[YILDIZDAĞ]

Halil İbrahim Bacak (Hıdırnalı köyü/Sivas, 1924-)

Sivas’ım

Fatih’in gemisi yüzmüş karada,
Osmanlı turası altın parada,
Selçuklunun eserleri burada,
Türkiye’de deste başı Sivas’ım.

Sivaslı düşmana dost gibi bakar,
Aslan gibi kükrer, ayağa kalkar,
Akrep küçük sanma, hasmını sokar.
Türkiye’de deste başı Sivas’ım.

Yorganı sırtlanır gurbete gider,
Çalışır kazanır, borcunu öder,
Sivas’ın yüzüne gülmüyor kader,
Türkiye’de deste başı Sivas’ım.

Sivas’ın halkının çoktur hüneri,
Güzel olur kavurması döneri,
Dünya şampiyonu, altın kemeri,
Türkiye’de deste başı Sivas’ım.

HALİL’im yokluktan gurbete düşte,
Sene elli beşte Sivas’a göçtü,
Fırında çalıştı, lokanta açtı,
Türkiye’de deste başı Sivas’ım.


Hitabî (Nazım Sakal, Hanlı Köyü-Sivas, 1930-1993)

Kışı Sivas’ın

Coşkundur suları, serin havası,
Her zaman çok olur, kışı Sivas’ın.
Burada yetişir, buğdayın hası,
Bol olur, ekmeği aşı Sivas’ın.

Mereküm dağından çimento çıkar,
Coşkun Kızılırmak yanından akar,
Gururla şerefle dünlere bakar,
Tarihe dayanır, başı Sivas’ın.

Nicedir mektepler, nicedir yerler?
Selçuklu devrinden kalan eserler,
Dolar camilere dua ederler,
Arasan az olur, eşi Sivas’ın.

Gayeten dost olur, her bir ademi,
Geriye kalmanın yoktur nedeni,
Divriği dağları demir madeni,
Cevherdir, toprağı taşı Sivas’ın.

Açıktır, her yana gider yolları,
Bunu söyler HİTABÎ’nin dilleri,
Dört Eylül Parkı’nın açar gülleri,
Ötüşür dalında kuşu Sivas’ın