[bayatlı kenan58]

Yaşar Nuri Öztürk(!) ün savunduğu ve anlattığı islam tarzına baktığımızda, bu zatın kendi kafasından değilde birilerinin istediği doğrultuda çalıştığını farkediyoruz.
Türkiye'miz de ve islam aleminde, gizli örgütler, dış devletler tarafından eğitilmiş ajanların cirit attığını ve bunların yüksek islam tahsili yaptıklarını biliyoruz.Misal olarak Vehabbiliğin temellerini atan bir ingiliz casusunu verebiliriz. Söz konusu ingiliz casusuda İstanbul'da islamı ve arapçayı öğrenmiş, Kuran ve hadiste tahsil yapmıştı.Sonra avucuna düşürdüğü bir zavallıya haramları teşvik etmişti.İslami ilimlerden haberi olmayan avam müslüman, bu casusun okuduğu ayet ve hadislere kanarak zina, içki gibi büyük haramlara dalmış ve bu casusun teşviki ve finanse etmesi ile de vehhabilik hareketini başlatmıştı.

MEDYA POFPOFLADI, MİLLET İNANDI
Bu adamlar prof. doç. dokt. gibi ünvanlara sahip olsalar bile zehirlerini kitlelere enjekte etmek kolay bir şey değildi.
Kendilerini yetiştiren karanlık gruplara bağlı medya sahipleri, büyüklerinin emri ile onlara gazetelerinde bir köşe, televizyonlarında da bir program verdi.Artık insanlar sordukları sorulara cevaplar alabileceklerdi.Hemde çok net ve kararlı cevaplar.İşlerine gelmeyince, bir çıkış yolu bulamayınca da zaten bir kolayı vardı.''İslamda bunun yeri yoktur'' demek yeterdi.
Verilen bu medya silahı ile müslümanlara büyük bir yaralar açılmak istendi.


--YUKARIDAKİ PAPAZ MESELESİNİ ÖRNEKLERİ İLE ORTAYA KOYALIM--


İşte bir misal.Yaşar(!) Nuri(!) Öztürk'e sorulan bir soru ve sitesinden verdiği cevabı:


Soru: Hz. Peygamber hangi mezheptendi, sizin mezhebiniz var mı?
Cevap: Kur’an ve Hz. Peygamber mezhep diye bir şeyden söz etmemiştir. 4 hak mezhep deyimi İslam dışıdır. Ben Kur’an ve Hz. Peygamber’i izleyen bir müslümanım. Müslüman olmak için başka bir şeye ihtiyaç yoktur.


Görüldüğü üzere adam öncelikle mezhebleri safdışı bırakıyor ki bir boşluk meydana gelsin.Zihinlerde bir karışıklık olsun.Mezhbeleri inkar eden bir insan neye uyacak? Kendi islamına....


Bakın adam nasıl kıvırıyor.Efendimizin mezhebten söz etmediğini söylüyor.
Rasulullah Efendimiz:''Beni bulamazsan, Ebubekir'e müracaat et'' buyurarak kendinden sonra ehil kişilere danışılmasını emretmiş ve mezheblerin yolunu açmıştır.
Ayrıca Peygamber Efendimizin zamanında bir ihtilaf söz konusu değildi.İslami konularda çıkmaza giren ve başı sıkışan bir adam anlayamadığını Efendimiz'e sorardı.Peygamber Efendimiz de ona tarif eder ve anlatırdı.
Sahabeler de Efendimiz'den gördükleri için kendilerinden sonraki bir nesle aktarabildiler.Sonraları bu ilimler bazı müctehid derecesine ulaşan (ictihad edebilen) yani ayete hadisi şeriflerden (ki sahabelerden ve tabiinin büyüklerinden aldılar.O kadar güvenilir ki, atını samanla kandıran bir adamın rivayetini sahih kabul etmediler) kaynak bulabilen, kıyas yapabilen alimler tarafından toplanıldı.
Ve böylece bazı müctehidlerin ki(Bunların en üstünü İmam-ı Azam dır.İslam hükümlerinin 4'te 3'ünü İmam-ı Azam çıkarmıştır.Diğer kısmıda İmam-ı Azam'dan istifade ederek çıkarılmıştır) Peygamberin uygulamalarını cem etmesiyle birlikte mezhebler oluşmuştur.


Refosmist adam mezhebleri saf dışı bıraktı ve mezhebsizliğin yolunu açtı.Bakın daha neler yu...tluyor.


Soru: Darwin’in söylediği gibi bir evrim var mıdır?
Cevap: EVET EVRIM VARDIR

Bay reformist, evrimi de kabul etti.
Evrimi kabul etmekle bir çok fenalığın ve yaratıcıya olan inancın yıkılmasına da kapı aralamış oldu.


Sıra kadınların dışarıdaki hallerine geliyor.Herşeyin olurunu bulan Öztürk(!) basıyor fatvayı...


Soru: Kadınların parfüm sürmesi, takı takması sakıncalı mıdır?
Cevap: Parfüm sürmek ve takı takmak helaldir.
Haram ve helal yetkisini eline almışcasına adam hiç sıkılmadan veriyor fetvayı.
Belliki soruyu soran hanimefendi, nefsi arzularına bir kılıf bulabilmek için kendisine böyle bir fetva arıyordu.Müctehidin sayesinde bulmuş oldu.Şimdi iç rahatlığı ile kokusunu sürenebilir ve takılarını takabilir...(fetvayı veren iki kat sorumlu olsada, uygulayan şahısta işlediği günahtan sorumlu olacaktır)


Soru: Kur’an’a göre namaz vakitleri hangileridir?
Cevap: Kur’an’da kılmakla yükümlü tutulduğumuz namaz üç vakit olarak gösterilmiş ve adları verilmiştir: Fecir namazı, orta namaz, işa namazı. Ancak Peygamberimiz, bu üç vakte müekked sünnet olarak iki namaz daha ekleyerek kılmıştır.


İki vakti sünnet sayarak (yani kılsanız da olur kılmasanız da demek isteyerek) namaz vakitlerini 3 e indirdi.