PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ALPERENLİK


fırtına110
23.06.2010, 08:32
Alperenlikle ilgili daha önce defalarca yazılar yazılmasına rağmen bir kez daha yazı yazma ihtiyacı hissettiğimden dolayı bu yazıyı kaleme alıyorum.
Alperenlikle ilgili yazı yazmak için öncelikle ciddi bir dini ve tarihi bilgiye ihtiyaç vardır.Önüne gelenin kafasında düşündüğü, okuduğu ve duyduğu üç beş bilgiyi anlatmakla Alperenlik açıklanamaz.Her yerde rahatlıkla duyabileceğimiz sloganik sözleri söylemekle, işte Alperen budur demeyle de Alperenlik açıklanamaz.
Alperenliğin ne olduğunu açıklamak çok güç olmasına rağmen elimizden geldiğince açıklamaya çalışalım.
Alp kavramı ,Türk Tarihinde güçlü,yiğit,kahraman,cesur,göz üpek anlamlarının ifade edildiği bir kavramdır.Türkler Alp kavramını o kadar çok benimsemişlerdir ki,çocuklarına Alp’le başlayan birçok isim vermişlerdir.(Alperen,Alp,Alpe r,Alpay,Alper Tunga vs).Daha çok eski Türklerin kullandığı bu kavram,Türklerin İslamla şereflenmesinden kısa bir süre sonra, en büyük hocalarından birisi olan Hoca Ahmet Yesevi’nin yetiştirdiği müritlerine Erenlik kavramının eklenmesiyle Alperenlik halini almıştır.Alperen hem yiğit,hem de İslamı çok güzel yaşayan bir mü’mindir.Alp’lik artık tek başına değildir.Erenlik gibi maneviyatı yüksek,inandığını yaşayan anlamına gelen bir kavramla birleşmiştir.
Alperenlik vasfını alan Müslüman Türkler,Başta Hoca Ahmet Yesevi’nin ve diğer din ve devlet büyüklerinin emirleri,yol göstermesi,yetiştirilmesi sonucunda öncelikle bulundukları yerlerde,daha sonrada Gaza ruhuyla gittikleri her yeri İslam’la şereflendirmeye çalışmışlardır.
Ana doluyu ikinci vatan olarak seçen ve Selçuklu Devletinin Fetih düşüncesine uygun olarak Ortaasyada’ki,Alperenler akın akın Anadolu’ya gelmeye başladılar.Anadolu çok kısa sürede İslam’la tanıştı ve İslam’ın müdafaasını yapan Türkiye halini aldı.Anadolu’da kurdukları devlet ve beyliklerle(Anadolu Selçukluları,Saltuklular,Daniş mentliler,Mengücekliler,Artukl ular,Çaka Beyliği gibi), tasavvuf büyüklerinin büyük gayretleriyle,Alperenlerin müthiş mücadelesiyle,Anadolu, Türkiye ismini alarak Alperenliğin yeni merkezi olmuştur.Anadolu da kurulan son Türk devleti olan Osmanlı Devleti de Alperenlik ruhuyla,fetihten fetihe,akından akına koşmuş,hakimiyeti altındaki herkese hoşgörüyle yaklaşmış,savaş meydanında Alp’liğini konuşturmuş,savaşın dışında Erenlik vasfını ön plana çıkarmıştır.
Alperenlik içi boş bir kavram değildir,mazisi vardır ve kutsal bir gayeyi savunmaktadır.Günümüzde Alperenlik kavramını temsil eden herhangi bir Türk Devleti yoktur.Elbette bunu üzülerek ifade ediyorum.Fakat Alperenlik mutlaka bir devlet tarafından sürdürülmesi gereken bir kavram değildir.Allahın izniyle kıyamete kadar devam edecek bir davadır.
Günümüzde kendisi Alperen olarak ifade eden bir yapı vardır.Hem geçmişindeki bir çok örnekle hareket edebilecek hem de yakın tarihte vatanını korumak için mücadele eden yiğitleri örnek alıp kendisine yön verebilecek bir şansa sahiptir.Davasını Nizam-ı Alem,gayesini İlay’ı Kelimetullah olarak ifade eden Alperenler,fikir mücadelesinde öncü rol oynayabilecek avantajlara sahiptir.Hem yerli ve milli,hem de İslami özelliklere sahip olmasından dolayı Türkiye için büyük bir şanstır.Vatan ve millet sevdasından dolayı,Türk gençliğiyle ortak birçok müşterek yakalayacağı gibi,İslami ve maneviyat kabullerinden dolayı da bütün inançlı kesimi kapsayabilecek avantaja sahiptir.
Alperenler,rehber edindikleri,önder olarak gördükleri,dini,fikri ve tarihi büyüklerini çok iyi tanımalı,onların yol göstericiliğinden yararlanmalıdırlar.Günümüzün Alperenlerinin,her şeyden önce tam donanımlı olması,kendisini çok iyi yetiştirmesi,bolca kitap okuması,inandıklarını hayatına yaşabilmesi,son derece hoşgörülü ama iç ve dış düşmanlara karşı dik durabilmeli,tavizsiz olmalıdır.
Alperenler,diğer İslami hizmet kurumlarına karşı anlayışlı olmalı,onların doğru yaptıklarını takdir etmeli,yanlış gördüklerini mutlaka ifade edip, kırmadan,dökmeden ,yıkmadan yapıcı bir şekilde anlatmalıdır.
Alperenler,Alperenliğin özünü tasavvufun oluşturduğunu unutmamalıdır.Hem geçmişteki tasavvuf büyüklerini hem de günümüz tasavvuf büyüklerini yakından tanımalı,hürmet,saygı,sevgi,gö nül muhabbetini oluşturmalıdır.Tasavvufun,Türk lerin İslamı kabul etmelerinde ne derece etkili olduğunu ve özellikle Osmanlı Devletinin Balkanları ve Avrupa’yı fetih mücadelesinde tasavvuf önderlerinin etkisini ve katkısını çok iyi bilmek zorundadır.
Alperenler, fikri manada bugün ki sürece nasıl geldiğini,hangi aşamalardan geçtiğini,yakın tarihteki önderlerini bilip,eserlerini çok iyi okuyup,onların yarım bıraktığı,Nizam-ı Alem Ülküsü davasını daha da yükseltme mücadelesini sürdürmelidir.

Alperenler,çok uyanık olmalı,her türlü tahriklere karşı dikkatli olmalı,kavgadan uzak durmalıdır.Hiç kimsenin oyununa gelmemeli,kendisini hiç kimsenin kullanmasına izin vermemelidir.
Alperen aksiyonerdir.Boş durmak,ümitsizlik,hayal kırıklıkları,moralsizlik,ihane tler, Alperenleri yıldırmamalıdır.Her zaman üretken,sürekli düşünen tefekkür eden,okuyan,soran,sorgulayan olmalıdır.
Alperence düşünen insanların sayısını arttırmak için,evler,yurtlar açmalı,radyo,televizyon,gazete ,dergi,internet siteleri kurmalı,varsa sayılarını arttırmaları gerekmektedir.
Alperen dava adamıdır.Dünya ne istiyorsa istesin,ben bunu istiyorum diyen adamdır.Dünyayı bir elime,ay’ı bir elime verseniz,vallahi ben davamdan vazgeçmem diyen adamdır.Her türlü teklife karşı, mal, mülk, makam, mevki,nefsani olan her şeye karşı tavizsiz duran adamdır.İstikbal ve ikbal beklentilerinden uzak kalan adamdır.
Alperen çileye talip olmalıdır.’Sizden öncekilerin çektikleri çekmeden cennete gireceğinizi’mi zannediyorsunuz’ayetini bilen ve inandıkları uğrunda her şeyi göze alabilen bir mücadele adamı olmalıdır.
Öğrenci olan Alperenler,okudukları okullarda,ilköğretim,lise,üniv ersite veya lisansüstü eğitimde en iyi olmak,en başarılı kişiler olmak zorundadır.Tembel,ders çalışmayan,boş işlerle uğraşan,sadece gezip tozmayı seven,yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan tiplerden uzak kalınmalıdır.Onlar ,mücadeleye büyük zarar verirler.Camiayı gereksiz işlerle uğraştırırlar.
Alperenler,büyük bir medeniyetin mirasçısı olduğunu unutmamalı,geleceğin Türk-İslam Medeniyetini inşa etme de üzerine büyük vazifelerin yükleneceğinin şuurunda olmalıdır.Medeniyet oluşturmak için,ilim,irfan,fikir ne gerekiyorsa her türlü hazırlık yapmalıdır.Müzik,mimari,edebiy at,sanat,tiyatro,sinema gibi medeniyetin en önemli unsurlarına sahip olmalı,Kültür-sanat hayatımızda iddialı olmak zorundadır.Böylesine önemli ve etkili unsurlar,maalesef genellikle inançsız kesimin etkili olduğu alanlardır.Bu nedenle Alperenler özellikle sinema ve tiyatronun öneminin idrakine varmalıdırlar.
Alperenler,savundukları davanın, hiçbir siyasi partinin kapsama alanına sığmayacağını bilmelidir.Gerçekleştirmeye çalıştığı dava her türlü dünyevi yapıların üstündedir.O yapılar bugün var,yarın yoktur.Fakat Dava, kıyamete kadar devam edecektir.
Alperenler,İslamı en güzel yaşayan olmalıdır.İnandığı değerleri hayatında tatbik etmeli,ibadetlerini ihmal etmemelidir.İnandıklarını yaşamayanların,yaşadıkları gibi inanmaya başladıklarını gerçeğini unutmamalıdır.En büyük örnek insanın,Allahın en sevdiği kul olan şanlı Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v) olduğunu asla unutmamalıdır.Yıldızlar gibi olan Sahabeyi de hem çok iyi okumalı,öğrenmeli hem de Sahabelerden hiçbirine saygısızlık yapılmasına müsaade etmemelidir.
Türk Milletinin son ümidi olan Alperenler,kendi aralarındaki sen ben tartışmasından uzak kalıp,Türk Milleti ve İslam Ümmetinin beklediği Osmanlı torunları olduklarını hiçbir zaman unutmamalıdır.Haydi Alperenler ayağa kalkmanın vakti geldi artık.
Allaha emanet olunuz.Allah yar yardımcımız olsun.



OSMAN AZMAN
Osmana53@hotmail.com

_DuMaN_58
23.06.2010, 19:09
Osman Azman Bey e bu yazısından dolayı teşekkür ediyorum.

ALPEREN: "Dünyayı bir elime,ay’ı bir elime verseniz,vallahi ben davamdan vazgeçmem diyen adamdır."