Tecrübeli Yiğido
eyupk Şuan
Son Aktivite: 02.01.2013 08:50
Üyelik Tarihi: 05.04.2007
Yaş: 33
Mesajlar: 330
Tecrübe Puanı: 695 
|
--->: Kitap ve Sünnette Ehlibeyt'i Sevmek
7. Di'bil b. Ali el Huzaî (d: 246 hk.)
Ali b. Musa'r Rıza aleyhisselam'ın huzurunda okuduğu Ta harfiyle başlayan meşhur kasidesinin başında şöyle söylemiştir:
Dilsiz konuşkan ve sözlerden oluşan ağıtlarım
İnilti ve feryatlarla söz ettiler
…
Sonra şöyle devam etti:
Ey peygamberle evlatlarının ilminin varisi
Sonsuz esenliklerle size selam olsun
Beni Peygamber'in evlatlarını sevmekle mi kınıyorsun
Onlar yaşadıkça benim muhabbet beslediğim ve güvendiğim kimselerdir.
Hakkı bulmak için onları seçtim ki onlar
Şüphesiz her zaman iyilerin en iyileridirler
Sadakatle onlara sevgi besledim
O velilerim için baş eğip oldum teslim
Ya Rabb'im! basiretle yakinimi çoğalt,
İyiliklerim içinde onlara sevgimi artır.
En uzak akrabalarımı sizi sevdiği için severim
Ailem ve kızlarımdan sizin için ilişkimi keserim
Ey nefis! Ne mutlu sana; müjdeler olsun!
Çok uzak değildir gerçekleşecek olan
Ben Rahman'dan onların sevgisi için
Firdevs cennetlerinde ebedi hayat umuyorum.[131]
Başka bir yerde şöyle geçer:
Mustafa'nın vasisinin soyuna olan sevgim
Her zevki, güzelliği unutturur
Âl-i Muhammed'in muhabbetinden bir azı
Dünya malının bir çoğundan daha yararlıdır.
Mısraları, beyitleri onlarla doldur; onlara boşalt
Zevklerin tutkusuyla doldurduğun kalbini
Kurtuluş evine girmek için onlardan
Başkasını sevenlerle ilişki bağını kopar, kes at.[132]
8. Ebu'l Feth Keşacem (d: 360 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ı sevmekle ilgili şöyle diyor:
Paksınız sizler; övgülerin övgüsü size layıktır
Sizden başkaları hicivlere maruz kalmıştır
Hükmetmeye çağrıldığımda sevginize mahkum iken
Kıyamette mahkemeye çıkarılmaktan korkmam ben
Yakinim var sevginizle günahlarım benden
Tozların savrulması gibi savrulur gider.
Kainatın ilahından yıldızlar kadar
Size salat ve selam olsun.[133]
Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) hakkında ise şöyle söylemiştir:
Vasiyi sevmek iyilik ve ihsandır
Ve şüphesiz kökünün temizliğidir;
Onun sevgisiyle bağlıdır halktan alim olanı.
Fakat cahiller bilmezler onun hakkını.[134]
9. Naşi-us Sağir (d: 365 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ı sevmekle ilgili şöyle demiştir:
Ey Yâ Sîn'in soyu! Sizi seven kimse
Şüphesiz hayır kazanır kendisine.
Sizinle insan her şaşkınlıktan korunur
Sizin sevginizle yer kötü ıslah olur.
Sizden başkasındaki her güzellik
Sizin faziletinizle karşılaşırsa çirkinleşir.[135]
Yine şöyle demiştir:
Âl-i Muhammed'le doğrular tanınır
Kitabın onların evinde nüzulüne inanılır.
Sıratı-ı müstakim onların sevgisidir
Ama bu yolu gitmek pek çetindir
Onlardır Nuh'un gemisi, Büyük Nebe'
Onlardır babullah; budur son söz.[136]
10. İbn-i Hammad-i Abdi (4. yy'ın ileri gelenlerinden)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ın sevmekle ilgili şöyle der:
Muhammed'in Ehl-i Beyt'i efendileridir kainatın
Allah yolunda yüksek makam onlarındır.
Öyle bir ailedir ki onlar, onların sevgisiyle mümin
Yarın korktuğu şeyden aman bulacaktır.
Onlara itaat eden Allah'a itaat etmiş olur
Onlara karşı gelen ise O'na karşı gelmiş olur
Onlardır sırat-ı müstakim; onların sevgileri
Kıyamet günü teraziyi ağırlaştırır
Ardı ardına hadisler geldi ki Muhammed
Onların velayeti, hürmetlerini korumayı etti vasiyet
Kur'an onlara uymayı farzetti
Tüm insanlara; öyleyse dinleyin Kur'an'ın emrini.[137]
Yine diyor ki:
Ehl-i Beyt'i sevmek günah eğer
Ben bundan tövbe etmeye çalışmam
Seviyorum onları ve övgüler sunarım onlara
Onlara dil uzatana dil uzatırım
Onları, bir menfaat kazanmak için asla övmem
Onlara övgüm içteki meyil ve istektendir.[138]
11. Sahib b. Abbed (d: 385)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ı sevmek hususunda şöyle buyuruyor:
Sevgim halistir Mustafa'nın evlatlarına
Buna en büyük şahidim kalbimdir
Komşum beni onları sevdiğim için kılandı
Yazıklar olsun dedim ey komşu!
Vallahi yoktur benim güzel amelim
Onunla ateşten kurutuluş dileyeyim
Ancak Âl-i Mustafa'nın sevgisidir
Yaratan Allah'ın Resulünün soyu.[139]
Ve yine demiştir ki:
Gönlüm Âl-i Yâ Sîn'in mehdine razı olunca
Kalbimde bir hüzün bulurum
Ey dil durma dök tertemiz kişilere övgünü
Çoğalt, çoğalt vasilere övgülerini
Allah'a hamd ki hidayet etti beni
Şerefli mübarek yüce insanların sevgisine
Nebi ve Ehl-i Beyt'inin sevgisi güvencemdir
Belalar hakkımızda kötü şeyler düşününce.[140]
Müminlerin Emiri Ali aleyhisselam'ı sevmek hakkında ise şöyle der:
Vasiyi sevmek farzdır, vaciptir
Vasiyden maksadım Emirulmüminin Ali'dir
Allah Ali'yi müminlere veli seçmiştir
Sevgisini tüm halka farz kılmıştır.[141]
Ve sonra diyor ki:
Ali'nin aşkıyla şek-şüphe erir
Ruhlar yücelir, soylar yükselir
Nerede Ali'yi seveni görsen
Bil ki iftihar ve akıl ordadır.
Ali'ye birini düşman görürsen
Bil ki soyunu ödünç almıştır
Onu sen bu işte hatalı görme
Babası ev duvarını alçak yapmıştır.[142]
Yine şöyle demiştir:
Ebutalib oğlu Ali'nin sevgisi
İnsanı cennete hidayet eder
Ona buğzedenin yoktur siperi
Sonu aşikar bize, ateşe gider
Allah'a hamdolsun ki şüphesiz ben
Minnettarım Allah'a, Ali'yi severim.[143]
Ve yine demiştir ki:
Vasiyi sevmek bir alamettir
İnsanlarda, en değerli şahittir
Ali'yi seveni gördüğün vakit
Hükmet onun keremine, cömertliğine.[144]
12. Mehyari'l-Deylemî (d: 428 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ı sevmek hususunda şöyle diyor:
Ey Tâ Hâ'nın evlatları! Hüznüm, figanım sizin için
Aşktan kaynaklanıp gönlümü yakar.
Vücudum sarsıntısıyla birlikte gözerimden
Boşalan yaşlar sizin için azdır
Halim bundan ibaretken size olan sevgim yeter.
Dindeki tek bağım işte budur.
Defterimin sayfaları simsiyahtır benim ama
Parlak ve beyaz yerleri sizdendir.
Sizin sevginiz şirk esaretinden kurtuluştur.
Omuzlarımda onun zincirleri var
Sizin izzet elbisenizi giyene kadar
Zillet elbiselerine büründüm durdum.[145]
Yine şöyle demiştir:
Sevgim de dinim de sizinledir
Doğum yerin İran olsa da
Sizden güç alarak dalaletle savaşıp, hidayet buldum
Siz olmasaydınız hidayete etmezdim
Şirkin elindeki kınında keskin kılıçken
Beni dalaletten siz kurtardınız.[146]
13. Şeyh Arif Muhyiddin b. Arabî (d: 638 hk.)
Şehadet ehlidir Ehl-i Beyt
Kimse onlara denk olamaz
Onlara buğz gerçek hüsrandır
Onlara sevgi ise ibadettir.[147]
14. Kemaluddin Şafiî (d: 652 hk.)
Sağlam kulptur onlar kurtuluş isteyene
Beyan olmuştur faziletleri vahiyle, Kurân'la
Mustafa'nın Ehl-i Beyt'idirler; onların sevgisi
Bütün insanlara kesin farz olmuştur.[148]
Yine şöyle demiştir:
Ey Rabb'i! Beş Ehl-i Aba'nın hakkına
Güzellikler sahibi, hidayet mekanları
Kurtuluş gemisi onlardır
Onları seven kazançlıdır
Şüphesiz ben onların sevgisiyle
Ağır günahlarımdan affını diliyorum
Onarlı sevene, siperdir onlar
İnsanı kötü belalardan kurtarırlar.[149]
15. Safyiddin-i Hilli (d: 752 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ın sevmekle ilgili şunları söylemiştir:
Ey hidayet ailesi sizinle kurtuluşa erişir
Sizin sevginize bağlanmış olan
Kıyamette sevapla mükafat kazanır
Günahların korkusundan da kurtulur.[150]
Yine şöyle demiştir:
Ey seçilmiş soy! Ey kendisiyle
Kurtuluşa erer onları seven kul
Sizin sevginizle tanınacağım mahşerde
İnsanlar simalarıyla tanındığında.[151]
Yine şöyle demiştir:
Ey seçilmiş soy, ey kendileriyle
Acı azaptan kurtuluşu ümit ettiklerim
Sevginizde şiirlerim coşar, durmaz
Halis sevgim sürekli sizindir; ortak tanımaz
Din yolum sizinle müstakimse
Ben gerçek kurtuluşa erenlerdenim
Kime Allah sizi tanıtmış ise
Allah'ın huzurunda kalb-i selim ile varır.[152]
Ve yine şöyle demiştir:
Ali ve evlatlarını seversen eğer
Kıyamette, haşırda kurtuluşa erersin
Gadir-i Hum günü ona imamet verildi
Peygamberin kesin sözü ve nassı ile
Namazda teşehhütte ona salat
Onun makamını haber vermez mi?
Allah'ın adını andıktan sonra
Nebi ve âlinden başkası var mıdır bir bak.[153]
16. Şemsuddin Maliki (d: 780 hk.)
İmam Hasan ve Hüseyin aleyhimaselam'ı sevmek hakkında şöyle der:
Onlar Resul'ün göz nurları
Ebediyen cennette gençlerin efendileri
"Benim iki gülümdür" demiştir Nebi
Severim ben kim severse onları
İstersen onları kalpten severek
Kurtuluş yoluna varabilirsin.[154]
17. Şahabuddin Ahmed b. Ahmed-i Halvanie'ş-Şafiî (d: 1308 hk.)
Kasidesinde şöyle der:
Andolsun ki yoktur Ehl-i Beyt gibi yüce insanlar
Şan, şeref çeşmelerini paklar nurları
Kimdir onlara denk onanlar
Onlardır şerefin doruk noktasına varanlar
Sevgileri rızanın kapısı; eğer rızaları,
Satılırsa; kıymeti aşıkların ruhudur ancak.
Emin peygamber onların medhetini getirmiş
Okudukça kariler onlar da medhedilmiş
Canıma and, bu öyle bir şereftir, yüceliktir ki
Bütün şereflerden, övgülerden daha yücedir
Ey onların övgülerini silmeye çalışan!
İstediğin kadar çabala; dolunayı silmeye gücün yetmez ki?!
Onlara düşman olan ey bedbaht sapık!
Birkaç gün dünyada keyfine bak sen
Kıyamette yerin cehennemin alevidir
Ve ey onları seven, saygı gösteren insan!
Müjdeler olsun sana sevginden dolayı her an
Kıyamet günü şüphesiz duyacaksın şu sesi:
"Buyur; buyur; yemyeşil cennete gir.[155]
18. Şeyh Abdulmun'im-il Firtusî (d: 1335 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'la ilgili recez halinde okuduğu meşhur kasidesinde Resulullah sallallahu aleyhi ve âlih'in, "Ehl-i Beytim'i seven cennete girer" buyruğuna işaret ederek şöyle diyor:
Tutarak Mustafa peygamber
Hasan ile Hüseyin'in elinden
Dedi ki: Bu iki torunum, tahir kızım
Ve vasilerin efendisi Ali
Kim bunların tümünü severse
Her birine ayrıca muhabbet beslerse
Adn cennetine yerleştikten sonra
Seçkinlerin sonuncusunun makamına erişir.[156]
Ve "Hubb-u Fatıma aleyhâ selam yenfeu fil mevatin" başlığı altında ise şöyle demiştir:
Zehra'yı sevmek faydalıdır gerçekten
Bela yerlerinde sahiplerine
Kurtardığı en küçük bela noktası,
Ölüm anında beliren çetinliktir.
Ve kabir azabı, mahşerdeki zorluklar
Bekâ günü sırattan geçişte
Kulların hesabı ve adalet terazi
Kurulunca likâ günü hesap için tartılar
Kulları bu çetin anlarda korkulardan
Zehra'nın sevgisinden başkası kurtaramaz.
O gün Zehra'yı seven müminler
Salihlerle girer cennet-i me'vaya.[157]
19. Seyyid Muhsin Emin-i Amili (d: 1371 hk.)
Ehl-i Beyt aleyhimusselam'ı sevmekle ilgili şöyle demiştir:
Peygamber'in Ehl-i Beyt'i hidayet lambaları
Karanlık onların hidayet nuruyla sökülür
Başkalarının yüzleri karardıkça her an
Yüzleri nurla ışıldar onarlın her zaman
Risaletin ücreti onların sevgisidir
Göklerin Rabb'i Kur'an'da bunu vahyetmiştir
Öyle bir aile ki onlara getirmedikçe salavat
Kılınan namaz hiç Müslüman'dan kabul olmaz.
Ey Muhammed'in Ehl-i Beyt'i sizin sevginizle
Günahlar silinir, hayırlar çoğalır.
Sizin sevginiz olmazsa bütün kâinatın
Kıyamet günü kabul olmaz itaatı.
Azığım kıyamette sadece sizin sevginizdir
Bu sevgiyi kalbimin derinliklerinde gizlidir.[158]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] - Şurâ, 23.
[2] - Durr-ul Mensur- Siyutî c.6, s.7; Fezail-us Sahabe -Ahmed b. Hanbel-, c.2, s.669/1141; el -Müstedrek-u ala's Sahihayn, c.3, s. 172. Şevahid-ut Tenzil -Haskanî-, c.2, s.130 birkaç kanalla. Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer-, s.170; Tefsir-ur Râzi, c.27, s.166; Mecma-uz Zevaid- Heysemi-, c.9, s.168; el-Keşşaf -Zemahşeri-, c.4, s.219; Zehair-ul Ukba el-Muhibb Taberî- s.25; İs'af-ur Rağibin -Sabban- s.113 ve diğer menakıp ve tefsir kitapları. Bkz. Kitab-ut Teşeyyu -Seyyid Ğureyfi- s.215-216.
[3] - A'raf, 158.
[4] - Nur, 63.
[5] - Tefsir-i Râzi, 27/166.
[6] - Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer- s. 148-175; Şerh-ul Mevahib -Zerkanî-, c.7, s.7, el-İthaf bi hubb-il Eşraf -Şebravi- s.83, Mısır- Matbaat-il Edebiyye; İs'af-ur Rağibin -Sabban- s. 119.
[7] - Mecma-uz Zevaid, c.9, s.146; Tarih-i İsbehan, c.2, s.165; Kenz-ul Ummal, c.2, s.290/4030, bunu İbn-i Merdeveyh ve İbn-i Asakir'den tahriç etmiştir; Savaik-ul Muhrika, s.770; Şevahid-ut Tenzil, c.2, s.105 /838, Mecma-ul Beyan c.9, s.43.
[8] - Kumeyt'in, Bâ harfiyle başlayan kasidesinin Hâşimiyat bölümünden.
[9] - el-Müstedrek-u ala's Sahihayn, c.3, s.172; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.146, Savaik-ul Muhrika, s.170; el-Fusul-ul Muhimme -İbn-i Sabbağ-ı Malikî- s.166; Zehair-ul Ukba, s.138; Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadid, c.16, s.30.
[10] - Kâfi, c.8, s.89/66; Kurb-ul Esnad- Ebu Abbas Himyerî, s.128/450, Kum- Müesseset-ul Âl-il Beyt li İhya-it Turas, 2. baskı.
[11] - Kevakib-ud Derarî fi Şerh-i Sahih-i Buharî -Kirmani-, c.18, s.80, Beyrut- Dar-ul Fikr basımı, 1. baskı.
[12] - Umdet-ul Karî fi şerh-i Sahih-i Buharî -Aynî-, c.19, s.157, Beyrut-Dar-ul Fikr basımı.
[13] -Bu ayetin Ehlibeyt'i sevmek hususunda nazil olduğunu Masum Ehlibeyt imamlarından aleyhisselam altısı, sahabe ve tabiinden ondan fazlası rivayet etmiştir ve bu hadis, hadis imamlarının yaklaşık elli dokuz kitaplarında kaydedilmiştir. Bkz. Teşyid-ul Muraciat ve Tefnid-ul Mukabirat -Seyyid Milanî c.1, s.236-239. el Gadir -Allame Eminî, c.3, s.172.
[14] - Müsned-i Ahmed, c.1 s.229 ve 286; Sahih-i Buharî, c.6, s.231/314 Tefsir Kitabı; Metalib-ul Âliye -İbn-i Hacer-, c.3, s.368.
[15] - Mukaddimet-u Feth-il Bârî -İbn-i Hacer Askalanî s.452, Beyrut- Dar-u İhya-it Turas'il Arabi, 2. baskı.
[16] - Mizan-ul İ'ltidal, c.4, s.387.
[17] - Muhammed b. Cafer (Buhari'nin rivayetinde)
[18] - el- Cerh-u ve't Ta'dil, c.7, s.222 ve bkz. Mukaddimet-u Feth-il Bârî, s. 437.
[19] - Mukaddimet-ul Feth-il Bârî, s.437; Mizan-ul İ'tidal, c.3, s.490.
[20] - el- Bahr-ul Muhit, c.7, s.516; Zehair-ul Ukba, s.35; Menakıb-i İbn-i Meğazili, s.192/263, Beyrut-Dar-ul Ezva.
[21] - Yenabi-ul Meveddet, c.1, s.215-216/1,2 ve 3.
[22] - Tefsir-ur Razi, c.27, s.165; Feth-ul Bârî -İbn-i Hacer-i Askalanî, c.8, s.458, Beyrut-Dar-u İhya-it Turas-il Arabî, 2. baskı.
[23] - Feth-ul Bârî bi Şerh-i Sahih-i Buharî, c.8, s.458.
[24] - Tefsir-u Kurtubî, c.9, s.287; Tefsir-ur Râzî, c.18, s.130, Mısır - Mektebet-u Abdurrahman Muhammed, 1. baskı; Sırac-ul Munir -Şerbinî, c.2, s. 137.
[25] - Tefsir-u Kurtubî, c.10, s.203; Tefsir-ur Râzî, c.20, s. 145; Sırac-ul Munir, c.2, s.261.
[26] - Tefsir-u Hazin, c.4, s.343, Beyrut-Dar-u Marifet.
[27] - Tefsir-u Kurtubi, c.30, s.58.
[28] - Tefsir-i Ebi Seud, c.8, s. 215, haşiyede, Beyrut-Dar-u İhya-it Turas-il Arabî, Sırac-ul Munir, c.4, s.210.
[29] - el-İtkan, c.1, s.17.
[30] - Feth-ul Kadir, c.4,s. 677-672.
[31] - Ruh-ul Meanî -Alusî, c.25, s.10.
[32] - Tefsir-u Kurtubî, c. 16, s.1.
[33] - Tefsir-i Hazin, c.4, s.49.
[34] - Sâd, 86.
[35] - Sebe, 47.
[36] - Furkan, 57.
[37] - En'am, 90.
[38] - Hucurat, 13.
[39] - Mesed, 1-2.
[40] -Usd-ul Gabe, c.2, s.421; Müsned-i Ebu Ya'lâ, c.6, s.177/6739, Dimaşk-Dar-ul Me'mun lit Turas, 1. baskı.
[41] - Sebe', 47.
[42] - Meryem, 96.
[43] - Şevahid-ut Tenzil, c.1, s. 464/489; Ğayet-ul Meram, s. 373, 73. bab.
[44] - Mecma-uz Zevaid, c.9, s.125; Hasais-ul Vahy-il Mubin, s.108, 7. bölüm; Durr-ül Mensur, c.4, s.287.
[45] - Şevahid-ut Tenzil, c.1, s.474/504.
[46] - Feraid-us Simtayn, c.1, s.8, 14. bab; Menakıb-i İbn-i Meğazili, s.327/374; Keşf-ul Ğumme, c.1, s.314, Tefsir-ul Keşf ve'l Beyan fi Tefisr-il Ayet. Hasais-ul Vahy-il Mubin, s.71, 7. bölüm.
[47] - Riyaz-un Nezire, el-Muhibb'ut Taberî, c.2, s.125, Beyrut, Dar-ul Kutub; Sevaik-ul Muhrika, s.172; Nur-ul Ebsar, s.124.
[48] - Kısas, 84.
[49] - Keşf-ul Ğumme, c.1, s.321 ve 324; Tefsir-ul Burhan, -Hüseynî Behranî-, c.3, s.212, Kum- Bi'set Müessesesi, 1. baskı; Mecma-ul Beyan, bu ayetin tefsirinde; Yenabi-ul Mevedde, c.1, s,292/5; Feraid-us Simtayn, c.2, s.297-299; Erceh-ul Metalib, s.84; Menakıb-ı İnb-i Meğazilî, s.138.
[50] - Feraid-us Simtayn, c.2, s.297; Tefsir-ul Keşf-i ve'l Beyan -Sa'lebi- bu ayetin tefsirinde.
[51] - Ra'd, 28.
[52] - Kenz-ul Ummal, c.1, s.250; Durr-ul Mensur, c.4, s.58.
[53] - Kenz-ul Ummal, c.6, s.456/45409; Savaik-ul Muhrika, s. 172; Feyz-ul Kadir, c.1, s.225/ 311.
[54] - Sahih-u Mûslim, c.4, s.1873/ 2408; Müsned-i Ahmed, c.4, s.367; Sünen-ul Kubra -Beyhakî-, c.2, s. 148 ve c.7, s.30.
[55] - Ğurer-ul Hikem, c.1, s.211/ 3363.
[56] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.664/ 3789; Hilyet-ul Evliya ve Tabaka-il Evsiya -Ebu Naim-i İsfehanî-, c.3, s. 211, Beyrut -Dar-ul Kutub-il Arabî, Tarih-u Bağdat; c.4, s.159; Usd-ul Ğabe, c.2, s.13; el-Müstedrek-u ala's Sahihayn, c.3, s.150; ondan rivayet eder ki: Hadisin senedi sahihtir; Zehebî de ona muvafakat etmiştir.
[57] - Tercumet-u İmam Hüseyin aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, s.91/ 126.
[58] - Emali-is Saduk, s. 384/ 16, Beyrut -Menşurat-i Müesseset-i A'lemî, 5. baskı.
[59] - Kâfi, c.8, s.12( 98; Mecmuet-u Verram, c.2, s. 137, Beyrut -Dar-u Sa'b, Dar-ut Tearuf.
[60] - Kenz-ul Ummal, c.12, s.105/ 34206; Durr-ul Mensur, c.6, s.7.
[61] - el- Mehasin -Berki-, c.1, s.247/ 461; Kum-Mecma-ul Alemi li Ehlibeyt, 1. baskı.
[62] - Kenz-ul Ummal, c.13, s. 645/ 37631
[63] - el-Firdus-u bi Me'sur-il Hitab-Deylemi-, c.2, s.142/ 272, Beyrut-Dar-u Kutub-il İlmiyye, 1.baskı, Nur-ul Ebsar, s. 127; Kâfi, c.2, s.46/ 3.
[64] - Emali-yi Tusî s. 526/ 1162, Kum- Biset Müessesesi, 1. baskı. Mekarim-ul Ahlak -Tabersî- c.2, s.363/ 2661, Kum-Müesseset-un Neşr-il İslamî; Mecmuat-i Verram, c.2, s.51-52.
[65] - el- Mehasin, c.2, s.247/462.
[66] - el-Mu'cem-ul Evset-Taberanî-, c.6, s.116/5790; Mu'cem-ul Kebir -Taberanî-, c.7, s.86/6416; el Firdevs, c.5, s. 154/7796; Emali-us Saduk, s.274/9; İlel-uş Şerai -Saduk-, s.140/3, Menşurat-ı Mektebet-ul Hayderiyye- Necef-ul Eşref.
[67] - Zehair-ul Ukbâ, s.218; Savaik-ul Muhrika, s.230.
[68] - el- Kâfî, c.1, s.188/12; el- Mehasin, c.1 s.247/463.
[69] - Şevahid-ut Tenzil, c.2, s.330/ 971.
[70] - Tercümet-u İmam Ali min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.225/ 730.
[71] - er- Riyaz-un Nezire, c.2, s.189; Menakıb-ul Aşere, s.189; Erceh-ul Metalib, s.309.
[72] - Emali-i Tusi, s. 455/ 1018; Meani'l Ahbar -Saduk- s.161/ 1, Beyrut-Dar-ul Marifet; Emali-us Saduk, s.383/ 12; İlel-uş Şerayi', s. 141/ 1; Mehasin, c.1, s.232/ 419.
[73] - Emali-us Saduk, s.38/ 14; Meani'l Ahbar, s.161/3.
[74] - El- Kâfî, c.8, s.262/497.
[75] - Tercümet-u İmam Ali aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s. 224/727.
5- Tercümet-u İmam Ali aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.224/72.
[76] - Tercümet-i İmam Ali aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk; c.2, s.224/728 ve 729.
[77] - Uyun-u Ahbar-ir Rıza aleyhisselam Saduk-, c.2, s.62 / 258, Necef-ul Eşref- Matbeat-ul Hayderiyye.
[78] - el-Mucem-ul Kebir -Teberanî-, c.11, s.102/11177; el- Mucem-ul Evset-Taberani-, c.9, s.264-265/9406; el-Menakıb -İbn-i Meğazilî, s.120/157; el-Hısal / Saduk-, s.253/125, Kum-Cemat-ul Muderrisin; Kenz-ul Ummal, c.7, s. 212; Mecmuat-ul Verram, c.2, s.75.
[79] - Mu'cem-ul Evset -Taberanî, c.2, s.348/2191; Menakıb-ı Harezmî, s.77/59.
[80] - Savaik-ul Mahrika, s.228; Nezm-u Durer-is Simtayn, s.233.
[81] - Tarih-u Bağdad, c .4, s.410; el-Câmi-us Sağir-Siyuti- c.2, s.182/5233, Beyrut- Dar-ul Fikr, 1. baskı, el-Menakıb -İbn-i Meğazili- s.243.
[82] - el -Müstedrek-u ala's Sahihayn, c.2, s. 241.
[83] - el- Müstedrek-u ala's Sahihayn, c.3 s.135, bu hadisin senedi sahihtir demiş ve tahriç etmemiştir; Tarih-u Bağdad, c.9, s.71; el-Bidayet-u Ve'n Nihaye, c.7, s.355, Mecma-uz Zavaid, c.9, s.132; Zehair-ul Ukba, s.91.
[84] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.636 / 3718; Sünen-i İbn-i Mace, c.1, s.53 / 149; el-Müstedrek-u ale's Sahihayn, c.3, s.130; Müsned-i Ahmed, c.5, s.351; Usd-ul Gabe, c.5, 253; Tercemet-u min Tarih-i İbn-i Asakir, c.2, s.172 / 666; el-İsabe, c.6, s.134; Savaik-ul Muhrika, s.122, bab:9; Tarih-u Hulefa / Siyuti, s.187; Siyer-u A'lam-un Nübela, c.2, s.61; er-Riyaz-un Nezire, c.3, s.188; Menakıb-i Harezmi, s.34.
[85] - Sünen-i Tirmizî, c.5, 636 / 3721; el-Hasais / Nesaî, s.5; Fezail-us Sahabe / Ahmed b. Hanbel, c.2, s.56 / 945; el-Müstedrek-u ale's Sahihayn, c.3, s.130-132 ve onun Sahih'i ve der ki: Bunu otuzu aşkın kişi Enes'ten rivayet etmiştir; Misbah-us Sünne, c.4, s.173 / 4770; Usd-ul Gabe, c.4, s.110-111; Tarih-ul İslam, c.3, s.633; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.350-353; Cami-ul Usul, c.8, s.653 / 6494; İbn-i Asakir de bunu Emirulmüminin Ali'nin aleyhisselam hal tercemesinde kırk dört kanalla tahriç etmiştir, c.2, s.106-134; er-Riyaz-un Nezire, c.3, s.114-115; Zehair-ul Ukba, s.61; Kifayet-ut Talib, s.144-156 ve tümü Enes'ten rivayet eden 86 kişinin ismini saymıştır. Maktel-ul Hüseyin aleyhisselam / Harezmi, s.46, İbn-i Merduveyh'in bu hadisi yüz yirmi kanalla tahriç ettiğini söyler.
[86] - el-Kamil-u fi't Tarih, c.2, s.219; Usd-ul Gabe, c.4, s.104 ve 108; Hasais / Nesai, s.5; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.336; Hilyet-ul Evliya, c.1, s.62; Delail-un Nubuvve / Beyhakî, c.4, s.209, Dar-ul Kutub-ul İlmiyye-Beyrut, 1. baskı.
[87] - Tarih-i Taberî, c.3, s.93; Hakim de bunu Müstedrek'inde sahih bilmiştir, c.3, s.37; Zehebî ise bu konuda onunla aynı görüşte olduğunu belirtmiştir.
[88] - Sahih-i Buharî, c.5, s.87 / 197-198 ve 279 / 231, Fezail-us Sahabe babı, Sahih-i Müslim, c.4, s.1871 / 32-34; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.638 / 3724; Sünen-i İbn-i Mace, c.1, s.43 / 117; Müsned-i Ahmed, c.1, s.185 ve c.5, s.358; el-Müstedrek-u ale's Sahihayn, c.3, s.37 ve 109; Misbah-us Sünne, c.4, s.93 / 4601; Hasais-i Nesaî, s.4-8; Delail-un Nubuvve / Beyhakî, c.4, s.205-206; el-İstiab, c.3, s.36; Fezail-us Sahabe / Ahmed b. Hanbel, c.2, s.584 / 987 ve bu ikisinden başkaları; Tarih-i Taberî, c.3, s.93; el-Kamil-u fi't Tarih, c.2, s.219; Usd-ul Gabe, c.4, s.104 ve 108; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.224 ve 336; Hilyet-ul Evliya, c.1, s.62; Cami-ul Usul, c.8, s.650 / 6491, 6495, 6497 ve çok sayıda diğer kaynaklar.
[89] - el-Müstedrek-u ale's Sahihayn, c.3, s.130; Menakıb-ı Harezmî, s.41; Cami-us Sağir, c.2, s.554 / 8319; Usd-ul Gabe, c.4, s.383; el-İsabe, c.3, s.497; Zehair-ul Ukba, s.65; er-Riyaz-un Nezire, c.1,s 165; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.108 ve 129; Kenz-ul Ummal, c.6, s.154.
[90] - Tarih-u Bağdad, c.13, s.32.
[91] - er-Riyaz-un Nezire, c.3, s.122, Savaik-ul Muhrika, s.123, el-İstiyab, c.3: 1100.
[92] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.635 / 3717; Cami-ul Usul, c.8, s.656 / 6499; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.133.
[93] - Sahih-i Müslim, c.1, s.86 / 131, Sünen-i Tirmizî, c.5, s.643 / 3736; Sünen-i Nesaî, c.8, s.116 ve 117; Sünen-i İbn-i Mace, c.1, s.42 / 114; Misbah-us Sünne, c.4, s.171 / 4763; Tercemet-u Emirulmüminin Ali aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.190 / 682-685; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.54; el-İsabe, c.4, s.271; Müsned-i Ahmed, c.1, s.84, 95 ve 227; Tarih-ul Hulefa, s.187.
[94] - Nehc-ul Belağa, hikmetli sözler, 45, Mecma-ul Beyan, c.3, s.532; Usul-i Kafî, c.8, s.224 / 396; Ravzat-ul Vaizin / Fettal Nişaburî, c.323, Menşurat-ı Razî-Kum.
[95] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.635 / 3717; İs'af-ur Rağibin, s.113; Nur-ul Ebsar, s.88; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.132; er-Riyaz-un Nezire, c.3, s.242; Savaik-ul Muhrika, s.122; Taberanî de bunu Mu'cem-ul Evset'te Cabir'den tahriç etmiştir, c.2, s.s.391 / 2146.
[96] - el-Müstedrek-u ale's Sahihayn, c.3, s.129 ve bu iki Şeyhin şartıyla sahihtir demiş, fakat onu tahriç etmemiştir; Esme'l Menakıb fi Tehzib-i Esne'l Metalib / Cezrî-i Şafiî, s.57, Mahmudî Müessesesi-Beyrut; Kenz-ul Ummal, c.13, s.106.
[97] - Nisâ, 145.
[98] - Muhtasar-u Tarih-i Medinet-i Dimaşk / İbn-i Menzur, c.17, s.375, Dar'ul Fikr-Dimaşk, 1. baskı.
[99] - Sahih-i Buharî, c.5, s.92 / 209 ve s.150 / 255; Sahih-i Müslim, c.4, s.1902 / 93-2449; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.298 / 3867; Misbah-us Sünne, c.4, s.185 / 4799; Müstedrek-i Hakim, c.3, s.158; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.203; Cami-us Sağir, c.2, s.208 / 5833.
[100] - Sahih-i Buharî, c.7, s.65-66 / 159, Kitab-un Nikah ve bunun bir benzeri de Müsned-i Ahmed, c.4, s.5 ve 323, 328 ve 332'de. Sünen-i Tirmizî, c.5, s.698 / 3869; Müstedrek-i Hakim, c.3, s.154, 158 ve 159; Hasais-un Nesaî, s.36, Hilyet-ul Evliya, c.2, s.240; Kenz-ul Ummal, c.6, s.219; ve s.8, s.315, Savaik-ul Muhrika, s.190, el-İmamet-u ve's Siyase, c.1, s.14.
[101] - Müstedrek-i Hakim, c.3, s.513, Usd-ul Gabe, c.7, s.224; el-İsabe, c.8, s.159; Savaik-ul Muhrika, s.175, 11. bab, 1. bölüm, üçüncü kısım; el-Hasais-ul Kubra, c.2, s.265; Tehzib-ut Tehzib, c.12, s.331; Kenz-ul Ummal, c.6, s.219 ve c.7, s.111; Zehair-ul Ukba, s.39.
[102] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.700 / 3872; Fezail-us Sahabe / Nesaî, s.68.
[103] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.701/3874; Müstedrek-u Hakim, c.3, s.157; Usd-ul Gabe, c.7, s.223; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.254.
[104] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.698/3868; Müstedrek-u Hakim.
[105] - el-İmamet-u ve's Siyase -İbn-i Kuteybe-, c.1, s.13-14, Beyrut-Müesseset-ul Vefâ.
[106] - Ahzab, 57.
[107] - el-Müstedrek-u ala's Sahihayn -Hakim-, c.3, s.166; der ki: Bu hadis iki şeyhin şartıyla sahihtir; Müsned-i Ahmed, c.2, s.288; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.656-660; Kenz-ul Ummal, c.13, s.105; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.179 ve 181; Savaik-ul Muhrika, s.191-192, 11. bab; Zehair-ul Ukba, s.123.
[108] - Sahih-i Buhari, c.5, s.100-101/235; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.656, 3769 ve 3772; Müsned-i Ahmed, c.2, s.336 ve c.5, s.369; Müsned-i Tiyalisî, c.10, s.332, Beyrut-Dar-ul Marifet; Tarih-ul Kebir -Buhari-, c.2, s.286; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.180; Kenz-ul Ummal, c.6, s.220; Usd-ul Gabe, c.2, s.12.
[109] - Müsned-i Tiyalisî, c.10, s.327; Tarih-ul İslam -Zehebî-, c.5, s.100.
[110] - Hilyet-ul Evliyâ, c.8, s.305; Mu'cem-ul Kebir, c.3, s.40/2644; Zehair-ul Ukba, s.123; Kenz-ul Ummal, c.13, s.107; Câmi-us Sağir, c.2, s.328; el-İsabe, c.1, s.329; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.179.
[111] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.641-642.
[112] - Tarih-ul Kebir -Buhari-, c.8, s.415/3536; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.658/3775; Sünen-i İbn-i Mâce, c.1, s.151/144; Müsned-i Ahmed, c.4, s.172; el-Müstedrek -Hakim-, c.3, s.177; Mesabih-us Sünne, c.4, s.195/4833; Usd-ul Gabe, c.2, s.19; Câmi-us Sağir, c.1, s.575/3727; Câmi-ul Usul, c.10, s.21 ve sayıları oldukça fazla olan diğer kaynaklar.
[113] - Sahih-i Buhari, c.5, s.102/241 ve c.8, s.11/23, Kitab-ul Edeb; Sünen-i Tirmizî, c.5, s.657/3770; Müsned-i Ahmed, c.2, s.85, 93, 114 ve 153; Müsned-i Tiyalisî, c.8, s.260-261; Hilyet-ul Evliyâ, c.5, s.70; Feth-ul Barî, c.8, s.100; Usd-ul Gabe, c.2, s.20.
[114] - Kenz-ul Ummal, c.6, s.222 ve c.7, s.110; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.181; bunun bir benzeri de Sünen-i Tirmizî'dedir, c.5, s.657/3770 ve 3772.
[115] - Ahzab, 21.
[116] - Sünen-i Tirmizî, c.5, s.641-642/3733; Müsned-i Ahmed, c.1, s.77; Câmi-ul Usul, c.9, s.157/6706.
[117] - Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadid, c.9, s.170/12; Hilyet-ul Evliyâ, c.1, s.86; Kenz-ul Ummal, c.12, s.103/24198; Kifayet-ut Talib, s.214; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.108; Tercemet-u Emirulmüminin min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.95.
[118] - Siret-un Nebeviye -İbn-i Hişam-, c.1, s.377, Mısır - Babî matbaası; el-Bidayet-u ve'n-Nihaye, c.3, s.84; Hazenet-ul Edeb, Bağdat, c.1, s.261, Beyrut - Dar-us Sadir; Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadis, c.14, s. 73; el-Fusul-ul Muhtar, s. 230.
[119] - Diva-u Şeyh-ul Ebatih Ebutalib, 3-12; Tahran-Mektebet-un Neyneva'l Hadis; Siyret-un Nebeviye, İbn-i Hişam, c.1, s.291-299; Sunen-ul Kubra, c.3, s.352; Delail-un Nubuvvet -Beyhakî-, c.6, s.141; Hasais-ul Kubra, c.1, s.146; A'lam-un Nubuvve -Mâverdî-, s.172, Beyrut - Dar-ul Kitab-il Arabi; Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadid, c.14, s.79, Hazenet-ul Edeb, s.1, s.252-261.
[120] - el-Beyan-u ve't Teybin -Cahiz-, c.3, s.205, Dar-u ve Mektebet-ul Hilah, 1. baskı.
[121] - Divan-ul Ferazdak, c.2, s.178 - 181; Beyrut - Dar-us Sadir; Şerh-ud Divan -İlya Havi, c.2, s.353; Rical-ul Keşşî, c.13, s.207, Hilyet-ul Evliya, c.3, s.139.
[122] - Mevddet ayetine işarettir.
[123] - Haşimiyat -Kumeyt-, 25 - 38, Beyrut - A'lemi müessesesi.
[124] - el-Gadir fi'l Kitab-i ve's Sünnet-i ve'l edeb, Allame Emini, c.2, s.213 - 214; Beyrut - Dar-ul Kitab-il Arabi, 5. baskı.
[125] - el-Gadir, c.2, s.215.
[126] - el-Gadir, c.2, s.317.
[127] - Divan-uş Şafiî, s.72; Beyrut - Daru't Turas-il Arabi.
[128] - Divan-uş Şafiî, s.35.
[129] - Divan-uş Şafiî, s.55.
[130] - Yenabi-ul Mevedde, c.3, s.351.
[131] - Divan-i Di'bil, s. 141 - 146, Beyrut - Dar-ul Kitab-il Lübnanî.
[132] - Divan-i Di'bil, s.146; Lisan-ul Mizan, c.2, s.431.
[133] - el-Gadir, c.4, s.16.
[134] - el-Gadir, c.4, s.17.
[135] - el-Gadir, c.4, s.24.
[136] - el-Gadir, c.4, s.25.
[137] - el-Gadir, c.4, s.145.
[138] - el-Gadir, c.4, s.170
[139] - Divan-i Sahib b. Abbad, s.219, Kum - el-Kâim müessesesi.
[140] - Divan-i Sahib, s.106.
[141] - Divan-i Sahib, s.301.
[142] - Divan-i Sahib, s.97.
[143] - Divan-i Sahib, s.97.
[144] - Divan-i Sahib, s.96.
[145] - el-Gadir, c.4, s.236.
[146] - el-Gadir, c.4, s.242.
[147] - Nur-ul Ebsar, s.116; Yenabi-ul Mevedde, c.3, s.174.
[148] - el-Gadir, c.5, s.416.
[149] - el-Gadir, c.5, s.417.
[150] - Divan-u Safiyyuddin Hilli, s.86.
[151] - Divan-u Safiyyuddin Hilli, s.87.
[152] - Divan-u Safiyyuddin Hilli, s.87.
[153] - Divan-u Safiyyuddin Hilli, s.90.
[154] - el-Gadir, c.6, s.59.
[155] - Mecellet-ul Mevsum, sayı: 13, 351-352.
[156] - Fatımat-uz Zehra fi Divan-iş Şiir-il Arabi, s.250; Deraset-ul İslamiyye bölümü, Beyrut - Müesseset-ul Biset.
[157] - Fatımat-uz Zehra fi Divan-iş Şiir-il Arabi, s.261 - 268.
[158] - Hüseyni'nin şiirlerinden seçmeler -Ali Asgar Muderrisi-, s.49; Kum - Aşura yayınları.
|