Cevap: Sivas Kaderine Terk Edilmiş Durumda
Bence Sivasımız için geçen on yıllara bakarak solun veya sağın kalesi olduğunu iddia etmek hatta ispat etmek bir kazanç sağlamaz. Önemli olan geçmişte bu memlekete yapılan ve bugün yapılmaya çalışılan hizmetlerdir. 85 yıllık Cumhuriyet tarihimizde ilk 65 yıl Sivas hakkaten tam bir sol şehri idi. Cumhuriyet Halk Parti'sinin kalesi durumunda idi. Ancak son 25 yılda da tam tersi bir durum ortaya çıktı ve Sivas sağın önemli kalelerinden birisi haline geldi. Bugün nasıl AK Parti için önemli bir kale ise on-onbeş yıl evvel de Necmettin Erbakan'ın Milli Görüş hareketinin Konya ile birlikte iki önemli merkezinden birisi oldu. Kısaca anlattığım bu durumu yaklaşık 15 ay evvel Financial Times'da çıkan bir makale de özetliyor ve Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı ve 80 öncesi solun kalesi olarak bilinen Sivas'ın artık muhafazakarların kalesi olduğundan bahsediliyordu.
Geçmişin özeti kısaca bu ancak bizim için önemli olan sağın veya solun kalesi olmak değil, sağ veya sol iktidarlar döneminde bu iktidarların Sivas'a ne kazandırdıklarıdır. Açık konuşmak gerekirse Sivas'a yapılan devasa büyüklükteki kamu kökenli yatırımların neredeyse yüzde yüzlük kısmı 70'lerin sonuna kadar olan zaman diliminde yapılmıştır, dolayısıyla Sivas solun kalesi iken sol iktidarlar Sivas'a gereken önemi vermiştir diyebiliriz. Ancak gel gör ki özellikle Özal döneminde bir dönem bütün vekillerini ANAP sıralarına göndermesine rağmen Sivas adeta cezalandırılmıştır. 80 lerin başıyla dünyaya açılan Türkiye'de Kayseri, Mersin, Samsun, Malatya gibi şehirlere önemli oranda teşvikler verilmiş, sanayi altyapıları hazırlanmışken Sivas bu dönemde hızla eritilmiş, şeker fabrikası yalanıyla uyutulmuş, yine bu dönemde göç şampiyonu olmuştur. 1954 yılında mecliste 450 sandalye varken 16 milletvekili olan Sivas artık Özal döneminin sonuna doğru ve 90ların ortalarında 6-7 vekile düşmüştür.
Erbakan'ın kalesi olduğu dönemde, Erbakan'ın ''Refah iktidarında en büyük payı Sivas alacak'' sözü ve bu söze binaen, birçok şehrin itirazlarına rağmen Sivas'a iki önemli bakanlık (Tarım ve Köyişleri-Musa Demirci, Maliye-Abdüllatif Şener) vermesine rağmen mevcut iktidarın çok kısa ömürlü (11 ay) olması nedeniyle 90ların sonu da Sivas için kayıp olmuştur.
2002 sonunda Ak Parti iktidarına kadar geçen sürede, son 25 yılını burada bahsi geçen bütün şehirlere mukayese ettiğimizde yerinde sayarak hatta elindeki insanı ve sermayeyi sürekli dışarıya göçürterek kaybeden Sivas için, 2002 yılı sonunda ilk defa bir sağ iktidar zamanında kayıpları telafi imkanı doğmuştur. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ancak Sivas'ın son altı yılı 80'lerden bu yana yaşadığı en parlak altı yıldır. Belki eksik yönlerini bulabilirsiniz- ki elbette vardır- ancak az da olsa alınan mesafenin hakkını vermek gerek.
Uzun lafın kısası sağ-sol dönemlerini mukayese edip ideoloji yarıştırmak yerine yapılan hizmetleri yarıştırmak en akıllıcasıdır. Gerisi boş...
__________________
|