PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gençliğin imanını kariyerle çalıyorlar


seva
30.10.2009, 03:03
Cennet, amellerle değil imanla kazanılır. Amellerin bu imanı koruma ve arttırma çabası olduğu aşikârdır. O halde; "imandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür" anlayışı bir gence nasıl kazandırılır? Şayet kazandırılmazsa, paslı yüreğin sinede yük olduğunun farkına nasıl varacak bu gençlik! Varamaz çünkü gençliğin imanını kariyerle çalıyorlar. Maddeyi ön plana almış ve yalnızca dünyası için yaşamakta olan gençler, gayesinin ne olduğundan habersiz biçare kariyer peşinde koşturulmaktadır. Kariyer hedeflerini maddi belirlediği için uçuruma doğru yuvarlanan gençler, bunu tek çıkar yolmuş gibi görüyor ve çok büyük bir teşvikle destekleniyor. Halbuki gençler, boş hayallerle değil, ehil kişilerin göstereceği işaretlerle yolunu ve yönünü tayin ederek, hayatına yeni ufuklar açmayı bekliyor.

Bugün birçok gencimiz zengin olmayı içeren kariyer hayalleriyle en büyük sermayeleri olan gençlik dönemlerini boşa harcamaktadırlar. Gencin en büyük sermayesini boş hayaller için tüketmesine engel olacak proje iki şeyi içinde barındırır: Gönüllülük ve fedakârlık... Bir gönülde sadece kariyer hedefi varsa, hedefe ulaşıldığında geriye tek şey bırakır: gönülsüzlük. Gönülsüz sürecek bir hayat ise sadece emeklilik olarak adlandırılabilir. Gönüllülük, taşıdığı kariyer hedefinin yanında sosyal kariyer hedefleri de taşımak, beni biz için feda edebilme çabasıdır. Bu çabanın gerçekleşmesi ile fedakârlık başlar ve başarı amaç olmaktan çıkar araç olur. Kendini denize adamayan damla, üç adım sonrası tükeniyor; buhar olup gidiyor. Fedakârlıklara vesile olacak başarı istemekten daha güzel ne olabilir?

Gönüllülük ve fedakarlık noktasında gençliğimize yeni bir vizyon ve ideal kazandırmak, eğitim hedefinin yeniden gözden geçirilmesine bağlıdır. Ülkemizdeki mevcut eğitim sistemi, öğrencilerin bedensel, kültürel ve ruhsal gelişimini bir bütün olarak değerlendirmek yerine, gençlerimizi ilköğretimden itibaren bitimsiz bir sınav maratonuna zorlamaktadır. Halbuki, gençlerin belirli bir okulu bitirmiş olmasının değil, sahip olduğu bilgiyi kullanabilecek yetkinliklerinin daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. Büyük resmi görebilme ve çözüm üretme konusunda yeterlilikleri ve yetkinlikleri geliştirmeye yönelik bir çalışma başlatılmalıdır.

Gençler, toplumun temeli ve istikbalinin yegâne teminatı ise; iddiaları, rüyaları ve idealleri olmalıdır. Öncelikle değişmeyen değerlerimiz ve kimliğimiz ışığında, gençliğin geleceği belirlenmeli, sorunlarının çözümü için farklı bir bakış açısıyla geleceğe hazırlanılmalıdır. Bu hazırlık sadece kariyer hazırlığı olmamalıdır. Bu bir gönül hazırlığı, fedakârlık hazırlığı, bir şuur hazırlığı olmalıdır. İnsan, bütün ömrünü ve bilhassa gençliğini nasıl bir gaye ve ne şekilde bir gayret içinde geçirmesi gerektiğini çok iyi idrak etmelidir. Çünkü her şey bu şuura göre bozulmakta veya düzelmekte, dağılmakta veya şekillenmekte, çirkinleşmekte veya güzelleşmekte, devam etmekte veya değişmektedir. Hele bu idrak; insanın kendisini vakfetmesi gibi bir seviyeye ulaşırsa; gaye ve gayretler, hem gidişata hem de neticeye daha kuvvetli yansıyacaktır. Bu ise sadece ve sadece kariyer peşinde koşmakla sağlanamaz. Çünkü gençlerimiz okuduğu okullarla değil, çıkardıkları hayat dersleriyle geleceğimizin teminatı olabilir.

İBRAHİM VELİ