Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Sivaslı Önemli Şahsiyetler (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=113)
-   -   ŞEMSİ SİVASİ (1597) (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=10855)

Güner 21.04.2007 00:25

ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
ŞEMSİ (ŞEMSEDDİN-İ) SİVASİ (1520 - 1597)

Tokat'ın Zile ilçesine bağlı Silis köyünde doğan Şemseddin Sivas'î, alim ve mutasavvıf bir şairdir. Babası Seyyid Mehmet Ebulberekât'tır.
Ahmet Yesevi'nin Horasan Erenleri Zinciri'nden olan Ebulberekât Horasan'dan Anadolu'ya kırk kadar sofisi ile gelmişti. (Bazı kaynaklarda 28 sofisi ile geldiği belirtilir.) Kendisi Hüseyini olduğu için seyyid lakabını almıştır.
Halk arasında Şems'ül Aziz veya esmerliğinden dolayı Kara Şems denilen şairin asıl adı Ahmed, künyesi Ebu's-senâ lakabı ise Şemseddin'dir. Şiirlerinde Şemsi mahlasını kullandı. Ebulberekât'ın dört oğlundan biri olan Şemseddin Ahmed, yedi yaşında babası ile Amasya'ya giderek Şeyh Muslihiddin 'in sevgisini kazandı. Ardından Tokat'a giderek Arakiyecizâde Şemseddin Efendi ile Şeyh Şirvani'den ilim tahsil etti. Daha sonra İstanbul'a giderek ilmini daha da derinleştirdi, müderrisliğe yükseldi. Bir gün kazaskeri ziyarete gittiği zaman mevki isteyenlerin küçülmelerini görerek üzüldü ve tasavvufa yöneldi. Devrinde büyük şöhrete kavuşan Şemseddin Ahmed, hac görevini ifa etti. Dönüşünde tekrar İstanbul'da Zile ve Tokat'tan sonra Sivas Valisi Hasan Paşa tarafından yaptırılan Meydan Camii'nde göreve başlamak üzere Sivas'a geldi. Sivas'ta çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Hayveti Tarikatının Şemsiyye konulu kurdu. Seksen yıla yakın ömrünü ilme, öğrenci yetiştirmeye, eserlerini yazmaya ve irşadlarda bulunmaya vakfetti, ünü Sivas'ın dışına da yayıldı. III.Mehmet ile Eğri seferine katıldı. Din, devlet ve millet bütünlüğüne yürekten inanmış bir kimse idi. Devletin bekası için yaşının ilerlemiş olmasına bakmadan, padişahtan davet geldiğinde "işittik, itaat ettik, zaten biz her an hazırlıklıyız. Bismillah, hemen gidelim" diyerek yollara düştü. 1597 (H.1006) yılında vefat etti ve Meydan Camii'nin kuzey tarafında bulunan türbesine defnedildi.
Nuh felek şemsi toplandı nur ile ölümüne düşürülen tarihlerden biridir. Soyundan gelen Abdülmecit Sivasî, Abdullahad Nuri, Ahmed Sûzî ve Recep Kâmil de güçlü mutasavvıf şairlerdir. Dergahın son şairi Şeyh Ahmed Güneren (Rindi)dir. Yazmış olduğu kırka yakın eserde, yüksek bir din kültürüne sahip olduğu görülen Şemseddin Sivasî, Arapça ve Farsça'ya da çok iyi vakıftır. Şiirlerini tasavvufi fikirlerini ifade etmek ve yaymak amacıyla yazmış olup, şiiri bir vasıta olarak görmüştür. Duygu ve düşüncelerini içten ve özlü bir şekilde ifade etmiş, aruz ve hece vezni ile söylediği şiirlerinde Allah ve Hz.Peygamber sevgisini dile getirmiştir. Bestelenmiş bir çok ilahisi bulunan Şemseddin Sivasî, Mevlid de kaleme almıştır. Şemsi'nin mevlidi baştan başa tasavvufî bir eserdir, günümüzde de okunmaktadır. Şiirlerinden bazıları didaktik özellikleri dolayısıyla halk arasında ezbere bilinen Şemseddin Sivasî'ye, Sivas halkı sevgi ve hürmetleri dolayısıyla Şems'ül-Aziz adını da vermiş, onu Sivas'ın manevi koruyucularından addetmiştir. Türbesi evliya kabri olarak ziyaret edilen Şemseddin Sivasî ile ilgili olarak çeşitli menkıbeler de halk arasında bütün canlılığı ile yaşamaktadır.

leblebi82 11.06.2007 14:20

--->: ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
[B][COLOR="Indigo"]ŞEMSEDDİN SİVASİ ( m. 1520 – 1597 )

Anadolu'nun yetiştirdiği büyük velilerden birisi olan Şemseddin Sivasi, esmerliğinden dolayı halk arasında Kara Şems olarak da bilinmektedir. Ayrıca Şems'ül Aziz olarak da anılmaktadır. Asıl adı Ahmed'tir. Halvetiyye yolunun kolu olan Şemsiyye(Sivasiyye)'nin kurucusudur. Aslen bugünkü Tokat ilinin kazası olan Zile'ye bağlı Silis köyünde miladi 1519 veya 1520 tarihinde dünyaya gelen Şemseddin Sivasi'nin babası Ebü'l Berekat Muhammed'tir. Hoca Ahmet Yesevi'nin Horasan Erenleri zincirinden olan Ebü'l Berekat seyyid lakabını almıştır. Oğlunu da kendisi yetiştirir.

Tokat'ta Arakiyecizade Şemseddin Hazretlerinden ve Şeyh Şirvani'den ders alan Şemseddin Sivasi, buradaki tahsilini bitirip İstanbul'a gider. Zamanın en gözde medreselerinden olan Sahn-ı Seman medreselerinde müderrislik görevine kadar yükselmiştir. Osmanlı döneminde Sahn-ı Seman medreseleri bugünkü anlamıyla üniversiteye karşılık gelmektedir. Müderrislik ise ders veren profesör anlamındadır. İstanbul'da bulunduğu sırada Kazasker'den mevki-makam isteyenlerin halini görüp üzülerek tasavvufa yönelir. Daha sonra hac vazifesini yerine getiren Şemseddin Sivasi hazretleri, tekrar Zile'ye yerleştikten sonra Amasyalı Şeyh Muslihiddin Efendi'nin yanına gidip ona talebe olur. Şeyh Muslihiddin Efendi kendisine icazet verdikten sonra vefat eder. Hocasının vefatı üzerine Ahmed Şemseddin kendi ifadesiyle ; mumu sönmüş eve, suyu çekilmiş değirmene dönmüştür.

Hocası vefat eden Ahmed Şemseddin, Tokat'taki Şeyh Mustafa Kırbasi'ye talebe olmak istedi. Fakat yüz yaş civarında olan Şeyh Mustafa Kırbasi ihtiyar ve hastalıklı olduğu için kendisini terbiye ile meşgul olamayacağını söyledi. Fakat Kara Şems'in bu işte halis ve sadık olduğunu öğrenince ona altı ay içinde Allahu Teala'nın kamil bir rehber göndereceğini söyledi. Bu veli kişi Abdülmecid Şirvani idi. Şemseddin Ahmed ile tanışan Abdülmecid Şirvani kendisine “ Ey Kara Şems, Bu nasıl aşk ki Allah(c.c.)'ın emri ve Resulullah(s.a.v.)'ın işaretiyle peşine düştüm. Neyim varsa bıraktım ve seni irşadla vazifelendirildim. Şemseddin Sivasi hocasından feyz alıp sıkıntılara katlanır ve yetişir. Kemale erip hocasından icazet alır.

Tam dergahını nereye kuracağını düşündüğü sırada devrin Sivas valisi Hasan Paşa kendisini Sivas'a davet edip yaptırdığı dergaha yerleştirdi. “Meydan Camiinde göreve başlayan Şemseddin Sivasi Hazretleri böylece 50 yıl boyunca burada Sivas halkına hizmet ettiler. Şemseddin Sivasi Hazretleri 17'si manzum olmak üzere 36 kitap yazmıştır. Anadolu'nun Şems-i Tebrizi ve Akşemseddin ile birlikte üç güneşinden (şems) biridir.

Sene 1595'te Osmanlı tahtına Sultan III. Mehmet çıktığında Osmanlı Devleti, zor günler geçirmekteydi. Halk uzun bir aradan sonra matem havasına bürünmüştü. Düşmanlar Estergon'u almıştı. Birçok yer elden çıkmak üzereydi. Padişaha sefere çıkmasını telkin eden Hoca Sadettin'in önerisiyle Sultan Eğri Seferi'ne karar verir. Sefere yaşı 80 olmasına rağmen atlanıp pusulanan Şemseddin Sivasi de iştirak eder ve zaferi sultana müjdeler. Eğri zorlanmadan fethedilir. Fakat daha sonraki muharebede ordumuzda bozulma ve firar başgösterirken düşman yağmaya başlar. Sultan III. Mehmet Şemseddin Sivasi'ye dönerek zaferin nerede olduğunu sordu ve söylediklerinin gerçekleşmediğini belirtti. Bunun üzerine Şemseddin Sivasi, padişaha gönlünü ferah tutmasını, zaferin yakın olduğunu ve Allah(celle celalüh)'ın dostlarını yalnız bırakmayacağını müjdeledi. Gerçekten çok geçmeden yeşil sarıklı bir yiğit ortaya çıkmıştır ki bu zatın kim olduğu Şemseddin Sivasi'ye sorulunca H.z. Hızır alehhisselam olduğunu söylemiştir. Ve sonrasında da zafer kazanılmıştır. III. Mehmed , Eğri Fatihi olmuştur. Alman topraklarının yüzde 95'i alınmıştır. Bu zafer Haçova Zaferi'dir.

Savaştan sonra işin hikmetini soran padişaha Şemseddin Sivasi Hazretleri, “askerine ve silahına güvenirsen işin onlara kalır. Ama Allah (c.c.)'a sığınanlar asla mağlup olmazlar.” der. Yine padişaha memlekete cami ve medreseler açmasını tavsiye eder. Şemseddin Sivasi, Padişahın İstanbul'da kalması için kendisine ısrar etmesine rağmen Sivas'a döner. Artık oldukça yorgun düşmüştür. Bir müddet sonra 1597 tarihi içerisinde vefat eder. Türbesi Sivas şehir merkezinde ve şehrin tam ortalarında yer alan Meydan Camii içerisindedir. Cami avlusu içerisinde ve kuzeybatı yönünde olan türbe ziyaret edilebilmektedir. 1600 yılında inşa edilen türbe dıştan sekizgen kasnağa sahiptir. Allah (c.c.) , Şemseddin Sivasi'nin mekanını cennet etsin.

Kapına geldi asiler

Şefaat ya Resulullah!

Suçunu bildi kasiler

Şefaat ya Resulullah!




Şemseddin Sivasi'nin Sivas için önemli bir başka özelliği de Sivas'ta Küçük Minare Mahallesi olarak bilinen mahallenin kuruluşuna yaptığı katkıdır. 15. ve 16. yy.'ların ilk yarısında henüz mahalle olmamış durumdaki Şeyh Hasan Zaviye ve türbesi çevresine Şemseddin Sivasi'nin ve dervişlerinin yerleşmesinden yarım asır kadar sonra burasının Küçük Minare Mahallesi olarak anıldığını Ömer Demirel kitabında belirtmektedir. Burada şeyh Hasan'ın vakıf arazisi Şeyh Şemseddin için kiralanmıştır. Kiralanan arazi üzerinde yapılan imar faaliyetleri kısa sürede burayı bir mahalle konumuna getirmiştir.

Şemseddin Sivasi bugün Sivas'ı aydınlatan bir güneş gibidir. Sivas'ın en müstesna bir yerinde bulunan Meydan Camii (Hasan Paşa Camii) içerisindeki türbesi Sivaslılar ve şehre gelenler tarafından ziyaret edilmektedir. Bugün Şemseddin Sivasi adına kurulan vakıflar bulunmaktadır. Şemseddin Sivasi adıyla Sivas'ta bir öğrenci yurdu yer almaktadır.




Şemseddin Sivasi ile ilgili ayrıntılı bilgiye ve eserlerinin listesine yukarıdaki bilgileri yazarken yararlandığımız aşağıdaki kaynaklardan ulaşabilirsiniz.




Kaynaklar

[url]www.sivas.gov.tr[/url] ( Sivas Valiliği Web Sayfası)

[url]www.sivas-bel.tr[/url] ( Sivas Belediyesi Web Sayfası)

[url]www.halvetisivasi.4t.com[/url] (Halveti Sivasi Web Sayfası)

[url]www.cumhuriyet.edu.tr[/url] ( Cumhuriyet Üniversitesi Web Sayfası)

Orta Anadolu Evliyaları 2 , Türkiye Gazetesi Yayınları, İstanbul 2004

1999 yılı son günlerinde ve Ramazan ayı içinde Türkiye Gazetesi'nde yayınlanan yazı dizisi

Ömer Demirel , Sivas Şehir Hayatında Vakıfların Rolü, TTK Yayınları, Ankara 2000

[url]www.sivaslilarvakfi.com[/url] (Sivaslılar Vakfı Web Sayfası)[/COLOR][/B]

Abdurrahman 58 12.12.2008 23:41

Cevap: ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
Paylaşım için tşkrler
Allah razı olsun.

seva 13.12.2008 02:05

Cevap: ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın

Dogu 18.12.2009 23:38

Cevap: ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
Meydan Camiine gittiğimde türbesini ziyaret ettiğimde Çok Huzur verir bana ne güzel insanlarmış keşke o zamanlarda Yaşasaydım.

goramaz 18.12.2009 23:43

Cevap: ŞEMSİ SİVASİ (1597)
 
canım sivasım
her bir köşesine bir incitanesi saçılmış
bir köşede iharmcızade, bir köşede Şemsi Sivası, Bir köşede sahabe efendilerimizde Ahmedi Turan bir köşede Arap şeyhi...
belki de bu yüzden kopamıyorum senden...Allah dostlarının kalbe saçtığı inşirah gibisi yok


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:06.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.