PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 23 NİSAN BAYRAMINDA ÇOCUK OLMAK İSTERDİM


Sabiha Serin
23.04.2009, 02:26
23 NİSAN BAYRAMINDA ÇOCUK OLMAK İSTERDİM

“ Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı,
Bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ÜLKEMİZ VE DÜNYADAKİ TÜM
ÇOCUKLARA KUTLU OLSUN

23 NİSAN BAYRAMINDA ÇOCUK OLMAK İSTERDİM

23 Nisan’da çocuk olmak isterdim. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara. Bazen göz kapaklarım buğulanır ve buruk bir tebessüm. Bazen ise gözyaşlarıma engel olamam. Gece uyumadan Şanlı Türk Bayrağımız başucumda nasılda uyku tutmazdı gözümü heyecandan. Annem erken yatırırdı ertesi sabah bayram var diye. Uyandığımda uçardım kelebek gibi sevinçten. Elimden tutup götürürdü büyüklerim 23 Nisan Bayramına. O ne coşku, o ne kalabalıktı Sivas’ta Hükümet Meydanı. İstiklal Marşı okunduğunda yüz metre ilerideki insanlar, yoldan geçen arabalar olduğu yerde donup beklerdi saygıdan. Bayram törenini izlemek için yer olmazdı kaldırımda. O ne coşku, o ne milli duygular ile donatılmış halk vardı. 23 Nisan’da çocuk olmak isterdim. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara, bazen Askerler bando ile Mehmet paşa mahallesindeki Armut ağacı olan bahçeli evimizin önünden geçerdi. Hani nasılda askeri bandonun peşlerine takılıp gitmiştim korkusuzca.
Evimizi kaybedip ağladığımda fark edilmişti kaybolduğum. Eve getirdiklerinde ise annemden işittiğim azarlar Oy oy yıllar ne çabuk geçtin ne çabuk hani o anılar. Unutmam mümkün mü bayram dönüşü bir kaçamakla annemden gizli mutfaktan kaçırdığım bakır tencere kapaklarını birbirine vurup bandoculuk oynadığım o güzel günleri.
Şimdi ise içim yanıyor hem de alev alev kor gibi. Hani o eski Milli duygular, hani o bayram coşkusu ne oldu bize, ne oldu Ülkeme, nerede bayram sevinci dolu çocuklar, Milli Bayramları evinde bayrama gitmeden geçiriyorlar. İstiklal Marşı okununca da okullarda ya öğretmenlerimizden bazıları ya da öğrenciler sakız bile çiğniyorlar, kahroluyorum hem de çok. Her 23 Nisan Bayramında dalarım tatlı anılara. Şimdi ne anam kaldı, ne de babam, minnetim çoktur onlara. Artık sıra bizlerde, tutalım yavrularımızın, torunlarımızın ellerinden. Haydi! Tutuşun el ele, götürelim yavrularımızı bayrama. Atatürk’ü anlatalım onlara, Cumhuriyet’i tanıtalım, koruyup yaşatmalarını öğretelim. Şanlı Türk Bayrağımızla donatalım o gül yüreklerini. Anlatmazsak eğer boş kalır o kaldırımlar bayram sabahı. Hatta bir gün yine 23 Nisan günü nefret ile anarlar bizleri, onları kendi bayramlarına götürmediğimiz için. Haydi! o zaman yavrularımızın elinden tutup koşalım 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına. İşte o zaman onlarda belki bir gün anarlar bizi şükranla. gözleri buğulanarak, dudaklarında buruk, tatlı bir tebessümle..
Aynı şu an benim annemi, babamı minnet ve şükran ile andığım gibi.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE


SABİHA SERİN



Sizlerle ATAM İZİNDEYİZ başlıklı şiirimi paylaşmaktan onur duyarım..



ATAM İZİNDEYİZ

Bu vatan hepimizin, kolay elde etmedik
Bir karış toprak için binlerce şehit verdik
Canını siper etti yiğit gazilerimiz
Savundu Ülkesini, düşmana yenilmedik.


Kurtuluş Savaşında yavruları sırtında
Kağnısını çekerek mermiler kollarında
Cepheye yetiştiren yüce analarımız
Kurtardı vatanını, asla yenik düşmedik.


Atamızın armağanı has Cumhuriyeti
Demokrasi, Devrimleri, ille Laikliği
Bizlere bıraktığı bütün kazanımlara
Sahip çıkar koruruz, kimseye eğilmedik.


Türk Ulusu sadıktır, Atamın izindeyiz
Şanlı Bayrağımızı gururla seyrederiz
Ülkümüz Cumhuriyet, onurla yaşatırız
Hepimiz tek yüreğiz, birleştik, bölünmedik.


Türk Gençliği çalışın, vatan size emanet
Atatürk`ün çizdiği ilkeleri takip et
Gelecek sizlerindir, hedefini büyük seç
Ülkeni sev, gurur duy, biz sizlere güvendik.


SABİHA SERİN

barikat58
23.04.2009, 02:35
sabiha hanım güzel yüreğinizden dökülen mısralar ve yazı için sizi kutlar ve teşekkür ederim.hani nerde eski bayramlar nerde bayram coşkusu yaşayan cocuklar demişsiniz belkide suc cocuklarda degilde büyüklerdedir.acaba şimdiki büyükler eski büyükler gibi olabiliyormuki küçüklerde eski küçükler gibi olsunlar.

Arif Coşkun
23.04.2009, 09:43
Bu ülke kolay kazanılmadı bu sabah 23 Nisan programını gözlerim dolarak TV.de birkez daha izledim, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yaptığını unutmak, görmezlikten gelmek karalamaya kalkmak nankörlükten başka bir şey değildir. Bizlere ve çocuklara böyle çok büyük anlamlı bir bayram hediye ettiği için saygı ve sevgilerimi belirtir 23 Nisan Bayramını bir kez daha kutluyorum.

Güzel yorum ve şiiriniz için teşekkürler Sabiha hanım, yüreğinize sağlık.

Kardelencicegi
23.04.2009, 10:37
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

MILLET MALI

KOMUTAN: Hey, durun bakalım.
GELİN: Buyur kumandan.
KOMUTAN: Ne yapıyorsunuz burada?
GELİN: Cepheye, Türk ordusuna cephane taşıyoruz..
KOMUTAN: Allah emeğinizi zayi etmesin bacım, sizin hakkınızı bu millet nasıl öder?
GELİN: Şu düşmanı yurdumuzdan bir atalım da kumandan,boş ver sen bizim hakkımızı..
KOMUTAN: İnşallah bacım, bu düşmanın hepsini atacağız yurttan. Söyle bakalım, sen kaç yaşındasın?
GELİN: Şeeey, 18 yaşındayım.
KOMUTAN: Allah´ım, görüyorsun, genciyle yaşlısıyla, çocuğuyla kadınıyla hepimiz seferber olduk. Sen bizi muzaffer kıl..
GELİN: Amiiin..
KOMUTAN: Bacım, bu yaşlı teyze kim?
GELİN: O benim ninem. Oğlunun biri savaşta şehit oldu.
KOMUTAN: Peki şu oturan delikanlı niye bize hiç bakmıyor?
ANA: O benim oğlum evladım. Abisi savaşta şehit oldu.
KOMUTAN: Niye bize ilgi göstermiyor, yoksa bizi küçük mü görüyor?
ANA: Estağfurullah evladım, olur mu öyle şey?
KOMUTAN: Peki niye ayağa kalkmıyor da öyle gururla kurulmuş oturuyor…
ANA: Gururundan değil evladım, o da abisi gibi savaşa gitmişti, ama bir bacağını kaybetti cephede.. Ayağı iyileşir iyileşmez hemen tekrar cepheye gidip savaşmak istedi. Ama almadılar onu askere “bir bacağı takma” diyerek…

KOMUTAN: Yaaaa….
ANA: Şu 18 yaşında olduğunu söyleyen taze gelin ve kucağındaki bebek de onun…
KOMUTAN: Niye konuşmuyor, dilsiz mi yoksa?
ANA: Hayır dilsiz değil. Konuşabiliyor. Ama vatanımız düşman işgalindeyken askere alınmamak ona öyle ağır geldi ki o gün bu gündür tek kelime etmedi kimseye…
KOMUTAN: Dur bakalım nine. Bir konuşalım bu Anadolu aslanıyla.
ANA: Boşuna yorma kendini evladım. Selamını bile almaz kimsenin.
KOMUTAN: Delikanlı, duyduğuma göre savaşta bir bacağını vatan uğruna vermişsin.
Adın ne senin?
DELİKANLI:
KOMUTAN: Bu ne haldir bre…!
Sen ne biçim askersin ki, karşında bir Türk komutanı var ve sen kılını
dahi kıpırdatmadan oturuyorsun. Kalk ayağa!
DELİKANLI:
KOMUTAN: Bak yiğidim. Acını anlıyorum.
Hangi Türk istemez ki bu zor zamanda cephede olmayı?
Hangi Anadolu delikanlısı düşmana karşı şehitlik sevdasıyla coşmasın?
Seni anlıyorum. Haklısın. Üzülmekte haklısın. Ama
yanıldığın bir şey var. ASLAN YARALI DA OLSA ASLANDIR…
Bu topal halinle hiçbir işe yaramadığını sanıyorsun. Yanılıyorsun.
Koşamasan da ata binebilirsin. Haydi kalk. Cepheye gidiyoruz.
DELİKANLI: Doğru mu? Bu söylediklerin doğru mu kumandanım? Sahiden beni yeniden cepheye götürecek misin?


KOMUTAN: Evet, sana, senin gibi bir kahramana çok ihtiyacımız olacak.
DELİKANLI: Bu topal halimle mi?
KOMUTAN: Bir ayağın yok ama kanatların var ya… Bu yiğidi ata bindirin.
Benim tüfeğimi de verin eline. Toparlanın gidiyoruz. Sağlıcakla kalın nine.
DELİKANLI: Şükürler olsun… Allah´ım sana şükürler olsun. Ana, ana kal sağlıcakla.
Sen., sen de yavruma iyi bak köylü kızı. Ona babasının ve amcasının nasıl bir asker olduğunu anlat bir gün… Sen de hakkını helal et. Ben artık komutanımla gidiyorum.
ANA: Uğurlar osun evladım….
GELİN: Gittiler ana. Haydi biz de yola koyulalım.
ANA: Doğru, yola koyulalım artık. Ama bu bulutlar da ne! Kızım yağmur yağacak. Cephaneler ıslanacak şimdi. Ne yapacağız? Yanımızda bir örtü de yok…
GELİN: Dur nine!
ANA: Kızım ne yapıyorsun? Bebeğin üstündeki örtüyü niye çıkarıyorsun?
Hava soğuk! Üşütecek, hasta olacak zavallı…
GELİN: Bebeğin örtüsünü cephanenin üstüne örteceğim.
ANA: Ama bebek? Ya hasta olur, ölürse…
GELİN: Nine, nine! Bebek, benim bebeğim.
Ama bu cephane millet malıdır. Ne yapayım ölürse! Vatan sağolsun!

Yazar: Yavuz Tanyeri

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kadirhan
23.04.2009, 11:01
Buğün 23 nisan sevinç doluyor insan :)
Nice 23 Nisanlara Türk Milleti :)
yeri değil ama bir araştırmamın sonuçunu yazmak istiyorum: Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan'ı çocuklara hediye etmemiştir.