--->: AB'ye EVET mi?, HAYIR mı?
Uyum yasaları
Türkiye AB ülkelerinin (aslında, iki emperyalist ülke olan Almanya ve Fransa’nın) isteklerini, yaptığı taahhütleri, TBMM’nce çıkarılan uyum yasaları ile yerine getirmektedir. Uyum yasaları, Türkiye’yi “yeniden yapılandırma” mekanizmasının önemli bir dişlisidir.
1- Nitekim Türkiye Ulusal Program’da yaptığı taahhütler çerçevesinde çıkardığı ilk uyum yasaları ile, Nisan 2002’ye kadar şu hususları gerçekleştirdi:
-Anayasasını beşte bir oranında değiştirdi. Özellikle “insan hakları” konusundaki taahhüdüne uydu.
- “Mevzuat uyumu”nun tamamına yakın bir kısmını gerçekleştirdi.
2- TBMM 3 Ağustos 2002’de üçüncü Uyum Yasası paketini kabul etti. Bu paketle de şu önemli değişiklikler yapıldı:
-İdam cezası savaş ve yakın savaş tehdidi halleri dışında Türk hukuk sisteminden çıkarıldı (Bundan ilk yararlananlar, terörist başı ve vatan haini Abdullah Öcalan ve benzerleridir.) Böylece Vatan savunmasında can veren çiçeği burnunda şehitlerimizin kanı yerde kalmış oldu. (Samimiyetsiz, “dün dündür, bugün bugündür”cü siyasilerimizin sözleri hâlâ kulaklarımızda: Kanları yerde kalmayacaaak!).
-Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması ve bunların öğrenilmesi önündeki hukuki engeller kaldırıldı (Bunun nelere yol açabileceğinin örnek ve kanıtlarından birini aşağıda vereceğim).
-Lozan azınlıkları vakıflarına ilişkin taşınmaz mal rejimi daha liberal bir hale getirildi (Bu ve benzeri uygulamalar Türkiye’de Hıristiyanlığın hızla yayılmasına yol açacaktır. Çünkü Hıristiyan misyonerler yalnız İncil ile değil, deste deste dolarla, euro ile birlikte geleceklerdir. Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca yurttaşımız var. Açlık fırın duvarını delermiş!).
-İfade özgürlüğü kapsamındaki eleştiri hakkına açıklık kazandırıldı.
-Dernek ve vakıfların faaliyetleri kolaylaştırıldı
|