlere Rahmet olarak gönderilen sevgili!




Ey kâinatın göz bebeği!




Ey varlık nuru Efendim!




Bu mektup vesilesiyle sana hitap edebilmek ne güzel Yâ Resûl!




Sana sunabileceğim kelimeler muhabbetimi ifade edemez.




Sana verebileceğim avuç avuç göz yaşlarım var Yâ Resûl




Ey Nurdan Sevgili!




Tek tesellim tek ümidim, sana olan muhabbetim ve Salavatlarım.




Bu selamlarda;




Zerreler adedince, Salat-ü Selam olsun Sana Yâ Resûl!




Çiçekler yapraklar adedince, Salat-ü Selam olsun Sana Yâ Resûl!




Yıldızlar adedince, Salat-ü Selam olsun Sana Yâ Resûl!




Yağan yağmurlar adedince, Salat-ü Selam olsun Sana Yâ Resûl!






Nurundan yoksun karanlık gecelerimde gözyaşlarıyla ellerimi açıp




Seni istiyorum Yâ Resûl




Anam, babam Sana feda olsun, bu günahkar kul yoluna kurban olsun Yâ Resûl




Yüreğim , çorak bir toprak gibi, kızgın bir çöl gibi Sana susadı Yâ Resûl




Senin aşkına susadım, Aşkınla yandım Ya Resûl [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]




Sen benim Sevgi yağmurumsun,




Aşkını yağmur gibi yüreğime yağdır Yâ Resûl




Sonsuza kadar sağanak aşkın yağsın kalbime




Sevgi yağmurlarınla, binbir çeşit güller açtır gönlümde Yâ Resûl




Her bir güle Muhammed ismini vereyim.




Her birini ayrı ayrı koklayıp seveyim.




Ne olur Yâ Resulallah




Duy sesimi!...




Ya Resulallah Aşkımı feryadımı duy Resûlallah




Duy efendim.




Her bir güle Muhammed ismini vereyim.




Her birini ayrı ayrı koklayıp seveyim.




Kırmızı güllerle yüreğimin tam ortasına Seni Seviyorum Yâ Resûlallah yazayım.




Beyaz güllerle Ne olur Efendim... Sen de beni Sev diye yazıp Sana yalvarayım...




Ne olur Sen de beni Sev.




Şevkatli ve merhametli kollarına sar beni Yâ Resullâllah




Sadece benim yüreğim değil, tüm yürekler Senin sevgi yağmuruna muhtaç...




Tüm Canlar Sana aşık... Senin aşkınla pervane oldu canlar Ya Resulallah




Küçük elleri büyük yürekleriyle ebabiller gibi, Sevgini gönder bize




Ey güller ülkesinin sultanı!...




Sevda ülkesinin şahı




Ey en büyük sevgilinin Sevgilisi




Sana aşkımı ilan ediyorum




Seni Seviyorum




Seni Seviyorum Ya Resûllallah




(Feyzullah Koç-Resûlallah'a mektup'tan)

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
16.07.2011, 00:06
AHİRETİ HİÇ DÜŞÜNEN YOKMU

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Herkes menfaat, çıkar peşinde
Paraya tapar oldu çocuk beşinde
Genç ihtiyar herkes para peşinde
Ahireti hiç düşünen yokmu
Para için ana baba keserler
Yaşlıların yollarını keserler
Düşkün olanları ezip geçerler
Ahireti hiç düşünen yokmu
Menfaati olmasa sana selam vermez
işi düşmedikce asla telofon etmez
Çıkarı olmadıkca günahını vermez
Ahireti hiç düşünen yokmu
Kardeş kardeşin zorla malını alır
Mirasın tamamını kendine alır
Bu dünya sanki ona kalacak sanır
Ahireti hiç düşünen yokmu
Yetimin hakkını hiç düşünmez yer
Görmezki ağlar gökyüzü ve yer
Bilmezki durmadan irin ve ateş yer
Ahireti hiç düşünen yokmu
Akrabalık bağları tamamen bitti
Evlat ana babayı defterden sildi
Küçüğün büyüğe saygısı gitti
Ahireti hiç düşünen yokmu
Hani nerde o eski arkadaşlık
Hep birlikte sarmaş dolaştık
Ardaşlık bitti mala bulaştık
Ahireti hiç düşünen yokmu
Hasta olsan kimse kapını açmaz
Evlatların bile sana hiç bakmaz
Bir yudum suyu verenin olmaz
Ahireti hiç düşünen yokmu
Evlatlar telefonu elden hiç düşürmezler
Ana babaya bir alo bile demezler
Lokantada yerler onlara bir lokma yedirmezler
Ahireti hiç düşünen yokmu
Düşkünü, fakire yardım eden yok
Ölsen şuracıkta dönüp bakan yok
Merhamet kalmamış kalpte iman yok
Ahireti hiç düşünen yokmu
Ey insan unutma bu dünya fani
Dünyaya hükmeden zenginler hani
Aldanma şu dünyaya fakiri tanı
Ahireti hiç düşünen yokmu
Görmedinmi depremde zengin fakir oldu
Bütün malı mülkü yerle bir oldu
Hani çok zengindi şimdi ne oldu
Ahireti hiç düşünen yokmu
Söyle bana para kime mutluluk vermiş
Hangi zengine gerçekten bir huzur vermiş
Söylesinler bakalım kim muradına ermiş
Ahireti hiç düşünen yokmu
Dünyaya aldanma gafil ölüm var ölüm
Kurtarmaz seni tarlan olsada bin dönüm
Bırakın şu parayı artık Allaha dönün
Ahireti hiç düşünen yokmu
İrfan bırak başkalarını sen kendine dön
Unutmaki senide bekliyor bir son

Kardelencicegi
10.11.2011, 00:07
Güle Güle
Şehr'ü RAMAZAN



Güle- güle Şanlı- Şehrü Ramazan,
Ayrılık zamanı- geldi de çattı.
Güle-güle affın- mührü Ramazan
İnşALLAH Rabbimiz- mağfiret etti.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Teşrifinle bir ay- sevinç yaşandı,
Evimiz nur’landı- yüzümüz güldü.
Üstelik bereket- bolluk döşendi.
Her çeşit taamla- soframız doldu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Zekatlar verildi- yoksul görüldü,
Fazilet aşkıyla- gönüller coştu.
Merhamet-şefkatten- bağlar kuruldu,
Hayır filizlendi- kapılar açtı.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kur’an bülbülleri- bir ay boyunca,
O mabetlerinde- şakıdı durdu,
Hoş seda- bir ezan- sesi duyunca,
Kulları camiye- taşındı durdu.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Barış-huzur geldi- herkes güleçti,
Mü’minler her akşam- kucaklaştılar.
Teravih kıldılar- neş’eyle geçti,
Namaz sonrasında- tokalaştılar.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Ekmeğin-suyun- tüm nimetlerin,
Kıymeti bu ayda- bilindi ya RABB.
Şükrün mükafatı- ganimetlerin,
Farkına varılmış- olundu ya RABB.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Barış sevincimiz- huzur ortamı,
Devamlı kök salsın, dal- budak versin.
Musallat olacak- her tür düşmanı,
Şerrinden caydırsın- bir korku versin.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Melekler ordusu- mesken kursun da,
Şeytanlar zincire- vurulu kalsın.
Kardeşlik bağımız- daim olsun da,
Zulümün cür’eti- kırılı kalsın.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Oruç sevgisini- sabır azmini,
Hakim kıl bizlere- hem neslimize,
Ya RABBİ hoş görü- sevgi zemini,
Güç kuvvet bahşetsin- Milletimize.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Bu ayda gülen şu- yüzlerimizi,
Tüm vatan sathında- daima güldür.
Ya RABBİ kof olmuş- özlerimizi,
Lütfunu bahşedip- aslına döndür.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Mübarek Ramazan- gecikme-tez gel,
Nuruna hasret- bırakma bizi,
N’olur içimizi- acıtma tez-gel,
Yoluna hasret- bırakma bizi.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Haydin kardeşlerim- bayram hakkınız,
Yiyiniz-içiniz- kucaklaşınız
Haydin dindaşlarım- seyran hakkınız,
Barış bahçesinde- güller açınız.



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Şevket OKYAY