Ben bunu tvde bir imamdan dinlemiştim. "dümdüz olsun" konusunu. Diyanet görevlisimiydi değilmiydi onu tam hatırlamıyorum. Yani ondan dinledim.
"çok sevdiğim bu insanın yerini bileyim.." yazmıştım ben. Ama benim hatırladığım konu farklıymış düzeltiyorum onu, araştırdım biraz önce o şöyleymiş ""Peygamberimiz Hz. Muhammed, cenazenin defninden sonra, mezarın baş ve uçlarına yanından getirdiği ilk taşı koyarak, "Bu ahirete ilk gidenimizdir" dedi.""
Peygamberimiz ilk yıllarda kabir ziyaretlerini yasaklamıştır. Çünkü o zamanın insanları henüz tevhid bilincine erememişlerdi. Şirk pisliğine bulaşıyorlardı ve de bulaşabilirlerdi. Biliniyordu ki binlerce senedir,doğulu-batılı milletler değer verdikleri kişilerin mezarlarını tapınak edinebiliyorlardı. Arapların bir çoğu atalarından kalan kültürlerle,kabirleri mabet edinirler, bazı ölülerini de ifrat ölçüsünde medhederken ölçüyü kaçırıp ilahlaştırırlardı.Daha sonraları insanlarda tevhid bilinci gelişince Peygamber efendimiz :
“Sizlere daha önceden kabirleri ziyareti yasaklamıştım, artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz, çünkü bu ziyaret, dünya bağını kırar, ölüm sonrasını hatırlatır.” buyurarak, mezarlık ziyaretini serbest brakmıştır.
Yani şartlara göre değişen hükümler var. Sizin dediğiniz gibi Kur'anda da değişen hükümler bulunmakta. Ha biz bunu tartışmıyoruz. Ama şunu söylüyorum ben, önceden yasaklanan şeyler sonradan serbest kalabilmiş. Biz burada bir çelişki aramıyoruz değil mi? O zaman hadis yazımı konusunda da bir çelişki olmaması lazım.