[mansur58]

Ahlaki hassasiyet taşımayan tv kanallarındaki dizilerin senaryolarına baktığımızda genel anlayış; ünlülerin yaşadıkları gayri meşru ilişkileri veya eşlerinden habersiz yaptıkları kaçamakları Türk toplumu nezdinde meşru hale getirebilmenin ahlaksız çabalarından ibaret olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Biraz daha açmak gerekirse; İsteyerek veya istemeyerek sevgilisiyle yaşadığı gayri meşru ilişki sonucunda hamile kalan kızın doğuracağı çocuğun veled-i zina türünden bir çocuk olarak dünyaya gelmemesi için evlenmenin yolları aranmaya başlanır. Sanki evlenince dünyaya gelecek çocuk veled-i zina olmuyormuş da bir an evvel evlenmeleri gerekiyormuş… Dizi böyle başlar dramatik sahnelerle devam eder ve iki zinakar anne baba, gayri meşru olarak kazandıkları çocuğu dünyaya getirene kadar devam eder. Sezon sonu yaklaşınca nur topu gibi veled-i zina bir çocuğu dünyaya getirmenin başarısını final yaparak kutlarlar.

Tabi bu dizi devam ederken baldızına göz koyan, yengesine aşık olan veya amcasının karısını baştan çıkarmaya çalışan aşk-ı memnu gibi insanların iğrenç sahnelerini konu alan diziler de hiç kaçırılmaz.
Bu çabalarla hazırlanmış kokuşmuş köhne diziler amacına ulaşıyormu dersiniz ? Evet ne yazıkki bu dizilere abone olmayan neredeyse yok gibi. Hatta muhafazakar mütedeyyin ailelerce de azımsanmayacak oranlarda ilgiyle bazen tutkuyla izlenebiliyor. Kimi aileler çoluk çucuk oturup dizi saatini sabırsızlıkla beklemenin heyecanını yaşıyor. Dizi başladığında evde bütün işler ertelenir. O saatte çalışıp yorgun argın eve gelmiş koca için; yemeğin mutfakta hazır gidip yiyebilirsin denir. Çünki herkes dizi saatinde dizi izleme modundadır.
Bu soysuzlaşma ve soysuzlaştırma amacıyla neredeyse her gün için birden fazla yayına konulan dizilerin çocuklar üzerinde, ruh dünyasında meydana getirdiği tahribatları düşünebiliyormusunuz ?

Henüz gelişme çağındaki cinsel dürtüleri yeni başlayan çocuklar için ne korkunç örneklerdir bunlar. Evlenmeden önce zina yapılabilir, hamile kalınırsa evlenmek gerekir, hamile kalınmazsa gerek olmadığını veya baldızını, yengesini baştan çıkarmanın anormal bir şey olmadğını hiç farkında olmadan genç beyinlere yerleştirildiğini bilmek gerekiyor. Bu dizilerin tek gayeside budur.

Aslında Flistınde İsrailin katlettiği cennete giden çocuklara ağıt yakmak gerekmez çünki onlar kurtuluştadır. Asıl bu diziler aracılığıyla katledilmeye çalışılan kendi çocuklarımıza ağlamamız gerekir. Çocuklarımızı küfrün bu kirli kanallarından beslenmelerine sorumlu ebeveynler olarak engel olmak zorundayız.

Allah Rasulünün buyurduğu gibi her çoban mahşer gününde kendi güttüğü sürüden sorumlu tutulacaktır. Anne baba da çocuklarının çobanıdır. Hesap var hesap verme günü var…

Kalın sağlıcakla

mansur58