Cevap: Yöntem yanlışsa, doğru anlamakta mümkün olmayacaktır.
Mansur Bey verdiğim onca detaylı bilgilerden sonra, siz söylediklerimden bunları mı anladınız?
Hâlbuki ben sizin söylediklerinizi anlayacak şeyler yazmadım. Sanırım siz daha ben cevap yazmadan, peşin hükümlü olduğunuz anlaşılıyor.
Benim yazımdan, peygamberimiz vakit buldukça namaz kılmıştır diye anlaşışsınız. Lütfen bir daha okuyun bakalım, öylemi demişim.Eğer öyle anladım diyorsanız siz yazdığım yazıları okumamışsınız demektir. Namaz konusunda Diyanet sitesinden aldığım bölümlerden bir sonuca varamadığınız anlaşılıyor.
Farz namazların üç vakit olduğunu yazmışsınız diyorsunuz. Bunu ben söylemiyorum Kur’an söylüyor. Zaten peygamberimizin uygulamalarına da baktığımızda, genelde namazlarını üç vakitte cem ettiği söylenir. Fakat Kur’an da namazların cem edilişi hakkında hiçbir bilgi yoktur. Örneğin oruç konusunda açıklama yaparken, tutamadığınızı daha sonra tutun der ama namazlarınızı birleştirin türünden bir hüküm yoktur.
Madem böyle bir hüküm yok, o halde peygamberimizde, eğer Allah ın emri beş vakit üzerine olsaydı, asla birleştiremezdi. Demek ki peygamberimizde Kur’an dan namaz konusunda farz emir olarak üç vakit anlamış ki bunu uygulamış. Örneğin Hacca gidenler bilir. Namazlarını üç vakitte kılarlar, onların tabiriyle cem ederler.
Allah namaz konusundan bahsederken, namazı vakti girdiğinde kılınız der, ama birleştirme konusunda bir hüküm vermez. Çok acelesi olanın yada tehlike altında kalan için ise bir kolaylık getirir ve kısaltabileceğimizi anlatır örneğini verir.
Benim daha önceki yazılarımda namaz rekâtlarının bir rekât olduğumdan bahsettiğimi söylemişsiniz. Lütfen yazdığım yazılarımı dikkatle okuyunuz. Ben Kur’an ın kısaltılmış namazı tarifinden bahsederken bunu söylerim. Normal kılınacak namaz bir rekât değil daha fazladır. Buda bizlere kalmıştır. Huşu içinde kılabileceğimiz kadardır.
Peygamberimiz vahyi tebliğ ettikten sonra, birlikte bunu uygulamış ama yalnız Kur’an ı uygulamıştır, ne ilave etmiş nede farklı bir hüküm asla koymamıştır. Herkesin farklı anlaması mümkün değildir, farklı anlayanlar dini bölüp ayıranlar ve hepsi farklı itikatlar yaratıp Kur’an dan uzaklaştıranlardır. Allah biz her konuda örnekleri verdik diyorsa, Kur’an da ibadetlerimizin Ameli boyutunun açıklanmadığını söylemek Kur’an ı eksik görmektir.
Bizlerin anlayamadığı yada kabul etmek istemediği gerçek, bugün yaşadığımız dinde ameli boyutta yaşadıklarımızı Kur’an da göremediğimizdeki telaşımızdan kaynaklanmaktadır. Lütfen bunu dikkatle düşünelim. Rabbim açıklamadığı, hüküm vermediği bir konuda sizce bizleri sorumlu tutar mı? Bu sorunun cevabını çok iyi düşünüp, kendi nefsimize vermeliyiz.
Hiç kimse peygambersiz bir din yaratamaz. Ama hiç kimsede peygamberimize yetkisi olmayanları yükleyemez. Bunu yaparsak Yahudilerin ve Hıristiyanların durumuna düşeriz. Size daha önce hatırlattığım ve yine hatırlatmamın doğru olacağını düşündüğüm peygamberimizin bazı hadislerini tekrar yazmak istiyorum. Bakın peygamberimiz ne diyor? Acaba siz bu hadislerden Kur’an dışından başka ilavelerin de yapıldığını mı anlıyorsunuz, yoksa Peygamberimizin bütün çabası Kur’anı tebliğ edip yalnız Kur’an ı yaşatmanın çabasını mı veriyor. Yorum sizin.
Saygılarımla.
Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403
Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılma-dım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332
Benden sonra, benim adıma söylenecek çok söz duyacaksınız, Bu sözleri KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ ki, benim sözüm olup olmadığı hakkında delalete düşmeyesiniz. Her kim ki, ben söylemediğim halde bu sözü peygamber söyledi dese BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN.
Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20
|