Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Diğer Konular (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=34)
-   -   Kadir58'den alintilar (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=17106)

Kadir58 04.04.2008 15:22

Şemdinli de pkk parmagi
 
Teröristten 'Şemdinli' itirafı

Şemdinli olayları günlerce manşetten düşmedi. 1 kişi öldü. Ordu işin içine karıştırıldı. PKK itirafçısı ise komplo olduğunu söyledi.

[b]TERÖR örgütü PKK'nın Kandil Dağı'ndaki kamplarından kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan U.T şok itiraflarda bulundu. U.T. Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanması olayının PKK'nın bir komplosu olduğunu söyledi. [/b]

Terör örgütü PKK'nın kamplarından kaçarak IKDP peşmergelerine teslim olan ve daha sonra Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye teslim edilen `Pir Kemal Ilgaz' kod adlı terörist U.T., Ankara'da Anafartalar Çarşısı'ndaki bombalı saldırıyı gerçekleştiren Güven Akkuş'un eylem öncesi kameraya çekilen konuşmasının eylem sonrası propaganda amaçlı kendilerine izlettirildiğini belirten U.T. şunları söyledi:

[b]'MASUM HALK DİYE BİR ŞEY YOK'[/b]

"Güven Akkuş patlamayı gerçekleştirip ölmeden önce kameraya çekilen son konuşmasında, `[b]Türk devleti Kürt halkına ve evlatlarına yaşam hakkı tanımıyor ise, biz de onlara yaşlı, genç ve çocuk demeden yaşama hakkı vermeyeceğiz. Masum halk diye birşey yoktur. Onlar bizim bu savaşta yaşadıklarımıza göz yumarlarsa masum olamazlar' [/b]diyordu.

[b]BU SÖZLER GERÇEĞİ GÖRMEME SEBEP OLDU[/b]

Bu konuşma bende çelişki yarattı. Çünkü bu tarz eylemler bize kampta sürekli [b]`Devlet yapmıştır' [/b]şeklinde anlatılıyordu. [b]Bu eylemle örgütün cani eylemler yaptığına tanık oldum. [/b] Eylem sonrası Murat Karayılan bu eylemi basın yoluyla kınarken, [b]kamptakilere ise patlamayı kahramanlık olarak anlatıyordu. [/b] Hatta kamptaki yeni katılımların eğitim devrelerine de Güven Akkuş'un kod adı olan [b]`Erdal Andok'[/b] adı verildi. Ben bu konu üzerinde yoğunlaşınca ajan suçlamasıyla karşılaştım ve fazla uzatmadım.

[b]PKK'DAN UMUT KİTABEVİ'NE BOMBA[/b]

Terörist, U.T., Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 1 kişinin ölümü 5 kişinin de yaralanması ve astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş'in uzun süre utuklu kalmasına neden olan eski [b]PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'ne el bombalı saldırının PKK tarafından yapıldığını da söyledi.[/b] U.T,, şunları anlattı.

[b]HALK İÇİN HALKA ZARAR[/b]

"Kampta bize eğitim veren `Merhas' kod adlı kişi, 1990'lı yıllarda Kırıkkale silah fabrikasına yönelik eylem için çalışanlardan birini ayarladığını, içeri bir paket gönderdiklerini, [b]şahsa paketi bırakıp çıktıktan sonra bombayı patlatacaklarını söyledikleri halde adam çıkmadan paketi patlattıklarını [/b] ve bunu anlatırken, `Bazen halk için halka da zarar verilir' diyordu. Oysa bu tür eylemlerden sonra örgüt sürekli devletin gizli güçlerinin yaptığını söylüyordu.

[b]NEREDEYSE KOMPLO DEŞİFRE OLACAKTI[/b]

Gare Kampı sorumlusu `Sadun' ise Mersin'deki yangının talimatını verdi. Ayrıca iki kamp sorumlusu kendi aralarında konuşurken, Şemdinli olaylarını örgütün özel kuvvetler biriminin yaptığını anlatıyordu ve `Bak Mersin olayı çok iyi oldu. Ama Şemdinli'yi yapanlar az kalsın yüzlerine bulaştıracaktı. Neredeyse komplo deşifre olacaktı' diyarlardı. Bahsettikleri olay uzun süre basının gündeminde kalan istihbaratçıların tutuklandığı olaydı. Ayrıca Şırnak Beşağaç Köyü'nde 12 köylünün öldürülmesi olayında grup sorumlumuz Perver gülerek `bizimkilerin işidir' diyordu"

[b]KDP'NİN TÜRKİYE MERAKI[/b]

Terörist U.T., Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı Kürdistan Demokrat Parti'ye (KDP) teslim olduktan sonra, Birleşmiş Milletler'e ait olduğu söylenen, ancak KDP'nin istihbarat binası olan Parastin denilen yerde sorgulandığını anlattı. U.T, itiraflarını şöyle sürdürdü:

"KDP sorgu ekibi bana Türk olduğum için örgüt içine sızmış ajan muamelesi yaptı ve örgütten kaçtığıma inanmadılar. Bana sürekli, [b]`Örgüte zarar mı verdin. Seni geri istiyorlar'[/b] diyorlardı. [b]Elimi, ayağımı ve gözlerimi bağlayıp işkence yaptılar.[/b] Parastin görevlileri arasında Türkiye'de öğrenim gördüğünü söyleyen Rıdvan adlı biri vardı. Ailem, ikinci ve üçüncü dereceden akrabalarımın siyasi görüşlerini, kimlik bilgilerini, mesleklerini sordular. KDP istihbaratı bana ayrıca `[b]KDP'den beklentilerin nedir? Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapılanması nasıldır? Devlet içerisinde otorite Türk Silahlı Kuvvetleri mi? AKP'mi yoksa MHP'mi? AKP-KDP ilişkilerini nasıl buluyorsunuz? Sence Atatürk kimdir? Nasıl biridir? Atatürk Kürtlere özerklik vaad etmişti ama bu hakları vermedi, ne düşünüyorsunuz? Devlete karşı olan örgütlenmeler hangileridir? Saadet Partisi nasıl bir partidir?' [/b]gibi sorular sordu. Ama en çok Atatürk ve devlete karşı olan örgütler üzerinde duruldu. [b]Ayrıca PKK'ya zarar verecek şekilde örgütten kaçanları KDP Türkiye'ye teslim etmeyip geri örgüte iade ediyor.[/b] Benimle birlikte örgütten kaçan 15 yaşındaki Ferman ve Piro kod adlı kişiler, ajan oldukları iddiasıyla KDP tarafından cezaevine atıldı.

Kaynak: Vatan

Kadir58 04.04.2008 15:23

--->: Şemdinli de pkk parmagi
 
Bazi kendini bilmezlerde, bu semdinli olayi nedeniyle dönemin Kara Kuvvetleri Baskani Yasar Büyükanit i hedef tahtasi haline getirmisti.

Kadir58 04.04.2008 15:29

--->: MHP'den 301 resti
 
[QUOTE=arifcoskun;250563]Milliyetçilik, ırkçılık, dincilik.Bu üç unsur değilmi dünya üzerinde insanları savaşa kavgaya gürültüye iten nedenler.? Bu üç neden değilmi insanları birer canavar şekle sokan gözünü kırpmadan adam kestiren.? Bunu abartılı bir şekilde bilinçli şekilde insanları kamplara sokmak yönlendirmek gündemden indirmemek sanki çıkara dayalı bir şey gibi. Dünya üzerinde insanlar birbirlerine ırk, din üstünlüğü sağlamak için savaşlar çıkarmak.Bian herşeyi unutup dünyayı kocaman tek bir şehir olarak düşünün. Sonuçta kim olursa olsun yaşayan herkes insan.Siz hiç gördünüzmü birbirinden farklı yaratılmış insan şekli herkesin iki eli iki gözü iki kulağı hepimiz aynıyız. Ve her insan belli bir zaman diliminde yaşar ve ölür.Bu dünya şimdiye kadar kimseye kalmadıki şimdide birilerine kalsın.Düşünün 200 yıl önce kimler yaşıyordu şimdi kimler yaşıyor 200 yıl sonra kimler yaşayacak. İnsanalara ırkı, dini milliyetçiliği aşılaaycağım diye kini nefreti üstünlüğü öğretmek yerine yukarıda bahsettiğim gibi dünyayı kocaman bir kent düşüncesiyle insanların yaşaması için ,birbirine evrensel insanlık ilişkileriyle yaklaşmasını barış, sevgi ortamında nasıl yaşarız onları aşılamak dünya üzerinde tüm isanlara mutluluk huzur getirecektir.Bunu dünyada yaşayan 7 veya 8 milyar insan böyle düşünmeli bu yönde çaba içinde olmalı ki dünyada barış olsun insanlarda huzur olsun.[/QUOTE]

Bizim milliyetciligimiz baska milletlerin milliyetciligine benzemez.

Biz TÜRK MILLIYETCISIYIZ.

Biz:

ISLAM ruhumuz, Türklük bedenimiz

diyoruz

Ayrica biz

Ne dinsiz Türk, nede soysuz Müslümaniz

Kadir58 04.04.2008 15:37

Türk düsmani Lagendijk kapatma davasi ile görüsü!
 
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk i nasil bilirsin?

Azili bir Türk düsmanidir, öyle degil mi?

Peki size bu adam akp nin kapatma davasina niye sert cikiyor? Sebep ne olabilir. Türkiye'nin menfaatlerini düsünüyor demiyorsunuzdur herhalde.

Bakin ne diyor:

Kapatma Davasını Avrupa’da anlatamazsınız!

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk

AK parti için Anayasa Mahkemesi’ne açılan dava için, “Bu davayı Avrupa’da birkaç politikacı dışında kimseye anlatamazsınız”dedi..

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk,”Daha önce de belirtim gibi, mahkeme kararından rahatsısız. Avrupa çok az politikacıya bunu anlatabilirsiniz.

Yüzde 47 oy almış bir partiyi, laiklik karşıtı suçlamalarla kapatma davası açılmasını Avrupa’da pek az politikacı anlar”dedi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Avrupa’da son 50 yılda böyle bir dav a görülmediğini, ve bundan mutlu olduğunu söyleyen Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “Böyle bir şey Türkiye’de olmasaydı, çok daha mutlu olurdum”dedi.

Hükümete de öneride bulunan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, hükümet sadece parti kapatmayı zorlaştıracak düzenlemeye odaklanmasanı, geniş çaplı anayasa değişkilğine hız vermesini istedi.

Kaynak: Cafesiyaset






Bakin, bu sitedeki bazi sahislar gibi, bu azili türk düsmani da acilen yeni anayasa yapilmasini istedi. Eee, hakli adam, akp gibi her istediklerini yapan bir partiyi bulmusken, kacirirlar mi hic.

çiğdem kaya 04.04.2008 15:45

--->: MHP'den 301 resti
 
[QUOTE=arifcoskun;250563]Milliyetçilik, ırkçılık, dincilik.Bu üç unsur değilmi dünya üzerinde insanları savaşa kavgaya gürültüye iten nedenler.? Bu üç neden değilmi insanları birer canavar şekle sokan gözünü kırpmadan adam kestiren.? Bunu abartılı bir şekilde bilinçli şekilde insanları kamplara sokmak yönlendirmek gündemden indirmemek sanki çıkara dayalı bir şey gibi. Dünya üzerinde insanlar birbirlerine ırk, din üstünlüğü sağlamak için savaşlar çıkarmak.Bian herşeyi unutup dünyayı kocaman tek bir şehir olarak düşünün. Sonuçta kim olursa olsun yaşayan herkes insan.Siz hiç gördünüzmü birbirinden farklı yaratılmış insan şekli herkesin iki eli iki gözü iki kulağı hepimiz aynıyız. Ve her insan belli bir zaman diliminde yaşar ve ölür.Bu dünya şimdiye kadar kimseye kalmadıki şimdide birilerine kalsın.Düşünün 200 yıl önce kimler yaşıyordu şimdi kimler yaşıyor 200 yıl sonra kimler yaşayacak. İnsanalara ırkı, dini milliyetçiliği aşılaaycağım diye kini nefreti üstünlüğü öğretmek yerine yukarıda bahsettiğim gibi dünyayı kocaman bir kent düşüncesiyle insanların yaşaması için ,birbirine evrensel insanlık ilişkileriyle yaklaşmasını barış, sevgi ortamında nasıl yaşarız onları aşılamak dünya üzerinde tüm isanlara mutluluk huzur getirecektir.Bunu dünyada yaşayan 7 veya 8 milyar insan böyle düşünmeli bu yönde çaba içinde olmalı ki dünyada barış olsun insanlarda huzur olsun.[/QUOTE]

bu sozlere katılmamak mumkun degıl.bende aynen katılmakla beraber bırsey eklemek ısterım.dıkkat edınız bu tur ayrılıklar her zaman degerlı madenlerı olan yada baska her hangı bır ustunlugu olan ulkelerde olusturuluyor.dıkkat etmelı.

Arif Coşkun 04.04.2008 18:27

--->: MHP'den 301 resti
 
[QUOTE=Kadir58;250612]Bizim milliyetciligimiz baska milletlerin milliyetciligine benzemez.

Biz TÜRK MILLIYETCISIYIZ.

Biz:

ISLAM ruhumuz, Türklük bedenimiz

diyoruz

Ayrica biz

Ne dinsiz Türk, nede soysuz Müslümaniz[/QUOTE]

Genç vede güzel arkadaşım çok iyi söylüyosrsunda, bu söylediklerinin aynısını karşı tarafta kendi ırkı için söylüyor. Yani bu şuna benziyor"benim ırkım senin ırkını döver" gibi. Kimse zaten çıkıpta "ayranım kara" dermi.? Bu sefer ırklar arası veya dinler arası gerilim ve kutuplaşma olup içinden çıkmaz haller alıyor. Temennimiz bunları abartmadan tahrik etmeden başkalarını küçük görmeden barış ve kardeşlik içinde yaşayan bir dünya oluşturmak.Bu çok zor birşey değil,bunu insanlar istese yapabilir.Tüm dünya halkları kardeştir ilkesini benimsemek dürüstlükten sapmamak insanlara doğru şeyleri kini nefreti değil sevgi ve kardeşliği benimsetmekten geçer.

leblebi82 05.04.2008 10:53

--->: Devletin adamı değil, devlet adamı: Alparslan Türkeş
 
[QUOTE=Kadir58;250484]Paylasim icin sagol

Gönül isterdiki gunumuzdeki siyasetcilerde bu kadar erkekce, yigitci fikrini ortaya koysun, düsmana kan kustursun, canina okusun.

Ama nerde.

Ne yazikki cogunluk para icin siyaset yapiyor.[/QUOTE]

[B][COLOR="Indigo"]Yalnız seninle ayrıldığımız temel bir nokta var. Açıkcası seni biraz daha "Ulusalcı" görüyorum. Başbuğ'un anlayışında "İslamiyet Ruhumuz Türklük Bedenimizdir."

Bir de şu video herşeyi anlatıyor aslında ; [/COLOR][/B]

[YOUTUBE]RzWk6Xsu2e0[/YOUTUBE]

Kadir58 05.04.2008 11:16

--->: Devletin adamı değil, devlet adamı: Alparslan Türkeş
 
[QUOTE=leblebi82;250827][B][COLOR="Indigo"]Yalnız seninle ayrıldığımız temel bir nokta var. Açıkcası seni biraz daha "Ulusalcı" görüyorum. Başbuğ'un anlayışında "İslamiyet Ruhumuz Türklük Bedenimizdir."

Bir de şu video herşeyi anlatıyor aslında ; [/COLOR][/B]

[YOUTUBE]RzWk6Xsu2e0[/YOUTUBE][/QUOTE]

Yanlis görüyorsun.

Ben bu sene özel kendim t-shirt bile yapturddim:

ISLAM ruhumuz, Türklük Bedenimiz

diye yaziyor.

Ama ne yazikki ben sizi biraz "ilimli islam" cizgisinde görüyorum.
Abd ve ab nin destekledigi bir partiye yakin olmaniz, üzücü.

adislibekir 05.04.2008 11:19

--->: Devletin adamı değil, devlet adamı: Alparslan Türkeş
 
O Bir Türk Milliyetçisi İdi

Seyyid, yani Hz. Muhammed (s.a.v)'in soyundan olması nedeniyle ecdadı aslen Arap olan Arvasî'nin, kaynağını Türk-İslâm Ülküsü'nden alan bir Türk milliyetçisi olması üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Böyle bir şuurlanmanın altında yatan olgun idrâk gücü onun ailesinden gelen Muhammedi asaletten kaynaklansa gerektir. Bu asaletin nurlu
izlerini şu tarihi olayda bulmak mümkündür: Osmanlı'nın dağılma döneminde, müritleriyle birlikte Suriye üzerinden Arabistan'a giden Abdulhakim Arvasî'ye oranın ileri gelenleri, kendisine medrese yapacaklarını ve her türlü imkânı sağlayacaklarını taahhüt ederek
Arabistan'da kalmasını istemişlerdi. "Osmanlı zâten öldü, Türk diye bir şey kalmamıştır." denilince, Abdulhakim Arvasî Hazretlerinin sinirlenip: "Dünyada iki Türk kalsa birisi benim" diyerek, ömrünün sonuna kadar Müslüman Türk'ün dâvasına sahip çıkacağını ifâde etmesi dikkate şayandır."

Böyle soylu bir ailenin çocuğu olan S. Ahmed Arvasî kendisini şöyle tanımlıyor:

"Ben, İslâm imân ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim.

İnanıyorum ki, hem Türk, hem müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim.

S. Ahmed Arvasî bazı sözde İslamcılar gibi Türk tarihinin sâdece son bin yılını kabul edip geri kalan binlerce yılık islâm öncesi mazimizi kör bir taassuba kapılıp reddetmedi. O şuurlu bir Türk milliyetçisi olduğu için Türk töresini, Türklüğün sembolü Bozkurt'u hiç bir ön yargıya kapılmadan kabul ve tasdik etmiş, her fikir ve fiili islâmi süzgeçten geçirerek her şeyi yerli yerine oturtmasını bilmiştir. Bu konularda o şunları söylemektedir:

"...Kısaca belirtirsek, Türk milleti, geniş bir tarihi tecrübeye, büyük ve zengin bir kültür hazinesine sahip bulunmakla "milli töresini" bu güçlü zemin üzerinde kurmuş bulunmaktadır. Türk töresi, âlemşümul ahlâkî ideâlleri bünyesinde toplayan "pratik bir ahlâk ve hukuk nizamı" durumundadır. Hele, en az bin yıldan beri İslâm'ın şanlı aydınlığında yıkanan, olgunlaşan ve arınan Türk töresi, bütün insanlığı mutluluğa çıkaracak 'âlemşümul' bir nizam durumuna gelmiş bulunmaktadır."

"Hiç bir zaman Türk'ün totemi olmamış olan Bozkurt, coğrafyamızın kültürümüze kazandırdığı bir motiftir" diyen Arvasî Türk milliyetçiliğini "ırkçı" olmakla suçlayan câhillere şöyle seslenir:

"Türk milliyetçiliği, politikasını biyolojik ırkçılık üzerine kurmayı reddetmekle beraber, içtimaî ırk gerçeğini inkâr ve ihmâl etmemelidir.

İçtimaî ırk, biyolojinin konusu değildir, sosyolojinin konusudur. Bir milleti teşkil eden fertlerin, ailelerin, sınıf ve tabakaların soy birliği şuurudur. Ortak bir şuur tarzında beliren mensubiyet duygusunun ve kan birliği şuuru biçiminde duyulmasıdır. Zâten biyolojik verasetin yanında, ortak kültür, ortak coğrafya, ortak hayat tarzı ve ortak mücâdeleler, bir milletin fert ve tabakalarını hem ruhî, hem de fizik bakımından bir birine yaklaştırır."

"Kimse biyolojik verasetini tâyin irâdesine sahip değildir. Ama içtimaî ırk tercihe açıktır. Aynı tarihe, aynı kültüre, aynı din ve ülküye sahip olan insanlar arasında kan ve soy birliği şuurunun güçlenmesine yol açar."

"Türk milliyetçisi, Türk içtimaî ırkını benimser, sever ve sevdirirken ailelerini de bu espiri içinde kurmaya çalışır. Kozmopolitlikten hoşlanmaz. Bununla beraber, başka içtimaî ırkları da Allah'ın bir âyeti olarak değerlendirir."

Türk milletinin kurtuluşunu ve ayağa kalkarak İslâm'ın sancaktarlığını yapmasını, tekrar Nizâm-ı Alem'i gerçekleştirmesini Türk-İslâm Ülküsü'nde gören S.Ahmed Arvasî Türk milliyetçilerinin bu doğrultuda öncelikli olarak yapmaları gerekenleri "Neden Türk-İslâm Ülküsü" başlıklı yazısında şöyle açıklıyor:

"Neden, şu veya bu ad altında toplanmayı değil de, 'Türk-İslâm Ülküsü'ne
bağlanmayı savunuyoruz?

Biz iddia ediyoruz ki, emperyalizm, Türk ve İslâm dünyasını yutmak için en az iki asırdan beri korkunç bir tertibin içindedir. Bir taraftan kültür emperyalizmi ile vatan çocuklarını din ve milliyetine yabancılaştırarak kendi emellerine hizmet edecek kadrolar hazırlamakta, diğer taraftan din ve milliyet duygularını, her şeye rağmen terk etmeyen çocuklarımızı da bir
birine düşürmeyi planlamaktadır."

"Düşman, karşısındaki güçleri parçalayarak, onları birbirine düşürerek, kolay yutulur lokmalar durumuna sokmak ister. Meselâ, sanki bir insan, hem dindar, hem milliyetçi, hem medeniyetçi olamazmış gibi, bu değerleri birbirine zıt programlar durumuna sokarak, hiç yoktan çatışan güçler meydana getirir. Bu oyunlarını, o kadar ustaca plânlarlar ki, tertiplerini anlamak için bazen olayların üzerinden elli veya yüz yıl geçmesi gerekiyor."

" O hâlde, Türk milliyetçisine düşen iş, bütün varlığı ile bu oyunu bozmak olmalıdır. Bu ülkede, sunî olarak güya Türkçü ve güya İslamcı cepheler meydana getirmek isteyen hain ve kahpe oyunların karşısına, bir Müslüman Türk olarak ve tarihine yaraşır biçimde çıkmalıdır.

Bunun için, Türk-İslâm kültürüne, Türk-İslâm medeniyetine, Türk-İslâm Ülküsü'ne bağlı, Türklük şuur ve vakarına, İslâm aşk ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni, İslâmiyet'i ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti yapmak özlemi ile çırpınan, dünya Türklüğü'nün, İslâm dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekten başka çâremiz yoktur. "
_________________
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş!
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Kadir58 05.04.2008 11:45

Meclis'te oy komedisi
 
[B]Meclis’te şaka gibi oylama[/B]
Sosyal Güvenlik Reformu oylaması görüşülürken skandal yaşandı. Neyin oylandığını bilemeyen, AKP’liler muhalefete bakıp oy kullandılar. Muhalefetin de desteklediği önerge AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.

Çalışanların iş bırakma eylemleriyle tepki gösterdiği, hükümet ile sendikalar arasında günlerce süren pazarlıklar sonucu güç bela üzerinde kısmi anlaşma sağlanan Sosyal Güvenlik Yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu’ndaki önceki günkü görüşmeleri, “traji komik” bir olaya sahne oldu.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, hükümet ile sendikalar arasında varılan uzlaşma gereğince, tasarının 35. maddesinin değiştirilmesi için önerge verdi. “Yüzde 35 olan alt sınır aylığının evli veya çocuklu olanlarda yüzde 40’a çıkartılmasına” yönelik AKP önergesinin yanı sıra, CHP, MHP, DSP’lilerden de bu madde için çok sayıda önerge geldi.

Muhalefetin önergeleri tek tek reddedildi. Sıra AKP’nin önergesine geldiğinde MHP, “toplantı yeter sayısının” aranmasını istedi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, elektronik cihazla yoklama yaparken, AKP grup başkanvekilleri de kulisteki milletvekillerinin salona girmelerini istedi. Bu sırada Pakdil yoklama sonucu salonda karar yeter sayısının olduğunu belirterek, hemen ardından AKP önergesini oya sundu.

Apar topar kulislerden Genel Kurul’a giren AKP’liler, neyin oylandığını bilmedikleri için muhalefet milletvekillerinin tutumuna baktılar. Muhalefetin “kabul” oyu verdiğini gören AKP’liler, hep beraber “ret” oyu verdi.

Sonuçta muhalefetin de desteklediği AKP önergesi, AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

AKP’lilerin uzlaşmayla getirilen değişiklik önergesine ret oyu kullanması, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i de şoke etti. Sinirli olduğu görünen Çelik, “Biz bu maddede, asgari aylıklarla ilgili sosyal taraflarla mutabakat sağlamıştık. Bu kabul edilmeyen önergede de evli veya çocuklu olanlarla ilgili yüzde 5’lik bir artış sağlanıyordu. Yani çalışanların lehine olan bir önerge kabul edilmemiş oldu” siteminde bulundu.

Çalışanlarla üzerinde anlaşılan ve AKP’lilerin gafı nedeniyle reddedilen değişiklik düzenlemesi, tasarının tüm maddeleri görüşüldükten sonra, ama tamamı oylanmadan önce tekriri müzakere yöntemiyle yeniden ele alınacak.

Sendikacılar: AKP Gayriciddi
Süleyman Çelebi (DİSK Başkanı): Bu son derece acıklı bir durum aslında. Çünkü bu karar vericilerin, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren böyle bir yasaya nasıl gayriciddi baktığının ifadesidir. Milletvekillerinin ne yaptıklarını bilmediklerinin bir ifadesidir.

İsmail Hakkı Tombul (KESK Başkanı): Milletvekillerinin bu yasayı anladığını zaten sanmıyoruz. Başbakan’ın bile bu yasayı bildiğini sanmıyoruz. Milletvekilleri bir yasaya oy vermiyorlar. Parti gruplarının sözcülerinin isteklerine oy veriyorlar.

Kaynak: Internethaber


WEZ Format +2. ?uan Saat: 13:46.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.