Elveda...
Diyorsun ya alıştırma elleri vedaya...
Kim ne zaman- ne ara alıştırdı bilemedim ki
Bir elim uzanırken ona, tutunduğum dal elveda
Bırakırken kendimi boşluğa, ey hayat sana da elveda
Ve ölürken son nefeste aldığım her soluğa elveda
Ulaşırken rabbimin huzuruna, kara toprak sana da elveda...
Bak gördün mü? Hayat ne çok elveda...
Solupta bir daha açamayacak olan çiçeğe elveda..
Hüzünle yoğrulunca akan yaşım elveda...
Nefes verirken verdiğinde elveda,
Kaçınılmaz son nefeste hepsine koca bir elveda..
Ne kadar alışırsan alış,
Bir gün alışkınlıklara da elveda..
Secdene değince başın İnşallah günahlara elveda..
Her elvedanın bir sonuna..sonların yeni başlangıçlarına...Elveda..
Kalkılmaz bu yüzden bırakmıyor mu zaten yerini yeni vedalara..sondan başa dönüyorsun farklı bir başlangıçla..Yaşamlarla..
Farklı başlangıçlara, farklı vedalara, farklı acılara... Ama bir şeyler eksilmiyor mu bu döngüde?? Hiç mi bir şey yitirmiyoruz kendimizden... Eksilmeden, çoğalmadan mı geçiyor veda tankerleri üstümüzden??
elbet yitiriyoruz..bu yüzden gün gelecek ten eskiyecek...Veda diyeceğiz bedene..Zaten her gün bir bir ,her acıda tek tek veda ediyoruz bir şeylere...Başlamak var ise bitenlerde oluyor.Geri dönmemecesine..
Daha bitmemeniz gerektiğindendir!
Her şeyin doğrusunu Rabbim bilir...
Bittiğiniz düşünüyorsanız ona elveda dedikten sonra yenisine başlamakta elinizdedir..
Ama yine her şeyin doğrusunu Rabbim bilir!