Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 21.06.2016, 13:53   #7
cebe
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
cebe Şuan cebe isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 17.08.2016 14:36

Üyelik Tarihi: 12.01.2009
Mesajlar: 245
Tecrübe Puanı: 582 cebe FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: FASO FİSO TARİH (Münafıkların Yazdıkları)

Türkçülüğün ilk döneminde, Deguignes tarihinin etkili olduğunu görmüştük, ikinci döneminde de Léon Cahun'un Asya Tarihine Giriş adlı kitabının büyük etkisi oldu. Necip Asım Bey, birçok eklerle bu kitabın Türkler'e ait olan bölümünü Türkçeye çevirmişti. Necip Asım Bey'in bu kitabı her yerde Türkçülüğe dair eğilimler uyandırdı. Ahmet Cevdet Bey, İkdam gazetesini Türkçülüğün bir organı haline koydu. Emrullah Efendi, Velet Çelebi ve Necip Asım Bey, bu Türkçülüğün mücahidleriydi. (Ziya Gökalp: Türkçülüğün Esasları, s:15. Toker Yayınları)
•••
Prof. Dr. Yalçın Küçük’e Göre Türkçülük

“Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum, çünkü, henüz sabetayizme el atmadan, tarihimizin ve tarih bilincimizin, XIX. yüzyılın sonundan itibaren, Léon Cahun, Herman Vambery, Bernard Lewisve Paul Dumont tarafından forme edildiğine ve yönlendirildiğine, Sırlar’da ( Y. Küçük’ün kitabı, Cebe), işaret etmiştim. Dumont, en az önemli olanıdır ve Necip Asım ile Ziya Gökalp’in yazdıkları ise sadece Cahun’un özetidirler. Dördü de Yahudi kökenlidirlerve bunlardan Lewis’inbir istihbaratçı olduğu, Beyaz Saray’a danışmanlık yaptığı ve Irak savaşının önde gelen mimarlarından birisi sayıldığı, artık, Batıda, gazete haberleri arasındadır. Vambery de bir istihbaratçı ve Büyük Britanya emperyalizminin bir misyoneri idi; misyonerler, devşirme peşindedirler.”(Prof. Dr. Yalçın Küçük: s: )
•••
Akçuraoğlu Yusuf , ihmale uğramış ancak pek yararlı çalışması , “Türkçülüğün Tarihi”nde , “Bilinmektedir ki, 1860 yıllarına doğru Rusların Asya’da yayılmaları , İngilizleri ürkütecek kadar hızını artırmıştı” diye yazıyordu. Armenius Vamberyise, Derviş Reşit Efendi kimliği ile, İç Asya’da Türkçülük cereyanları uyandırmak üzere yola çıktığında, tarihler, 1861 yılını işaret ediyordu, gerçekten mükemmel bir uyumla karşılaşıyoruz. Vambery’in Büyük Britanya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olarak hareket ettiği konusunda hemen hemen kuşku bulunmamaktadır; kendisini, mükemmel ölçüde Türkçe öğrenerek ve yeni bir kimlikle Asya serüvenine iten neden görünüşe göre anayurdu nu araması oluyordu.Vambery, o zamanlar pek çok Macar aydını türünden, Macarların da Turaniyen bir kavim ve Türk yurdunu aramasının Macar yurdunu bulmakla özdeş olduğuna inandırılmıştı. Bunun için yola çıkıyordu, ancak herhalde çok yoksul bir aileden gelmesi ve paraya bağımlılığı da bu büyük zahmete katlanmasına ve riski almasına katkıda bulunuyordu. Babası öldüğünde, 1832 yılında, henüz üç aylıktı; annesiyse son derece fakirdi, pek çok yoksul türünden doğuştan topaldı, oğlunu yetiştirebilmek için ikinci bir evlilik yapmıştı, ama, sadece hayal kırıklığı getiriyordu: bu kadarı da Vambery’ye servisini satmaya yatkın bir biyografi sağlıyordu, her tabakadan insanla dost olabilmeyi ve evlerine girip çıkabilmeyi başarabilmiştir.(Prof. Dr. Yalçın Küçük: Sırlar, s:304)

Yusuf Akçura, Vambery’in kendisine , şu sözleri söylediğini de yazıyordu “İngilizler , beni severler, çünkü onlara Asya’yı ilk tanıtan bel oldum. Onlar beni dinlediler, anladılar. Hatta İngiltere kraliyet hanedanıyla ayrı ayrı dost oldum. Onların iltifatlarını gördüm . (Yusuf Akçura: Türkçülüğün Tarihi,op,cit.s.42) (Prof. Dr. Yalçın Küçük: Sırlar, s:304, dip not.)

•••
Şunu netlikle söyleyebiliyoruz; Türkolojinin kuruluş ve temel eğilimlerinin oluşmasına hiç kimse Leon Cahun’dan daha fazla katkıda bulunmamıştır. Öyleki, yıllar sonra Kemalist tarih ve dil savlan ortaya çıkan Türkist ve Türkoloji açılımlarını da, ana çizgileri itibariyle Cahun'a bağlamakta hiç sakınca yoktur. Vambery gibi Yahudi kavminden olan Cahun , Türklüğü, Arap bağlantısından koparmaktada ve kendisine, da, Asya’ya bakmasını sağlamakta da Vambery ile birlikte çok etkili oldu.Türk-lslam Sentezi’ne geçilinceye kadar bu etki sürdü, kısaca doğaldır. Ancak Cahun’la ortaklık burada kalıyor; Cahun, mesleki olarak oryantalist ya da tarihçi olmamasına karşın, Türkoloji'de kendisine yer arıyor, görmek durumundayız.

Artık rastlantı sayamayız; Mazarine Kütüphanesi’nde müdür yardımcısı Cahun, oryantalizm alanına yüksekten ve birdenbire giriveriyor: 1873 yılında yapılan Birinci Oryantalistler Kongresi’nde “Habitat et Migrations prehistoriquesdes Races dites Touraniennes” başlıklı konuşması süprizli ve bir başlangıçtır. Turan kavminin yurt ve göçleri üzerine bu konuşmada Cahun, Avrupa’da Aryan kökenli kavimlerden önce bir başka halkın bulunabileceğini ve bunların Turan olabileceğini ileri sürüyordu. (Prof. Dr. Yalçın Küçük: Sırlar, s-306)
•••
Vambery ve Cahun türünden çağdaş Türkologlar Dumont ve Lewis de Yahudi kavmindendirler, böylece Türkoloji’ye Yahudi uzmanlarının mesleği olarak bakmak da mümkün olabiliyor. Yakın zamanda, College de France’da kendisine bir Türkoloji kürsüsü açılması sırasında, Ermeni kökenli Fransız bilim adamlarının itiraz ettikleri Gilles Vemstein de Yahudidir. Ne yazık, şimdi Türkoloji, Yahudi-Ermeni lobilerinin çatışma alanı haline gelmiştir; Ermeni tarihçiler, Yahudi kökenli Türkologların bilimsel davranamadıkları iddiasındadırlar. Türkiye’de Ermeni jenosidi olmadığını savunan Profesör Lewis’i Paris’te bir mahkemede mahkum ettirmeleri bu çatışmalardan birisiydi; bu kez, sözünü ettiğim, Hürriyet ve Sabah medya-banka tröstleri de, Vemstein lehine, Türkiye’de kampanya açtılar, kuşkusuz Yahudiliğini belirtmekten özenle kaçındılar.(Prof. Dr. Yalçın Küçük: Sırlar, s-306, dip not)

•••
Geçerken işaret edebiliyorum; Cahun’un 1873 yılı iki konuşması elde mevcut oldukça, 1930’lu yıllarda formülasyonunu bulan Kemalist “Güneş Dil Teorisi” hazır demektir; kurmak için olmasa da desteklemek için iki büyük anguistik keşif de arkadan gelmişti. Bunlardan birisi, Boğazköy kazılarıdır ve bunları, Hitit uygarlığının keşfine borçluyuz; bu büyük bilimsel keşfin tam verimleri ancak XX. Yüzyılın başında alınabiliyordu ve biz, Anadolu’da mükemmel bir Hint-Avrupa dilinin varlığından haberdar oluyorduk. İkincisi fener tabletlerinin okunmasıdır; Sümer dilinin aglutinante olması, aynı aileden olan Türkçenin hem coğrafyasını genişletme ve hem de tarihini büyütme şansını da beraberinde getiriyordu, bu da daha sonraki yıllardadır. Yalnız bu iki büyük bilimsel aydınlık bir yana, öyle görünüyor, Cahun çok önceden -Kemalist dil teorisini formüle etmiş oluyordu. (Prof. Dr. Yalçın Küçük: Sırlar, ,s: 307)
cebe isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla