--->: MÜSLÜMAN KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE KADAR
Halk Darbesever Laikçilerin Ölçüsünü Alacak
Önce şunu koyalım: Yasağın kalkmasına yönelik tartışmalar sırasında kendini laik ve çağdaş gören zihniyetin partisi ve uzantıları kuş boku kadar olsun bir çözüm önerisinde bulunmadılar, aksine olayı gerdiler de gerdiler…Öyle boyutlara geldik ki şimdi de “anayasayı ancak darbe yaparak, idamı göze alarak değiştirirsiniz” diyorlar.
Allah şifa versin, bunlarla buraya kadar.
Demek ki bunlar anayasanın herhangi bir maddesinin değişmesi için darbeden başka yol bilmiyorlar ya da meşru görmüyorlar. Oysa ortada olup biten her şey ama her şey yürürlükteki anayasa hükümlerine göre cereyan ediyor.
Bal gibi bir “cunta anayasasının” hükümlerine bile razı olmayan bu güruh nasıl bir anayasa istiyor bilmem ki? Mesela darbe yapıp başarıya ulaşsalardı (hani ortaya çıkan belgelerde darbeden sonra Başbakan ve Cumhurbaşkanını bile belirlemişlerdi ya) Ergenekon yapılanmasının yapacağı yeni anayasaya ne buyururlardı acaba?
Geçelim.
Milletle dalaşa dalaşa Türkiye’de belki de filizlenip bir açılım sağlayacak olan sol hareketin içine de ettiniz ya…Ona yanarım.
Ayrıca inançlar karşısında tarafsız ve tüm inançların özgürce yaşanabilmesi için kamusal bir teminat olan laiklik ilkesini de bir ‘din düşmanlığı, oligarşik baskı aracı ve sözümona bir seçkin sopası” hâline getirmeyi hızla başardınız. Ne kadar gurur duysanız azdır.
Gelelim derin ve sorunlu mantıksal açmazınıza…
Daha düne kadar diyordunuz ki “üniversitelerde başörtüsü serbest bırakılırsa bunun önünü alamayız, başörtülüler çoğalır ve başı açıklara baskı yapar, Çoğunluk karşısında azınlığın haklarını korumamız için başörtüye izin veremeyiz, gerekirse üniversite kapılarını kaparız, ders vermeyiz cart curt…”
Bu faşizan mantıktan bugün itibariyle keskin bir dönüş yapıldı.
Şimdi de bazı laikçi çağdaşlarımız şöyle diyor: “Üniversitede başörtüsü ile okumak isteyen kızların oranı % 1 dir. Bunların üniversiteye girmemesi sorun sayılmaz, girmesinler, bunlar için düzenleme yapılamaz. Falan filan…”
Tuhaf değil mi?
Hani azınlığın hakkı korunurdu. E o zaman bu % 1’in hakkı öncelikle neden korunmuyor ve azgın azınlığınızın veya çoğunluğunuzun insafına bırakılıyor ki?
Anlamadım şimdi hiç anlamadım.
Yahu şunu açıkça söyleyip bizi uğraştırmasanız olmaz mı?
“Bu ülkede parlamento veya başkaca kurum ve kuruluşlar, hak, hukuk, millet, ilh…ne derlerse desinler, bize işlemez. Biz ne dersek o olur. Bunun sebebi yoktur, böyledir…”
Utanmayın, söyleyin bunu.
İnanın şimdi içinde bulunduğunuz duruştan daha asil bir duruş olur bu. Hiç olmazsa ülkenin bazı kurumlarına düşürdüğünüz tuhaf gölgeler üzerinden garip tartışmalar yapılmamış olur.
Yerel seçim yaklaştı.
Ayağa kalkın, halk ölçü alacak.
__________________
Ne Anlattığınız Değil,Karşınızdakinin Ne Anladığı Önemlidir.
|