Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 14.05.2007, 21:41   #1
SivasLady
Editör
 
SivasLady - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
SivasLady Şuan SivasLady isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10 SivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz seinSivasLady kann auf vieles stolz sein
Standart RUHSATÎ (1835-1911)

Daha senden gayrı âşık mı yoktur
Nedir bu telaşın ey deli gönül
Hele düşün devr-i Adem’den beri
Neler gelmiş geçmiş say deli gönül


Mevlâ’m kanat vermiş uçamıyorsun
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun
RUHSATÎ dünyadan geçemiyorsun
Topraklar başına vay deli gönül

HAYATI

Bir şiirinde;

Elli birde zuhur edip
Doğup cihana gelelim ben

diyen Ruhsatî, H. 1251 (Miladî 1835) yılında doğmuştur. Yine bir şiirinde;

Sultan Mehmet şant zat-ı âlişan
Erer maksuduna pâyına düşen

ifadelerinden de onun Sultan Mehmet Reşat devrini (1909-1918) idrak ettiğini anlıyoruz. Vehbi Cem Aşkun, Ruhsatî’nin cülustan iki yıl sonra, yani 191I’de vefat ettiğini söylüyor. Eflatun Cem Güney de; “Ruhsatî... 1327 (191l)’de yetmiş altı yaşında gözlerini kapamıştır” diyerek, Aşkun’u destekler.

Bir köy şairi olan Ruhsatî, Sivas’ın Deliktaş bucağında doğmuş ve ömrünün hemen hemen tamamını burada geçirmiştir. Onun;

Dedem vilayeti gitsem Tonus’a
Saklamaz sırrını sezegen olur

sözlerinden, soyunun Tonus (yeni adı; Altınyayla) ilçesinden geldiği hükmüne varıyoruz.

Ben bilirim Şeyh Mehmet’tir pederim
RUHSATî’ye eş ben oldum ağlarım

deyişinden, Ruhsatî’nin babasının Mehmet olduğunu öğreniyoruz. Fakat şiirlerinde annesinin ismine yer vermemiştir. Eflatun Cem Güney, annesinin isminin Safiye olduğunu ifade etmiştir.

Ruhsatî on iki yaşında öksüz ve yetim kalmış; bu bakımdan kuvvetli bir tahsil görememiştir. Bir divandaki;

Eğer nikâhtan sorarsan dördü bitirdim tamam
Eğer evlattan sorarsan yiğirmi üçtür heman

ifadelerinde, dört kere evlendiğini ve bu evliliklerden yirmi üç çocuğu olduğu neticesine varıyoruz. Eşlerinin adı sırasıyla şöyledir: Mihri, Ayşe, Fatma ve Mühimme. Bunlardan Mihri, oğlu Âşık Minhacî’nin annesidir.

Ruhsatî, uzun müddet Deliktaş ağalarından Ali Ağa’nın yanında azap durmuştur. Kimi zaman Tecer’deki değirmenlerin su işlerinde çalışmış, kimi zaman da köyünde kiracılık, rençperlik ve çobanlık yapmıştır. Bazen de inşaatlarda bennelik (duvarcılık) yaptığı olmuştur. Zaman zaman gurbete çıkan Ruhsatî ömrünün sonlarında köyünde imamlık yapmıştır. Ömrü fakirlikle geçen Ruhsatî, ufak-tefek yardımlar haricinde kimseden arzuladığını bulamamıştır. Mezarı, doğduğu yer olan Deliktaş’tadır

Ruhsatî, bedeli bir âşıktır. Birgün Kertme köyü mezrasında uyuyakalmış ve bu sırada pirlerin verdiği badeyi içmiştir. Aşağıdaki sözlerinden de anlaşılacağı üzere, kendisi de zaman zaman bunu dile getirmiştir.

Bir gece menamda gördüm muhabbetin badesin
İçmeden mest eyledi fincana aklı m yetmedi

Baktım bir bade sundular yatarken bir gecen ben
Anasından doğduğuna oldu pişman sanmasın

Ben değilim Hak söyletir dilimi
Bade içtim kimse bilmez hâlimi

Asıl adı Mustafa olan Ruhsatî’nin mahlasını Şeyh İbrahim Efendi vermiştir.

Kimi Ruhsatî der kimisi koca
Kimisi âşık der kimisi hoca
Kimisi Cehdi’ der kimisi yuca
Gazaya razı ol belâya sabur

Bir zaman İcadi bir zaman Cehdî
Şimdi de Ruhsati baba dediler

sözlerinden anlaşılacağı gibi, her ne kadar İcadî, Cehdi mahlasını da kullandığını söylüyorsa da biz, bu mahlaslarla söylenmiş şiirine rastlayamadık.

Ruhsatî, irticali olan fakat saz çalmayan bir âşıktır. Hakkında yazılmış kitaplarda ve makalelerde, saz çaldığından söz edilmişse de bunun böyle olmadığını bizzat kendisi ifade etmiştir.

Ne çöğürüm ne kavalım ne sazım
Ne bir Hakk’a yarar vardır niyazım

Saz ile söz ile alınmaz meydan
Ruhsat’ın mahlası serpilmedikçe

Ruhsatî’nin pek çok âşıkla karşılaştığı şüphesizdir. Ancak biz bunlardan Hacı Necati, Âşık Halil ve Kanaklı Sefilî gibi isimleri tespit edebildik.

Fiziki olarak uzun boylu, beli bükük, çil yüzlü, çakır gözlü, sarı sakallı bir yapıya sahip olan Ruhsatî, karakter itibariyle de ideal insan vasıflarına sahiptir. Basiret, kanaat, tevazu ve izan sahibidir. Haramdan, koğ, ve gıybetten kaçınmış; sır saklamasını bilmiştir. Kimsenin azına çoğun karışmamış; kimsenin malına göz dikmemiştir. Samimi bir Müslüman olup İslâm Peygamberini aşk derecesinde sevmiştir. Önceki kaynaklarda Bektaşî olduğu ileri sürülmüşse de Ruhsatî, kendisinin de pek çok şiirinde belirttiği gibi Nakşibendi tarikatine mensup bir âşıktır. .
__________________


Sadece Susmak İstiyorum...
Yalan İnsanları Kaale Almadan...
Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan...
HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan...
Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan...



SivasLady isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla