Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada, gençlerin, vakitlerinin önemli bir kısmını televizyon izlemeye, müzik dinlemeye ve bilgisayar kullanmaya ayırdığı, kitap okumaya ayrılan sürenin bunların çok altında kaldığı ortaya çıktı.
Uzmanlar üniversitede öğrenim gören 304 öğrenci arasında ΄΄Üniversite öğrencilerinin okuma alışkanlığı΄΄ konulu araştırma yaptı. Yapılan araştırmada, öğrencilerin yüzde 46.1΄nin yılda 1-5 arası kitap okuduğu saptandı. Öğrencilerin yüzde 38.5΄inin yılda 6-11 arası, yüzde 10.9΄unun 12΄den çok kitap okuduğunun belirlendiği araştırmada, yüzde 4.6΄sının ise hiç kitap okumadığı anlaşıldı. Buna göre öğrencilerin yaklaşık yarısına yakınının, ya hiç kitap okumadığı ya da en fazla bugün kadar 5 kitap okuduğu ortaya çıktı.
Günlük kitap okuma süresi incelendiğinde ise öğrencilerin yaklaşık yarısının alt ve orta altı okuma düzeyine sahip olduğu, önemli bir bölümünün düşük bir okuma kültürüne sahip olduğu tespit edildi. Üniversite öğrenimlerinin ilk yıllarında daha az okuyan öğrencilerin, son yıllara doğru okuma eğilimlerinin arttığı, ancak tespit edilen bu oranın bir üniversite öğrencisi için olması gereken düzeyin oldukça altında olduğu da belirlendi. Okuma alışkanlığı kazanma ve bu alışkanlığı sürdürme konusunda karşı karşıya kaldıkları en önemli engelin ne olduğu sorusuna ise öğrencilerin yüzde 37.2΄si bir işte çalışıyor olmalarını, yüzde 14.8΄i ise kitap pahalılığı ve gelir düşüklüğü gibi ekonomik koşulları buna neden olarak gösterdi. Sinemaya gitme, televizyon seyretme, müzik dinleme, internette gezinme ve arkadaşlarla sohbet etme eylemlerinden oluşan gezi ve eğlence nedeniyle kitap okumama gerekçesine verilen yanıt oranının da yüzde 28 olduğu anlaşıldı.
AİLENİN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞINA ETKİSİ
Bir yıl içinde hiç kitap okumayan ve alt düzeyde kitap okuyan öğrencilerin en çok bulunduğu grubun anneleri ilkokul mezunu ya da terk etmiş olanlardan oluştuğunun da anlaşıldığı araştırmada, bu oranın daha eğitimli annelerde düştüğü, örneğin anneleri üniversite mezunu olan kişilerde yoğunluğun orta düzeyli okur tipinde olduğunun görüldüğü saptandı. Babaları ilköğretimden mezun olmuş ya da ayrılmış öğrencilerin de çoğunlukla düşük okuma alışkanlığı olan birey grubuna dahil olduğunun belirlendiği araştırmada, ebeveyni düşük eğitim düzeyine sahip olan öğrencilerin okuma alışkanlıklarının da zayıf olduğu, buna karşın eğitimli anne-babanın çocuklarının daha yüksek bir okuma kültürüne sahip oldukları tespit edildi.
KÜTÜPHANEDEN NADİREN YARARLANIYORLAR
Üniversite öğrencilerinin sadece yüzde 3.3΄ünün her gün, yüzde 15.5΄inin her hafta ve yüzde 15.8΄inin de her ay kütüphaneden yararlandıklarını belirtirken, yüzde 63.8΄lik bölümünün kütüphaneden nadiren faydalandıkları ortaya çıktı. Öğrencilerin önemli bir bölümünün (yüzde 72.7) kütüphaneden yılda en fazla 3 kitap ödünç aldıklarını ifade ettikleri araştırmada, kütüphane kaynaklarından yararlanma oranı kız öğrencilerde biraz daha yüksek olsa da toplamda üniversite öğrencilerinin kütüphane kullanma alışkanlığına sahip olmadığı anlaşıldı. Araştırmaya katılanlardan yaklaşık yüzde 40΄ının kütüphaneye gitmekten zevk aldığını, buna karşın yüzde 33΄ünün kütüphane kullanımından hoşlanmadığını bildirdiği araştırmada, kız öğrencilerin yaklaşık yüzde 42΄sinin kütüphaneye gitmekten memnuniyet duyduğu ifade edilirken, bu oranın erkek öğrencilerde yaklaşık yüzde 5 daha düşük olduğu saptandı.
KİTAP YERİNE TELEVİZYON, MÜZİK VE BİLGİSAYAR
Araştırmada, öğrencilerin yarısına yakınının vakitlerinin önemli bir kısmını televizyon izlemeye, müzik dinlemeye ve bilgisayar kullanmaya ayırdığı, buna karşın kitap okumaya ayrılan sürenin söz edilen faaliyetlerin toplam süresinin çok altında kaldığı da anlaşıldı.
Günlük ortalama müzik dinleme süresine ilişkin veriler incelendiğinde öğrencilerin yarısından fazlasının (yüzde 53) gününün 1.5 saatini müzik dinlemeye ayırdığı, kız öğrencilerin müzik dinlemeye olan eğiliminin erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu saptandı.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 50΄sinin günde en az bir saat televizyon izlediği, televizyon izlemede de kızların oranının erkeklerden yüksek olduğu anlaşıldı.
Öğrencilerin yüzde 24΄ünün günlük ortalama en az 30 dakika, en fazla bir saatlik süresini bilgisayar başında geçirdikleri, öğrencilerin yarısına yakınının da (yüzde 49) vakitlerinin en az bir saatini bilgisayar başında harcadıkları tespit edildi. Zamanın iki saatten daha fazlasını bilgisayarla harcayan öğrencilerin oranının yüzde 25 olduğu saptandı.
Müzik dinleme, televizyon izleme ve bilgisayar kullanma için günlük en az bir saatten fazla vakit ayıran öğrencilerin ortalamasının yüzde 51 olduğunun saptandığı araştırmada, öğrencilerin yarısının söz edilen her üç faaliyet için ortalama ikişer saatten olmak üzere günlük toplam 6 saatini müziğe, televizyon yayınına ve bilgisayar başında eğlenmeye harcadığı ortaya çıktı.