ilgine teşekkürler bacım;önce ölçüsü sana kalmış,düzgün kesilmiş bir sunta.üzerine kadife geçiyorum.deseni parşömen kağıdına aktarıyorum.desen çizilmiş parşömenide kadife üzerine sabitliyorum.
sonra,çivileri desen üzerine sıralamaya başlıyorum.(kısaca anlatıyorum)çivi işi bitince (normalde renkli ince tel kullanılıyor)bildiğin oya ipleriyle önce bir ızgara diyebileceğimiz basit bir örtme işlemini yapıyorum.çiviler duvar,örgü bir nevi çit oluyor.örme işlemi desene göre simetrik veya asimetrik;çoğu zamanda aynı eserde heriki simetriyide kullanarak işleme başlayıp bitiriyorum.örgü derken sadece el,parmaklar marifetiyle oluşuyor.ipliğin bitim yerlerinnde yapıştırıcıyla tutturma yapıyorum.örgü işide bitince çivilerin baş kısımlarını boya ile (hatunla beraber
)boyuyoruz.kuruduktan sonra kenar süslemeleri yapılıyor.sonrasında arka kısmı kapatılıyor.kısa ve basitçe böyle.
ama sonuç gerçekten güzel oluyor.
böylesi sanatları çok seviyorum.zaman zaman nakış yapıyorum.
tezhip ,hat ve ebruyuda çok isterim öğrenip uğraşmayı ama zaman problemimiz malum.
ama şu varki;insanın kendi elinden çıkan eser hiçbirşeyle ifade edilmiyor.
istanbula 2000de geldim.öncesinde sivasta anadolu hediyelik eşyacı mustafa beye gelen siparişleri yapıyordum.çoğu zaman uyumadan tekrar işe dönüyordum ama hiç şikayetlenmiyordum.bir gecede 3 pano bitiriyordum.artık ihtiyarlık başgösterdi çok mecbur kalmadıkça yapmıyorum.çok zahmetli ama okadarda güzel.