Orijinalini görmek için tıklayınız : Laikliği Nasıl Çiğnedim ?
Aman Allah’ım!
Ben ne yaptım?
Laikliğe nasıl böyle bir saygısızlıkta bulundum?
Kamusal düzeni nasıl altüst ettim farkında olmadan?
Ben var ya ben… Ben öyle büyük kötülüklere imza attım ki… Anlatsam aklınız durur…
…
Ama korkmayın, şimdi yapmadım bunları, 1992 ile 1996 yılları arasında, İstanbul’un göbeğinde, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yaptım…
Suçumu itiraf ediyorum, cezamı çekmeye hazırım…
Anayasa Mahkemesi’nin sayın üyeleri, giyotinse giyotin, müebbetse müebbet…
Boynum kıldan ince, ne de olsa “padişahım çok yaşa” sloganının yeni muhatabı siziniz…
“Anayasa Mahkememiz Çok Yaşa!”
“Anayasa Mahkememiz Çok Yaşa!”
…
Neyse suçumu itiraf etmeye başlayabilirim.
Yıl 1992, ben, o günkü kimliğimle Semanur Sönmez, önce ÖSS, sonra ÖYS sınavına girdim.
Üstelik iki sınava da başörtülü olarak alındım.
Sınav giriş kartımdaki fotoğrafım bile başörtülüydü.
Hiç kimse beni uyarmadı, “böyle girme sınava, arkadaşların üzerinde baskı oluşturursun” diyebilecek tek akl-ı selim sahibi insan yoktu koskoca Ankara’da. Anayasa Mahkemesi’nin çok saygın üyeleri de sanırım o yıl başka yerlerde görev yapmakta ve başörtüsünün ne menem bir şey olduğu konusunu kavramaya yeni başlamaktaydılar.
Uzatmayayım, sınavdan iyi bir puan aldım, annemle birlikte İstanbul’a, kazandığım üniversiteye kayıt yaptırmaya gittim. Üstelik annem de başörtülüydü.
Başörtülü fotoğrafımı uzatırken biraz tedirgindim doğrusu… Ama kayıt görevlisi içimi rahatlattı, “Burada başörtüsüne değil ne yazıp-çizeceğine bakarız”! dedi. İçime serin sular serpti sağ olsun. Böylece photoshop programıyla da uğraşmama gerek kalmadı.
Ve ben tam 4 yıl boyunca o okula gittim.
400 kişilik amfide derslere girdim, hocalarla sohbet ettim, farklı kültürlerden, inanışlardan arkadaşlarım oldu. Kimiyle çok samimiydik, kimiyle mesafeli. Ne onlar benim başörtümden rahatsız oldular, ne ben onların saçlarından. Hocalarımız da hiç ayrım yapmazdı üstelik. Onlar için önemli olan derse devam edip etmememizdi çok iyi hatırlıyorum.
Ama şimdi öyle pişman, öyle pişmanım ki…
Anlayamadım okul kapısından her girişte laikliği nasıl çiğneyip geçtiğimi…
Kimse uyarmadı beni.
Bilemedim sınıf arkadaşlarım üzerinde nasıl bir baskı kurduğumu…
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararındaki “Bireysel bir tercih ve özgürlük kullanımı olsa da, kullanılan dinsel simgenin tüm öğrencilerin bulunmak zorunda olduğu dersliklerde veya laboratuar ortamlarında, farklı yaşam tercihlerine, siyasal görüşlere veya inançlara sahip insanlar üzerinde bir baskı aracına dönüşmesi olasılığı bulunmaktadır” ifadesini okuyana kadar aklım başıma gelmedi, gelemedi.
Ama asıl yürek sızısına, yine gerekçede yer alan “taşınan dinsel simgenin başkalarının üzerinde yaratacağı baskı ve olası eğitim aksamaları ile kamu düzeninin bozulması karşısında, üniversite yönetimlerinin ve kamu kurumlarının müdahalesine olanak verilmemesi, herkesin eşit şekilde eğitim hakkından yararlanmasını engelleyebilecektir” cümlesiyle kapıldım.
Yoksa ben herkesin eşit şekilde eğitim hakkından yararlanmasını mı engelledim öğrencilik yıllarımda.
Aman Allahım, ne büyük günah…
Üstelik kul hakkı, Allah’tan af dilemem yetmez, kullarla da hesaplaşmam gerek!!!
Şimdi ne yapsam acaba?
Sınıf arkadaşlarımı tek tek bulup helallik istesem, “size baskı yapmışım bir zamanlar, hakkınızı helal eder misiniz” desem…
Olmadı, Anayasa Mahkemesi üyelerine gidip diplomamı iptal etmelerini istesem ve böylece eski günahlarımdan arınsam…
Ya da bir araştırma şirketine başvurup yüz kişiye sordursam, ne yapacağıma onlar karar verseler…
Hepsine hazırım, hepsini yapabilirim…
Çünkü biz, bir insanın hardal tanesi kadar hakkını gasp etmektense, ölmeyi tercih edecek bir inanca sahibiz.
Çünkü benim Rabbim, kul hakkını affetme yetkisini sadece ve sadece hakkın sahibine veriyor.
Ve benim Rabbimin tartısı öyle hassas öyle hassas ki; ihtimaller, vehimler, olasılıklar üzerine hesap yapmıyor, ölçüde-tartıda bir gram şaşmıyor.
Değil ki 9’a 2 !!!
Semanur YAMAN
Kadirhan
21.04.2009, 16:37
Çünkü biz, bir insanın hardal tanesi kadar hakkını gasp etmektense, ölmeyi tercih edecek bir inanca sahibiz.
Çünkü benim Rabbim, kul hakkını affetme yetkisini sadece ve sadece hakkın sahibine veriyor.
Ve benim Rabbimin tartısı öyle hassas öyle hassas ki; ihtimaller, vehimler, olasılıklar üzerine hesap yapmıyor, ölçüde-tartıda bir gram şaşmıyor.
cok guzel bir cevap olmus :)
barikat58
21.04.2009, 16:47
tabi ya başörtüsü laikliğin bir numaralı düşmanı.bu laiklik öyle bir şey ki bu örtü gelince gider örtü çıkınca laiklik başlar.ne kadar büyülü bir şey yha
SİVASLIM-58
21.04.2009, 16:56
TEBRİK EDİYORUM SEN 92 -95 ÇİĞNEMİŞİN BEN HERGÜN ÇİĞNIYORUM İLLETİ
SAKIN NİYE ÖYLE DEDİN
ASARLAR SENİ ASARLAR
LAİKLİĞE ZARAR VERDİN
ASARLAR SENİ ASARLAR
HÜRRİYET ONLARA MAHSUS
OLMASA OLMAZLI HUSUS
BİR SÖZ DESEN YATAN MAPUS
ASARLAR SENİ ASARLAR
ŞAİR VEYSEL KIZLARKAYASI
POSTAL POTİN BAK GELİRLER
TANKLARI BİZE SÜRÜRLER
ALLAH DİYENİ GÖRÜRLER
ASARLAR SENİ ASARLAR
Sivas Gençlik
21.04.2009, 17:10
Kimse laikliği çiğnemesin çiğneyen de bu ülken çıksın çünkü biz atatürkçüyüz türkiye laiktir laik kalacak!!
nokta ..
Kibrisli
21.04.2009, 17:14
ARkadaşlar şu konulara girmeyin nolur... Bakın terslik çıkacak yine tartışma olacak şu olacak bu olacak... Benim bu konudaki görüşlerimi tahmin ediyorsunuzdur... Sivas Gençlik kardeşim gibi sloganlarla da Laikliği koruyamıyacağımızı biliyorum... Türban meselesine girip tartışma da çıkartmak istemiyorum... O yüzden herhangi bir cevap yazmıyorum ve elimden geldiği kadar da bu başlığa girmeyeceğim...
Saygılar...
SİVASLIM-58
21.04.2009, 17:21
BENDE ATATÜRKÇÜYÜM SAKIN HA BU ÜLKEDE YAŞANMIŞ OLAN TALİHSİZ 28.ŞUBAT SÜRECİNİ UNUTMAMAK GEREK ÜLKEM ADINA TALİHSİZLİKTİ UTANÇ DÖNEMİYDİ ARKADAŞLAR SAYGILARIMLA
YOKSA BİR ŞEYLERİN ARKASINA SIĞINARAK BU ÜLKENİN EVLATLARINA YAPILAN ZULMÜ ALKIŞLAMAKMI ASAL MUALLAKDA OLAN BİR KONU ÜZEİNDEDE BENİMLE REJİM SAVUNUCULUĞUNA SAKIN SOYUNMA
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
barikat58
21.04.2009, 17:21
Kimse laikliği çiğnemesin çiğneyen de bu ülken çıksın çünkü biz atatürkçüyüz türkiye laiktir laik kalacak!!
nokta ..
başörtüsünü anti laiklik olarak yorumluyanlar çıksın bence.bu ülke başı açık ve örtülüsüyle bir alındı.hergün şehit cenazeleri kalkıyor haberlerde izliyoruz anneleri yine başı örtülü ve açık olanlar.Atatürk inkılapları ülkemizi çagdaş medeniyetler seviyesine cıkarmak için getirilmiş yeniliklerdir.çagdaşlık demek medeniyeti de özgürlügüde içerisinde barındırır.bugün girmek için 40 şekil oldugumuz ab bile daha özgür.başı örtülüye hristiyan birliğinde hor gözle bakılmazken %95 i müslüman denen ülkede müslümanlıgın bir geregi olan başörtüsü anti laik bir nesne olarak görülmekte.laiklik bu kadar ucuz degil.laikligi bilmeden konuşmak hele hiç ucuz degil.osmanlı fethettigi yerlerde gayri müslimlerin dinini özgürce yaşaması için her türlü olanaklar seferber etmiştir.ve her kesimden halk osmanlı medeniyetinden memnundu.bugün müslüman ülkede kendi vatandaşı müslümanlıgını yaşıyor diye dışlanıyor.
Kimse laikliği çiğnemesin çiğneyen de bu ülken çıksın çünkü biz atatürkçüyüz türkiye laiktir laik kalacak!!
nokta ..
Bizde Atatürk,çüyüz ama Atatürk bize özgürlük getirmiş bayanlara özgürlük getirmiş Her konuda hak vermiş...
Arif Coşkun
21.04.2009, 17:27
Bu halk ne zaman din üzerinden siyaset yapanları din üzerinden prim yapmak isteyenleri ne zaman tanıyacak merak ediyorum. Din kimsenin tekelinde değildir, Büyük önderin kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde ve her isteyen de ibadetini hür iradesiyle yerine getiriyor. Din elden gidiyor, yok bilmem ne oluyor gibi yaygaracı tutumlar ile provakatör söylemlerle ses getirmeye çalışıyor. Defelarca Avrupa Mahkemelerinden dönmüş, Türkiye Mahkemelrinden geri dönmüş haksız bulunmuş, bir temel hukuk sistemine ters düşen bir konuyu tekrar gündeme getirmek kaşımak, yeni danıştay cineyetlerinden başka ne doğurabilir?
Semanur YAMAN hanıma şunu diyebilirim, o dönemler Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cuhhuriye'tine ve ilkelerine bu kadar pervasızca saldırılar yoktu. O dönemler bir iki öğrenci çıkıp Humeyni'yi Atatürk'ten daha çok seviyorum demiyordu. Tarikat yuvalarında bu kadar Atatürk karşıtı yetiştirilmiyordu. Elbetteki demokrasi özgürlüktür ama onu kullanarak kendisini ortadan kaldırmak isteyenlerede müsade etmez ve etmemelide. Demokrasi bir araçtır gerektiği yerde bineceksin işin bitince ineceksin mantığıyla olmaz bu. Bir ülkenin elbetteki kural ve kaideleri olacaktır, bunada her vatandaş uymak zorundadır. Siz gidin başka bir ülkede o ülkenin sistemine ters düşen birşey yapın bakalım neler oluyor.
Bu halk ne zaman din üzerinden siyaset yapanları din üzerinden prim yapmak isteyenleri ne zaman tanıyacak merak ediyorum. Din kimsenin tekelinde değildir, Büyük önderin kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde ve her isteyen de ibadetini hür iradesiyle yerine getiriyor. Din elden gidiyor, yok bilmem ne oluyor gibi yaygaracı tutumlar ile pravakatör söylemlerle ses getirmeye çalışıyor. Defelarca Avrupa Mahkemelerinden dönmüş, Türkiye Mahkemelrinden geri dönmüş haksız bulunmuş, bir temel hukuk sistemine ters düşen bir konuyu tekrar gündeme getirmek kaşımak, yeni danıştay cineyetlerinden başka ne doğurabilir?
Semanur YAMAN hanıma şunu diyebilirim, o dönemler Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cuhhuriye'tine ve ilkelerine bu kadar pervasızca saldırılar yoktu. O dönemler bir iki öğrenci çıkıp Humeyni'yi Atatürk'ten daha çok seviyorum demiyordu. Tarikat yuvalarında bu kadar Atatürk karşıtı yetiştirilmiyordu. Elbetteki demokrasi özgürlüktür ama onu kullanarak kendisini ortadan kaldırmak isteyenlerede müsade etmez ve etmemelide. Demokrasi bir araçtır gerektiği yerde bineceksin işin bitince ineceksin mantığıyla olmaz bu. Bir ülkenin elbetteki kural ve kaideleri olacaktır, bunada her vatandaş uymak zorundadır. Siz gidin başka bir ülkede o ülkenin sistemine ters düşen birşey yapın bakalım neler oluyor.
Ben Atatürk ü başım örtük oluncada seveceğim :D olmayıncada laikliğin Başörtüsüyle alakası yok..
Hem bakın Atatürk,ün laiklikle ilgili söylemleri var hiç bir kelimesinde Başörtüsü geçiyor mu Hem o zamanlar Çarşaf devri varken...
Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatiyle ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz.
Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı. 1930
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.
Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir. 1930
Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse hiçbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz. 1930
Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, İlerleme ve canlığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz.
Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler. İğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karsıyız ve buna müsaade etmiyoruz. 1930
Bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü renkte bulunan ve her türlü çıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin bütün öğelerinden bir an önce kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak böylece İslam dininin yüceliği gerçekleşir. 1924
Vatandaşları içinde çeşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur. 1927
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar. 1924
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
barikat58
21.04.2009, 17:44
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar. 1924
evet oyuncu degişikligi istiyorum :) laikligi ve Atatürkçülügü kullananlar degişsin :) Atatürkten bi haber Atatürkçüler artık kol gezmesin istiyorum
SİVASLIM-58
21.04.2009, 18:00
Suskunluğum asaletimdendir...
Her lafa vercek bi cevabım var elbet...
Lakin bir lafa bakarım , lafmı diye...
Birde söyleyene bakarım adammı diye...
mevlana
ERTAN0082
21.04.2009, 20:05
burada lakiliğin ne anlam geldiğini bilmeden atadan dededen kalma doldurmalarla laikliğe karşı çıkanlar devlet işleri din ile halledilemez(devlet ekonomiyi düzeltmek için yallah cinler yallah kış kış cinler kış kış şeklinde resmi bir uygulama başlatsa fevkalade güzel sonuçlar doğurur...) halledilir diyen varsa din tüccarıdır. dini sadece gönlünüzde yaşayın ve ahlakınıza yansıtın ki amelleriniz allah katında hayırlar görsün yoksa çoğu kimsenin yaptığı gibi etrafa dini bir görüntü vereyim amacıyla yapmayın zira çok büyük bir günahtır hazeriniz ola
burada da laik türkiye cumhuriyeti hakkında ileri geri yapmayın biz bu vatanı piyangodan kazanmadık
Kibrisli
21.04.2009, 21:33
Suskunluğum asaletimdendir...
Her lafa vercek bi cevabım var elbet...
Lakin bir lafa bakarım , lafmı diye...
Birde söyleyene bakarım adammı diye...
Mevlana
Bu da benden Semanur Yaman'a...
Mevlana'nın sadece işinize gelen sözlerini değil de her sözünü anlayabilseniz keşke...
Kibrisli
21.04.2009, 21:55
Mevlana'nın sadece işinize gelen sözlerini değil de her sözünü anlayabilseniz keşke...
Cley gardaşım Mevlana'yı çok severim... Onun sevdiğini de çok severim... O'nun da beni çok sevdiğini bilirim çünkü O herkesi sever... Merak etme Mevlana'ya olan sevdamda onun bilgeliğine olan hayranlığımda hakkında bildiğim şeylerde yeterlidir...
"Biz tüm kapıları kapattık sadece sizin kapınızı açık bıraktık" demiş Mevlana... Atatürk'de Konya'ya her gittiğinde Dergaha uğrarmış bu yazıyı gördüğünde "Bakın Mevlana'yı iyi anlamışız" demiş... Neden??? Çünkü tüm tarikatları, tekke ve zaiveleri kapattığında bir tek Mevlevi dergahı ile Bektaşi dergahı hakkında özel bir düzenleme yaptırır, müzeye çevirip açık tutar ki halk dini yobazlardan değil de ilim adamlarından Mevlana'dan Hacı Bektaş-ı Veli'den öğrensin diye... Bir tek onun kapısını açık bırakmış...
barikat58
21.04.2009, 22:00
burada lakiliğin ne anlam geldiğini bilmeden atadan dededen kalma doldurmalarla laikliğe karşı çıkanlar devlet işleri din ile halledilemez(devlet ekonomiyi düzeltmek için yallah cinler yallah kış kış cinler kış kış şeklinde resmi bir uygulama başlatsa fevkalade güzel sonuçlar doğurur...) halledilir diyen varsa din tüccarıdır. dini sadece gönlünüzde yaşayın ve ahlakınıza yansıtın ki amelleriniz allah katında hayırlar görsün yoksa çoğu kimsenin yaptığı gibi etrafa dini bir görüntü vereyim amacıyla yapmayın zira çok büyük bir günahtır hazeriniz ola
burada da laik türkiye cumhuriyeti hakkında ileri geri yapmayın biz bu vatanı piyangodan kazanmadık
dini ahlakınıza yansıtın diyosunda din ahlakını yaşaması için bunu yaşamak isteyenlere ortam mı bırakılıyor.yada yaşamak isteyenleri bozmak için seferberlik ilan edilmiyormu.her şey dini ahlakı bozmak için yapılıyor.ve bunda kesin sonuc almak içinde en güzel olay atatürk ü kullanmak olurdu heralde.kullananlar bunu çok iyi yapıyor.bu vatan piyangodan degil başı açıgıyla örtülüsüyle savaş meydanlarına nenelerimizin mermi taşımasıyla kazanıldı.gelin görünki şimdi örtülüler anti laik olarak lanse ediliyor.onların oraya taşıdıkları mermiler bile sızlıyor şimdi
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Mevlana
Bu da benden ayrımcılık yapanlara gelsin...
ERTAN0082
21.04.2009, 22:08
Cley gardaşım Mevlana'yı çok severim... Onun sevdiğini de çok severim... O'nun da beni çok sevdiğini bilirim çünkü O herkesi sever... Merak etme Mevlana'ya olan sevdamda onun bilgeliğine olan hayranlığımda hakkında bildiğim şeylerde yeterlidir...
"Biz tüm kapıları kapattık sadece sizin kapınızı açık bıraktık" demiş Mevlana... Atatürk'de Konya'ya her gittiğinde Dergaha uğrarmış bu yazıyı gördüğünde "Bakın Mevlana'yı iyi anlamışız" demiş... Neden??? Çünkü tüm tarikatları, tekke ve zaiveleri kapattığında bir tek Mevlevi dergahı ile Bektaşi dergahı hakkında özel bir düzenleme yaptırır, müzeye çevirip açık tutar ki halk dini yobazlardan değil de ilim adamlarından Mevlana'dan Hacı Bektaş-ı Veli'den öğrensin diye... Bir tek onun kapısını açık bırakmış...
yazdıklarınla yazdıklarım arasında hiçbir bağlantı yok veyahut yazdıklarının yeri benim yazdıklarıma bir cevap teşkil etmiyor arkadaş
dini ahlakınıza yansıtın diyosunda din ahlakını yaşaması için bunu yaşamak isteyenlere ortam mı bırakılıyor.yada yaşamak isteyenleri bozmak için seferberlik ilan edilmiyormu.her şey dini ahlakı bozmak için yapılıyor.ve bunda kesin sonuc almak içinde en güzel olay atatürk ü kullanmak olurdu heralde.kullananlar bunu çok iyi yapıyor.bu vatan piyangodan degil başı açıgıyla örtülüsüyle savaş meydanlarına nenelerimizin mermi taşımasıyla kazanıldı.gelin görünki şimdi örtülüler anti laik olarak lanse ediliyor.onların oraya taşıdıkları mermiler bile sızlıyor şimdi
yazdıklarınla yazdıklarım arasında hiçbir bağlantı yok veyahut yazdıklarının yeri benim yazdıklarıma bir cevap teşkil etmiyor arkadaş
Kibrisli
21.04.2009, 22:16
Arkadaşlar bakın Laik, Anti-laik gibi bir hava yaratılıyor herzaman bu tartışmalarda...
Sitede hiçkimse din karşıtı değildir sanırım, aynı zamanda Atatürk karşıtıda yoktur aramızda... Ben elimden geldiği kadar objektif bir yorum yapmaya çalışacağım...
Birkaç arkadaşımız "Bizde Atatürkçüyüz" diyor... Eğer öyle diyorlarsa öylelerdir buna sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum ve sahte Atatürkçülerden dem vuruyorlar... Aynı sorundan bir Kemalist olarak bende rahatsızım... Atatürk diye diye Atatürk'ün yaptıklarını yıkan Generaller oldu bu ülkede... Şimdi yargılanmadan evlerinde resim yapıyorlar... Aynı zamanda Atatürkçüyüm diyip ülkenin altına dinamit koyan din bezirganlarıda oldu ve hala da var... Bu arkadaşlar sahte Atatürkçülerden ne kadar müzdariplerse aynı şekilde temiz Dinimizi Siyasetin pisliğine sokanlarıda görmeli sadece... Türkiye'de yıllarca ne türban sorunu tartışıldı ne laiklik... Neden??? Çünkü dini siyasetle kirletenler yoktu... Böyle bir ortam oluştuğunda yani dini siyasete bulaştıranlar, devlet mekanizmasıda kendi sistemini korumaya yöneldi... Sonra sert önlemler, 28 Şubat felan... Yani demem o ki Türban sorunundan ötürü canı sıkılan arkadaşlar Sahte Atatürkçülere bakarken birazda dini siyasetle kirletenleride görsün...
Aynı şekilde Atatürk adını kullanarak belli rantlar sağlayanlar var Atatürk, bunların Atatürkçülük adını kullanarak yaptıklarını görse asacağı adamlar olurdu bunlar... Benimle aynı görüşteki dostlarımda bu insanların varlığını görmeli ve temizlemelidir... İşte o zaman yeniden birlikte okuyabilen, Türkiye'yi omuz omuza geliştiren gençlerle dolu bir Türkiye yaratabiliriz... Her iki kesimde içindeki pislikler temizlemeli...
Benim bu konuda bir çözümüm var... Sonucunda hem başörtülerini gerçekten dini için takan kızlarımız okuyabilecekler (Kızların okuması erkeklerden daha önemli çocuklarımızı onlar eğitiyorlar çünkü ilk olarak) hem de dini siyasete alet edenler ayyuka çıkarılıp cezalandırılacaklar... Böylece ne gerçekten dinini yaşamak isteyenler haksız cezaya uğrayacaklar ne de siyasetle dinimiz kirletilmeyecek...
Bu hafta bir tartışma konumuz vardı... Türksolu dergisi... İşte onlar benim en büyük düşmanımdır... İrticacı, yobaz ve şeriatçılardan bile önce can düşmanlarımdır... Çünkü onlar gibi insanlar Türkiye'ye daha çok zarar veriyorlar... Bizim ideolojimizdekilerde bu insanları bulup cezalandırmalıdır...
Türban yasağının teknik olayına girmeyeceğim ancak ne yazık ki şu anki şartlar bu sorunun aşılması için uygun değil... Keşke olsa ve kaldırılsa bu yasak... Onu diyeyim, bir de bana ne olur AB'den felan örnek vermeyin bu konu ile ilgili... Ne onların şartları bizimki ile aynı ne de orada dini sembol yasağı yok değil, var... En önemliside kendi iç sorunlarımızı onlardan feyz alarak çözecek değiliz heralde... (sakın diğer konularda neden AB'den örnek alıyoruz o zaman demeyin zira imzamdanda göründüğü gibi ben ona da karşıyım:))
Saygılar...
barikat58
21.04.2009, 22:20
Arkadaşlar bakın Laik, Anti-laik gibi bir hava yaratılıyor herzaman bu tartışmalarda...
Sitede hiçkimse din karşıtı değildir sanırım, aynı zamanda Atatürk karşıtıda yoktur aramızda... Ben elimden geldiği kadar objektif bir yorum yapmaya çalışacağım...
Birkaç arkadaşımız "Bizde Atatürkçüyüz" diyor... Eğer öyle diyorlarsa öylelerdir buna sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum ve sahte Atatürkçülerden dem vuruyorlar... Aynı sorundan bir Kemalist olarak bende rahatsızım... Atatürk diye diye Atatürk'ün yaptıklarını yıkan Generaller oldu bu ülkede... Şimdi yargılanmadan evlerinde resim yapıyorlar... Aynı zamanda Atatürkçüyüm diyip ülkenin altına dinamit koyan din bezirganlarıda oldu ve hala da var... Bu arkadaşlar sahte Atatürkçülerden ne kadar müzdariplerse aynı şekilde temiz Dinimizi Siyasetin pisliğine sokanlarıda görmeli sadece... Türkiye'de yıllarca ne türban sorunu tartışıldı ne laiklik... Neden??? Çünkü dini siyasetle kirletenler yoktu... Böyle bir ortam oluştuğunda yani dini siyasete bulaştıranlar, devlet mekanizmasıda kendi sistemini korumaya yöneldi... Sonra sert önlemler, 28 Şubat felan... Yani demem o ki Türban sorunundan ötürü canı sıkılan arkadaşlar Sahte Atatürkçülere bakarken birazda dini siyasetle kirletenleride görsün...
Aynı şekilde Atatürk adını kullanarak belli rantlar sağlayan ya da Atatürk, bunların Atatürkçülük adını kullanarak yaptıklarını görse asacağı adamlarda meydanda... Benimle aynı görüşteki dostlarımda bu insanların varlığını görmeli ve temizlemelidir... İşte o zaman yeniden birlikte okuyabilen, Türkiye'yi omuz omuza geliştiren gençlerle dolu bir Türkiye yaratabiliriz... Her iki kesimde içindeki pislikler temizlemeli...
Benim bu konuda bir çözümüm var... Sonucunda hem başörtülerini gerçekten dini için takan kızlarımız okuyabilecekler (Kızların okuması erkeklerden daha önemli çocuklarımızı onlar eğitiyorlar çünkü ilk olarak) hem de dini siyasete alet edenler ayyuka çıkarılıp cezalandırılacaklar... Böylece ne gerçekten dinini yaşamak isteyenler haksız cezaya uğrayacaklar ne de siyasetle dinimiz kirletilmeyecek...
Bu hafta bir tartışma konumuz vardı... Türksolu dergisi... İşte onlar benim en büyük düşmanımdır... İrticacı, yobaz ve şeriatçılardan bile önce can düşmanlarımdır... Çünkü onlar gibi insanlar Türkiye'ye daha çok zarar veriyorlar... Bizim ideolojimizdekilerde bu insanları bulup cezalandırmalıdır...
Türban yasağının teknik olayına girmeyeceğim ancak ne yazık ki şu anki şartlar bu sorunun aşılması için uygun değil... Keşke olsa ve kaldırılsa bu yasak... Onu diyeyim, bir de bana ne olur AB'den felan örnek vermeyin bu konu ile ilgili... Ne onların şartları bizimki ile aynı ne de orada dini sembol yasağı yok değil, var... En önemliside kendi iç sorunlarımızı onlardan feyz alarak çözecek değiliz heralde... (sakın diğer konularda neden AB'den örnek alıyoruz o zaman demeyin zira imzamdanda göründüğü gibi ben ona da karşıyım:))
Saygılar...
abi bide laiklik nedir detaylı şekilde acarmısın?
Kibrisli
21.04.2009, 22:23
Ertan gardaşım ben zaten sana cevap vermedim ki:)
Cley aynı görüşteyim... Ayrımcılığa karşıyım amaaaa önce vatan... Eğer vatana ve Mustafa Kemal değerlerine karşı din kispesi altında gelenler olursa onlara da sonuna kadar karşıyım... Ben ayrımcılık yapmıyorum şükürlerki ayrım yapabiliyorum... Ne bazı dinciler gibi tüm Kemalistleri din düşmanı gibi görüyorum ne de bazı Atatürkçüler gibi tüm dindarları yobaz diye... Şükürler olsun ki din bezirganları ile gerçek dindarları ayırabiliyorum ve ona göre davranıyorum... Gerçek dindarların başımın üstünde yeri var ama din bezirganlarınında ne benim nazarımda ne de bu ülkede yeri yok... Allah katında da yerlerinin olduğunu zannetmiyorum ama onu Allah bilir...
barikat58
21.04.2009, 22:26
Ertan gardaşım ben zaten sana cevap vermedim ki:)
Cley aynı görüşteyim... Ayrımcılığa karşıyım amaaaa önce vatan... Eğer vatana ve Mustafa Kemal değerlerine karşı din kispesi altında gelenler olursa onlara da sonuna kadar karşıyım... Ben ayrımcılık yapmıyorum şükürlerki ayrım yapabiliyorum... Ne bazı dinciler gibi tüm Kemalistleri din düşmanı gibi görüyorum ne de bazı Atatürkçüler gibi tüm dindarları yobaz diye... Şükürler olsun ki din bezirganları ile gerçek dindarları ayırabiliyorum ve ona göre davranıyorum... Gerçek dindarların başımın üstünde yeri var ama din bezirganlarınında ne benim nazarımda ne de bu ülkede yeri yok... Allah katında da yerlerinin olduğunu zannetmiyorum ama onu Allah bilir...
sadece merak ediyorum laiklik hakkındaki bilgilerini.benim bildigim laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması.din devlete karışmasın diye 40 takla atanlar devletin elini dinden cekmesine hep karşı çıkıyorlar.yani din devlete karışamaz lakin devlet dini istedigi gibi yönetir hatta dini bırak kişilerin dini yaşayış şekillerini bile yönetir.
Aynı şekilde Atatürk adını kullanarak belli rantlar sağlayanlar var Atatürk, bunların Atatürkçülük adını kullanarak yaptıklarını görse asacağı adamlar olurdu bunlar... Benimle aynı görüşteki dostlarımda bu insanların varlığını görmeli ve temizlemelidir... İşte o zaman yeniden birlikte okuyabilen, Türkiye'yi omuz omuza geliştiren gençlerle dolu bir Türkiye yaratabiliriz... Her iki kesimde içindeki pislikler temizlemeli...
Bizim de karşı çıktığımız Laiklik ve Atatürkçülük anlayışı bu.çok güzel yorumlamışsın
Kibrisli
21.04.2009, 22:32
sadece merak ediyorum laiklik hakkındaki bilgilerini.benim bildigim laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması.din devlete karışmasın diye 40 takla atanlar devletin elini dinden cekmesine hep karşı çıkıyorlar.yani din devlete karışamaz lakin devlet dini istedigi gibi yönetir hatta dini bırak kişilerin dini yaşayış şekillerini bile yönetir.
Barikat gardaşım çok özür dileyerek teknik konulara girmek istemiyorum... Çünkü ben yazarsam bunları olay büyür :) eminim... Seninle özel olarak konusuruz bunu... Ancak şunu söyleyeyim sadece... Türkiye'de türban yasağı yok dini sembol yasağı var... Ancak uygulanmıyor... Yani devlet dairelerinde çalışanlar ya da okullarda hizmet alanların üzerinde hangi dinden olduğunu belli edecek bir sembol olmamalı... Kimse dini yüzünden ayrımcılığa uğramaması için bu düzenleme ancak bu bazı okullarda uygulanıyor bazılarında uygulanmıyor... Örneğin CHE tişörtleri gibi ya da parti rozetleri gibi siyasi simgelerde yasak fakat bunlara dikkat edilmiyor... Mesela benim mezun olduğum 2 okulda da bu yasaklar tam anlamı ile uygulanıyordu yani ne türban takılabiliyordu ne de Haç...
Bizim de karşı çıktığımız Laiklik ve Atatürkçülük anlayışı bu.çok güzel yorumlamışsın
Ama işte bu adamları görüyorsunuzda Humeyniyi seviyorum Atatürk'ü sevmiyorum diyeni neden görmüyorsunuz benim derdimde bu Cley:) Her ikisinide temizleyelim... Gerçekten dinini yaşamak isteyen kızlarımızda üniversitelere girsin...
kasparix
21.04.2009, 22:46
bir gün bu sorunlar bitecek.......
barikat58
21.04.2009, 22:47
bir gün bu sorunlar bitecek.......
keşke dedigin gibi olsa ama bir gün bu sorunlar dahada büyüyecek
Kardelencicegi
21.04.2009, 22:58
Ben laik değilim
Türkiye denildiği gibi laik bir ülkeyse o zaman da demokrasi değildir. Dini de kapsayan bir şekilde sistem oluşturmaya çalışıyorsak eğer, olmak zorunda olduğumuz şey laiklik değil sekülerleşmedir.
Türkiye'de düzeni savunduklarını sanan insanlar her fırsatını bulduklarında laik olduklarını söyler.
Bunun ne anlama geldiğini bildiklerinden bile şüpheliyim.
Aynı çevreler laiklik savunusu içinde özgürlükler lafını kullanmayı da ihmal etmezler. Onların kafasında laiklik, özgürlük ve demokrasi aynı düzlemde yer alması gereken, birbirlerine yakışır kavramlardır. Cumhuriyetin temelini de laiklik kavramı ile açıklarlar.
Bazı kavramları açıklamak ve savunmak cahillerin eline kaldığı zaman gayet tabii ki cumhuriyet de sistem olarak zayıflamaya mahkum olabiliyor.
Laiklik, dini inanışın devlet tarafından belirlenmesine verilen addır. Bu nedenle tek parti iktidarlarına özgü bir ideolojidir ve özünde de faşistik bir yaklaşımdır.
Bir sistemin laik olmasıyla demokrasiyi bağdaştırmak mümkün değildir. Eğer Türkiye denildiği gibi laik bir ülkeyse o zaman da demokrasi değildir.
Dini de kapsayan bir şekilde sistem oluşturmaya çalışıyorsak eğer, olmak zorunda olduğumuz şey laiklik değil sekülerleşmedir.
Laiklik, dini bireysel tercih olmaktan çıkarır ve dini inanışın devlet tarafından yönlendirilmesini, kuralların devlet tarafından belirlenmesini ister.
Aksine, sekülerleşme dini inanışı bireysel özgürlüklerin bağlamında görür ve kuralları devlet tarafından koymaya kalkışmaz.
Dinine uygun kuralları bireyin kendisi için koymasına güvenir ve ona müdahale etmez.
Türkiye bu kritik aşamaya gelmiştir. Laiklik yandaşları ile seküler sistemden yana olanlar karşı karşıyadır...
Laiklik yandaşları Abdullah Gül'e karşıdır ve bunun için ortaya sürebildikleri tek mesele eşinin türbanıdır.
Bu, laiklik yandaşlarının ne kadar sığ bir argüman içinde olduğunu göstermektedir. Bu sığlık içinden yıllardır çıkamamaktadırlar ve bu kısır döngüleri artık Türkiye'de rejimi zedeler hale gelmiştir.
Eğer bu insanlar dedikleri gibi gerçekten rejimi düşünüyorlarsa o zaman laiklik sığlığının dışına bir an önce çıkmalıdırlar. Dünyadaki her toplumda olduğu gibi dinin, popüler kültürün oluşmasında yeri büyüktür.
Bu nedenle din ile ilgili tutarlı bir tavır oluşturmadan düzen ile ilgili tutarlı, siyasi tavır da almak imkansızdır.
Kısır döngü dolayısıyla çıkmazlar yaratan laiklik dışına çıkıp da din meselesini ortada bırakmamanın tek yolu seküler tavrı geliştirmektir.
Bu sistemde bireyler din ile tercihlerinde ve o tercihlerini nasıl yaşayacaklarında özgür olacaklar.
Bu gerçek demokrasiye giden yolun temeltaşıdır. Ve seküler düzende kimse onun bunun türbanıyla, kıyafet seçimi ile uğraşmayacaktır.
Gayet tabii bireylerin dindar olmama tercihine de sadık kalınacaktır. Avrupa'da olan düzen budur.
Avrupa Birliği üyesi olmaya aday bir ülkede seküler olmaktan başka çıkar yol da yoktur.
Yani istesek de istemesek de seküler olacağız zaten. Tercih, düşünerek ve tercih özgürlüğümüzü kullanarak laik olmaktan çıkıp yerine seküler olmamızdır.
Bunun da AKP tarafından gerçekleştirilecek olması, düzeni korumak için var olduklarını söylemekte olan partilerin bir ayıbıdır.
Asıl onların yapması gereken iş, dinci olarak saldırdıkları parti tarafından yapılıyor. Oturup da düşünsünler tavırları hakkında.
Çankaya'da da yaşanacak transformasyon tarihsel anlamda kaçınılmazdır.
Bu dönüşümün Abdullah Gül gibi devlet adamının kontrolü altında olmasında da büyük yarar vardır.
Serdar Turgut
Alinti.
Laik olmak dinsizlikse ben laik degilim...........
barikat58
21.04.2009, 22:59
Laik olmak dinsizlikse ben laik degilim...........
kimse laik olan dinsizdir demedi ki abla
Kardelencicegi
21.04.2009, 23:05
kimse laik olan dinsizdir demedi ki abla
Basörtüsüne karsi bir laiklik istemiyorum.
Ben basimida kapatip Ülkemide Atatürkü´de SEVENLEDENIM.:)
barikat58
21.04.2009, 23:08
Basörtüsüne karsi bir laiklik istemiyorum.
Ben basimida kapatip Ülkemide Atatürkü´de SEVENLEDENIM.:)
bende aynı şeyleri istiyorum abla
Günümüzde laiklik başörtüsüne İslama müslümana karşı olmak demektir.
Kardelencicegi
21.04.2009, 23:13
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
HER AZAP MANEVİYATTA BİR BASAMAKTIR.
Müslümanım diyen o kadar Millet,
İslam gözüyle dönüp kendine bir baksa,esir mi düşerdi Mescid-i Aksa?
Siyahnur
22.04.2009, 00:17
Türkiye'deki laiklikle ilgili olarak söylenebilecek cok sey var...Hic ugrasmicam.
Bu yüzden bazen Tr de yasamadigim icin sükrediyorum!
Bakın ALİ BULAÇ ne diyor..
Başörtüsünün laikliğe aykırı olduğu iddiası keyfî bir yorumdur. Aksine laiklik başı örtme hakkını korur. Laiklik; "din-devlet ayrılığı" çerçevesinde "nizami/hiyerarşik bir din adamları sınıfı"nın, bu sınıfa mensup olmayanlar (laikler) üzerindeki üstünlük iddiasını ve kilise benzeri bir dinî kurumun devlet üzerinde ayrıcalıklara ve yetkilere sahip olduğu fikrini reddeder. İslamiyet'te ne ruhban/din adamları sınıfı vardır ne camii kilisedir. İkincisi laiklik; aklın özgür kullanımını, dinî metinlerin yorumlanma serbestisini ve herkesin kendi aklı ve vicdani kanaatine göre din ve inanç seçip ona göre yaşamasını veya bir din içinde farklı yorumlara dayalı pratikleri yerine getirme hak ve özgürlüğünü garanti eder. İslam bakış açısından Kur'an ve Sünnet yoruma açıktır, içtihat serbesttir ve herkes mensup olduğu mezhebe göre yaşama hakkına sahiptir; isteyen mezhep değiştirebilir, bundan dolayı kınanamaz. Bunun yanında herhangi bir dine inanmayanlar da kendi seçimlerine göre yaşar, kimse onları inanmaya ve inananlar gibi yaşamaya zorlayamaz. "Dinde zorlama yoktur" ilkesi bunu gerektirir. Böyle olunca devlet bütün dinler, mezhepler, inançlar, felsefi görüş sahipleri ve kültürel gruplar karşısında eşit mesafede uzak durur veya yakın durur. Ama birini diğerlerine tercih etmez, birini "resmi din veya ideoloji" seçip diğerlerini dışlamaz. Birinin diğerlerinin üzerine baskı kurma teşebbüsüne mani olur.
altuntas58
22.04.2009, 10:51
Arkadaşlar bakın Laik, Anti-laik gibi bir hava yaratılıyor herzaman bu tartışmalarda...
Sitede hiçkimse din karşıtı değildir sanırım, aynı zamanda Atatürk karşıtıda yoktur aramızda... Ben elimden geldiği kadar objektif bir yorum yapmaya çalışacağım...
Birkaç arkadaşımız "Bizde Atatürkçüyüz" diyor... Eğer öyle diyorlarsa öylelerdir buna sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum ve sahte Atatürkçülerden dem vuruyorlar... Aynı sorundan bir Kemalist olarak bende rahatsızım... Atatürk diye diye Atatürk'ün yaptıklarını yıkan Generaller oldu bu ülkede... Şimdi yargılanmadan evlerinde resim yapıyorlar... Aynı zamanda Atatürkçüyüm diyip ülkenin altına dinamit koyan din bezirganlarıda oldu ve hala da var... Bu arkadaşlar sahte Atatürkçülerden ne kadar müzdariplerse aynı şekilde temiz Dinimizi Siyasetin pisliğine sokanlarıda görmeli sadece... Türkiye'de yıllarca ne türban sorunu tartışıldı ne laiklik... Neden??? Çünkü dini siyasetle kirletenler yoktu... Böyle bir ortam oluştuğunda yani dini siyasete bulaştıranlar, devlet mekanizmasıda kendi sistemini korumaya yöneldi... Sonra sert önlemler, 28 Şubat felan... Yani demem o ki Türban sorunundan ötürü canı sıkılan arkadaşlar Sahte Atatürkçülere bakarken birazda dini siyasetle kirletenleride görsün...
Aynı şekilde Atatürk adını kullanarak belli rantlar sağlayanlar var Atatürk, bunların Atatürkçülük adını kullanarak yaptıklarını görse asacağı adamlar olurdu bunlar... Benimle aynı görüşteki dostlarımda bu insanların varlığını görmeli ve temizlemelidir... İşte o zaman yeniden birlikte okuyabilen, Türkiye'yi omuz omuza geliştiren gençlerle dolu bir Türkiye yaratabiliriz... Her iki kesimde içindeki pislikler temizlemeli...
Benim bu konuda bir çözümüm var... Sonucunda hem başörtülerini gerçekten dini için takan kızlarımız okuyabilecekler (Kızların okuması erkeklerden daha önemli çocuklarımızı onlar eğitiyorlar çünkü ilk olarak) hem de dini siyasete alet edenler ayyuka çıkarılıp cezalandırılacaklar... Böylece ne gerçekten dinini yaşamak isteyenler haksız cezaya uğrayacaklar ne de siyasetle dinimiz kirletilmeyecek...
Bu hafta bir tartışma konumuz vardı... Türksolu dergisi... İşte onlar benim en büyük düşmanımdır... İrticacı, yobaz ve şeriatçılardan bile önce can düşmanlarımdır... Çünkü onlar gibi insanlar Türkiye'ye daha çok zarar veriyorlar... Bizim ideolojimizdekilerde bu insanları bulup cezalandırmalıdır...
Türban yasağının teknik olayına girmeyeceğim ancak ne yazık ki şu anki şartlar bu sorunun aşılması için uygun değil... Keşke olsa ve kaldırılsa bu yasak... Onu diyeyim, bir de bana ne olur AB'den felan örnek vermeyin bu konu ile ilgili... Ne onların şartları bizimki ile aynı ne de orada dini sembol yasağı yok değil, var... En önemliside kendi iç sorunlarımızı onlardan feyz alarak çözecek değiliz heralde... (sakın diğer konularda neden AB'den örnek alıyoruz o zaman demeyin zira imzamdanda göründüğü gibi ben ona da karşıyım:))
Saygılar...
Teşekkürler kardeşim yazılması gerekenleri yazmışsın emeğine sağlık
deniz kızı
22.04.2009, 10:59
laiklik ve türkiye ikisi aynı cümle içinde kullanılamaz bence artık. laiklik nedir din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması. ama yıllardır ısrarla devlet işleri dinsel düşüncelerle yürütülüyor. şu an iktidardaki partinin başörtülü milletvekili ya da yakınları devlet toplantılarına katılamıyor. onlar katılsa diğer muhalefetteki açık kadınlar ve eşleri bu toplantıya katılmıyorlar.düşünüyorsunuz bi başörtüsü neden bu kıadar büyük bi sorun oluyor ben bi türlü cevap bulamıyorum. ben başörtülü değilim ama arkadaşlarıma destek veriyorum.
Kibrisli
22.04.2009, 11:55
Günümüzde laiklik başörtüsüne İslama müslümana karşı olmak demektir.
İşte bu genelleme ve mantık bence yanlış CLEY... Bilirsiniz kimsenin düşüncesine tam anlamı ile %100 karşı çıkmam... Biryerlerden haklılık payı bulurum ama cümle gerçekten %100 yanlış bence...
Laiklik, laikliktir... Eskiden farklı şimdi farklı olamaz... Laiklik adın günümüzde yapılan uygulamalar neden geçmişte yapılmıyor... Yani GÜNÜMÜZDE değişmesinin nedenleri neler??? Demek ki devletin laik yapısını koruma güdüsü bundan önce tepki vermesini gerektirecek kadar sorun görmedi, şimdi görüyor... Herkes kendisine çekidüzen verirse bu sorunda kalmaz ortada... Ne dini değerleri sömürerek partiler oy istemelidir (CHP dahil, tabii 50 yıldan fazla zamandır başka zihniyetlerin yaptıkalrı da dahil) ne de devlet zalim olmalıdır...Bir başbakan alacak Tarikat Şeyhlerine Başbakanlıkta İftar yemeği verecek Laik Devlet Yapısı bunu engellemeyecek kusura bakmayın ama bu da mümkün değil...
Bu ülke kan ve candan önce sevgi ve namus üzerinde kurulmuştur... O bakımdan devlet halkına sevgiyle yaklaşmalı ama halkın bazı kesimleride gözünü açıp din tacirlerine papuç bırakmamalıdır...
Arif Coşkun
22.04.2009, 12:43
Günümüzde laiklik başörtüsüne İslama müslümana karşı olmak demektir.
Çok yalnış bir tanımlama, Cley
1-Cumhuriyet Tarihi boyunca kim camiye gidemedi?
2-Kimin ibadet şekline karışıldı ?
3-Gidene, gitmeyene ibadetini edene etmeyenemi karışıldı?
4-Bundan çok değil 15 yıl öncesine kadar baş örtüsü diye bir problemmi vardı?
5-Müslüman ülkelere bakıldığında en çok camisi olana ülke konumuna Laik Cumhuriyet döneminde geçilmedimi?
6-Laiklikiğin diğer bir tanımıda demokrasidir.
7-Laiklik her inanışa eşit bakmaktır, kendi yönetim şekline hiç bir inanışın karışmasını istememektir, kendisine zarar vermeyecek bir şeye karışmamak demektir.
8- Lütfen kavram kargaşası ve yalnış tanımlama yapmayalım, ve dini siyasete alet edenlere karşı çıkalım, din içimizde, din ruhumuzda, din beynimizde, din gönlümüzde, din hiç kimsenin tekelinde değil Allahla kul arasındadır.
9-Başörtüsünü bayrak yapıp, siyasi çıkarlarına alet edene, onun üzerinden prim, rant, oy, çıkar sağlayanlara elbetteki karşı çıkmaktır laiklik.
10-Şuanda rahatça ve özgürce ibadedimizi yapabiliyorsak, kimsenin esareti altında yaşamıyorsak, bunu Türk Ulusuna canı pahasına silah arkadaşlarıyla kazanıp bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Türk Ulusuna en uygun görüp kurduğu Bağımsız Laik Türkiye Cumhuriyeti'ne borçluyuz.
Peki "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganını bana açıklar mısınız. Başörtülüleri laikliğe bir tehdit olarak görenlerin uydurduğu bir slogan değil mi. ve sizce de başörtülüler laiklik için bir tehdit mi ?
1-Cumhuriyet Tarihi boyunca kim camiye gidemedi?
2-Kimin ibadet şekline karışıldı ?
3-Gidene, gitmeyene ibadetini edene etmeyenemi karışıldı?
4-Bundan çok değil 15 yıl öncesine kadar baş örtüsü diye bir problemmi vardı?
5-Müslüman ülkelere bakıldığında en çok camisi olana ülke konumuna Laik Cumhuriyet döneminde geçilmedimi?
6-Laiklikiğin diğer bir tanımıda demokrasidir.
7-Laiklik her inanışa eşit bakmaktır, kendi yönetim şekline hiç bir inanışın karışmasını istememektir, kendisine zarar vermeyecek bir şeye karışmamak demektir.
8- Lütfen kavram kargaşası ve yalnış tanımlama yapmayalım, ve dini siyasete alet edenlere karşı çıkalım, din içimizde, din ruhumuzda, din beynimizde, din gönlümüzde, din hiç kimsenin tekelinde değil Allahla kul arasındadır.
9-Başörtüsünü bayrak yapıp, siyasi çıkarlarına alet edene, onun üzerinden prim, rant, oy, çıkar sağlayanlara elbetteki karşı çıkmaktır laiklik.
10-Şuanda rahatça ve özgürce ibadedimizi yapabiliyorsak, kimsenin esareti altında yaşamıyorsak, bunu Türk Ulusuna canı pahasına silah arkadaşlarıyla kazanıp bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Türk Ulusuna en uygun görüp kurduğu Bağımsız Laik Türkiye Cumhuriyeti'ne borçluyuz.
1,2,3- Okullarda devlet dairelerinde namaz kılan kişiler laik medya tarafından fişlenmedi mi? Şeriat hortladı diye haberler yapılmadı mı?Türkçe ezan Türkçe ibadet diye ortalığa çıkmadı mı bazı kesimler.Benim öğrenci oldugum dönemde hükümet değişti rektör değişti dekan değişti ve okuldaki mescit kapatıldı. Demekki ibadet edene karışılmış.
4-Günümüzde diyorum zaten 15 yıl öncesinin laiklik anlayışını bilemem.
6- Laik olan bir ülke demokratik değildir
7- Türkiyede her insana eşit bakılıyor mu sizce.
8-Leküm dinikum veliyedin.
9- Laikliğin bekçisi tek sahibi gibi davranan partiler açılım açılım yapıp Dini Kuranı başörtüsünü siyasete alet etmedi mi
Kibrisli
22.04.2009, 13:08
Peki "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganını bana açıklar mısınız. Başörtülüleri laikliğe bir tehdit olarak görenlerin uydurduğu bir slogan değil mi. ve sizce de başörtülüler laiklik için bir tehdit mi ?
Türkiye Laiktir Laik kalacak Susurluk Döneminde çıkmış bir slogandır... Çok anlamlıdır... Az önce dediğim gibi bir başbakan alacak Tarikat Şeyhlerine Başbakanlıkta İftar yemeği verecek Laik Devlet Yapısı bunu engellemeyecek kusura bakmayın ama bu da mümkün değil... Böyle bir ortamda başörtüsünden bırakın hangi dinden olduğu takma şeklinden hangi tarikat üyesi olduğu anlaşılacak boyutta ayrım varsa... Bir ülkede oruç tutmuyor diye öğrenciler hala dahi bıçaklanıyor, öldürülüyorsa... Hatta açık olan dükkanlar, restoranlar taşlanıyorsa (Bunu ne yazık ki kendi memleketimde bile gördüm) Menemen'den, Şeyh Sait isyanına kadar uzanan bir zamana kadar gidebiliyorsak irticai hareketlerde evet laiklik kendisini korur... Başörtüsü laikliğe bir tehdit değildir... Başörtüsü az önce bahsettiğim olayların yanında çok saf ve temiz kalır... Fakat az önce bahsettiğim takma şeklinden bile hangi tarikat üyesi olduğunu anlayabileceğin boyutlara varan siyasi bir sembol, bir anlayışın bayrağı haline gelen Türban laik Türk devleti için tehdittir... Şartlar düzelmeden de, yeniden İslam dini siyasete alet edilmeden yaşanmaya devam edilmeden bu yasak devam eder ve etmelidirde... Ta ki siyasi sembol ve bir anlayışın bayrağı haline getirilmekten vazgeçilinceye kadar...
Barikat çok güzel diyor... Bende aynı kanıdayım bu ülke başı örtülü kadınlarımız sayesinde kazanıldı... Ama o örtüyü alıp ABD vatandaşı bir kadının başına takıp meclise sokmaya çalışıyorsan, böyle bir siyasi anlayışın varsa, sen O, başörtüsü ile bu ülkeyi kuran analarımızın başörtüsüne hakaret ediyorsun demektir... Anıt Kabir'de dua okurken bana taşa mı tapıyorsun diye soran zihniyette arkadaşlarım var ki bunların az olmadığını çok iyi biliyoruz... Kusura bakmayın Türkiye Laiktir ve Laik Kalacaktır... Başörtüsü ya da dini inançları ile kimsenin zorumuz yok ancaaaakkk dinimizi kullanıp rant sağlayan, siyasi beka sağlayan ya da bu ülkenin sistemini değiştirmeye çalışan bu üç grup insan olduğu sürece benimde benim gibi düşünenlerin savaşıda o insanlarla sürecektir..
Gelin birlikte savaşalım bu insanlarla... Kim isterki dinimizin siyasete alet edilmesini ya da din diyerek insan öldürülmesini veya rant sağlanmasını... Önce bunları birlikte temizleyelim sonra zaten kimsenin, kimsenin başörtüsü ile zoru yok ortam oluşunca bundan 15-20 yıl önce olduğu gibi kızlarımız okula başörtüleri ile girebilir...
28 Şubatta yaşanan olayları Başörtüsüyle kıyaslamak biraz abes durumdur..
Hem 28 Şubat bahanesiyle bu yasaklar çıktı...
28 şubat süreci İnsan Temel Hakları Hüriyetlerini kısıtlamaktır..
Hep laik konusu ortaya atılınca 28 Şubat darbeleri gündeme getiriliyor insanlar artık anladı Gerçekleri şimdi Hala^28 Şubat darbeleri yüzünden Genç kızlarımızın Başörtüsüne karşı Savaş ilanı gibi tutumlardan artık vazgeçin....
sivasli.esen
22.04.2009, 13:22
Arkadaslar bence bu gibi konuları burda tartısmanın hiç geregi yok...heleki söz konusu türban olunca ...Bırakın herkes ne düşünürse düşünsün..kimse acıklama yapmak zorunda değildir...
Türkiye Laiktir Laik kalacak Susurluk Döneminde çıkmış bir slogandır... Çok anlamlıdır... Az önce dediğim gibi bir başbakan alacak Tarikat Şeyhlerine Başbakanlıkta İftar yemeği verecek Laik Devlet Yapısı bunu engellemeyecek kusura bakmayın ama bu da mümkün değil... Böyle bir ortamda başörtüsünden bırakın hangi dinden olduğu takma şeklinden hangi tarikat üyesi olduğu anlaşılacak boyutta ayrım varsa... Bir ülkede oruç tutmuyor diye öğrenciler hala dahi bıçaklanıyor, öldürülüyorsa... Hatta açık olan dükkanlar, restoranlar taşlanıyorsa (Bunu ne yazık ki kendi memleketimde bile gördüm) Menemen'den, Şeyh Sait isyanına kadar uzanan bir zamana kadar gidebiliyorsak irticai hareketlerde evet laiklik kendisini korur... Başörtüsü laikliğe bir tehdit değildir... Başörtüsü az önce bahsettiğim olayların yanında çok saf ve temiz kalır... Fakat az önce bahsettiğim takma şeklinden bile hangi tarikat üyesi olduğunu anlayabileceğin boyutlara varan siyasi bir sembol, bir anlayışın bayrağı haline gelen Türban laik Türk devleti için tehdittir... Şartlar düzelmeden de, yeniden İslam dini siyasete alet edilmeden yaşanmaya devam edilmeden bu yasak devam eder ve etmelidirde... Ta ki siyasi sembol ve bir anlayışın bayrağı haline getirilmekten vazgeçilinceye kadar...
Barikat çok güzel diyor... Bende aynı kanıdayım bu ülke başı örtülü kadınlarımız sayesinde kazanıldı... Ama o örtüyü alıp ABD vatandaşı bir kadının başına takıp meclise sokmaya çalışıyorsan, böyle bir siyasi anlayışın varsa, sen O, başörtüsü ile bu ülkeyi kuran analarımızın başörtüsüne hakaret ediyorsun demektir... Anıt Kabir'de dua okurken bana taşa mı tapıyorsun diye soran zihniyette arkadaşlarım var ki bunların az olmadığını çok iyi biliyoruz... Kusura bakmayın Türkiye Laiktir ve Laik Kalacaktır... Başörtüsü ya da dini inançları ile kimsenin zorumuz yok ancaaaakkk dinimizi kullanıp rant sağlayan, siyasi beka sağlayan ya da bu ülkenin sistemini değiştirmeye çalışan bu üç grup insan olduğu sürece benimde benim gibi düşünenlerin savaşıda o insanlarla sürecektir..
Gelin birlikte savaşalım bu insanlarla... Kim isterki dinimizin siyasete alet edilmesini ya da din diyerek insan öldürülmesini veya rant sağlanmasını... Önce bunları birlikte temizleyelim sonra zaten kimsenin, kimsenin başörtüsü ile zoru yok ortam oluşunca bundan 15-20 yıl önce olduğu gibi kızlarımız okula başörtüleri ile girebilir...
Biraz bana saçma geldi yasak gelince o durumlar bitti mi peki ???
Arif Coşkun
22.04.2009, 13:30
Peki "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganını bana açıklar mısınız. Başörtülüleri laikliğe bir tehdit olarak görenlerin uydurduğu bir slogan değil mi. ve sizce de başörtülüler laiklik için bir tehdit mi ?
Canım kardeşim bende en az senin kadar elhamdülillah müslümanım ve ayrıca benim babamda hocadır ve ben her inanışa saygıyla yaklaşırım.
Baş örtüsü elbetteki tehdit değil, benim eşimde başörtülü annemde başörtülü fakat ailemizde açığıda var kapalısıda. Bahsettiğim gibi bundan 15 yıl öncesinde türban diyede bir şey yoktu sadece başörtüsü biliriz biz.
Kim nasıl neden yaptıysa bir türban simgesi ortaya çıkarıldı atıldı, amaç bundan prim sağlamak açıkcası dini siyasete alet etmek ve neticede de başarılı olundu, halkın en hassas noktasından can damarından yakaladılar. Gündeme getirdikçe prim kazandılar sırf onun için iktidara geliyoruz dediler. Ve bu zamanla zıtlaşmalara devlete meydan okumalara dönüştü.
Geçmişi unutmayalım bugünkü başbakan o dönemlerde "hem müslüman hem laik olunmaz" demedimi? Böyle söylemler söyledikçe prim kazanmadımı?
Sorun ünüversitede inanışı gereği başörtüsüyle girememe den ziyade, sistemle zıtlaşmak ve temel yapısını sarsmaya yönelik haraketler olduğu sistemli ve siyasi bir şekilde buna yönelmeler olduğu içindir.Yoksa bir sorun problem yoktu daha evvel girip rahatça okuyorlardı.
Sonuçta devlete rejime ve siyasi yapısına meydan okumaktı. Devlette ne yaptı? Bu tür şeyleri kendisine sistemine tehlike olarak gördü, ve gerekli yerde anayasasıyla dur dedi.
Bakın şuan Türkiye Cumhuriyet'i için suç odağı sayılan ve uyarı alan bir hükümet ülkeyi yönetiyor, böyle bir trajikomik örneği daha varmıdır dünyada?
Bazı şeyleri çok iyi analiz etmek durumundayız.
ErdalGüler
22.04.2009, 13:33
Atatürk'ün çizdiği laiklik anlayışında din ve devlet işlerinin ayrılması vardı. Peki bu ne demekti. Ben size söyleyeyim. herkesin bahsettiği gibi başörtüsü veya türban tarzı şeyler asla olmadı Atatürk'ün düşüncesinde, o bunu söylerken bir insanın dini ne olursa olsun devlet önünde eşittir demek istedi, işte yıllarca kandırılan Türk milleti artık bunu anlasın. Laiklik devlet olarak kim hangi dinden olursa olsun adil olabilmek için(osmanlının adaleti gibi) Atatürk tarafından bu sebeple ortaya atılmıştır. Yani bir insan müslümansa ve bir hristiyana haksızlık yapmışsa devlet önünde ikiside eşittir, haksız olan kimse o cezalandırılmalıdır. Nitekim laiklik işte bunu anlatmaktadır.
Ne yazık ki şimdilerde Allah emrettiği için başını örten (türban veya başörtüsüne fark eder anlamıyorum) her genç kızımız birileri yüzünden haksızlığa uğruyor. Bunun hesabını nasıl verecekler acaba, çok merak ediyorum. okadar masum insanın hakkını gasp etmek ve bununla övünmek ve ben laiğim demek ne kadar doğru, insan hakları nerde, yada insanlık nerede, bu dünyada hesap vermek çok kolay ama Allah huzurunda hesap vermek hiçde bu kadar kolay olmayacaktır. Allahtan dileğim en kısa zamanda bu zulüme sebep olan kimse kimlerse cezasını versin inşallah. Okumak, devlet kurumlarında çalışmak her türk insanının hakkı değilmi? islama göre yaşıyor diye bunu kısıtlamak çok büyük bir günahtır. Şu günleri gören Atatürk'ün kemikleri sızlıyordur eminim ve bizi izleyen Peygamber Efendimiz(s.a.v.) eminim ümmetim kendi kardeşine bunu nasıl yapar diye üzüntüden biçaredir. Ve biz hala İslamı anlayamadık ve Allah'ın kurallarını anlamak istemiyoruz. Allah bu kuralı koymuşsa uymak bir müslümanın görevidir.
Tüm Türkiye'de bu zulüme uğrayan kardeşlerimizin tek temennisi Ahirette alacakları helalliktir. Ben bu duruma sebep olanlara ve körü körüne bağlananlara acıyorum, neden mi çünkü o hesabı hemde kul hakkının hesabını ahirette nasıl verecekler çok merak ediyorum.
saygılarımla.
Atatürk'ün çizdiği laiklik anlayışında din ve devlet işlerinin ayrılması vardı. Peki bu ne demekti. Ben size söyleyeyim. herkesin bahsettiği gibi başörtüsü veya türban tarzı şeyler asla olmadı Atatürk'ün düşüncesinde, o bunu söylerken bir insanın dini ne olursa olsun devlet önünde eşittir demek istedi, işte yıllarca kandırılan Türk milleti artık bunu anlasın. Laiklik devlet olarak kim hangi dinden olursa olsun adil olabilmek için(osmanlının adaleti gibi) Atatürk tarafından bu sebeple ortaya atılmıştır. Yani bir insan müslümansa ve bir hristiyana haksızlık yapmışsa devlet önünde ikiside eşittir, haksız olan kimse o cezalandırılmalıdır. Nitekim laiklik işte bunu anlatmaktadır.
Ne yazık ki şimdilerde Allah emrettiği için başını örten (türban veya başörtüsüne fark eder anlamıyorum) her genç kızımız birileri yüzünden haksızlığa uğruyor. Bunun hesabını nasıl verecekler acaba, çok merak ediyorum. okadar masum insanın hakkını gasp etmek ve bununla övünmek ve ben laiğim demek ne kadar doğru, insan hakları nerde, yada insanlık nerede, bu dünyada hesap vermek çok kolay ama Allah huzurunda hesap vermek hiçde bu kadar kolay olmayacaktır. Allahtan dileğim en kısa zamanda bu zulüme sebep olan kimse kimlerse cezasını versin inşallah. Okumak, devlet kurumlarında çalışmak her türk insanının hakkı değilmi? islama göre yaşıyor diye bunu kısıtlamak çok büyük bir günahtır. Şu günleri gören Atatürk'ün kemikleri sızlıyordur eminim ve bizi izleyen Peygamber Efendimiz(s.a.v.) eminim ümmetim kendi kardeşine bunu nasıl yapar diye üzüntüden biçaredir. Ve biz hala İslamı anlayamadık ve Allah'ın kurallarını anlamak istemiyoruz. Allah bu kuralı koymuşsa uymak bir müslümanın görevidir.
Tüm Türkiye'de bu zulüme uğrayan kardeşlerimizin tek temennisi Ahirette alacakları helalliktir. Ben bu duruma sebep olanlara ve körü körüne bağlananlara acıyorum, neden mi çünkü o hesabı hemde kul hakkının hesabını ahirette nasıl verecekler çok merak ediyorum.
saygılarımla.
Ne güzel yazı zevkle okudum...
Gerçekten Başörtülü kızlarımızın bazıları bu yasakçı zihniyetler yüzünden okuyamıyorlar Dediğim gibi 28 şubatta 4 5 yobaz yüzünden bu okuma hakları ellerinden alınıyor böyle saçmalık var mı başörtü çıkar oku var mı böyle bi saçmalık...
Canım kardeşim bende en az senin kadar elhamdülillah müslümanım ve ayrıca benim babamda hocadır ve ben her inanışa saygıyla yaklaşırım.
Baş örtüsü elbetteki tehdit değil, benim eşimde başörtülü annemde başörtülü fakat ailemizde açığıda var kapalısıda. Bahsettiğim gibi bundan 15 yıl öncesinde türban diyede bir şey yoktu sadece başörtüsü biliriz biz.
Kim nasıl neden yaptıysa bir türban simgesi ortaya çıkarıldı atıldı, amaç bundan prim sağlamak açıkcası dini siyasete alet etmek ve neticede de başarılı olundu, halkın en hassas noktasından can damarından yakaladılar. Gündeme getirdikçe prim kazandılar sırf onun için iktidara geliyoruz dediler. Ve bu zamanla zıtlaşmalara devlete meydan okumalara dönüştü.
Geçmişi unutmayalım bugünkü başbakan o dönemlerde "hem müslüman hem laik olunmaz" demedimi? Böyle söylemler söyledikçe prim kazanmadımı?
Sorun ünüversitede inanışı gereği başörtüsüyle girememe den ziyade, sistemle zıtlaşmak ve temel yapısını sarsmaya yönelik haraketler olduğu sistemli ve siyasi bir şekilde buna yönelmeler olduğu içindir.Yoksa bir sorun problem yoktu daha evvel girip rahatça okuyorlardı.
Sonuçta devlete rejime ve siyasi yapısına meydan okumaktı. Devlette ne yaptı? Bu tür şeyleri kendisine sistemine tehlike olarak gördü, ve gerekli yerde anayasasıyla dur dedi.
Bakın şuan Türkiye Cumhuriyet'i için suç odağı sayılan ve uyarı alan bir hükümet ülkeyi yönetiyor, böyle bir trajikomik örneği daha varmıdır dünyada?
Bazı şeyleri çok iyi analiz etmek durumundayız.
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
Arif Coşkun
23.04.2009, 09:47
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....[/quote]
Her yasak kutuplaşma yapacak diye her yasağın önünü açmakmı gerek? :)
seva hanım sizin mantığınıza göre her yasağın önü açılmalı yasak hiç birşey olmamalı, o zaman anayasa, kanun, kural, kaide diye bir şeye hiç gerek yok.
Sizin düşüncenize göre PKK doğacak veya başka birileri çıkacak diye, herşeye izin verilsin isteyen istediği şeyi yapsın, ancak o zaman demokratik olur diyorsunuz yanlış anlamdıysam. :)
Demokrasi demek herşeyin sınırsız yapılır demek anlamına gelmez elbetteki. Onun da kendini güvence altına alacak maddeleri vardır ki, bir gün kendisinide ortadan kaldırmak isteyenlere dur demesi için.
Benim tanımımca demokrasi, "Kimse kimseye baskı yapmadan, din,ırk,dil farklılığı gözetmeksisin herkese eşit yaklaşan bir yaşama modeli" İşte bu yaşam modelinide korumak için yasaklara ihtiyacı olduğunuda bilmeliyiz...
Dönüp dolanıp yine aynı benzer konuların içinde buluyoruz kendimizi ve yine aynı noktalara geliyoruz.
ErdalGüler
23.04.2009, 10:33
Benim tanımımca demokrasi, "Kimse kimseye baskı yapmadan, din,ırk,dil farklılığı gözetmeksisin herkese eşit yaklaşan bir yaşama modeli" İşte bu yaşam modelinide korumak için yasaklara ihtiyacı olduğunuda bilmeliyiz...
Dönüp dolanıp yine aynı benzer konuların içinde buluyoruz kendimizi ve yine aynı noktalara geliyoruz.
peki arif bey, Allah'ın emrettiği bir şeyi hemde müslüman bir ülkede insanların engellemesi ve yasakların arkasına sığınarak bunu yapması eşitlik mi? nerde din, dil, ırk gözetmeksizin yapılan eşitlik, Allah'ın kanunu herkesin kanunundan üstündür. Ama insanlar kendi koydukları kanun bunu emrediyor diyerek din ayrımı yapıyorlar, yani islamın emrettiği gibi yaşıyorsan ne kamuda çalışabilirsin nede senin okuma hakkın var deniyor. yani şimdi bu demokrasi öylemi. Ben demokrasi görmüyorum, eşitlik hiç görmüyorum. Beni asıl üzen ne biliyormusunuz eşitlik naarası atanların asıl bu işin başını çekmesi, çünkü onlara göre eşitlik sadece kendi gibi düşünenler için var.
Kardelencicegi
23.04.2009, 10:46
peki arif bey, Allah'ın emrettiği bir şeyi hemde müslüman bir ülkede insanların engellemesi ve yasakların arkasına sığınarak bunu yapması eşitlik mi? nerde din, dil, ırk gözetmeksizin yapılan eşitlik, Allah'ın kanunu herkesin kanunundan üstündür. Ama insanlar kendi koydukları kanun bunu emrediyor diyerek din ayrımı yapıyorlar, yani islamın emrettiği gibi yaşıyorsan ne kamuda çalışabilirsin nede senin okuma hakkın var deniyor. yani şimdi bu demokrasi öylemi. Ben demokrasi görmüyorum, eşitlik hiç görmüyorum. Beni asıl üzen ne biliyormusunuz eşitlik naarası atanların asıl bu işin başını çekmesi, çünkü onlara göre eşitlik sadece kendi gibi düşünenler için var.
TSK EDERIM YAZINIZ ICIN.
Yabanci ülkede bizde acisini cekiyoruz bazi seylerin.
Mesala basi kapali biri bir ise girecegi zaman basinin acilmasini istiyorlar.Basi kapali olarak calismak isteyipte,
israr edenlere ise su cevabi veriyorlar.
"SIZIN ÜLKEDE DE SERBEST DEGIL BASÖRTÜSÜ."
Allahin emrinden üstün ne olabilir ki.
Yasaklarla müslümanlik, ve özgürlük olmuyor kimse kusura bakmasin.
Bosuna kendimizi kandirmayalim.
Hakli olabilirsiniz. Anneannem, ve Anneme in basini kapattigina birsey diyen olmamistir, Dedemin, babamin camiye gittigine de. Üniversiteye BASI girmek Yasak! neden?
CÜNKÜ HOSGÖRÜMÜZ YOK,
Daha da önemlisi birbirimize, farkli görüslere tahammülümüz yok.
Basini kapatan bayanlar gerici, muhafazakar, yobaz oluyor.
Bas örtüsü saci kapatiyor beyinleri ve kulaklari degil.
Irtica diye nitelendirilip kuran kurslari kapatiliyor ülkemizde. Yazik degilmi cocuklarimiza ölen Annesi ve babasi bir yakini icin bir fatiha okuyamayacaklar mi.???
Dinimiz bir ot gibi yasa demiyor. Dinimiz senin dünyaya gelemende bir gaye var diyor.
......... ben bunlari anlamiyor ve onaylamiyorum.....!!
Saygilarimla..
barikat58
23.04.2009, 11:45
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
Her yasak kutuplaşma yapacak diye her yasağın önünü açmakmı gerek? :)
seva hanım sizin mantığınıza göre her yasağın önü açılmalı yasak hiç birşey olmamalı, o zaman anayasa, kanun, kural, kaide diye bir şeye hiç gerek yok.
Sizin düşüncenize göre PKK doğacak veya başka birileri çıkacak diye, herşeye izin verilsin isteyen istediği şeyi yapsın, ancak o zaman demokratik olur diyorsunuz yanlış anlamdıysam. :)
Demokrasi demek herşeyin sınırsız yapılır demek anlamına gelmez elbetteki. Onun da kendini güvence altına alacak maddeleri vardır ki, bir gün kendisinide ortadan kaldırmak isteyenlere dur demesi için.
Benim tanımımca demokrasi, "Kimse kimseye baskı yapmadan, din,ırk,dil farklılığı gözetmeksisin herkese eşit yaklaşan bir yaşama modeli" İşte bu yaşam modelinide korumak için yasaklara ihtiyacı olduğunuda bilmeliyiz...
Dönüp dolanıp yine aynı benzer konuların içinde buluyoruz kendimizi ve yine aynı noktalara geliyoruz.[/quote]
demokrasi demek eşitlik demektir.başkasının özgürlüğünü çignemeden özgür olmak demektir.türban takmak başını örtmek yada mini etek giymek kişinin özgür olarak giyiniş tarzını sececegi çeşitli seceneklerdir.türban takmak yada mini giymek bi başkasının özgürlüğüne engel teşkil etmez.dolayısıyla baş örtüsünü yasaklamak onu takanların özgürlüğünü kısıtlamaktır.ben özgür bir ülke istiyorum.egosunu tatmin etmek isteyen insanların koydugu yasakları zevkle cignerim zevkle cignetirim!!!!
Kibrisli
23.04.2009, 12:04
Ben demiştim dimi bu konular hakkında tartışmayalım internet üzerinden diye:)... Hem her istenilen istenildiği gibi anlatılamıyor, hem de yanlış anlama olabiliyor bir de üstüne kırıcı konusulabiliyor, klavye başında daha kolay oluyor heralde istediğini söylemek:)
Kardelencicegi
23.04.2009, 12:07
arifcoskun Nickli Üyeden Alıntı
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
Degerli hemsehrim.
Biz Yasadigimiz ülkede bazi haksizliklara ugruyoruz.
Yalnizica TÜRKIYE´degil yasaklar en demokratik denilen ülkelerde de var.
Örnegin Anadil egitimi kaldirildi.
BIZIM BURADA YASAYAN COCUKLARIMIZ TERÖRISTMI OLMALI.
Yillarca danimakadayiz bizde mi toprak istiyoruz deyip yasadigimzi ülkeye ihanet etmeliyiz.????
Yakip yikmaliyiz bunlar cözüm degil.
Böyle yapanlarda hakli degil.
CENNET ÜLKEMIZIN DEGERINI BILIN VE HEP BERABER BILELIM........
Bunlar mazeret degil.........
hep birlik olursak her güclüge karsi geliriz. herseyi asariz.....
Gercek anlamda hic bir ülkede yok demokrasi benim kanimca.
Hem fikir olabilir, olmayadabilirsiniz.
Medeniyetin besigi denilen avrupada olan seyleri hep birlikte izledik....
barikat58
23.04.2009, 12:09
Ben demiştim dimi bu konular hakkında tartışmayalım internet üzerinden diye:)... Hem her istenilen istenildiği gibi anlatılamıyor, hem de yanlış anlama olabiliyor bir de üstüne kırıcı konusulabiliyor, klavye başında daha kolay oluyor heralde istediğini söylemek:)
aksine insanlar klavye başında düşüncelerini söylerken daha özgür oluyor.kimse laiklik bu degil derken agzı kapanmıyor istedigi gibi yazıyor.başörtüsünün yasaklandıgı ilk yıllarda üniversitelerde çıkan çatışmaları unutmayın!!!o çatışmalarda yoktum ama olmak isterdim.artık her çatışmada varım,başörtüsü esaretini kaldırmak için her mücadeleye girerim.Kırılan var evet başörtüsü magdurları çok kırıldı,dini hükümleri yerine getirmek isterken laikligi çiğnemekle suclandılar.dışlandılar meclisten kovuldular okuldan atıldılar!!!ama internetten atamazlar buna emin olun.internet ezilmiş insanların çıglıgını yükseltmek için başörtüsü yasagı olmadan konuşabilinecek en güzel ortam.
Arif Coşkun
23.04.2009, 12:10
arifcoskun Nickli Üyeden Alıntı
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
Degerli hemsehrim.
Biz Yasadigimiz ülkede bazi haksizliklara ugruyoruz.
Yalnizica TÜRKIYE´degil yasaklar em demokratik ülkelerde de var.
Örnegin Anadil egitimi kaldirildi.
BIZIM BURADA YASAYAN COCUKLARIMIZ TERÖRISTMI OLMALI.
Yillarca danimakadayiz bizde mi toprak istiyoruz deyip yasadigimzi ülkeye ihanet etmeliyiz.????
Yakip yikmaliyiz bunla cözüm degil.
Böyle yapanlarda hakli degil.
CENNET ÜLKEMIZIN DEGERINI BILIN VE HEP BERABER BILELIM........
Bunlar mazeret degil.........
hep birlik olursak her güclüge karsi geliriz. herseyi asariz.....
Gercek anlamda hic bir ülkede yok demokrasi bu benim kanim.
Hem fikir olabilir, olmayadabilirsiniz
Medeniyetin besigi denilen avrupada olan seyleri hep birlikte izledik....
Kardelençiçeği kardeşim öncelikle bir yalnışı düzelteyim alıntı olarak alıp yanıtladığınız yazı bana ait değil seva kerdeşimize ait.
Bende o yazısına istinaden cevap yazmıştım zaten.
Kardelencicegi
23.04.2009, 12:15
arif coskun nickli üyeden alinti.
Bakıyorum herkes ne kadar demokrat ne kadar demokrasi aşığıymış.
Bu ülkenin ne kürt sorunu, nede başörtüsü sorunu nede ergenekon diye bir sorunu vardır? Bunlar gündem saptırmak başarısızlıklarını örtmek için kullanılan birer gerekçelerdir.
Fikirler yazilmadan, söylenmeden anlasilmazki degerli hemserim.
Kürt sorunu yoksa ölen 36 bin kisi niye öldürüldü.?
Basörtü sorunu yoksa niye basörtülü kizlarimiz üniversiteye giremiyorlar.?
Issizlik sorunu da hep vardi. yeni olan birsey varmi?
Özenti, ve lüks düskünlügümüzden basimiza gelmeyen kalmiyor.
Hayatta iyimser olmak cok iyidir ama.
Pembe gözlükleri cikaralim artik...
barikat58
23.04.2009, 12:15
Bakıyorum herkes ne kadar demokrat ne kadar demokrasi aşığıymış :D
Ülkemizde eşitlik demokratlık demokrasiden yana olmak sadece "türban" endekslimi arkadaşlar ?
Bu kadar yoksulluk, bu kadar yolsuzluk bu kadar açlık bu kadar hırsızlık yapılırrken ve bunları kanunlarla kendilerini zırhlı yaparlarken korurken neden çiğneyesiniz gelmiyor arkadaşlar ?
Benden olmayanı ezerim diyen hedef seçen yeri geldiğinde demokrasi kayığına binen yeri geldiğinde dikta havasına girenleri neden çiğnemiyorsunuz arkadaşlar ?
Bu ülkenin ne kürt sorunu, nede başörtüsü sorunu nede ergenekon diye bir sorunu vardır? Bunlar gündem saptırmak başarısızlıklarını örtmek için kullanılan birer gerekçelerdir.
Asıl meselemiz işsizlik, kriz, açlık, yoksulluk fakirlik, görüyoruz toplum cinnet geçiriyor. Yaktığınız, harcadığınız, kullandığınız faturları iyi inceleyin yüzde kaç vergi ödüyorsunuz?
Hergün 3-5 kişi intihar ediyor bu gidişat nedir, nereye gidiyoruz, neler oluyor ? Asıl bunları irdeleyip neler yapılabilir ? Kafamızı, beyimizi bunlar için yorsak, enerjimizi bunlar için harcasak daha iyi olmaz mı ?
Enerjimizi benligimizi yitirmemek adına harcamak en hayırlısıdır.aç kalıyım ama gururum onurum tok olsun.başörtüsü gündem saptırmak için kullanılacak bir aygıt degil.gün gibi ortada gayet net bir özgürlük kısıtlamasıdır.ülkede kürt sorunu başörtüsü sorunu yok demek kürtlerin yaptıgı hareketleri ve başörtüsü magdurlarını görmezden gelmektir.benden olmayanı ezerime gelince,benden olmayanı ezerim degil beni ezmeye çalışanı ezerim!!!benden olmayanı ezerim de var ama o başörtülülere uygulanan bi sistem.başı açık oldugu için kimse ezilmiyor ama kapalı oldugu için ezilenler yazmaya kalksak kitap olur roman olurda okumaya ömür yetmez.
Arif Coşkun
23.04.2009, 12:20
arif coskun nickli üyeden alinti.
Bakıyorum herkes ne kadar demokrat ne kadar demokrasi aşığıymış.
Fikirler yazilmadan, söylenmeden anlasilmazki degerli hemserim.
Bende aksini demedim zaten, bunu sadece bir noktada yapmayalım hayatın her alanında her haksızlıkta tepkimizi aynı ölçüde koyalım anlamındaydı. Siz beni hep yalnış anlıyorsunuz veya ben anlatamıyorum sanırım :)
ErdalGüler
23.04.2009, 12:24
Nedense konu eşitlikten ve başörtüsünden açılınca yoksulluk ve yolsuzluk ortaya atılarak bazı şeyler örtülüyor. Şunu iyi anlamak lazım bir Ülkede eşitlik yoksa, insan hakları yoksa zaten yoksullukta, yolsuzlukta, krizde vs şeylerde olur. İnsana insan değeri vermeyen insanlar oldukça, ne yoksulluk, ne yolsuzluk nede diğerleri çözülür.
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
Her yasak kutuplaşma yapacak diye her yasağın önünü açmakmı gerek? :)
seva hanım sizin mantığınıza göre her yasağın önü açılmalı yasak hiç birşey olmamalı, o zaman anayasa, kanun, kural, kaide diye bir şeye hiç gerek yok.
Sizin düşüncenize göre PKK doğacak veya başka birileri çıkacak diye, herşeye izin verilsin isteyen istediği şeyi yapsın, ancak o zaman demokratik olur diyorsunuz yanlış anlamdıysam. :)
Demokrasi demek herşeyin sınırsız yapılır demek anlamına gelmez elbetteki. Onun da kendini güvence altına alacak maddeleri vardır ki, bir gün kendisinide ortadan kaldırmak isteyenlere dur demesi için.
Benim tanımımca demokrasi, "Kimse kimseye baskı yapmadan, din,ırk,dil farklılığı gözetmeksisin herkese eşit yaklaşan bir yaşama modeli" İşte bu yaşam modelinide korumak için yasaklara ihtiyacı olduğunuda bilmeliyiz...
Dönüp dolanıp yine aynı benzer konuların içinde buluyoruz kendimizi ve yine aynı noktalara geliyoruz.[/QUOTE]
Öncelikle Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir
Abicim Ben şimdi her yasağ kaldırlsın mı dedim ??? Sizde Herşeyi işinize geldiği gibi anlıyorsunuz açıkçası Ben orda Her yasak diye bişey demedim...
Tabiki Her yasak kutuplaşma yaratmaz aksine daha düzenli ve dikkatlı hal alır insanın sorumluluk duygusu genişler..
Ama Türkiyede bir Başrörtüsü sorunu Sadece Bir grup Medyanın ve islam karşıtının çıkardığı senaryo Bizde tabiki ayak uyduruyoruz aslında Başartösü sorunu diye bir sorun yoktur sorun inanç sorunudur örtünmeyi yerine getiren müslüman kadınlarımızın örtüsüne karışmak Demokrasi ile bağdaşmayan bir durumdur.
arkadaşım sivaslı filan değilim. gecenin bu saatinde nette dolaşırken gördüm yazını. inanki söylenecek tek söz bırakmamışsın helal olsun. tebrik etmek için üye oldum.. hayırlı geceler...
Bravo Seva böyle bir konuda zaten senden beklenirdi , yarın tören huzurunda madalyanı takacağız :D
Klimasuyu
16.08.2009, 02:29
Peki bu yasak Kutuplaşma yaratmaz mı Örnek Kürtçe yasaklandığı için PKK nin doğmasına neden olduğumuz gibi veya bu yasaklar gelince Türkiye daha da mı Demokratik olur....
PKK öyle kürtçe yasaklanmayla falan ortaya çıkan bir örgüt değildir !
Kürtler yıllardır bir bağımsızlık hayali peşine düşmüşlerdir yıllardır her fırsat hainlik yaparlar...
İşte kürt ayaklanmarı ve isyanları...
OSMANLI DÖNEMİNDEKİ İSYANLAR:
Babanzade Abdurrahman Paşa isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza’ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh’lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
i. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)
PKK terörü (1984-2009...)
WåñTêd_øØ7
16.08.2009, 02:55
PKK öyle kürtçe yasaklanmayla falan ortaya çıkan bir örgüt değildir !
Kürtler yıllardır bir bağımsızlık hayali peşine düşmüşlerdir yıllardır her fırsat hainlik yaparlar...
İşte kürt ayaklanmarı ve isyanları...
OSMANLI DÖNEMİNDEKİ İSYANLAR:
Babanzade Abdurrahman Paşa isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza’ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh’lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
i. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)
PKK terörü (1984-2009...)
Osmanlı çıkan isyanlarda sorunun kokunu arastırmayı bırakıp hep ısyanı bastırmıs buda cozum olalamıs eger bu cozumu arastırsaydı belkı de sımdıkı gıbı sorunlar dogmazdı belkıde Osmanlı devletı hala devam edıyor olabılırdı cunku bu mılletı hep ıc catısmalar yıprattı ve yıpratmayada devam edıyor avrupa veya dıger devletler sımdımı dusman bıze 100 yıllar oncede haclı ordularını toplayıp bızı anadoludan atmaya gelmedılermı
Klimasuyu
16.08.2009, 03:11
Sorunun kökünü araştırmak zaman kaybından başka bişey olmazdı ve bu zaman zarfından isyan dahada büyürdü çıkan isyanları anında bastırmakla çok iyi yapmışlar Ecdatlarımız ...
WåñTêd_øØ7
16.08.2009, 03:14
Sorunun kökünü araştırmak zaman kaybından başka bişey olmazdı ve bu zaman zarfından isyan dahada büyürdü çıkan isyanları anında bastırmakla çok iyi yapmışlar Ecdatlarımız ...
Dediğin doğru ama çıkan isyanların çoğu aynı nedenlerden dolayı çıkmış baktıgımızda ısyanlar gerıleme donemıne dogru baslamıs burdada dıger devletlerın oyunu cok buyuk fıtne karıstırma bunların oyunlarına gelme sureklı devam eden savaslar vs
Klimasuyu
16.08.2009, 03:23
Senin de dediğin doğru :...
Bir örnek Dersim isyanı (1937-Tunceli), Hatay'ın sınırlarımıza katılması gündemde olduğu sıralar...
PKK öyle kürtçe yasaklanmayla falan ortaya çıkan bir örgüt değildir !
Kürtler yıllardır bir bağımsızlık hayali peşine düşmüşlerdir yıllardır her fırsat hainlik yaparlar...
İşte kürt ayaklanmarı ve isyanları...
OSMANLI DÖNEMİNDEKİ İSYANLAR:
Babanzade Abdurrahman Paşa isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza’ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh’lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
i. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)
PKK terörü (1984-2009...)
Biz türkler olarak onları Kürt olduğu için ikinci sinif insan olarak gördüğümüz içindir o isyanlar...
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.