![]() |
#111 |
Yeni Yiğido
![]() MELTEM YK Şuan
![]() Son Aktivite: 28.02.2011 12:33
Üyelik Tarihi: 11.08.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 24
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() paylaşımın için sağol güzel yazmış
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] OLDUN MU OLDUN MU SEN HİÇ AŞIK OLDUN MU BİR ZALİM UĞRUNA SAÇLARINI YOLDUN MU MUSTAFA YK-İSMAİL YK-ZEYNEP YK-HASAN YK-HÜSEYİN YK
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#112 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr Bize ağlamak düşer... TASALANMAYIN birazdan geçecek. Gazetelerdeki "Yüreklere ateş düştü" manşetleri unutulacak, televizyondakiler "gazoz kapaklarını" konuşmaya dönecekler, siyasetçiler içlerinden "işte unutuldu gitti" diyerek ve sırıtarak dolanacaklar, Genelkurmay yine Kuzey Irak’a kaç sorti yaptıklarını açıklayacak. Sizler unutacaksınız... Ben unutacağım... Sadece orada bir yığma evde, bir gelin gizli gizli ağlayacak, bir anne sabahlara kadar acı çekecek ve bir çocuk okulda "Bu şehit çocuğudur" diye başının okşanmasını boşu boşuna bekleyecek. * Niçin?.. Çünkü kimliğini yitirmiş toplumlar böyle yaparlar. O şanlı-şerefli savaşları bile inkár eden, bir ulusun şahlanışını dahi küçümseyen... Kutsal savaşının yiğit komutanı Mustafa’sına küfredenleri başına taç yapan... İslam áleminin son asırlarda kazandığı tek şanlı zaferin kurduğu cumhuriyetini tekmeleyen halklar... İşte böyle olurlar... Silik... Ezik... Çaresiz... * PKK Kuzey Irak’ta, Genelkurmay’ın yaptığı açıklamaya göre asıl saldırı oradan yapıldı. Kuzey Irak ABD’nin, Kuzey Irak ordusu ABD’nin, cumhurbaşkanları ABD’nin, başbakanları ABD’nin, hükümetleri ABD’nin, bize verilen istihbarat ABD’nin, kurşun atacaksak o yana izin ABD’nin... ABD; bu utanmadan şehit cenazelerine gidenlerin strateji ortağı. Yapıştıkları kuyruk... Sıkıysa Türkiye’yi yönetenler, ağızlarını açıp birkaç laf dahi etseler ya ABD’ye... Ne gezer?.. Çünkü; koşup koşup yaladıkları yer ABD’nin... * O zaman bize ağlamak düşer. Ve unutmak... Yolunu kaybetmiş milletlerin yazgısıdır bu... Kaybettiği değerlerden, unuttuğu tarihinden, büyük kahramanlarına ihanetlerinden, varlık nedenlerine vefasızlıklarından sonra, geriye bu kalır: Ağlamak ve unutmak...
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#113 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() LaEdri Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1301
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Maalesef acı gerçek bu.Yıllarca hep böyle oldu hangi parti hangi iktidar geldiyse hep birilerinin eline bakar olduk.Yazık gerçekten!
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#114 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() Fotoğraftaki şüphe
08 Ekim 2008 09:14 Milliyet Fotoğraflarına bakıyorum. Bu kaçıncı bakışım acaba? Daha önceleri bu kadar genç değillerdi sanki. Giderek gençleşiyor vesikalıkları. Yaşlanan benim elbette. O yüzden gençleşiyor ölü çocukların vesikalıkları. Eskiden aynı yaşlarda olurduk, şimdi kardeşimden bile küçükler. Ben büyüdüm, onlar öldüler. Hiçbirinin adı dizilerde yeni ünlü olmuş bir jön kadar bile bilinmiyor ama bazı evlerin havasız salonlarında onların vesikalıkları kahraman yakışıklı olarak hâlâ gülümsüyor. Ne eşlerinin ne de kızlarının isimlerini dün çıkmış şarkıcılar kadar bile bilmiyoruz. Onların isimleri şehit ailesi aylığı listelerinde birikiyor. Bizim kandan ülkemiz böyle böyle, öğüte öğüte ülke oluyor. Burası bir kan ülke, fotoğrafçılarda hep birazdan ölecek çocukların vesikalıkları çekiliyor. 18'ine gelen çocuklar bu ülkede tarayıp saçlarını, en yakışıklı bakışlarını takıp gözlerine, son fotoğraflarını çektirmek için şipşakçılara koşuyor. 9.5 saat Başını gazeteden kaldırıyor erkekler. Bu ülkenin her yerinde yaslı bir sessizlikle gazetelerden başlarını kaldıran erkekler birbirlerine şunu soruyor: '9.5 saat! Nasıl olur da kimsenin haberi olmaz!' Soru işaretsiz sorular bunlar. Kan damlası sesi kadar bir ses çıkıyor ünlemlerinden. Değil mi ki bu memlekette bütün erkekler askerlik yapıyor, değil mi ki herkes askeri metalin ürpertisini tıraşlı ensesinde hissetmiş, neyin ne olduğunu biliyorlar. Herkes birbirine soruyor: 'Cep telefonu da mı yoktu?' Birbirlerine hepimizin paralarıyla alınan silahları, elektronik haberleşme cihazlarını anlatıyorlar. Kendilerini artık 'Bu vatan için kurşun yiyen de atan da...' zırvalarına inandırmadan önce soruyorlar. Bu mırıltı, kutsal askerlik duvarında bir çatlak açıyor. Ölü çocukların ne zamandır bizi açmaya, derinleştirmeye çağırdıkları bir çatlak o. Hepsi ölüm anındaki korkuları yüzlerinde donmuş olarak bu savaşı bitirecek şüpheyi duymasını bekliyorlar kalabalıkların. Vesikalıkları sararırken evlerin duvarlarında. En sevdikleri bile unutmak zorunda kalıyor yokluklarını ve bayraklarla sokaklara çıkanların ölümlerini gürültüye getirmesini istemiyorlar. Onlar hesap sorulsun istiyorlar. Cephane çocuklar Hepsi ölürken korktu ve hepsi ölüm anında sorsan bu savaşın bir kişi daha ölmeden bitmesini isterdi. Ne generaller ne kutsal Türk ordusu, ne Allahallahallah ne Müslüman Türk gencinin cennetteki şehitlik mertebesi; hepsi biraz daha yaşamak, çocuklarını görmek, genç kadınlarının belini sarmak isterdi. Yüzleri yaslı duvarlarda eskiyen o çocuklar bu ülkenin bitmez tükenmez, hesabı sorulmaz, sonu gelmez cephanesi değildi. 'Analar scorsky doğurmuyor' değil mi komutanım? 'Askerlik yan gelip yatma yeri değil' değil mi ey Başbakan? Ah! Bilsen ikbal sahibi olmayan evlerde erkek doğuran kadınların rahimleri ölü çocukların vesikalıklarını görünce nasıl bir acıyla geriliyor! Biliyorlar; bu çocuklar kendilerini yaşasalardı aç bırakacak bir ülke için ölüyorlar. Sorun! Delirmiş, korkudan delirmiş erkekler çoğalıyor her gün. Savaştan dönenler, öldürmekten ve ölüm korkusundan dönenler yapayalnız evlerine dönüyor. Onlar 'kurtulanlardan' sayılıyor. 'Hadi bakalım geçti bitti' deniyor onlara. Onlara sorun. Yalnızken sorun, numara yapmak zorunda kalmayacakları zaman sorun. Anlatsınlar size savaşın ne olduğunu. Kimse sormuyor onlara. Askerlikten soğumamak için değil, yaşamaktan soğumamak için, korkmamak için, şüphe etmemek için sormuyorlar. O vesikalıklar oysa, ne gürültülü bir yas bekliyor bizden ne yeni ölüler için yemin etmemizi. Bir tek şey bekliyorlar. Hesap sormamızı. Bu hesabı kendilerine benzeyen Kürt çocuklardan değil, askeri ve sivil iktidardan sormamızı bekliyorlar. Giderek gençleşiyor fotoğrafları. ECE TEMELKURAN - MİLLİYET
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#115 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() 9 Ekim 2008
Yaşar Nuri Öztürk ynozturk@hurriyet.com.tr Siyaset, ama nasıl? Türkiye, hain terörün pusularıyla şehit düşen önce 17, ardından da 5 evladının arkasından gözyaşı döküyor. Yürekler yanıyor, ocaklar sönüyor. Ve “Mekânları cennet olsun!” diyerek ıslak gözlerimizi silmenin ötesinde bir şey yapamıyoruz. Türkiye gerekli tepkiyi vaktinde, gerekli eylemi de yeterince koyamayan bir ülke oldu. Devletin adı, tarihi, gelenekleri büyük ama subaşlarında, bu ülkeyi taşıyacak devlet adamları olmadığı için isim ve tarih derde deva olmuyor. Türkiye, siyasete girmeyen bilim ve fikir adamlarının yazıp çizdikleriyle düzlüğe çıkamaz. Türkiye, sadece sağduyulu bir kitleye sahip olmakla da kurtulamaz. Sağduyulu kitle, siyaset yoluyla ülkenin kaderine yön verme yeterliliğinde olanların siyasete girmeleri halinde bir anlam ifade eder. Bunun içindir ki, sağduyulu halk yanında, bilinç üreten bilim ve fikir insanlarının, aydınların siyasete katılmaları gerekiyor. Türkiye'de sessiz ve derinden, ama çok bilinçli ve kararlı bir 'Cumhuriyeti ve bağımsızlığı tahrip hareketi' yürütülmektedir. Siyaset dinciliği bu hareketin temel aracı ve öncü kuvveti halinde, Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda yenik düşen İslam düşmanları tarafından kullanılmaktadır. Dine kayıtsız kalmayı ve meydanı dinci talana bırakmayı laiklik sanan solcu ve sözde laik aymazlık ise bu karşı devrime hayal bile edemeyeceği bir güç kazandırmaktadır. Türkiye, hıyanetle gafletin esrarlı beraberliğiyle eritilmekte, çürütülmekte, bitirilmektedir. Bu namert süreci, tarihin ve Tanrı'nın önünde etkisiz kılmak için, bir büyük siyasal seferberliğe muhtacız. Bu, basit bir particilik olmayacaktır. Bir büyük iman ve dava hamlesi olacaktır. Bir büyük halk seferberliği olacaktır. Her şeyi birilerinden, özellikle 'rap rap' seslerinden beklemeye alışmış kitlelerin artık acıyı ta iliklerinde duymaları ve can havliyle işe el koymaları gerekiyor. Türkiye bir namus kavgasının içine itildiğinin artık farkına varmalıdır. Kavga, üç zeytin bir yumurta kavgası değildir; kavga ar-namus, şeref-haysiyet kavgasıdır. Bu kavgayı tanımlamada en etkili ifadeleri yine halkımızdan dinlemekteyim. Bir Anadolu çocuğu durumu şöyle dile getiriyor: "Türkiye artık ana-avrat kavgası verilecek bir bâdirenin içine itilmiş bulunmaktadır." Bu ülkeyi sevenlerin, bu ülkenin yarınları ile evlatlarının yarınlarını birlikte düşünenlerin, gelinen noktayı, acının derinliğini artık kavramaları gerekir. Bugünkü Türkiye'de siyaset işte, bu bilinç ve bu ıstırapla yapılmalıdır. Siyaset, eğer böyle yapılırsa Türkiye'yi düzlüğe çıkarır. Particilik oyunlarıyla düzlüğe çıkamayız. Seferberlik siyasetine muhtacız. Caka satma, yiyip içip sızma, kamu nimet ambarının altında yeni bir delik açma siyasetleriyle onur ve geleceğimizi kurtaramayız. Kısacası, bu ülkenin kaderini canının, ırzının, namusunun kaderi bilen millet evlatlarının sadede gelmeleri vaktidir. Bağımsızlığımız tartışılıyor, topraklarımızın en seçkin kısımları (su kıyıları, stratejik alanlar) yabancılara satılıyor. Didim gibi bir küçük kasabada sadece İngilizlerin satın aldığı mülk sayısı 17 bin. Daha şimdiden mahallelerine İngiliz asıllı muhtar İstiyorlar. Yarın neler isteyeceklerini tahmin etmek zor değil. Deniz Feneri dinci soygununu uzaktan seyreden iktidar, yabancıları memnun eden her şeyden memnun. Onu rahatsız eden tek şey, Atatürk mirası. Şaşırtıcı bir yanı yok bunun. İktidarın başındaki zat, “Türkiye'nin son yetmiş yılı boşa harcanmıştır”, yani Cumhuriyet dönemi boşa harcanmış yıllardır diyerek ‘kariyer' yapan kişidir. Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak siyaset üreteceklerin bu gerçeği bilerek iş koyulmaları gerekir.
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#116 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() yozdil@hurriyet.com.tr Neredeeeeen nereye geldik? "Abdullah Öcalan hangi futbol takımını tutuyor" diye sorsam... Herhalde herkes biliyordur. * Böyle başladı bu iş. * "Türkiye’yi böleceğim" diye ortaya çıktığında, bizim basın koşmuştu hemen Bekaa Vadisi’ne, nasıl da güzel futbol oynadığını, militanlarıyla şakalaştığını, şiir yazdığını, aslında duygusal bir insan olduğunu, aşklarını falan övgü dolu sözlerle aktarmışlardı. "Abdullah Bey" diye hitap eden mi ararsın, "sayın" diyen mi... Sofrasına oturdular. Kitaplar yazdılar. * Zorlayın hafızanızı... Bin Ladin’le röportaj yapan bir tane Amerikalı gazeteci var mı? HAMAS lideriyle konuşup, bunu gazetesine manşet yapan bir tane İsrailli gazeteci? Bulamazsınız... Mesela, El Pais gazetesinde ETA militanıyla hücreevinde yapılmış sıcak bir sohbet okumanız mümkün mü? Çeçenler canımız ciğerimiz... Ama bizim için öyle... Çeçen liderlerin sofrasına oturup, "Aslında onların da haklı oldukları taraflar var" diye yazan Rus gazeteci görülmüş müdür? Veya, futbolun beşiği İngiltere... Yıllarca vuruştular; bir tane IRA militanının gol atarken fotoğrafı yayınlandı mı İngiliz gazetelerinde? * Genelkurmay Başkanı Başbuğ, dün bağıra bağıra "teröristi güçlü göstermeye çalışan gazeteciler" olduğunu söylerken, bu sorular geldi aklıma... Dünyada, kendi ülkesini, kendi milletini vuran teröristi "sempatik" göstermeye çalışan gazeteci bi tek nerede? * Böyle başlar bu işler çünkü... Terörist "insan"laştırılır. Sonra arkası gelir.
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#117 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr Arkadan vurmak... İKTİDAR Türk askeri ile anlaşamıyor. Sorun çıkıyor. Ama peşmerge ile anlaşıyor... Talabani ile uzlaşıyor... Barzani ile buluşuyor... Anlaşamadığı; Türk ordusu. * Ankara’da birisi 6 saat, öteki 6.5 saat süren toplantılardan ilkinden sonra bir bakan Ordu’nun istediği altı maddeden sadece üçünde uzlaşma sağlandığını açıkladı. 6.5 saatlik ikinci toplantıda ise, koordinasyon sağlanamadığı için yeni bir "koordinasyon kurulu" kararı aldılar. Ama aynı gün Barzani ile Bağdat’ta yapılan 2 saatlik görüşmenin ardından açıklanan sonuç neydi: Tam uzlaşı... * Ben böyle bir iktidar görmedim. Ülkesini bölmek isteyenlerle anlaşıyor da, ülkeyi bölmek isteyenlere karşı can veren askeri ile anlaşamıyor. Bunun dibinde yatan ilinti asla PKK, terör, Güneydoğu, barış, güvenlik, müvenlik değildir... Dibinde yatan: Askeri sindirmek... Hırpalamak... Yıpratmak... Ve etkisizleştirmek... Ki yobaz istediği düzeni kurabilsin, ele geçirdiği cumhuriyetin kalelerinde kalabilsin... Nitekim dün "sistemli saldırılar" diyen Genelkurmay Başkanı’nın sesini duydunuz. Bir tepki, bir isyan, bir acı değilse ne?.. * Onlar bizim askerlerimiz. Hepimiz bunu böyle biliriz. Sadece yobazlar bunu böyle bilmiyorlar ve her fırsatta askeri arkadan vurmaya kalkıyorlar. Tamı tamına adı böyledir bunun: Arkadan vurmak... Yüreksizlerin, ikiyüzlülerin, döneklerin, kaypakların bildikleri tek yöntemdir... Arkadan vurmak, arkadan vurmak...
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#118 |
Yiğido
![]() ![]() sıvvaslı Şuan
![]() Son Aktivite: 02.07.2010 11:12
Üyelik Tarihi: 09.03.2007
Yaş: 39
Mesajlar: 55
Tecrübe Puanı: 670
![]() |
![]() DOGRU SÖZE NE DENİR......................... .............................. ......
__________________
Mahzuni önümüz bizim Bulunmaz kinimiz bizim Cahil bize dinsiz demiş Sevgidir dinimiz bizim |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#119 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1053
![]() ![]() ![]() |
![]() Türkiye’de cinsiyet uçurumu derinleşirken...
5 Kasım Çarşamba 2008 Meral Tamer / Milliyet Yer: Swissotel, Montreux salonu. 3 yuvarlak masa düzenlenmiş. POLİTİKA masasında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ve Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya İnsani Kalkınma Bölümü’nden Gordon Betcherman, EĞİTİM masasında Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Attila Aşkar ve İngiltere’den Cheadle Camisi İmamı Ebu İsa Nimetullah, İŞ DÜNYASI masasında ise Unilever Türkiye’nin CEO’su İzzet Karaca ve Heidrick&Struggles Türkiye Başkanı Ayşegül Aydın konuşmacı. Konumuz Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki cinsiyet uçurumunun boyutları. Biz katılımcılar, hangi alanla daha fazla ilgiliysek, o konuşmacıların masasındayız. Mesela ben rektör ve imamla fikir jimnastiği yapmayı tercih ettim. Masalarda Dünya Ekonomik Forumu DEF’in 2007 Cinsiyet Uçurumu Raporu var. Biliyorsunuz Türkiye, araştırmanın yapıldığı 128 ülke arasında maalesef 121. sırada; utanç verici bir durum. Üzerinde çok konuşulduğu için Müslüman ülkelerden bazılarının da sıralamadaki yerlerini vermem lazım: - Endonezya: 81 - Malezya: 92 - Ürdün: 104 - Birleşik Arap Emirlikleri: 105 - Katar: 109 - İran: 118 - Umman: 119 - Mısır: 120 - Fas: 122 - Suudi Arabistan: 124 - Pakistan: 126 - Yemen: 128 Tek bilgisayarlı imam 30 kişilik grup içinde tek benzemez bizim İngiliz vatandaşı imam Nimetullah. Sadece başında takkesi, üzerinde cübbesi ve uzun sakallarıyla değil, önünde bilgisayarının olmasıyla da teknolojik olarak bizlerden hayli farklı. Görüşleriyle de tabii. Gerek Çubukçu, gerekse Aşkar’ın verdikleri rakamlar, kız çocuklarının ilkokuldan üniversiteye okullaşmasında son dönemde büyük ilerleme kaydedildiğini ortaya koyuyor. İyi de okulu bitiren bu kızlar neden iş hayatına katılmıyor ya da katılamıyor? Biliyorsunuz devletin resmi istatistikleri, iş hayatındaki kadın nüfusunun sürekli azalarak % 23’e kadar indiğini gösteriyor. Dünya Bankası yetkilisi Betcherman’ın da hayretle ifade ettiği gibi dünyanın diğer bütün ülkelerinde kadınların iş hayatına katılımı son 10 yılda artarken, Türkiye’de tam tersine geriliyor. Bunu nasıl açıklayacağız? Betcherman da Müslümanlığın önemli bir etken olduğuna işaret ediyor, ama hemen ardından da Endonezya ve Malezya’da kadınların iş hayatındaki yüksek katılımını hatırlatıyor. Zaten bu 2 ülke, Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Müslüman ülkeler arasında en iyi durumdalar, ama yine de 128 ülke içinde son üçte bir arasında yer almaktan kurtulamıyorlar. Önce okula, sonra eve... İmam Nimetullah ısrarlı: “Kadınların iş hayatına katılmama nedeni dini değil kültüreldir!” Dini değilse bütün İslam ülkelerinin listenin sonlarında yer almaları tesadüf mü? İmamın hararetle savunduğu bir başka husus daha var: “Kızlar mümkün olduğunca çok okullaşmalı; en yüksek dereceye kadar okutulmalı. Ama okulu bitirdikten sonra çalışıp çalışmama kendi tercihidir. Erkekler için okul sonrasında iş hayatı gereklidir, kadınlar için değil.” Bizim AKP hükümeti de aynen böyle düşünüyor. Ve bu düşünce tarzının propagandası müthiş başarıyla yapılıyor. Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER’in geçen ay açıklanan ve şehirli kadınların % 50’sinin, okulu bitirdikten sonra evinin kadını olmayı tercih ettiklerini ortaya koyan araştırmaya neden şaşırıyorsunuz?
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#120 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arif Coşkun Şuan
![]() Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Bu birazda toplumun bakış açıısna bağlı,
Çok değil daha bundan 30-40 yıl evvel kız çocuğu okuyupta ne yapacak evinin kadını olsun eşine ailesine baksın gibi baskın bir fikir hakimdi. Ülkmemizde pek çok kesimde hala kadını 2.sınıf görüp onun aklı ermez denir onun fikirleri hep 2 plana atılır.Ve hatta kedin erkek eşitliğine şiddetle karşı çıkılır. Bu süreçten gelip bu sıralamada olmak,şaşırtıcı değil aslında daha çok engebeli yolumuz var inancındayım.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|