Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar - Tekil Mesaj Gösterimi - 12 Eylülde Anayasa değişikliğine ne diyeceksiniz?
Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 30.08.2010, 01:17   #449
sivaburs
Usta Yiğido
 
sivaburs - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sivaburs Şuan sivaburs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 18.03.2016 23:10

Üyelik Tarihi: 03.11.2008
Mesajlar: 10.382
Tecrübe Puanı: 1665 sivaburs COK SEVILEN BIR KISIsivaburs COK SEVILEN BIR KISIsivaburs COK SEVILEN BIR KISI
Standart Cevap: 12 Eylülde Anayasa değişikliğine ne diyeceksiniz?

Bir arkadaşımızın "Amerikan tipi İslam" tabirini kullanması, beni bu tabiri araştırmaya itti. Bakın ne buldum. Sibel ERASLAN'ın yazısı.

................İlginç bir rapor var önümde: `Sivil ve Demokratik İslam: Ortaklar, Kaynaklar ve Stratejiler` başlığında Rand Corporation tarafından hazırlatılmış ve mart 2004`te deklare edilmiş bir rapor? Takriben bir yıllık süreç içinde yaşadığımız uğultular arasında nasıl da dikte edildiğine hayret ediyorum. Zira; raporun temelindeki anafikir; İslam coğrafyalarındaki yerli halkların yönetim taleplerinden vazgeçirilmeleriyle ilgili. Bunun için de sihirli bir kelime türetilmiş durumda : `sivil toplum örgütlenmeleri`? Ülkemizde de, bakıldığında camiada patlak veren sivil toplum örgütleşmeleri hiç boşa değil anlayacağınız. Devlet yönetme fikrinden zinhar kaçındırılan Müslümanların bir takım sivil adacıklar içinde kendilerini oyalamaları öngörülüyor malum raporda da? Son günlerde moda olan; İslam`ın devlet ve sistem önerisi yoktur sözü de boşa değil. Raporda, İslam ehli olanlar üzerinden inşa edilmesi öngörülen önemli bir ayrım var: Modernist ve laik düşünen Müslümanlar ile Geleneksel ve fundemental düşünen Müslümanlar. Bu ihtilafların körüklenmesi ve ümmet bilincinin kırılması ise temel amaç. İhtilaf ve bölünmenin peşinden ise, modernistlerin; fon, mali destek, medyatik basınç, reklam ve imkanlarla yaldızlanmasına geliyor sıra. Raporun açıkça ifade ettiğine göre, sivil toplum örgütleri de inşa edilmeye çalışılan bu light-neo İslam düşüncesinin paravanları olacak? Şimdi çevrenize iyi bakınız, hangi sivil güçler, nereden besleniyorlar, nereden kaynak ve güç, fon aktarımı buluyorlar, kimler yaldızlanıp, kimler parlatılıyor? Ne yani, diyebilirsiniz. Herkes fon talebinde bulunabilir? Ama malum bilgidir, kimin parasını yiyorsanız, onun ağzıyla konuşuyor bulursunuz kendinizi, buna da dikkat? Raporun ara başlıklarından biri radikal Müslümanlarla kesinkes savaşı öngörüyor. Zaten 11 Eylül`de Bush`un ağzıyla ilan edilmiş bir Haçlı Savaşı`nda, elbetteki tek yöntem Bağdat usulü işgal olmayacaktı ve hem daha sunturlusu daha sofistikesi işte şimdilerde `perde!` demekte? İşgali yaşamayan şanslı (!) islam toplumlarında da tank yerine sivil toplum örgütleri aracılığıyla bilinçler istimlak edilmeliydi? Bilinç istimlaki, hem daha ucuza geliyor. Yani askerleri ölmüyor, helikopterleri düşmüyor ve onuru kırılmıyor ABD`nin. Bizzat İslamcı aktörler taşeronluğunda gerçekleşiyor bilinç kayması. Dinin yanlış algılanması üzerine kuruluyor bu yeni oyun. Ve maalesef raporun ana başlıklarından biri mesela `sufizmin desteklenmesi` ile ilgili. İslamı modernleştirme tezinin sufizmle ne ilgisi var diyeceksiniz. Sufi karakteristiğinde rastladığımız alçakgönüllülük ve nefs terbiyesi başlığındaki o kendini suçlama eğiliminden istifadeyle hayattan elini eteğini çekmiş ve kaderci, her şeye razı olan ve itiraz etmeyen tipolojinin altı çiziliyor bu raporda uzun uzun. Direniş ruhunun karşıtı gibi ikame edilmeye çalışılan yerli ve Batıni hareketlerle, mücadeleci ve sistem teklifi olan hareketlerin arası açılıyor. Bunun en önemli neticelerini Irak`ta da yaşadık. Bazı yerli ve Batıni hareketler, Felluce`de yaşananlara sessiz kalmadı mı? Hatta işgalci güçlere direnen gurupları suçlar mahiyette cümleler sarfetmediler mi? Evet belki atom bombamız yok! Belki seyreltilmiş uranyum kullanmak da dini anlayışımızla bağdaşmıyor. Fakat elimizde öyle güçlü bir zırh ve öyle mükemmel bir kalkan var ki, hiçbir teknik bununla yarışamaz : TEVHİD ve ÜMMET ŞUURU? ABD`nin yok etmek istediği, unutturmak gayesinde olduğu işte bu cevher. Bahsettiğim raporun anahtar kelimelerinden birisi de `islam medeniyeti içindeki iç çatışma` modeli. İslam aktörlerini kendi iç tartışmaları içinde fasit bir daireye hapsetmek. Bu bağlamda `kadınlar ve demokratikleşme talepleri` ise birinci sırada yer alıyor. ABD destekli Amine Vedud`un Cuma namazı kıldırması veya Keşmir`de açılması desteklenen kadın mescitleri falan da boşa değil? Rapor, değişik islam ülkelerinden 500 dini liderin (imam) ABD`de eğitim alarak `Amerika tipi İslam`ı tedris etmelerini de öngörüyor. İslam`ın yeniden inşası anlamındaki bu tarihselci darbe, Kuranı Kerim`in yeryüzüyle olan bağlantısını kesmeye azimli? İlk emrin niçin `OKU`` olduğunu bir kere daha düşünelim? .......................

Evet, yazı burada bitti.

Şimdi, Cemaatleşmeye doğru gidildiği iddia edilen ülkemizde, yukarıdaki yazıyı dikkete aldığımızda bu cemaatleşme iyi mi sayılır? (Çünkü radikal bir harekettir)

Yok değilse, amerikanın getireceği söylenen İslam mı daha iyi?

Sizce biz bu noktada neyi seçmeliyiz?
__________________
sivaburs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı sivaburs'e Teşekkür Ediyor...