Alıntı:
goramaz Nickli Üyeden Al?nt?
Kırıslı sizinle bu kanuda anlaşamayacağız galiba.
Benim kastım kesinlikle türbana indirgemek değil. Sonuçta saçı açık bir bayanın sorunu değil türban.
Benim eleştirdiğim nokta şu: Bir kadın hakkının başka bir kadın tarafından engellenmesidir.
Kemal KILIÇDAROĞLU kadar birkadın olarak Canan ARITMAN duyarlı olamaz mıydı şimdi bu soruna.
Son cümlenize de hiç katılmıyorum : Bir hakkın alenen gasp edilmesi hak mıdır şimdi?Hele hele dinin açık kesin bir emri olan bir durumda.
Başrtülü kadın temizlik mi yapar, bulaşık mı yıkar, merdiven mi siler bu mudur başörtülü kadına layık görülen makam?
|
Yoo sizinle anlaşamayacağımız hiçbir konu yoktur diye tahmin ediyorum... Dünya'ya Türkiye'ye bakışımız aslında sizin ya da dışarıdan 3. şahısların gelip burada yazılanlara bakarak düşünecekleri kadar keskin çizgilerle ayrılmış değil...
Bir kadının hakkı bir başka kadın tarafından engellenmektedir, demek ki o bir başka kadın bunu tehlike olarak görüyor, son cümlemde de söylemek istediğim bu... Türban tehlike midir? Bence değil... Türban değil de türbanı takan bazılarının kafasının içerisindekidir tehlikeli olan... Kevser Çakır'ın başı açık olsa da benim için tehlike O'dur, benim için tehlike Leyla Zana'dır... Yani ülkenin temel değerleri, kuruluş felsefesi ile sorunu olanlardır benim için tehlike... Bu gerici olur, bölücü olur farketmez ikisi de benim için aynı derecede tehlikelidir ve mücadele edilmelidir... Bunu dini değer olarak görenlerle, hayatının bir parçası olarak görenlerle, Allah emri olarak görenlerle bir sorunum olmaz olamaz, Canan Arıtmanı tanırım hani duyulmasın ama sevmem de

fakat bunu biliyorum onun sorunu türban ile değil bunu içtenlikle söyleyebilirim... Benim de aynı şekilde seninle veya bu örtüyü dini için takan bir kardeşim ile ablam ile sorunum olamaz...
Başörtülü kadın değil, kadın hakkettiği her yerde olmalıdır... Ancak devlet dairelerinde dini sembollerin kullanılmaması ile ilgili bir kanun vardır ve bu kanunu da çok haklı bulmaktayım... Ne yazık ki Türkiye'de hala din bezirganları var, dinden rant sağlayanlar var ya da dini yüzünden ön yargılı olunanlar var, hala o ya da bu şekilde herhangi bir dinin mensubuna baskı oluyor, oruç tutmadığı için dayak yiyen gençler, Ramazanda açık olduğu için baskı gören esnaf oluyor, dinini yoğun yaşayan müslüman ya da hristiyan gençler hocalarından düşük not alıyorlar, bir ermeni ya da rum vatandaş hala devlet dairelerinde işlerini bizlere göre daha geç vakitlerde hallediyorlar, ya da bir ermeni devlet görevlisine baskı yapılıyor bütün bunlar varken, bu sorunlar aşılmadan devlet dairelerinde dini sembollere izin verilmemeli... Üniversiteler ayrı bir konu olarak değerlendirilmeli, birbirinden ayrılmalı...
Ancak size bir kardeşiniz olarak şunu söyleyeyim... Üniversitelerde dini sembol yasağının öğrenciler açısından kaldırılması konusunda Kılıçdaroğlu Tayyip Erdoğan'dan fersah fersah daha önde ve daha samimi... Bunu görmek ve ortaya koymak gerekli... Çünkü "Üniversite öğrencilerinin durumunu ayırıp ele alalım bu düzenlemeyi yapalım bahar döneminde kızlarımız okullarına başörtüleri ile girebilsinler" dediğinde Kılıçdaroğlu, Erdoğan zıpladı, Ortaöğretimi ortaya koydu, devlet dairelerini ortaya koydu, çözülmemesi için yan çizdi çamura yattı çünkü çözülürse rant sağlayacağı oy kazanacağı bir sorun çözülecek artı çok sayıda sol görüşlü örtülü genç kızın oyu CHP'ye gidecekti, o yüzden hani ne kadar doğru bir tabir bir başbakan hakkında bilmem ama bildiğin kıvırdı... O yüzden bunun ayırımını yapmalıyız, AKP çözmeyecek bu sorunu...
Dikkat ederseniz en eski üyelerinizden birisi olmama rağmen ilkkez bu konu hakkında Türban konusu hakkında fikirlerimi paylaşıyorum sizinle... Çünkü çok ince bir konudur, kırıcılık olabilecek bir konudur, tıpkı 2 Temmuz olayları ve Deniz Gezmiş gibi... Çünkü Deniz Gezmiş ve arkadaşları konusunda benim kırılgan bir yapım var, 2 Temmuz konusu zaten şehir olarak hassas olduğumuz bir konu başörtüsü de ülke olarak her kesimin bir ucundan tutarak hassas olduğu bir konu... Kırıcı olmamak ve kırılmamak için uzak durdum o yüzden benim de son söyleyeceklerim bunlar... Ben seni anlıyorum bunu da biliyorsundur, Canan Arıtman'ın kendi fikridir, kendi dünya görüşüdür O'nun da bu konuya bir yaklaşımı vardır ve o da bir haktır demek gerekli bence...
Bu konudan çıkarak asıl başlığa dönelim ayrı bir tartışma açayım...
Kadın kotası olmalı mı? Eğitimli bir bacım olarak fikrini merak ediyorum... Kimin gireceğine bakmaksızın... Yani Canan Arıtman'ın önümüzdeki dönem meclise giremeyeceği kesin gibi

O'nu çıkartarak ya da türban konusunu düşünmeden kadın haklarının artışında, şiddeti düşürecek bir uygulama olur mu kota?