İSRAİLLE İLİŞİKLER ASKIYA ALINMALI

[puar]

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de devlet terörü uygulayan İsrail’e karşı AKP hükümetinin ortaya koyduğu cılız tepkiyi sert bir dille eleştirerek, “artık söz söyleme zamanı geçmiştir. Bu insanlık dramını üstünkörü açıklamalarla geçiştirmeye çalışmak, affedilemez bir duyarsızlıktır” dedi. Türkiye’nin derhal devlet terörü durana kadar, İsrail ile olan bütün ilişkilerini askıya alarak büyükelçimizin geri çekilmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Annapolis’de sözde barış toplantılarına en büyük desteği veren, İspanya’da sözde medeniyetler ittifakı toplantıları gerçekleştiren AKP Hükümeti ve Başbakan Erdoğan, maalesef bize Abdülhamit Han’ın emaneti olan Filistin konusunda milletimizi rahatlatacak bir tavır ortaya koyamamıştır”

İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ), İsrail’in Kudüs’ü, Gazze’yi, Batı Şeria’yı, Golan tepelerini işgaline karşı kurulduğunu anımsatan Karamollaoğlu, Gül ve Erdoğan’ın bu devlet terörünü durdurmak için İKÖ ile D–8 kuruluşlarını harekete geçirmesi gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Annapolis’deki sözde barış toplantılarına destek vermek, İspanya’daki sözde Medeniyetler İttifakı peşinde koşmak yerine Filistin için harekete geçmelidir” dedi.

“Ne hazindir ki, Sayın Başbakan İsrail’i kınarken bile; ‘orantısız güç kullandığını!’ söyleyerek kınıyor. Buradan Başbakan’a soruyorum; ne demek ‘orantısız güç?’ Kaç tane kundaktaki bebek, kaç tane masum anne şehit düşerse orantılı olacak. Orada düpedüz Filistinli katliamı yaşanıyor. Soykırım yaşanıyor” eleştirisinde bulunan Karamollaoğlu, “Biz Filistin’e başkaları gibi bakamayız. Filistin bize tarihimizin ecdadımızın mirasıdır” dedi.

Vatanını savunanları terörist kefesine koyan Gül, şimdi neden sessiz kalıyor?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, İsrail’in Devlet Başkanı Şimon Perez’i ağırlarken ‘İsrail’in terörden çok çektiği’ yönündeki değerlendirmelerini de anımsatan Karamollaoğlu, Gül’e de seslenerek şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail Devlet Başkanı, Şimon Perez’i ağırladığında, “İsrail’in terörden çok çektiğini” söylemişti. Vatanını savunan insanları terörist kefesine koyabilmişti. Peki, merak ediyorum; şimdi neden sessiz? Masum çocukları şehit etmekten daha acımasız bir terör mü var”

PEREZ’İ TBMM’DE AYAKTA ALKIŞLAYAN MİLLETVEKİLLERİ NERDE?
Bu devlet terörüne karşı Şimon Perez’i Meclis’te ayakta alkışlayan milletvekillerinin de sessiz kalmasını sert bir dille eleştiren Karamollaoğlu, “Perez, Meclis’te milletvekillerimizin gözlerine baka baka ‘Barış’ şiiri okumuş, ‘Bir memleket isterim. Olursa tek şikâyet ölümden olsun’ demişti. Evet, şimdi Filistin’de insanlar ölüyor. Çocuklar ölüyor, masum kadınlar yaşlılar ölüyor. Buradan soruyorum, Perez’i ayakta karşılayanlar, dakikalarca alkışlayanlar şimdi neden sessiz!”

Kayıkçı kavgasına kurban ediliyoruz
Filistin’de bunlar yaşanırken, Türkiye’nin de kayıkçı kavgalarına kurban edildiğini vurgulayan Karamollaoğlu, “Ne yazık ki ülkemiz içerde sözle laiklik kavgaları, sözde irtica yaygaraları ile meşgul edilmektedir. Dünya’da haritalar yeniden şekillenirken, İslam ülkeleri işgal edilirken biz bir kayıkçı kavgasına kurban ediliyoruz. Bir an evvel kendimize gelmeliyiz. Tarihin bize yüklediği misyona dönmeliyiz” dedi.

Fok balıkları için ayağa kalkanlar Filistin için kılını kıpırdatmıyor
BM’nin bu insanlık suçu karşısında gösterdiği tutuma da dikkat çeken Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “İslam ülkeleri söz konusu olunca siyasi ve ekonomi ambargo başta olmak üzere her türlü yaptırımı harekete geçiren Birleşmiş Milletler İsrail’in Filistin’de yıllardır sürdürdüğü katliamları sadece kınamakla yetinmektedir. BM, İsrail’i bu güne kadar 300 kez kınamıştır. Diğer uluslar arası sözde kuruluşlarında BM’den farkı yoktur. Ne acıdır ki, fok balıklarının hakları için, nesli tükenen bilmem ne hayvanları için ortalığı ayağa kaldıranlar, Filistin de şehit edilen bebekler, kadınlar söz konusu olunca kıllarını kıpırdatmamaktadır”

Bu ikiyüzlü tavırların ise İsrail’i daha da cesaretlendirdiğini söyleyen Karamollaoğlu, bu devlet teröründen en az yapanlar kadar sessiz kalanların da sorumlu olduğunu sözlerine ekledi.