|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#1 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Bizim ora...
Elazığlı 4 kişi, gizlice kumar oynuyormuş... Anadan doğma bir kör, bir topal, bir sağır ve bir de sağlam 4 vatandaş... Kumar esnasında sağlam vatandaş yenilir ve bir don gömlek kalır... Bu sırada anadan doğma sağır olan arkadaşlarına dönüp: “-Bir dakika arkadaşlar... Susun, bir ses duydum...” Hemen kör el yordamıyla pencereyi bulur ve dışarıya bakarak: “-Arkadaşlar, eyvah basıldık... Geliler, geliler toplanın...” Don gömlek oturan biçare vatandaş: “-Yav gorham bizi soyalar...” En son topal: “-Elesem gahın gaçah... Hadi yohsa bizi dutacahlar...” |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Ejder, yıllar önce Kars İstiklal-i Milli (Atatürk) caddesine dikilen ağaçları koruması için belediye tarafından vazifelendirilir...
Yıllarca bu görevi yapıp ayrıldıktan sonra, eline çantasını alarak han han dolaşıp köylüleri tıraş etmeye başlar... Bir gün kapan mevkiinde Terzi Müstecep diye anılan bir esnafın dükkanı önünde tıraş olmayı isteyen dört köylüyü yan yana oturtarak tıraş hazırlığına başlar... Köylüler kaçmasın diye de bir anda hepsinin yüzünü sabunlar ve tıraşa başlar... Bir, iki, üç derken sıra dördüncüye geldiğinde - Ustura körlenmiş olacak ki - adamın yüzünü derinden keser... Kanların aktığını gören köylü telaşa kapılır; “Ejder kirva sen neyittin bele” der... Soğukkanlılığını koruyan Ejder; “Korkma kirve korkma, o pis gandı...” |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Erzurumlu Naim Hoca yine hareretli bir vaaz veriyordu... Günah ve sevap konusunu anlatıyor, insanın günahı da, sevabı da bu dünyada kazanacağından söz ediyordu...
Konuyu anlattı anlattı, en sonunda şöyle dedi; “-Bahın gözüm cemaat... Günahnan sevap neye benzer bilir misiz?... Hani yeni çıhmış bir maçine var ya, bankalara goymuşlar... Bele gidir içinden para çekirsen...” Bu arada cemaatten biri, “Hocam onun adı bankamatik” diye ikazda bulundu... Naim Hoca tastik ederek; “-Temam... İşte o matik var ya, ona gidir bir kart sohirsen sonra birgaç numara yazirsan... Eğer daha önce para yatırmışsan maçine hemen istediğin parayi verir... Yoh daha önce para yatırmamışsan, maçine sene diyir çi: ‘Hadi ordan... Sen ne parasi yatırdın ki şimdi de benden isdirsen?...’ İşte sevap da buna benzer... Eğer bu dünyada sevap yaparsan, öbür dünya da garşına gelir... Yapmassan, heç bir şey bekleme...” |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() > Kurbağalar bağırınca yağmur yağar. İnsan teninin hissedemediği ince yağmur damlacıklarını kurbağalar hisseder...
> Ocaklıkta zincir sallandırıldığında ineğin, boş beşik sallandırıldığında çocuğun başı ağrır... > Hamile iken ciğer yiyen kadının çocuğu benekli olur... Çıpayı (göbek kordonu) kesen ebenin huyu çocuğa geçer... > Bebek veya çocuğun üzerinden aşılıp geçirilirse boyunu alınır “basılır” tekrar geri gelirse boyu geri verilir... > Çocukların çekilen dişi, evin çatısına atıldıktan sonra kargalar bu dişi alır, yenisi çıkar... > Küçükayı’nda düğün yapıldığında doğacak çocuk ufak olabilir... > Yeni evli gelin üzerine kibrit taşırsa marazlanmaz... Gelinliği gelin giymeden bir genç kız giyerse kısmeti açılır... > Yemek kepçesini çok yalayan kişinin düğünü kar veya yağmura rastlar... > Hamile kadın ayva yerse doğacak çocuğun düşük yanaklı, nar yerse pembe yanaklı, muz yerse gamze yanaklı olur... > Çakallar uluduğunda, hava açıksa yağmur yağar, kapalıysa güneş açar... Köpek eve yakın uzun uzun ulursa o evden birisi ölür... > Baykuş mahallede “hohori” şeklinde öterse o mahalledeki hamile kadının erkek, “kivici” şeklinde öterse kız çocuğu doğurur... > Leyleği senenin baharında ilk kez uçarken görenler, baharda çok seyahat eder, otururken görenler etmez... > “Dili doğuran”, anasına, “Ana dilim doğurdu” dediğinde, anası da, “Tukur da at oni” diyerek karşılık verdiğinde, dili doğuran da “Tu” diye tükürdüğünde ve bunu üç defada tekrarlarsa dili iyileşir...
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() (Gayseri muhabbetleri...)
Bir Kayserili: Satış noktası... İki Kayserili: Küçük bir pazar... Üç Kayserili: Hiper-market... Kayserili Baba: Mobilya atölyesi... Kayserili baba ve oğlu: Mobilya fabrikası... Kayserili baba, oğul ve amca çocukları: Fabrika + Mağazalar zinciri... Okur-yazar olmayan Kayserili: Dükkan sahibi... Okur-yazar Kayserili: Mağaza sahibi... İlk mektep mezunu Kayserili: Tüccar... Ortaokul mezunu Kayserili: Fabrika sahibi... Lise mezunu Kayserili: Memur... Üniversite mezunu Kayserili: Müdür... Mastır yapan Kayserili: Genel Müdür... Doktora ve üzeri eğitim alan Kayserili: Akademisyen... Doçent olan Kayserili: Dışişleri Bakanı... Profesör olan Kayserili: Başbakan... |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Rize atasözü;
“-Karının iyisi ele girmez, kötüsü yere girmez...” *** Ordu atasözü; “-Avrat gibi düşman olmaz, güler bildirmez; köpek gibi dost olmaz, ulur bildirmez...” *** Muğla atasözü; “-Saç yola yattı hamur tükendi, karı yola yattı ömür tükendi...” *** Ankara atasözü; “-İnanma dul garının sözüne, ağlar ağlar gözüyle er dener...” *** Adana atasözü...) “-Avrat kıtlık bilmez, çocuk yokluk bilmez...” *** İçel atasözü; “-Benim derdim inek ile danada, avradın derdi sürme ile kınada...” *** Adıyaman atasözü; “-Erkeğin kötüsü vatan deyin ağlar, avradın kötüsü keten diye ağlar...” *** Giresun atasözü; “-Karıya iyi deme züğürtlük görmeyince, evlada iyi deme el kızı koynuna girmeyince, tarlaya iyi deme bol ürün vermeyince...” *** Kütahya atasözü; “Her buluttan yağmur yağmaz, her karıdan oğlan doğmaz. *** Nevşehir atasözü; “-Darıldığım dağın odununu yakmam, boşandığım avradın topuğuna bakmam...”
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Adamın biri çeşmenin başında çökelek yiyormuş. Bir tanıdığı yanına yaklaşıp:
- Selamün aleyküm ne yiyorsun? Diye sorunca bizimkinin tam o anda boğazını çökelek tıkamış. Güçlükle çökeleği yuttuktan sonra nefes nefese: Lor! Demiş. Diğeri güldür güldür akan oluğu göstererek: - Su içsene kör! Demiş. (Buda Sivas'ımızdan bir fıkra) ![]()
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Bahçelerde mor erik
Dallarını eğerik Bize Sivaslı derler Güzelini seçerik Ördekliyim kızlıyım Kadimi Sivaslıyım Sivas’tan bir yar sevdim Onun için nazlıyım Ekin ekilen yere Sapı dökülen yere Can kurban canım kurban Sivas denilen yere Elim elimde değil Şalım belimde değil Ben Sivas’tan gitmezdim Ferman elimde değil Sallan konağım sallan Dibinde pullu yorgan Sivas’tan yar alırsam Keserim çifte kurban Sivas’ta dut ağacı Çift gezer iki bacı Büyüğü ne ise de Küçüğü can ilacı Sivas’ın altı çimdir Aç kapıyı o kimdir Zaten ben yaralıyım Belki gelen hekimdir . . .
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Tatlı Yarışması 1.si
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() gürün_güzeli Şuan
![]() Son Aktivite: 31.01.2014 09:32
Üyelik Tarihi: 05.06.2007
Yaş: 36
Mesajlar: 2.812
Tecrübe Puanı: 950
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Ördekliyim kızlıyım
Kadimi Sivaslıyım Sivas’tan bir yar sevdim Onun için nazlıyım he he süpermiş yahu ![]()
__________________
Bak İbret Al Yere Düşen Yaprağa,oda eskiden yukardan bakardı toprağa...... HayAtıMa qiRen heRkese YasanmıS heRseYe TesekküRLer BüyüYoRm siziNLe...
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() 4Eylul Şuan
![]() Son Aktivite: 04.11.2009 21:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 653
![]() |
![]() Erzurum’a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir hatırayı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu’ndan Mansır Tikici anlatmış...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılmış... Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verip ayrılmış... Aradan bir iki saat geçtikten sonra, işyerinden telefon: “-Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir...” -Nasıl yapıyorsunuz?... Hata ne?... “-Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir...” -İşlem basamaklarını tek tek anlatın... “Tamam” deyip, başlamış anlatmaya; “-Programı açirem... Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını yazirem... Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem... Ekrana bir yazı geliir: “KAYDETMEK İSTER MİSİNİZ?...” “E / H” yazısı çıkir... Ben de diyirem; Hee...”
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|