Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
|
Açmam açamam...söyleyemem açılımımı hiç kimseye
Açmam açamam...söyleyemem açılımımı hiç kimseye
Cuma, 14 Ağustos 2009
Şimdi sıra, AKP'nin tarikatlara sağladığı zenginliği aşiret ağalarıyla da paylaşmaya gelmiştir.
Kıymet Nadir BİNDEBİR /
Açılım dedikleri; “Güneydoğu’ya huzur/refah getiremiyorsan huzursuzluğu/fukaralığı bütün Türkiye’ye yay, genelleştir” operasyonudur.
En önemlisi de AKP+tarikatların zenginliğinden, yani soygundan Güneydoğulu aşiret ağalarının pay istemesidir.
Bundan böyle soyguna aşiretler de dahil edilecektir.
---
Güneydoğu’nun diğer bölgelerden farkı; aşiret ağaları - tarikat şeyhleri - PKK üçgeninde sıkışmış olmasıdır.
-AKP de bünyesinde çok sayıda aşiret ağasıyla tarikat şeyhi-müridini barındırır.
AKP, ‘yeniden yapılanma’ etiketiyle dokusunu bozduğu Türkiye’de, tarikatları ülke genelinde yaymış, güçlendirmiş, sıfır noktasında teslim aldığı PKK terörünü ‘toprak talebi pazarlığı’ noktasına getirmiştir. AKPli bir vekilin TIR’ında eroin yakalanmıştır.
AKP’nin Güneydoğu’da aşiret-tarikat-PKK üçgenini kırmak niyeti olmadığı gibi, tersine tüm Türkiye’yi bu üçgenin kıskacına sokmuştur. Şimdi sıra tarikatlara sağladığı zenginliği aşiret ağalarıyla da paylaşmaya gelmiştir.
Hükümet’in ‘sosyal projeler’ (!) için ilk etapta Güneydoğu’ya pompalayacağı 145 milyon Lira’nın istikameti, aşiret ağalarının şalvar cebi olacaktır.
Güneydoğu’da sorunu çözecek olan, ağalık düzenini-teröre desteği-sadaka için tarikatların eline düşmeye son verecek olan düzenleme toprak reformudur. Aşiretlerle-tarikatlarla ve hatta PKK’yla organik bağ içindeki iktidar partisinin bu sömürüyü, baskıyı yıkmak değil yaymak niyeti olduğundan toprak reformu bu ne idüğü belirsiz açılımın hiç bir yerinde yoktur.
-Her dönemde, Türkiye’de kişibaşına düşen silahın en fazla olduğu bölge Güneydoğu’ydu. AKP silahlanmanın da Türkiye genelinde yaygınlaşmasını sağlamış, son yedi yılda bireysel silahlanma ‘her üç evden birinde silah’ bulunması derecesine gelmiştir.
2008 yılının ilk üç ayında silah kullanımında tesbit edilen artış yüzde 57’dir. Cinayetlerin yüzde 60’ı silahla işlenmiştir. AKP tüm Türkiye’yi ‘silahlanma’ konusunda Güneydoğululaştırmış, Güneydoğululaştırmaktadır.
-Güneydoğu, Türkiye sınırları içinde en fazla kadının ‘gelenek terörüne’ kurban gittiği ya da intihar ettiği, kadına baskının en vahşi şekliyle yaşandığı bölgedir.
Güneydoğu’da kadın; iş hayatından soyutlanmış, görevi ev işleriyle ve çocuk bakmakla sınırlı, hakları olmayan, eğitimsiz, erkeğine itaat eden, tecavüz kurbanı olduğunda dahi öldürülüp ortadan kaldırılmasıyla erkeğin namusunun temizlendiği öküzden sonra gelen cinstir.
AKP’nin Türk kadını için tasarladığı hayat da bundan farklı değildir. AKP Türkiye genelinde tüm kadınların hayatını Güneydoğululaştırmak istemektedir.
- ‘Kültür’ler ya baskıcı olur ya özgürlükçü.
Ahlakı, kültürü, uygarlığı islamiyetle açıklamaya çalışan AKP’yi ‘baskıcı’ bulmayan, sadece bu partiden nemalanan aşiretler-tarikatlar ve PKK’yı destekleyen AB-ABD’dir.
Din daima baskıcı kültürden yanadır ve AKP’nin temel planı Türkiye Cumhuriyeti’ni baskıcı bir din devletine dönüştürmektir.
Yedi yıl önce ‘baskıcı kültür’ün en yoğun olduğu bölgemiz Güneydoğu iken, baskı bugün tüm Türkiye çapında hissedilmektedir. AKP bu konuda da tüm Türkiye’yi Güneydoğululaştırmıştır.
-Yedi yıl önce de Güneydoğu’da görev yapan asker, polis, kendilerini ‘işgal kuvvetleri’ gibi hissediyordu/hissettiriliyordu. AKP sayesinde TSK’nın işgal kuvveti olduğu açık açık söylenmeye, TSK’nın oradaki varlığı sorgulanmaya başlandı elhamdülillah (!).
TSK’yı pasifize/terhis etmeyi birincil görev addeden AKP, bugün TSK’yi Ergenekon etiketiyle ‘terör örgütü’ statüsünde yargılamaya çalışmakta, teğmeninden generaline Türkiye çapında tutuklamalara devam etmektedir.
Yedi yılda değişen; TSK personeline, eskiden sadece Güneydoğu’da hissettirilen ‘dışlanmışlık’, ‘işgal kuvvetlerine ait olma utancı’nın, artık tüm Türkiye coğrafyasında hissettiriliyor olmasıdır.
-Güneydoğu elektriği, suyu hep kaçak kullandı. Halkının yaklaşık yüzde 90’ı yeşil kartla bedava tedavi görüyor.
Suda, elektrikte, gazda sahtekarlık artık AKP’li belediyeler eliyle yapılır oldu. Suriye’ye hibe ettiği suyu İstanbulluya, Gaziantep’te kaçak kullandırdığı elektriği Ankaralıya ödetiyor. 30 yıl çalışmış, vergi-prim ödemiş insanlar hastanede katkı payı öderken, Güneydoğu ‘sadaka ekonomisi’nden en fazla yararlanan bölge olarak yeşil kartlı.
Yerel seçimler sırasında en fazla sadaka Güneydoğu’da dağıtıldı (Tunceli Valisi’ni hatırlayın). Çünkü AKP'nin DTP’den oy çalmaya ihtiyacı vardı.
AKP’nin niyeti, Güneydoğu’da yoğun şekilde uygulamada olan sadaka-zekat ekonomisini Türkiye çapında yaygınlaştırmaktır, Türkiye’nin tamamını bu konuda da Güneydoğululaştırmaktır.
Özetle; AKP’nin, kendisini ‘Türk’, ‘Akdenizli’ tanımlamasında bulamadığı malumdur. Baskıcı Arap-islam kültürüne yakın Güneydoğu ortamında daha rahat hissetmesi doğaldır.
Arabizasyon politikası fazla göze batmaya başladığında çark etmiş, Güneydoğu’daki tüm çarpıklıkları Türkiye geneline yayarak kendisini daha rahat tanımlayacağı, aşina bir ortama (ki aşiret-tarikat ortamıdır) taşımaktadır.
Yani, Arabizasyona giden yola bir ‘Güneydoğululaştırma’ basamağı eklemiştir.
Bölücü terörle mücadelede en fazla ölü veren kent Şırnak olduğuna ve Şırnaklı kendisini ‘Kürt’ addettiğine göre, Türk-Kürt küslüğü yok, bölücü terör sorunu vardır.
Küs olmayanı ‘barıştırmak’ AKP’ye has irrasyonel, sağduyusuz ve mantıksız bir mantıktır.
Bok yemenin Arapçası olan bu açılım; Türkiye’nin tümünün Güneydoğululaştırılmasıdır.
Açılım dedikleri, Güneydoğu’da mevcut tüm sorunların (tarikat – aşiret - terör örgütü - uyuşturucu kaçakçılığı - kadına baskı - töre terörü) Türkiye geneline şamil edilmesi ve bir de aşiret ağalarının din tüccarlarının zenginliğinden, yani soygun düzeninden pay istemesine çare aranmasıdır.
Şartlar bir baskın erken seçimi, bir ‘Milli Mutabakat Hükümeti’ kurulmasını gündeme getirecek aşamaya çoktan gelmiş, AKP bir ulusal güvenlik sorunu olmaya başlamıştır.
Potamyalı Recep Bey’in, ‘Açmam...açamam...söyleye mem açılımımı hiç kimseye’ başlıklı ağlatan konuşmasındaki
‘Bizzz Türkiye’nin 7 vilayetinde birinci partiyiz’
‘Bizzz bütçemizde en büyük payı eğitime ayırmış bir iktidarız’
‘Rusya ile 20 belgeye imza attık, adeta yeni bir döneme girdik’
‘Kriz ortamında yeni yatırımlar yaptık, istihdamlar kazandırdık’ sözleri, DTP’den aşiret oylarını çalmaya yönelik bir seçim öncesi konuşmasıdır. Aşiret ağalarının şalvar yan cebine, ilk taksit 145 milyon olarak konulmuştur.
Toprak reformundan bahsetmeyen aşiret-tarikat koalisyonunun, halka bir kuruşluk refah sağladığını görsem dişimi kıracağımdır.
Bu aşamada yapılması gereken, Arabizasyona direndiğimiz gibi her bakımdan Güneydoğululaştırılmaya da direnmektir.
AHA SİZE KÜRT AÇILIMI NEDİR YAZISI
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
|