Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Hertelden (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=17)
-   -   Sevdiğim Hİkayeleri Sizlerle PAYLAŞMAK İstiyorum.. (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=38886)

Azizem_58_58 14.03.2012 08:01

Sevdiğim Hİkayeleri Sizlerle PAYLAŞMAK İstiyorum..
 
[B][FONT="Comic Sans MS"][SIZE="2"][COLOR="Purple"][CENTER] Bundan yüzyillar önce deniz aşırı, çok güzel bir ülke varmış.
Tabi her masalda oldugu gibi bu masalda da o ülkenin bir kralı ve
tabii ki bir de prensesi varmis. Prenses dünyalar güzeli bir kızmış.
Kral ona bakılmasını yasaklamış, her Gün dolaşmak için saray muhafızları
ile sarayın dışına çıkacağı ilan edildiginde halk eğilir ve gözlerini kapatır,
ya da evlerine kaçışırmış. Onu görmenin bedeli ölümle cezalanmakmış.
Günlerden bir gün yine prenses dolaşmak için çıktığında; fakir bir köylü
delikanlı herşeyi göze alarak başını kaldırmış ve prensesle göz göze
gelmişler... O an fakir delikanlı prensese inanilmaz bir aşkla tutulmuş.
Prensesin derin bakışlarının da boş olmadığını düşünmüş ve günlerce
uyuyamamış. Fakir delikanlı ölümü bile göze almak pahasına, prensesi
bir kere daha görmek için uğraşmış durmuş. Bu arada güzel prenses de
onu tutulmuş onun zarar görmemesi için günlerce kendini saraya kapatmış.
Sonunda dayanamayan fakir delikanlı her şeyi göze alarak gizlice sarayın
bahçe duvarına tırmanmış ve prenses ile bir kere daha göz göze gelmişler.
Fakir delikanlı hemen duvardan atlamış ve prensesle konuşacağı anda
saray muhafızlarına yakalanmış. Kralın karşısına çıkarılan delikanli ölümle cezalandırılacağını bildiğinden krala prensese duydugu aşkını anlatmış.

Kral ölüm emrini vereceği anda prensesin yalvarışlarına
dayanamayarak delikanlıya başka bir ceza vermeyi kabullenmiş.

Hemen bir gemi hazırlattıran kral, gidilebilecek en uzaktaki adaya bir fener yaptırmış ve fakir delikanlıyı da o adada yanlız yaşamaya mahkum etmiş...

Aradan bir kaç Ay geçmesine rağmen prensesi unutamayan delikanlı
prensese olan aşkını kağıtlara dökmüş ve martılara anlatmaya başlamış...
Artık bütün martılar fakir delikanlının prensese olan aşkını anlamış
ve yazdığı mektupları prensese götürmeye başlamışlar... zamanla
prensesin de yazmış olduğu mektupları fakir delikanlıya götüren martılar
aracılığı ile iki gencin arasındaki aşk iyice büyümüş. Ta ki... Bir sabah
sarayın bahçesinde kahvaltı yaparken prensesin odasının penceresine
ağzında bir mektupla konan martıyı kralın görmesine dek. Tabii
korkulduğu gibi olmamış... Martıların bile aracı olduğu İki gencin
arasındaki büyük aşkı anlayamadığı için kendisinden utanmış ve
ağlayarak kızına sarılan kral, hemen bir gemi göndertip fakir
delikanlıyı getirtip kendisi ile evlendireceğini söylemiş.

Buna duyunca çok mutlu olan prenses hemen delikanlıya bir mektup
yazmış ve olanları anlatmış. Bu arada mektubu götürmek için bekleyen
martıya da tüm martıların düğünlerine davetli olduğunu söylemiş.
Buna çok sevinen martı mektubu bir an önce ıssız adaya götürmek için
yola çıkmış. Tam yolu yarılamışken yanından geçen bir kaç martı
arkadaşına haber verip hepsinin düğüne davetli olduğunu söylemek
için gagasını açtığında mektubu düşürmüş. Tüm martılar hep birlikte
mektubu aramaya başlamışlar. Fakat bir türlü bulamamışlar...

Bu arada prensesten mektup alamayan aşık delikanlı, yazmış olduğu
mektupları göndermek için bir tek martı bile bulamamış... Biraz
ilerisinde uçuyorlar fakat yanına gitmiyorlar ve mektubu ariyorlarmış...

Prensesin kendisini artık unuttuğunu, istemediğini, martıların da onun için
yanına gelmediğini sanan delikanlı üzüntüsünden sonunda kendisini
fenerden kayaların üzerine atarak intihar etmiş. Olanlardan habersiz kralın
gemisi adaya vardığında fakir delikanlının soğuk bedeni ile karşılaşmışlar...

İşte o gün bugündür, martılar o mektubu ararlar. Mektubu bulup,
o inanılmaz sevgiyi geri getirebileceklerine, her şeyi
düzelteceklerine, inanarak hep denizler üzerinde uçuşup dururlar. [/CENTER][/COLOR][/SIZE][/FONT][/B]

sensetik 14.03.2012 10:12

Cevap: Sevdiğim Hİkayeleri Sizlerle PAYLAŞMAK İstiyorum..
 
güzelmiş...devamını bekliyoruz ama :)

Azizem_58_58 15.03.2012 08:08

Cevap: Sevdiğim Hİkayeleri Sizlerle PAYLAŞMAK İstiyorum..
 
[B][FONT="Comic Sans MS"][SIZE="2"][COLOR="Red"][CENTER] aynı sokakta oturuyorduk
adı esrarengizdi
herkes onun hakkında birşeyler söylerdi
hepsi nedensiz
kirli sakalları vardı
kahverengi gözlü ve kumraldı
ben nefret ederdim
ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı
hiç kimseyle konuşmazdı
sadece gelip giderdi
başı öne eğik,hep dalgındı,farklıydı
gece boyunca hep lambası yanardı
bir gün onunla yolda karşılaştık
çok güzel bir yüzü vardı
bakışları sanki içimi eritiyordu
o an kalbimi söküp atasım geldi.
çünkü ilk defa laf dinlemiyordu.
o bakışları,o gözleri gönlüme işledi.
artık uyumak yerine onun evini izliyordum
onunla karşılaşabilmek için saatlerce kapıda beklerdim.

bir akşam yine onu yolda gördüm.
bir dakika bakarmısın dedim
acelem var küçüğüm dedi.'KÜÇÜĞÜM'
sanki bana aramızdaki yaş farkını anlattı.
eve gidip ağladım.o gece karar verdim
artık onunla konuşmayacaktım
ertesi gün eve girdiğini gördüm
hemen gittim kapıyı çaldım kapıyı açtı:ne var KÜÇÜĞÜM DEDİ.
adımı bile söylemeden
sadece seni seviyorum dedim
konuşmadan koşarak evden ayrıldım
daha sonra bir ay evden çıkmadım
bir gün kızlarla mahallede oturuyorduk
sirenler içinde bir ambulans geldi
ambulanstan acele acele inenler
hızla onun evine girdiler
bütün mahalle onun evine girdik
seyre daldık,birkaç dakika sonra
sedyeyle dışarı çıkardılar
önümden geçerken
bende seni küçüğüm dedi
donup kaldım
herkes bana bakıyordu
eve doğru koşmaya başladım
gözyaşlarım durmadan akıyordu.
evde annemler ondan bahsediyordu
ailesi yokmuş
okumuş
sevdiği bir kız varmış
ama kaçtığı gün ölmüş
bir süre sonra yine sevmiş
ama ne yazıkki o da ölmüş
kimi sevdiyse ölüm ayırmış
sanki onun sevdiği
azrailin ölüm fermanıymış
bazen hiç nedensiz
bir kağıt bir kalem
bir de fotoğraf varmış
bir de ölmek için dua ediyomuş
intihar edip hastaneyi aramış
polisler evin duvarında
KÜÇÜĞÜM YAZISINI BULMUŞLAR
KÜÇÜĞÜM SENDE ÖLME YAZIYORMUŞ!!!!
bir gün kızlarla mahallede oturuyorduk

[/CENTER][/COLOR][/SIZE][/FONT][/B]

Azizem_58_58 20.03.2012 08:02

Cevap: Sevdiğim Hİkayeleri Sizlerle PAYLAŞMAK İstiyorum..
 
[B][FONT="Comic Sans MS"][SIZE="3"][COLOR="Indigo"][LEFT] Tokadı Basmadan Önce...


Gençadam, evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler yaygınlaşınca, ahşap olanlara rağbet azaldı. Bu yüzden işler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocukları büyümüş, biri hariç okula başlamıştı. Masrafları artınca, yanındaki kalfasına yol verdi. İşe biraz daha erken koyulur, yardımcıya ayırdığı parayı, çocukların harçlığına katardı.

Adam, bir gün çalışırken, elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediği halde gelmedi. Aksi gibi, o akşam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere vardı. Boş kalmayı sevmezdi. Planyayı yağladı, talaşları süpürdü. Biraz dinlenmek için eve çıkarken, sigortaya göz attı. Eğer yanılmıyorsa, bu iş normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı.

Şalteri kaldırınca, atölye aydınlandı. Tahminleri doğru çıkmıştı ama, bu işe bir anlam veremiyordu. Şaka dese, böyle bir şaka yapılmazdı. Kendisini kıskanacak bir düşmanı da yoktu.

İşe koyulduğunda, yine aynı şey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüştü. Oğlu, evden atölyeye bağlanan merdiveni sessizce inmiş ve sigortayı kapattığı sırada, babasını karşısında bulmuştu.

Adam, on yaşına gelmiş bir çocuğun böyle bir haylazlığını affedemezdi. Bütün günü, onun yüzünden mahvolmuştu. Bir kere yapmış olsa, ses çıkartmazdı. Ama tekrarlaması, hangi yönden bakılırsa bakılsın, büyük hataydı. Saçlarından yakalayıp sıkı bir tokat attı. Her şey onun iyiliği içindi. Belki vurduğu tokat, serseri olmasını engellerdi.

Adam, oğlunun gözyaşlarını görmezden geldi ve eve çıktıktan sonra, eşine dert yanarak:

- Bu çocuğun, okulda kimlerle düşüp kalktığını bilmemiz lazım!.. dedi. Eğer serbest bırakırsak, başımıza büyük dertler açacak!..

Adam, bir süre düşündü. Sonunda da en kolay yolu buldu. Oğlunun hiç aksatmadan tuttuğu günlüğünde, arkadaşlarına ait ip ucu olmalıydı. Eşi istemese de, ona kulak asmadı ve çocuğunun günlüğünü okumaya başladı.

Oğlu, en son sayfada:

"Bu gece kötü bir rüya gördüm!.." yazmıştı. "Atölyede çalışırken, babamı elektrik çarpıyordu. Allah'ım onu koru!.. Ben elimden geleni yapacağım!.."






[/LEFT][/COLOR][/SIZE][/FONT][/B]


WEZ Format +2. ?uan Saat: 11:38.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.