Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 03.04.2009, 15:28   #15
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 09:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1061 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart Cevap: Kaza Hakkında Bilinmeyenler

Alıntı:
goramaz Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
evet bu olayın tamamen tarafsız bir şekilde sorgulanması gerekiyor.
kabul etmek gerekir ki ihmal ve kasıt çok fazla...
bir çocuk bile bisikletiyle çukurlu çamurlu yola girmez, peki pilot 0 görüş mesafesiyle nasıl o dağlık alana girer.
peki aslı astarı olmayan ve kurtarma çalışmlarını sekteye uğratan '' şuan yaralılar hastaneye kaldırıldılar'' haberleri neyin nesiydi ve kim çıkardı bu haberleri üstelik vali ve cumhurbaşkanı ağzından..

haber 7 kaynaklı bu haberi sizlerle paylakmak istedim:
İKİNCİ EŞREF BİTLİS OLAYI MI?
Kulislerde sarsıcı bir bilgi dolaşıyor “Muhsin Yazıcıoğlu ETÖ davasında gizli tanık idi”



Sayın Yazıcıoğlu sonsuzluğun sahibine kavuştu. Ehl-i necattan olduğu çok aşikar olan Muhsin Yazıcıoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.

Helikopter kazasını ilk duyduğumuzda ve ilk haberlerde genelde doğal süreçleri düşündürdü. Fakat ciddi ihmallerin ortaya çıkması ve kazadan 10-15 gün önce yakın dostu Sayın Ali Bulaç’a verdiği bazı bilgiler zihinleri karıştırdı.

Özellikle şu bilgi çok önemli ve gözden kaçıyor. Yazıcıoğlu Sayın Bulaç’a “Bazı şeyleri seçimden sonra açıklayacağım” diyor. Benzer konuşmaları Uğur Mumcu da yapmıştı, akıbeti biliyoruz. Ergenekon davasında gizli tanık iddası doğru ise savcıların yapacağı daha çok iş var demektir.

Bakımsız bir helikopter, seyahat edilmeyecek hava şartları, verilen yanlış koordinatlar, telefon eden İHA muhabirinin ‘Kim bu yahu’ sözü, muhabirin kamerasının kaybolması soru işaretleri olarak dikkati çekiyor.

Açıklayacağı şeyler muhtemelen bugünün Ergenekon süreci ile ilgili değildi. Zaten adı hiç geçmiyordu.

Çünkü MHP’li dostları gibi kendisi de 12 Eylül 1980’den ders çıkarmıştı. O günün Ergenekon yapılanması tarafından acımasızca kullanılmıştı. 7 sene hapis yatıyor, çoğu da hücre hayatı şeklinde idi. Gördüğü bir gerçek vardı, 17 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp idam eden katil ve zalim zihniyete yaptığı yanına kar kalmıştı.

Yazıcıoğlu davasından vazgeçmemişti ama demokratik süreçlere inandığı için azim ve kararlılığını devam ettiriyordu.

Devletin kutsallığına inanmıştı...?

Bu benim tahminim. Bugün nasıl ‘ayışığı, sarıkız’ varsa o günlerde de ‘günışığı, karakız’ vardı. Bütün bunları bilen az sayıdaki kişilerden birisi idi.

Bugün nasıl ergenekon çetesi varsa o günlerde de benzer yapılanma vardı. Yazıcıoğlu bunları biliyordu konuştuğu zaman duvar çökebilirdi.

Ülkücü çizgi devleti kutsallaştıran ve yücelten bir çizgidir. Bu özelliği nedeniyle devletin pekçok yanlışına göz yuman bir anlayışı mevcuttur.

Devlete yönelik kutsal saygı sonucu yanlışın devam etmesine neden olduğunu gördü. Yazıcıoğlu samimiyetinin ve dürüstlüğünün etkisi ile konuşmaya karar vermiş olabilirdi.
Zaten açıkça söylediği belirtildi.

Bu konu üçüncü veya dördüncü Ergenekon dosyası kapsamında, Eşref Bitlis paşanın dosyasına benzer bir dosya gibi ciddiye alınmalıdır.

Artık bilenler konuşmalı,‘Devleti yıpratmamak’ retoriği arkasında kirli işler çevirenlerin yaptıkları mahallenin namusunu korumaya kalkan sahte kabadayıya benziyor. Mahalleyi yıpratmayalım diyenler aslında ‘benim kirli işlerimi saklayın’ diyorlar, değil mi?

Dürüst siyasetçiler, Devlet Bahçeli, Mehmet Ağar, Erkan Mumcu artık konuşmalılar, cuntacılar yargılanmalı, darbe hukuku değişmeli, söz değil uygulamaya ihtiyacımız var artık.

Hastalıklı dokuları temizlememek gerçekte devleti yıpratır. Devlet zaafları olan bir şahs-ı manevidir ve hiçte kutsal değildir, dokuları temizlenmelidir.


nihayet ülkücülerde uyandı ama bazılarımız için geç artık, bu ülke çok ama çok derin acılar yaşadı, kardeş kardeşi kırdı, maraşta , sivasta çorumda gazide, ümraniyede hep bu tezgahlar kuruldu, çoğunda kimi saf ülkücüler kullanıldı, kimi gönüllü kaldı, kimi alet edeildi, çoğu siyasi yapılar sağadan soldan aynı elde silahlandırılarak birbirlerine kırdırıldılar, bu dönemler geride kalıp herkes yapılan yanışların farkına varınca iş işten geçmişti bazıları için, yüzlerce insan idam edildi, binlercesi gözaltılarda kayboldu, binlercesi sokak ortlarında sağ sol diye pusu kurularak öldürüldü, polisi öğretmeni işçisi memuru hep karşıt kamplarda birbirlerine saldırtıldı, oysa bu çağda bu ilkel kör döğüşü doğru değildi, ve zamanla soldan ve sağdan aklı selim sesler yükselmeye başladı, sağdan ise hemşerimiz yazıcıoğlu öenmli bir karizma liderdi artık, muhsin bey artık olgun bir siyaset adamıydı ve 50 sinde tüm gerçekliği olanca çıpkalığıyla gördü, birçok söyleminde eskiye dair yanlışlıklar pişmanlıklar vardı, dengeli bir siyaset , kişilikli bir siyaset yapmaya başladı bir kaç yıldır ama gel görki içimden onu harcadılar demek geliyor, yazık oldu bu ülkenin 70 li yılların genç kuşaklarına demek geliyor içimden, allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın, umarım bu ne olduğu belli olmayan kazamı suikastmı bir an önce netleşir , toplum vicdanı rahata erer, varsa bir sui niyet ortaya çıkarılı ve gereken cezayı bulur
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla