Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar - Tekil Mesaj Gösterimi - Yöntem yanlışsa, doğru anlamakta mümkün olmayacaktır.
Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 19.04.2012, 17:56   #11
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 12:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 490 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Yöntem yanlışsa, doğru anlamakta mümkün olmayacaktır.

Peygamberimizin hayatını bizlere nakleden bilgilerden ve bazı hadislerden yola çıktığımızda, peygamberimizin genelde namazlarını üç vakitte yani, sabah, öğlen ve akşam şeklinde kıldığı nakledilirse de, bazen de günümüzde kılındığı gibi, beş vakitte kıldığı rivayet edilir. Bana kalırsa peygamberimiz her boş zamanında, Rabbin huzuruna durduğuna inanıyorum. Namaz Allah ile bir olma anıdır çünkü. Ayrıca peygamberimizin bazı namazlarını çok uzun kıldığını, uzattığı anlatılır.

Örneğin hac görevi esnasında, bu hadislerden yola çıkarak, hac görevinin ifasında ki görevleri öne sürerek, namazların üç vakitte kılındığını bugün görüyoruz.

Kur'an a baktığımızda, namaz vakitleri olarak üç vakit tarif edilir. Fecr vakti yani sabah namazı, Vusta yani öğlen ve işa yani akşam namazı olarak açıklık getirilir.

Bu soruyu Diyanet işleri başkanlığına sorduğumda, yani ben beş vakit namazı Kur’an da göremiyorum dediğimde, bakın bana nasıl bir cevap vermişlerdi.

(Kuran-ı Kerim’de beş vakit namazdan söz edilmediği ileri sürülerek, günde beş vakit namazın farz olmadığı iddia edilemez.)

Çok düşündürücü bir cevap değil mi sizce? Yine size namaz konusunda Diyanetin sitesinden alıntı yaparak yazılarımda kullandığım, bazı bölümleri aktarmak istiyorum. Lütfen bu düşünce ve fikir üzerinde dikkatle düşünelim. Bakın ne diyorlar namaz konusunda.


(İslâm'ın başlangıç yıllarında namaz, sabah ve akşamleyin kılınan ikişer rekâttan ibaret iken, yaygın kabul gören görüşe göre, Miraç olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır. "Kendi nefsinde bir yakarış ve ürperiş için-de ve pek yüksek olmayan bir sözle sabah ve akşam Rabbini an; gafillerden olma" (el-A`râf 7/205) ayeti namazın başlangıçtaki durumuyla ilişkili görülmektedir. Yine yaygın kabule göre, Cibril’in Hz. Peygamber'e Kâbe'de, namazın vakitlerini göstermek üzere imamlık etmesi Miraç olayının ertesi günü olmuştur.)


(Namaz emrini, Allah Teâlâ'nın yeryüzüne melek aracılığıyla göndermeyip Miraç gecesi Hz. Peygamber'in huzuruna çıktığında ona tebliğ etmesi de (Buhârî, "Salât", 1; Müslim, "Îmân", 263), bu ibadetin Müslümanın dinî ve ruhanî hayatı açısından önem ve anlamını göstermektedir.)


Allah namaz konusunu bizlere anlatırken, bizlerden önceki toplumlara da namazı emrettiğini söyler. Allah bizlere farklı, geçmiş kavimlere farklı bir namaz emretmiş olabilir mi? Emretmiş olsaydı bu farklılığı bizlere açıklamaz mıydı?

Dikkat ediniz yukarıda anlatılanlar, Kur’an emriyle değil, Kur’an dışından rivayetler yoluyla beş vakit namazın emredildiği anlatılıyor. Yazıya dikkat ederseniz, yaygın kabule göre diyerek başlıyor ve anlatıyor. Din ve iman yaygın kabule, rivayetlere göre değil, Kur’an a göre uygulanır ve yaşanır. Allah birçok kez bizleri, Kur'anın ipine sarılın demiyor muydu? Düşünebiliyor musunuz Allah namaz emrini bizlere Kur’an ile değil, Kur’an dışından emredildiği anlatılıyor.

Hani Rabbim bizleri, Kur’an dan sorumlu tutacaktı? Hani Allah her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle vermişti. Hani biz Kur’an da eksik bırakmadık diyordu, ne oldu bu ve buna benzer yüzlerce ayetler? Hepsinin üstü örtüldü, görmezden gelindi. Rabbim affetsin. Bugün mezheplere bakınız namaz konusundaki farklılığı ve bu yolun doğru olmadığını anlarsınız. Her mezhep uygulamalarını, peygamberimizin hadisleri diye uygularlar. Peki bu farklılık niye?

Eski Diyanet İşleri Başkanı, Sayın Prof. Süleyman Ateş in sitesine girin ve Miraç konusunu okuyun, Miraç gerçeğini daha iyi anlayacaksınız. Bu konuda kendisine meyil göndermiş ve sormuştum. Diyanet İşleri başkanıyken bu gerçekleri neden topluma anlatmadınız demiştim. Bana verdiği cevap, o zamanlar bazı gerçeklerin farkında olamadığı yönünde idi. Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Lütfen Miraç konusunu iyi araştırınız, o zaman tüm sorduğunuz sorulara cevap bulacaksınız. Ama lütfen tarafsız ve Kur’an penceresinden olaya bakmalısınız.

Saygılarımla
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar halukgta'e Teşekkür Ediyor...