PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "Lâ tahzen!"


SivasLady
12.05.2009, 09:50
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Üzülme!
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.
Yorum: Üzülmek bence kalp işinden çok iman işi. Yeryüzündeki milyarlarca insanın da kalbi var ama çoğu üzülmüyor. O imandır ki kalbi kalıp olmaktan çıkarır, kalp eyler.

Üzülme!
Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.
Yorum: Bu paragraf bana Aşık Veysel'in "Benim sadık yarim kara topraktır." sözünü hatırlattı. Eskiden alimler sağlıklı olmalarından şüphelenip, Rabb'im beni unuttu mu acaba, derlermiş.

Üzülme!
Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...
Yorum: Bu paragraf umut dolu, söyleyecek söz bulamıyorum, çölde su bulmuş gibi sevindirdi beni.

Üzülme!
Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.
Yorum: Evet üzüntüler şımarmamı hep engelledi, küçükten büyüdüm. Üzüntü şer değil bazen hayırmış demek ki...

Üzülme!
Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.
Yorum: Öyle ya üzülme olmadan sevinmenin ne demek olduğunu nereden bileceğiz? Bu paragrafın harfleri yağmur damlaları gibi rahmet yağdırdı mahzun kalplere

Üzülme!
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.
Yorum: Bu paragraf zenginliğimi haykırıyor adeta. Doğru ya hep sahip olmak istediğimiz şeyleri sayıyoruz da sahip olduklarımızı saymıyoruz. En değerli şeyimiz ise imanımız, ancak ve ancak onu kaybetmekten korkmalıyız.

Üzülme!
Seni bir "İşiten" var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor.
Yorum: Meşgul çalan telefon benzetmesi çok güzel. "Allahu Ekber!" "Elhamdülillah" denmez de ne denir Rabb'imizin bize düşkünlüğüne. Bir de biz O'na hakkıyla kul olabilsek...

Üzülme!
Varlığının tenine çiziktir her hüzün. Varlığından haber verir üzüntün. Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin? Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek O baktı. Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk O andı. Hatırını bildi. Seni yanına aldı. Hep yanında oldu. Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile, seni her defasında sabaha çıkardı. Sen Onu defalarca unuttun ama O seni asla unutmadı.
Yorum: Her hüzün, imanımızı içten içe yiyen bir elma kurdu gibi sanki. Bir de bakıyoruz ki üzüntüden geriye adını bile anmak istemediğimiz hastalıklar kalmış hediye. Sonra? Sonra o hüzün bizde kalsa iyi, çürük elmanın sepetteki diğer elmaları çürüttüğü gibi biz de hastalığımızla başkalarını üzüyor, çürütüyoruz. Rabb’imiz bizi sevindirmek istiyor varederek, bak Ben seni yarattım, senin Rabb’inim, sevinmedin mi seni yarattığıma, diyor her üzüldüğümüzde. Beni tanımak istemez misin, diyor ve ne acı ki bazı kulları yaşantılarıyla bu soruya “Hayır, boşver, sonra” diye karşılık veriyor. “Veyl” onlara…

Üzülme!
O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."
Yorum: Efendimiz’in başına gelenler beni hep teskin etmiştir. Onun örnekliğiyle sabretmeye daha bir gayret etmişimdir. Bence O, biz kardeşlerine hâlâ “Lâ tahzen, innAllahe meâna.” diyor, duyabiliyor muyuz?

Üzülme!
Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."
Yorum: Tek dileğim, Rabb’ime olan sevgimin günahlarıma kefaret olması. Yoksa vallahi ne bu dünyada yüzümü yerden kaldırabilirim ne de ahirette O’nun (c.c.) cemaline bakabilirim…



alintidir...

Kardelencicegi
12.05.2009, 09:59
Her güne Yaratanın sizinle beraber olduğuna ve size yardım edeceğine inanarak başlayın.
- Kendi kendinize;üzülmek çok kötü bir alışkanlıktır deyin.
- Olumsuz saydığınız her şeyin olumlu yönlerini düşünün ve konuşmalarınızda bunları belirtin.
- Olumsuz hiçbir konuşmaya katılmayın ve bütün konuşmalara olumlu bir hava vermeye çalışın.
- Kendinize iyimserlik aşılayan kitaplar okuyun. Bunları defalarca okuyup bilinçaltına yerleştirin. Sonra bilinçaltınız bunları size geri gönderip karamsar ve üzüntülü olmaktan kurtaracaktır.
- Umut dolu, ileriye ümitle bakan insanlarla dostluk kurun. Bu atmosfer sizi ümitli bir insan yapacak, karamsarlığa düşmenizi engelleyecektir.
- üzülme alışkanlığına yakalanmış insanlara yardım edin. Böylece, sizin üzülme
alışkanlığınız da azalacak zamanla kaybolacaktır.
üzülme
Dünya ve ahiret huzuru için Peygamber Efendimizin amcası Abbas´a
öğrettiği duayı dilinden düşürme çünkü bu dua iki dünya saadeti için iyi bir fırsattır.
Allahümme innî es'elüke afve vel âfiyete fiddînî veddünyâ ve âhırete"
Yarabbi senden dünya ve ahirette mağfiret ve afiyet istiyorumüzülme :
Dünya, ne seçim, ne geçim dünyasıdır; dünya, bugün var yarın yok, imtihan dünyasıdır.
üzülme :
Hakk'ın rızâsına uygun düşen belâ, kulun sevgisini artırır üzülme :
Altın, ateş ile; iyi kul da belâ ve musibet ile tecrübe edilir. (Hz. Ali r.a.)
üzülme :
insanlar, başlarına gelen belâ ve musibetleri ondan daha büyükleriyle kıyas
etselerdi, şüphesiz belâların bazısını âfiyet kabul ederlerd
üzülme :
iyi bir yemek günün mutluluğudur. iyi bir gezi haftanın, iyi bir evlilik ayların,
mal-mülk senenin mutluluğudur.
Sağlam bir imana sahip olmak ise dünya ahiret mutluluğu demektir.
üzülme :
Hastaneleri ziyaret etki Allah'ın sana verdiği sağlık afiyetin kıymetini bilesin.
Hapishaneleri ziyaret et ki özgürlük nimetinin farkına varasın.
üzülme
Mümin bir kul giden dünyalığın ardından üzülmez. çünkü o kalıcı olan değildir.
üzülme
Rahmanın sonsuz merhametini bir düşün.
Ki O bir köpeğe su veren cimrilerin cimrisini, yüz kişiyi katletmiş olanı dahi affedebilendir. Yeter ki nasuh bir tövbe ile O'na dönülebilinsin.
üzülme
Hayrın nerede olduğu bilinmez. Hayır çoğu kez sevinilen şeyin ardından değil
üzünülen şeyin ardından gelir.
üzülme
üzülme, mutluluk ağacının yaşaması için ihtiyacı olan su, hava, gıda, ışık Allah 'a
ve ahiret gününe imandır.
üzülme
"Mükâfatın büyüklüğü belanın büyüğü ile beraberdir.
Allah bir kavmi severse onları (bir derde) uğratır.
Kim kadere razı olursa, ona Allah'ın rızasına erişmek vardır.
Kim öfkelenirse ona Allah'ın gazabı vardır. (Tirmizî)
üzülme
Eğer Allah'tan bir şey isterseniz ve O size başka bir şey verirse O'na güvenin. O'nun her zaman size ihtiyaç duyduğunuz şeyi uygun zamanda vereceğine emin olabilirsiniz.
istekleriniz her zaman ihtiyacınız olan şeyler değildir. Allah dileklerinizi her zaman yerine getirir, o yüzden kuşkulanmadan veya şikayet etmeden O'na inanmaya devam edin. Allah seçimi O'na bırakanlara en iyisini verir.
üzülme

beyza66
12.05.2009, 10:06
Üzülme!
Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.
Yorum: Bu paragraf zenginliğimi haykırıyor adeta. Doğru ya hep sahip olmak istediğimiz şeyleri sayıyoruz da sahip olduklarımızı saymıyoruz. En değerli şeyimiz ise imanımız, ancak ve ancak onu kaybetmekten korkmalıyız.

altuntas58
12.05.2009, 10:10
Üzülme!
O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."
Yorum: Efendimiz’in başına gelenler beni hep teskin etmiştir. Onun örnekliğiyle sabretmeye daha bir gayret etmişimdir. Bence O, biz kardeşlerine hâlâ “Lâ tahzen, innAllahe meâna.” diyor, duyabiliyor muyuz?

Emeğine sağlık çok beğendim

sibelYILMAZ
12.05.2009, 10:15
Ablacım Allah razı olsun ..... güzel yüreğine ve paylaşımına sağlık.....
La tahzen .... gerçekten hiçbirşeye değmiyor....

Salim58
12.05.2009, 10:18
çok sağol kardeşim ellerine sağlık yakında bizim gözler bozulacak bira kısa olsa olmazmı
eleştiri değil rica

barikat58
12.05.2009, 10:37
paylaşım için teşekkürler .

HaZaN
12.05.2009, 10:56
Üzülme!
Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."
Yorum: Tek dileğim, Rabb’ime olan sevgimin günahlarıma kefaret olması. Yoksa vallahi ne bu dünyada yüzümü yerden kaldırabilirim ne de ahirette O’nun (c.c.) cemaline bakabilirim…

üzülme!
o’nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. taşlandı. sürüldü. yaralandı. aç susuz kaldı. yuvasına uzaktan göz yaşları içinde baktı. mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: “lâ tahzen, innallahe meânâ.”


Emeğine sağlık paylaşım için teşekkürler.

ayparcam
12.05.2009, 11:23
Paylasimlariniz icin tesekkurler Allah c.c razi olsun sizlerden

fertelliyim
12.05.2009, 11:42
Üzülme!
Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. "Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."

Paylaşım için teşekkür ederim