Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 02.03.2008, 13:53   #3
Sivasli_Celal
Yeni Yiğido
 
Sivasli_Celal - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Sivasli_Celal Şuan Sivasli_Celal isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 17.01.2009 14:04

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 49
Mesajlar: 7
Tecrübe Puanı: 0 Sivasli_Celal isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart --->: Hafik - Tozanli - AKKAYAKÖYÜ

KÖY TERİMLERİ



Abu: Yaşlı kadınlara hitap şekli.
Ağarmak: Beyazlamak.
Ahpun : Tarlaya atmak için biriktirilmiş havyan gübresi.
Alaf : Hayvan yiyeceği. Daha çok kurutulmuş ot ve saman için kullanılır,
Alışmak : Yanmak, tutuşmak.
Alma : Elma
Anadut : Dirgenin üç çatallısı.
Ateş gaymak : Ateş yakmak.
Avuz : İnek ve koyunların doğum yaptıktan sonra verdiği ilk süt.

Badal : Merdiven.
Bakraç : Süt sağılan, ayran konan, saplı küçük helke.
Bayahtan : Biraz önce, demin.
Beleki : Emi.
Bekitmek : Sağlamlaştırmak.

Betren: cirkin
Bıldır : geçen sene.
Biçik : Dana.
Bisohum : Küçücük, azıcık.
Buymak : Üşümek.
Bünelek : Büyükbaş hayvanların, bir tür sineğin rahatsız etmesinden kurtulmak için çılgınca koşması. Bünelek sineği.


Cıbır : Parasız pulsuz, yoksul.
Cıbılak: Çıplak.
Cığıl Etmek : Çişini yapmak.
Cılga : Keçi yolu.
Cışmak : Caymak, vazgeçmek.
Cibelmek : Böbürlenmek, kendini övmek.
Cicik : Meme.
Coruh: Zayıf, güçsüz.
Cücük : Civciv.


Çalkama : Ayran.
Çalmar : İçine koyun ve kuzuların konduğu, açık havada, etrafı çitle çevrili yer.
Çamdu : Toprak damlı evlerin tavanı.
Çaput : İşe yaramaz bez parçası, parça bez..
Çepil : Geveze.
Çıtna : Serçe parmağa denir.
Çimmek : Yıkanmak, banyo yapmak.
Çöğdürmek : İşemek.
Çördük : Ahlat, yabani armut.
Çul : Kıl veya yünden yapılan yaygı.


Dastar : Sofranın altına serilen bez, sofra bezi.
Dığıl : Koyun, keçi gibi hayvanların zeytin şeklindeki gübresi, boku..
Dirgen : Ot ve samanı karıştırmak, aktarmak için kullanılan genellikle ağaçtan yapılan ucunda uzunca iki çatalı bulunan alet.
Dınnah : Tırnak.
Düğe : Henüz inek olmamış, 1-2 yaşında dişi sığır.
Düğü : İnce bulgur.
Dürmeç: Köy ekmeğinin arasına çökelek konularak rulo haline getirilmesi, bir nevi ekmek arası.

Ebemkuşağı : Gökkuşağı.
Ecük : Az .
Ede : Abi.
Eğiş : Hamur keseceği.
Eğlemek: Alıkoymak, yolundan koymak, durmak, kalmak .
Ellaham : Herhalde.
Eme : Babanın kız kardeşi için kullanılır. Hala .
Emen : Çocuk oyunlarında korunan yer, kale.
Emmi: Amca.
Erinmek : Üşenmek .
Essah : Doğru, gerçekten.
Evmek : Acele etmek.


Farsuz : Hesapsız, kitapsız hareket, konuşma .
Fedik : Kırılmıl buğday.
Fetil : Arpa unundan yapılan ve sacda pişirilen yufka benzeri ekmek
Fışkı : Bok, pislik, hayvan boku.


Gatık : Ayran, çalkama.
Gaya keleği: Genellikle kayaların dibinde yaşayan kertenkeye benzeyen fakat kedi kadar büyük olan bir hayvan..
Gayım : Sağlam, sıkı.
Gayitlenmek : Hazırlanmak.
Gepç gepç: İnek ve danaları çağırmak için kullanılan deyim..
Gırmaşmak : Hareket etmek.
Gidişmek : Kaşınmak (Vücudun bir yerinin kaşınması)
Gişi : Erkişi, Erkekler için kullanılır.
Gölük : Eşek.
Gön : Deri.
Gov : Ardından konuşma, dedikodu.
Göv : Yeşil
Gövermek : Yeşermek
Göynek : Kadınların elbiselerinin altına giydikleri işlemeli uzun giysi.

Göze: kücük su kaynagi

Gübür : Süprüntü, pislik.
Gümele

Habire : şu anda, durmadan.
Hacat : Araç gereç.
Hagarer: Hala.
Hark : Su yolu.
Hayat : Hol, giriş.
Hayikdiye : Biraz önce
Hele hüle : Az buz değil..
Heleki : İyi ki.
Helki : Su taşımak için kullanılan kap. Genellikle bakırdan yapılır ve kalaylanarak kullanılır.
Helle : Çorba.
Heri : (bir iş için) hadi be.
Hotul : Sümük.
Höllük : Beşik çocuklarının altına serilen toprak.
Hötürek : İshal


İdare : İçinde gaz bulunan bir aydınlatma gereci,
İlistir : Kevgir
İpti : En önce, ilk olarak
İşgefe : Buğday unundan yapılan ve sacta pişirilen yufka benzeri ekmek
İçlik : Gömlek .


Karış vermek : Beddua etmek.
Katık : Ayran.
Kayıl olmak: Kabul etmek, inanmak.
Keltek: Ufak tefek, tıfıl Yarık dudaklı
Kepenek : Kelebek
Keşik : Sıra. Nöbetleşe yapılan işler için kullanılır.
Kiren : Kızılcık ağacı
Koytuk : Oyuk.
Kozak : Kozalak
Kömüş : Manda, camış
Körsü : Köstebek.
Kürümek : Kürek veya sıyırgı ile kar, toprak gibi şeyleri iterek temizlemek.

Lağlanmak : Birini kötülemek için yaptıgı bir şeyi çarpıtarak taklit etmek..
Loğ : Damlardaki toprağı sıkıştırmak için kullanıan ve taştan yapılan çok ağır silindir.

Mabal : Günah, suç.
Mahana : Bahane, sebep.
Malamat : Berbat.
Mayıl olmak : Meyletmek, sevmek, gönül vermek.
Mengürde : Boyunduruk
Metel : Bilmece.
Mıdara : Emaneten, saglam olmayan.
Mıh : Çivi.
Mısmıl : Doğru, düzgün.
Mıyahat olmak : Göz kulak olmak, korumak.
Modul : Hayvanları yönlendirmek için kullanılan sopanın ucuna çakılan çivi.
Muhanet : Hayırsız, vefasız sevgili.
Müşkül : Çözümlenmesi güç şey
Naçar : Çaresiz, zavallı.


Öğürsemek : İneğin çiftleşme zamanı. Örük : Eşekleri baglamak icin kullanilan zincir

Palaz : Eski kilim, çul vs.
Partal : Palavra
Pırtı : Elbise.
Pinnik : Kümes
Pür : İğne yapraklı (çam) ağaçların yapraklı kısımları

Sadır : Çiş.
Salakana : Sürtük, çok gezen, boşa gezen.
Samurtlamak : Korkuyla sıçramak,
Sayvan : Daha çok yaylalarda ve tarlalarda taştan yapılan barınma yerlerine denir. Geçici süre kalındığından sıradan yapılardır.
Sef : Yanlış, ters.
Seflük : Patavatsız.
Seğirtmek : Koşmak.
Sıyırgı : Toprak damlı bacalara yığılan karı uzaklaştırmak (kürümek) için kullanılan ve ağaçtan yapılma alet.
Sorutmak : Ayakta durmak.
Soyka : Birçok yerde birçok anlamda kullanılan, hafif bir olumsuzluk belirten bir kelime.
Sövmek : Küfür etmek.
Sümbül : Çük, erkek üreme organı.

Şip : Çabuk, hızlı.
Şişek : Bir-iki yaşındaki koyun
Şitenmek : şımarıklık

Tapan : Tohum ektikten sonra, tarlayı düzeltmek üzere kullanılan yassı tahta.
Tavatur : Abartılan birşey için kullanılır..
Terek : Raf
Teyin : Sincap
Tezek : Hayvan pisliğinin kurutulmuş hali(yakacak olarak kullanılır)
Tıman : Uzun don.
Tille : Özellikle eşekleri yönlendirmek için kullanılan ucu çatallı ve çivili orta boy sopa.
Tosbağa : Kaplumbağa.
Tosmak : Küsmek.
Töm : Beceriksiz

Ürmek : Havlamak.
Üşdek : Azıcık.

Yaba : Ucunda el şeklinde parmakları bulunan, ot ve özellikle saman toplama, aktarma işlerinde kullanılan alet
Yağnı : Sırt
Yanıkara : Meyvelerde görülen bir tür hastalık. İnsanlar birbirlerine beddua ederken kullanırlar. “Yanıkara olasın” gibi.
Yekinmek : Doğrulmak.
Yuha: (Yuka) : İnce
Yumuş : İş, buyruk, hizmet.
Yunnuk : Yıkanılan yer.
Yülümek : Kazımak, traş etmek.

Zelve : Boyunduruğu öküzün boynuna bağlamaya yarayan , eğilmiş kalınca çubuk.
Zırlamak : Anırmak.
__________________
Loy Loy Loy Loy Loy Loy Loy

SIIIIIIIIIIIIIIIIIIVAS SIIIIIIIPOOOOOOOOOOOR!!!!!
Sivasli_Celal isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla