|
|
#51 |
|
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() recosan58 Şuan
Son Aktivite: 05.09.2011 19:13
Üyelik Tarihi: 05.10.2007
Yaş: 50
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 688
![]() ![]() |
Şunu demek istiyorum. Bir insanın milliyeti, dini, mezhebi, ideolojisi, siyasi görüşü vb. bazı hususiyetlerinden hazzetmeyebilirsiniz. Ama takdire şayan bir takım insani meziyetleri varsa sakın ola görmezden gelmeyesiniz. Önemli olan insan olmaktır. Bir kişi iyi bir insan değilse, asla iyi bir Müslüman da olamaz.
Bilemiyorum, Hindistan’ın efsanevi lideri Mahatma Gandi’nin dini neydi? İneğe mi tapıyordu yoksa başka bir şeye mi? Ama Gandi adam gibi adamdı. Halkım böyle yaşıyor, bana daha fazlası yakışmaz diye yük vagonlarında sap saman arasında seyahat eden bu ufak—tefek, koyu esmer ve elli kilo bile tutmayacak derecede zayıf ve sıska adam, koca bir memleketi uyandırdı ve ona muazzam gücünü hissettirdi. Eski başbakanlardan rahmetli Bülent Ecevit’in iktidar dönemlerini beğenmeyebilir, başarısız bulabilirsiniz. Bu işin ayrı bir yönüdür. Ama Ecevit adam gibi adamdı. Ömrünün 50 yılı devlet hizmetinde geçtiği halde, maaşının dışında tek kuruş haram para kursağından geçmedi, siyaseti kişisel servetini artırmak için yapmadı. Üstelik cebinden harcadı. 1998 yılı Haziran ayında Çin’e yaptığı ziyaret sırasında kaldığı otelde kendisini ziyarete gelen Türk öğrencilerin her birine kendi cebinden harçlığını verip, yaptıkları hizmetlerden dolayı saçlarını okşayacak kadar duygu yüklü insandı. Hakkı teslim etmek… Ecevit doğru bildiği şeyleri yapma konusunda tutuk davranmadı. Böyle yaparsam parti tabanım ne düşünür diye dert etmedi. Son günlerinde Osmanlı tarihi ile ilgili bir kitap hazırlığındaydı. Ömrünün sona ermesine az bir zaman kala, “Vahdettin hain değildi” diye haykırdı. Yer yerinden oynadı. Ecevit tartışmaların şiddetlenmesi üzerine katıldığı bir televizyon programında, “Hazır elimize fırsat geçmişken Ecevit'i biraz hırpalayalım dediler. Kendimi hırpalanmış hissetmiyorum” dedi ve sözlerinin arkasında durdu. Birilerine hoş görünmek için yan çizme karaktersizliğini göstermedi. Doğru bildiğinde ısrarcı oldu. Süleyman Demirel aynı günlerde, “Bu topraklarda en az 100 yıl daha Vahdettin düşmanlığına ihtiyaç var” dedi. Bu nasıl bir anlayıştır ki, kendi çarpık siyasi yaşamına payanda olsun diye, göz göre tarihi çarpıtmayı ve bu yalan 100 sene daha sürmelidir demeyi göze alabiliyor. Bir hadis-i şerifte, " Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” buyrulduğu gibi, vicdan sahibi olarak yaşayan Ecevit, kamu vicdanında bir hakkı teslim ederek ömrünü tamamladı. Giderayak iz bıraktı. Sol siyasetçi olmasına rağmen, sağdan soldan herkes tarafından takdir gördü. Kendisine rahmetle fatiha okuyacak insanlar kazandı. Ya Baykal… Sözü CHP lideri Sayın Deniz Baykal’a getirmek istiyorum. Sayın Baykal’ın partisinin başında her şeye rağmen ömür billâh lider kalma hırsını, üslubunu ve bir takım bazı hususiyetlerini beğenmeyebilirsiniz. Baykal her şeye rağmen bu toprağın insanıdır. Bu ülkenin sesi, soluğu, rengi kendisine bulaşmıştır. Memleket sevgisi doludur. Yükseköğrenimden başörtülü öğrencileri mahrum etmeme konusunda anayasada yapılması düşünülen değişikliklerin görüşüldüğü Meclis oturumunu dikkatle izledim. Meclis TV kamerasının objektifi ne zaman salonda dolaşsa gözüm hep Sayın Baykal’a ilişti. Ben akademik alanım gereği beden dili dersleri de anlatıyorum. Baykal’ı oturduğu yerde meyus gördüm. Kendi gibi olamamanın, kendi gibi davranamamanın sıkıntısı üzerine sinmiş gibiydi. Her defasında içimden, “Sen tarihe milletin değerleriyle kavgalı bu kadar kötü bir adam olarak geçmeyi hak etmiyorsun Sayın Baykal” diye geçirdim. Çünkü Baykal inançlı insandır. Partisinin salı günkü grup toplantısında yaptığı konuşma sanki bir ilahiyat fakültesi amfisinde yapılmış gibi ciddi ayrıntılar içeriyordu. O konuşmayı dikkatle dinlerken gördüm ki, Sayın Baykal vicdanını teskin edecek ve ruh darlığını bastıracak bir arayış içinde. İçinde bulunduğu açmazın onu ne kadar rahatsız ettiğini gördüm ve bir çıkış yolu bulabilmek ve vicdanını teskin edebilmek için verdiği mücadeleye tanıklık ettim. Başörtüsü semboldür… Şunun altını önemle çizelim. Evet, başörtüsü bu ülkede bir sembol haline getirilmiştir. Neyin sembolü biliyor musunuz? Devletle millet arasına ekilen ayrışmanın sembolü… Milleti devletten uzak tutmanın sembolü… Bir zamanlar nasıl ki Türkçe ezan, milletin inancı üzerinde devlet tahakkümünün sembolü olmuşsa, başörtüsü olayı da maalesef o hale getirilmiştir. Burada başörtüsü onu takanların değil, başörtüsü takanları dışlamayı yaşam felsefesi haline getirenlerin bir çeşit ötekileştirme, değersizleştirme ve sistemin dışına itme sembolüdür. CHP ezanla ilgili yaptığı tarihsel yanlışlığı fark etti ve ezanın yeniden orijinal haliyle okunmasıyla ilgili yasa değişikliğe 1950 yılı haziranında destek verdi. Son bir hamle… 5–6 yıldır devam eden tek parti iktidarından ve eğitim ve sağlık gibi temel sorunlar konusunda hükümetin attığı olumlu adımlar nedeniyle siyaset yapılacak alanın daraldığı ve muhalefetin bir gündem sıkıntısı yaşadığı ortada. MHP bu açmazdan çıkışı hükümetin gündemine destek olmak ve ondan pay almak suretiyle bulurken, CHP hepten tıkandı ve ister istemez her konuyu rejim tehlikesi bağlamında ele almaya başladı. Bunun siyaseten anlaşılabilir yanı olsa da yanlış bir strateji olduğu ortada. CHP seçmenden hepten koptu. Son günlerde CHP’liler başörtüsüne olan muhalefetlerini “ülkenin öncelikli sorunu değil” tartışması üzerinden yürütmeye çalışıyorlar. Çünkü seçmen nezdinde iyice tıkandılar. Kendi teşkilatlarını da zora soktular. Ankara’da Çankaya semtinde iyi güzel de, Anadolu kasabalarında başörtüsü düşmanlığı üzerinden siyaset yapmak kolay mı? Sayın Baykal 1938 doğumlu, yani 70 yaşında. Bu yaşından sonra bu ülkede kral da olsa yaşayacağı azami süre ortada… Sayın Baykal yaptıkları ve yapamadıklarıyla millet hafızasında elbette yer edecek… Sayın Baykal’a buradan tarihi bir çağrıda bulunmak istiyor ve diyorum ki? Gel, tıpkı Sayın Ecevit’in kamu vicdanında makes bulan bir hakkı teslim etme civanmertliği gösterdiği gibi sen de, “tuttuğumuz bu yol yanlıştı, gereğinden fazla konuyu gerdirdik ve toplumu huzursuz ettik, zararın neresinden dönülürse kardır...” de ve Anadolu evlatlarının giydiği kıyafetle yükseköğrenim yapmaları hakkına mani olma… Çözüme destek ol. Siyasi rant için değil, tarihe bu görüntü ile asla geçmemek için vicdanının sesini dinle… O kürsüden Anadolu evladının her ne şart altında olursa olsun eğitim hakkını savunmak size de yakışırdı. Fakat bu tarihi fırsat kaçmak üzere… Mademki bu yasa zaten sayısal olarak geçecek, ülkedeki gerilimi sona erdirme adına gel, son anda omuz ver. Ver ki, ruh dünyanda ötekileştirmediğini bildiğim başörtülü kızların eğitim hakkına engel çıkaran bir siyasi kişilik olarak vicdanlarda ve zihinlerde asla yer etme. Bu saatten sonra başka türlü davranırsam ne derler deme… İnan partiyi de rahatlatır, seçmenin yüzüne bakabilecekleri bir imkân sunmuş olursun. Olmak ya da olmamak… Tüm mesele bu… Bizden söylemesi… [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Öncelikle şunun altını çizelim. İnsanların siyasi görüşleri, meslek, meşrep, mezhep, din diyanet, ırk, kabile vb. özellikleri ayrıdır, insani meziyetleri ayrıdır. |
|
|
|
|
|
#52 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() özdemir Şuan
Son Aktivite: 02.12.2014 16:25
Üyelik Tarihi: 22.11.2007
Mesajlar: 930
Tecrübe Puanı: 761
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
bunlar kayıtlara geçen idamlar. geçmeyenleri nerden okuyup öğreneceğiz.
__________________
ѕєηιη нανα αттığıη уєя∂є , вєηιм яüzgαяıм єѕєя .. !! |
|
|
|
|
|
#53 | |
|
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 756
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
Ben simdi tutup sen müslüman oldugun icin basini kapatmak zorundasin desem, ve biraz fazla üstelemis olsam artik sinirlerini yipratmis olsam ayaga kalkar "BEN MÜSLÜMAN DEGILIM" diye haykirirdin. Sabrin tasdiginda neden küfüre basvurdun sen? Küfretdin yani sonucda dogrumu? Seninle birlikte baskalarida küfüre basvurdu onuda gördük. Bazi insanlar Laikligi Atatürk'cülügü Basörtüsüyle bagdastiriyor. Ne alakasi var sen bana söyleyebilirmisin. Laik lik esitlik istemiyormu? Atatürk herkes esit olsun herkes özgürce hareket edebilsin istemiyormuydu? Eger Atatürk bunlari istemiyordu diyorsan iste o zaman hayir özgür bir ülke degil bizim ülkemiz!
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
|
|
|
|
|
#54 |
|
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bu karikatüre iyi bakınca sanırım varacağımız nokta çok iyi anlaşılmakta.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" Konu Arif Coşkun tarafından (14.02.2008 Saat 17:57 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
|
|
|
#55 | |
|
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 756
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
![]() sizin korkunuz akp'mi yoksa basörtüsümü???? Görünen o ki AKP'den aslinda korkuyorsunuz.
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
|
|
|
|
|
#56 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1072
![]() ![]() ![]() |
Ece TEMELKURAN Kıyıdan
İçimizdeki "ev kızı" Küçükken, sanırım 15 yaşımda filandım, sokağın, günün karardığı saatlerin bana yasaklandığını, öyle olması gerektiğini, bunun erkek olmadığım için doğuştan getirdiğim bir bela olduğunu anladığımda çok öfkelendiğimi hatırlıyorum. Odamda oturup uzun uzun sadece kapının dışında olmak istediğimi düşünürdüm. Kapının kilitli olan bu tarafında değil de öteki tarafında. Bir yere gitmek için değil, sadece, kapının bu tarafında kalma mecburiyeti, bu kural beni boğduğu için. Derinin dibindeki bilgi Şimdi uzaklardayım. Çok da güvenli bir yerdeyim kadınlar için. Ve fark ettim ki öteki gece, yürürken sokakta ülkemin kadınlık bilgisi peşimi bırakmıyor. Karanlık olduğu için hızlı hızlı, bir yere bakmadan yürümeye çalışıyorum sokakta. Durdum sonra. Aniden. Bu bilginin derimin ne kadar derinine işlediğini fark edince, gecenin bir vakti durdum. Ülkemde ancak bir erkeğin yapabileceği için ağır ağır yürümeye başladım sokakta. Etrafa baka baka. Geceye baka baka. Yalnız başıma... Erkekler anlamaz Bir erkek bunu zor anlar. Geceden, sokaktan korkmamak, bu korkunun size öğretilmemesi ne tür bir özgürlüktür, anlatsan da hissedemezler belki. Sokağın elinden alınmış olması nelerini eksiltir bir kadının, zordur hissetmesi. Düşünsenize, bir hayatınız var ama geceleri yok. Geceleri ev demek. Başka da bir şey demek değil. Yarı ömrünüzü yiyen bir hapislik. Ev kızları Geçen günlerde Türkiye'de ne çok "ev kızı" olduğunu gösteren bir araştırma yayımlandı. Bir sürü akıllı, becerikli, hayat dolu kadının kapının öteki tarafına geçemediği bir ülke Türkiye. İçine, dışarı çıkmama bilgisinin gömülü olduğu, "meşru bir gerekçe" olmadan kapının dışarısına bile adım atılamayan bir hayat demek bu. Bulaşıkla toz almak arasında gerilen bir ip üzerinde ruh sağlığı cambazlığı... "Canım sıkıldı, boğuluyorum" cümlesinin asla bir dışarı çıkma gerekçesi olamadığı bir hayat. Ve içlerinde ne çoktur o kızların diyelim ki Afganistan'daki burkalı kadınlara bakıp acıyan. Oysa kendi burkaları sadece daha geniş, evleri kaç metrekare ise o kadar. Gövdelerinin enerjisini giderek daha incelen dantellere akıtmaya çalışan, öfkelendikçe gidip en çok cam silmek zorunda bırakılan, giderek sokaktan daha çok korkan ve bir gün artık sokağa çıkabileceği, bunun hakkı olduğu bilgisini bile unutan onca genç, akıllı kadın. Kapının dışında hayat Ben şanslı bir kadın sayılırım Türkiye koşullarında. Sadece üniversite için evi bırakıp gitmekle kalmayıp sonra da hep "kapının öte tarafında" olacağım bir hayat kurdum kendime. Ve ben bile, dünyanın en güvenli yerinde üstelik, bir gece fark ediyorum ki hepimizin içine bir ev kızı yerleştiriliyor bu ülkede. En güvenli gecede bile dışarıda olmaması gerektiğini, geceleri yalnız başına sokakta olursa "başına fena şeyler geleceğini" bir refleks olarak zanneden bir ev kızı var benim içimde bile. Havalı duruyor olabilir, köşe yazarlığı filan. Ama ben de biliyorum niyeyse dantel örmeyi, televizyonun altındaki tozun bir şişe nemli bez sararak alınması gerektiğini, havluların katlandığında dış kenarlarının rafın iç tarafına gelmesi gerektiğini, çarşaflara "el ütüsü" yapılacağını, sokağa çıkarken "Kaza maza geçirirsin, rezil olma sakın" diyerek temiz iç çamaşır giymek gerektiğini... Hepimiz içimizden ev kızlarını ayıklasak? Ayıklanabilir mi ki?
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
|
|
|
|
|
#57 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() özdemir Şuan
Son Aktivite: 02.12.2014 16:25
Üyelik Tarihi: 22.11.2007
Mesajlar: 930
Tecrübe Puanı: 761
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
onları evlere hapseden zihniyetin suçu değilmi bu.
__________________
ѕєηιη нανα αттığıη уєя∂є , вєηιм яüzgαяıм єѕєя .. !! |
|
|
|
|
|
#58 |
|
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 756
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Feminist erkekler kulübu kuruyoruz
katilimci üyelerin isimlerini alalim lütfen ![]()
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
|
|
|
|
#59 | |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() puar Şuan
Son Aktivite: 29.04.2010 15:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 823
![]() |
Alıntı:
![]() ![]()
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
|
|
|
|
|
|
#60 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() puar Şuan
Son Aktivite: 29.04.2010 15:08
Tournaments Won: 1Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 45
Mesajlar: 803
Tecrübe Puanı: 823
![]() |
Bismillahirrahmanirrahim...... .............
__________________
Gönülleri fetheden, beyan talâkatı değil hareket talâvetidir.
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | Arama |
| Stil | |
|
|