17.10.2008, 15:36
|
#42
|
Usta Yiğido
LaEdri Şuan
Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
|
-->: Cevap: Bu diziler dinden eder...
Alıntı:
dark_yamtar58 Nickli Üyeden Al?nt?
İşte yerli TV dizlerinden öğrendiklerimiz:
1.Batı toplumlarındaki eğitim düzeyi düşük sınıfların içinden çıkmış, kabiliyetsiz insanların sanat diye ortaya attıkları, kendini ifade etme biçimi olan 'Rap' Türk çocukları arasında en popüler müzik dalı haline gelmiş durumda. Fantezi müzik klipleri de bize apaçık gösteriyor ki Türk gençliği dakikada 180 kelime konuşsa bile kelime haznesini iki dakikada tükettiği için derdini anlatmakta zorluk çekiyor.
2.Televizyon dizilerindeki oyuncuların çoğunda büyük bir kabiliyetsizlik var ya da yönetmenlerin önemli bir bölümü ebleh. Dizilerdeki sohbet sahnelerinde, oyuncuların neredeyse tamamı (eğer kadroda parasız kalmış birkaç eski tiyatrocu yoksa), sanki tek başlarınaymış gibi -ve ezberlemekte hayli zorlanmış oldukları besbelli- cümleleri sadece kameraya bakarak kerhen konuşuyorlarmış gibiler.
İnsan dizinin beşinci dakikasından itibaren, kendini ilkokul çocuklarının oynamaya çalıştığı bir müsamereyi izliyormuş hissine kapılıyor.
Oyuncular ve yönetmen, insanlar kameraya baksalar bile ona bakmıyor gibi konuşmaları gerektiğini bilmiyorlar mı mesela?
3.Komiklik yapma çabaları da son derece zavallı. Komik bir skeç yapılsa bile, oyunu sahneye koyanlar bu komikliğin izleyenlere mutlaka açıklanması gerektiğini düşünüyorlar. Yani birkaç cümle önce bitmiş, çoktan sona ermiş olan espri, açıklayıcı cümlelerle birkaç cümle daha uzatılıyor. Niye? Seyirci ya espriyi anlayamayacak kadar aptal, ya da senarist ve yönetmen seyircinin gerçekten aptal olduğunu düşünüyor. Her iki durum da birbirinden felaket...
4.Türk dizilerinde iki farklı lisan kullanılıyor. Bir tanesi normal Türkçe. Diğeri de genç oyuncuların, özellikle de genç bayan oyuncuların konuştuğu farklı bir lisan! Onun da Türkçe olması gerekiyor tanım gereği ama onların dedikleri kelimeler anlaşılmıyor. Genç kızlara musallat olan yeni bir illet bu. Ağızlarını fazla eğip bükerek konuşuyorlar, sanki 24 saat bir avuç sakız çiğneyerek yaşadıkları için konuşmakta zorlanıyorlarmış gibi.
Böyle konuşan insanların, hiçbir derin düşünce üretebileceğini sanmıyorum. (İşte size halkın beğeni düzeyi hakkında ciddi bir saptama daha!)
5.Peki ya erkek oyuncularımız kendilerine konuşma stili olarak neyi seçiyor dersiniz? 'Milli bayramda kahramanlık şiiri okuma' modelini seçiyorlar. Tuvalete gideceklerini söylerken bile bu şekilde konuşuyorlar ve siz "İşte savaş çıktı, delikanlı aslanlar gibi cepheye, milli görevini ifa etmeye gidiyor" falan diye hisleniyorsunuz. Halbuki yok öyle bir şey. Esasoğlan sadece küçük su döküp gelecek! Anlayacağınız, dizinin hangi bölümünde söylenen hangi repliğin daha önemli olduğunu ayrıştırmakta zorlanıyorsunuz. (Demek ki neymiş? Halkımız konuşulan şeyin önem derecesini pek umursamıyormuş.)
6. Yeni yetme oyuncularımızın bir başka gafleti de, yaptıkları işi 'abartılı rol keserek' kotaracaklarını sanmak. Gerçi onlara sorarsanız 'doğal davrandıklarını' söylüyorlar ama bana kalırsa baştan aşağı bir yanılgı içinde olduklarının farkında bile değiller. (Bir memleket gerçeği daha: sesimizi yükselterek konuştuğumuzda veya abartarak davrandığımızda; olduğumuzdan daha önemli görünür, sanki daha değerli olurmuşuz gibi genel bir fikir var.)
|
Konunun ana temasını yazmışsın hocam,teşekkürler 
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52)
|
|
|