|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
|
![]() |
#1 |
Editör
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() FurkaN Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 21:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Erzurum'un hurmet edilen alimlerinden Mehmed Kirkinci Hocaefendi'ye gelen bir kari-koca, anlasmazliklarina bir care bulmasini isterler. Hocaefendi, anlasmazliklarini sorar.
Bey soyle anlatir : - Hanim kullandigimiz dis macununun agzindan macun alinmasini mikroplu buldugu icin, tupu ortasindan ikiye bolup kirarak macun aliyor. Ben de haliyle bu duruma itiraz etmek zorunda kalarak, macun tupun agzindan alinmalidir, diyorum. Bizim de tartismamiz her defasinda surup gidiyor, ne yaptiysak bu tartismamizi sona erdirecek bir care bulamadik. Hocaefendi merakla sorar : - Sizin tek anlasmazliga dustugunuz neden bu mu? Bunun icin mi anlasmazliga dustunuz? - Evet, derler baska hicbir sey yok bunun icin. - Bundan kolay ne var? diyen Hocaefendi careyi soyle anlatir : - Iki tup alirsiniz biriniz agzindan kullanirsiniz, biriniz de ortasindan, boylece de mesele biter!.. Tartisarak gelen kari-koca meselelerinin halledilmesinin verdigi sevincle guluserek cikarlar Hocaefendi'nin huzurundan.. Bir gun de bazi gencler gelerek Hocaefendi'ye yeni dil ile eski dil konusunu sorarlar : - Risale-i Nurlarin dili biraz Osmanlicadir. Okuyor okuyor; ama bir turlu anlayamiyoruz. Hocaefendi'nin cevabi yine cok kisa olur : - Okuya okuya anlayamiyorsaniz geriye kaliyor okumaya okumaya anlamak, bir de onu mu denemek istiyorsunuz? ................ Yozgat'in maneviyat buyuklerinden merhum Seyhzade Ahmed Efendi'ye gelen biri, akilliligi yuzunden cocuguna goz deger dusuncesiyle kimsenin yanina cikaramadigini anlatir. Ahmed Efendi isi evhama goturen babaya soyle cevap verir : - Cocugunu bos yere eve hapsedip gunahini alma, disari cikar. Korkma goz falan degmez, dedikten sonra gerekcesini de soyle anlatir : - Her seye goz deger, akla goz degmez. Cunku der, herkes kendi aklini begenir! Adiyaman'a sifa bulmak icin gidenlerden biri cami avlusunda Muhammed Rasit Efendi'nin onune cikar, sismis bacaklarini gostererek sizlanir : - Efendi Hazretleri lutfen bir dua buyurun, balon gibi sismis bacaklarimi goruyorsunuz, der. Rasit Efendi'nin cevabi kisa olur : - Oglum, der sana lazim olan hoca duasi degil doktor duasidir! Hemen bir doktora kos! Doktorun duasini al. .................. Evde hanimiyla pek anlasamayan Nisabur vaizine : - Sen meshur bir alimsin, sana kim olsa kizini verir, bu hanimi birak! derler. Cevabi soyle olur : - Bu hanimi birakirsam hem ben kaybederim hem de hanim. Kaybetme sebeplerini de soyle ifade eder : - Hanim kaybeder; cunku benim gibi sabirli birini bulamaz. Ben kaybederim; cunku onun gibi bana sabir sevabi kazandiran birini bulamam. Sunu da ekler sozune : - Siz aile icindeki sabrin taraflara cennet kazandirdigini bilmiyor musunuz yoksa? ............... Sabir sevabi konusunda ibretli ornekler veren maneviyat buyuklerinden biri de Sark'in buyuk velisi Sakik-i Belhi'dir. - Efendi Hazretleri, derler, size gelen hastalara dua ediyorsunuz hep iyi olup gidiyorlar. Ama siz de bir turlu hastaliklardan kurtulamiyorsunuz. Bir defa da kendinize dua etseniz ya! Neden kendinizin iyi olmasina dua etmiyorsunuz? Tebessum ederek cevap verir : - Ben der, o kadar sabirsiz biri degilim. Bana devamli sevap kazandiran bir seyin gitmesine dua eder miyim hic? Bu durumda soru soranlar yeni bir soru ile meraklarini gidermek icin sorarlar. - Peki neden diger hastalara dua ederek onlarin iyilesmelerini sagliyorsunuz? Hak dostunun verdigi cevap, doktorun hastalarina verdigi son derece yararli bir recete gibidir. Soyle der; - Onlar sabirsizlik ederek sevap degil gunah kazaniyorlar da ondan.. Gunah kazanmasinlar diye dua ediyorum. Evet bir daha tekrar ediyoruz meshur cumleyi : Buyuklerin sozleri, sozlerin buyukleridir.
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1304
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() erzurumun büyüklerinden naim hocaefendi bir gün teravih namazı kıldırıyor...
tabi fevganada(üst kısımda) bayanlar namaz kılıyor...ve fevgananın uzantısı hocanın hizasına kadar geliyor... neyse hoca namaza başladıktan sonra bayanlar hocadan önce rukuya eğiliyor hocadan önce kalkıyor..hocadan önce secdeye varıp hocadan önce kalkıyorlar..tabi bu durum ister istemez hocanın dikkatini dağıtyıor..selam verir vermez : " hele karılar beni dinleyin ne bu yaptığınız..bundan sonra benimle beraber yatıp benimle beraber kalkacaksınız ![]()
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Yeni Yiğido
![]() ![]() nl58 Şuan
![]() Son Aktivite: 17.04.2008 23:15
Üyelik Tarihi: 08.01.2008
Mesajlar: 8
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() furkan guzel paylasim yigiter hahah iyimis ya
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|