Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Serbest Kürsü
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Serbest Kürsü Serbest Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 15.10.2009, 21:48   #131
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Ausrufezeichen SAHTE BOZKURT ULUMALARINA İNANMAYIN!

Sahte bozkurt ulumalarına inanmayın!

Her zaman belirttiğimiz gibi, Osmanlı, etnik derneklerin birer siyasî organizasyon hâlini alması ile kısa sürede dağılıverdi. Bu etnik dernekleri mutlaka bir veya birkaç büyük devlet dışarıdan destekliyordu. Gerekçe hep aynıydı: “Hürriyet, kardeşlik, eşitlik” vesaire.
Bugün de ülkeyi ortasından ikiye ayırmak için “demokratikleşme” diyorlar!
Bu dernekler önce dil dahil, kültürel haklarını aldılar. Her etnik grubun, kendi siyasi partisini kurması, Osmanlıcılığı yıktı. Sonra İslâmcılık ile Araplar devlet bünyesinde tutulmak istendi. O da mümkün olmayınca Türkçülük’ten başka çare kalmadı.

* * *

Türkiye Cumhuriyeti, “Ne mutlu Türküm diyene” felsefesi temel alınarak kuruldu. Bugün ise devletin başında bu felsefeyi ilkel bulduğunu açıklayan bir kişi var! Devlet için bundan daha başka bir tehdit aramaya lüzum var mı?
Mustafa Kemal Atatürk, ölümünden sonra, Türkiye’deki bütün siyasî tartışmaların merkezi oldu. Bu durum, Atatürk’ün, kurucusu olduğu devlete kazandırdığı kuruluş felsefesinden ileri geliyordu. Atatürkçülük veya Kemalizm olarak da sistemleştirilmek istenen bu felsefe, bazıları tarafından zannedildiği gibi sadece altı oktan ibaret değildi. Suat İlhan’ın belirttiği gibi, “Atatürkçülük; altı ilkesine taban oluşturan tam bağımsızlık, millet egemenliği, hukukun üstünlüğü ve ulus devlet genel ilkelerine dayanır.”
Avrupa Birliği adı altında, Avrupa ülkeleri bütünleşmeye giderken, Türkiye’ye dayatılan, tam bağımsızlıktan da, millet egemenliğinden de, ulus devletten de vazgeçmesidir.
Bugün Yunanistan’ın elinde olan bütün topraklar Etniki Eterya adlı dernek tarafından Türkler’in elinden alınmıştır.
Bugün PKK, aynı roldedir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sağlayan, dilin tekliği ilkesidir. Bütün güçleri ile önce bu ilkeyi çökertmeye çalışmalarının sebebi, dil birliğinin dağılması ile her alanda unufak olmanın baş göstereceği şeklindeki bilimsel kabuldür. Tabii sadece kültürel ögelerle oynamıyorlar. ABD-İngiltere-İsrail Koalisyonu’na ait şirketlerin de katkılarıyla IMF-Dünya Bankası yasaları, Türk parlamentosundan bir bir geçirildi.
Türkiye topraklarında ekonomik anlamda Türk egemenliğini ortadan kaldırdılar. Sıra siyasi egemenliğe geldi!
Türkiye ekonomik, kültürel ve siyasî bir işgal altındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmaya dönük faaliyetler, kuşatmanın askerî boyutudur.

* * *
Ergenekon’da sıkışan Türkler’e bir bozkurt, maden yolunu göstermişti; şimdiki çıkış yolu da yine madenlerden petrol ve doğalgazdan geçiyor. Türkiye’nin gücünü bu yüzden zayıflatmaya çalışıyorlar. Petrol ve maden yasaları bu yüzden Amerika’nın istediği gibi çıkarılıyor!
Türk Milleti, Bilge Kağan’ın dediği gibi karnı doyduğu zaman açlık nedir düşünmez! Üç beş gün için karnını doyuranın peşinden gidebilir! Zaten bugünkü tablonun asıl sebebi budur! Milletin yeniden ayağa kalkması için Kutluk Kağan gibi, Alparslan gibi Mustafa Kemal gibi bir bozkurdun öne düşüp yol göstermesi gerekiyor. Fakat burada da sorun var! Bozkurt taklidi yaparak, biraz uluduktan sonra, milleti uyutanlar var!
Önündekinin sahte bozkurt olduğunu anlayanlar ile anlamayanlar arasındaki çekişme de düşmanın işine yarıyor!
Bu arada millet kendi vatanında köle durumuna düşürülüyor! Bütün mesele burada düğümleniyor! Millet, bozkurt diye önüne düşenin “görevli” olduğunu, bugüne kadar kendisine verilen emirleri uyguladığını anlayamazsa, iş işten geçmiş olacak!
Gerçi ondan sonra da Türk Milleti, kendisini koruyacak önlemleri almaya muktedirdir. Çünkü gerçekten inanmış bir Türk, bir ordu demektir. Hangi çılgın ona zincir vurabilir veya onun ilini ve töresini kim bozabilir ki?

ARSLAN BULUT

YENİÇAĞ
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 15.10.2009, 21:53   #132
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Ausrufezeichen SİYONİST LOBİLERDEN YARDIM DİLENEN DEVLET ADAMLARIMIZ

Siyonist lobilerden yardım dilenen

devlet adamlarımız…

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Size bu yazımda, iki devlet adamımızın ABD’deki Siyonist lobilerden nasıl yardım dilendiğini anlatacağım.

Ama önce, bu lobiler hakkında çok kısa temel bilgi sunacağım.


ABD’de tüm kadroları Siyonist Yahudilerden oluşan ‘Lobiler’ bulunmaktadır. Amerika’nın ekonomik, finansal, mali, politik ve kültürel alanlarında çok etkili olan bu lobileri bizim medya, sadece ‘Yahudi Lobiler’ olarak tanımlayarak onların gerçek yüzlerini, yani acımasız İsrail yanlısı Siyonist olduklarını halkımızdan saklamaya, gizlemeye, perdelemeye çabalamaktadır.

ABD’de başka tür lobiler de vardır ama, özellikle politikacıların en korktuğu lobiler, Siyonist lobilerdir. Eğer bir politikacı Siyonist lobilere ters düşecek bir eylem ya da söylemde bulunursa, o politikacının seçilme şansı kalmaz. Seçilmiş bir milletvekili ya da senatörse, bir daha asla seçilemez. Çünkü, Siyonistlerin elindeki medya hemen o kişiye karşı ya bir iftira kampanyası başlatır ya da o kişiyi sanki hiç yokmuş gibi sayıp, medyada haber olmasını engeller.

ABD’deki en büyük Siyonist lobiler şunlardır:


Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC)

1951’de kurulmuş, ABD’nin hemen her yöresinde şubeleri bulunan, 100 bin üyeli, İsrail yanlısı en güçlü Siyonist lobidir.

Zengin Siyonist Yahudilerden topladıkları paralarla, Amerikalı politikacılara bol rüşvet dağıtıp senato ve meclisten Siyonist İsrail yanlısı kararlar çıkartmaktadırlar.

Başkanı Siyonist Yahudi Howard Kohr olan bu güçlü lobi, bugünlerde ABD’nin İran’a silahlı saldırıda bulunması için çalışmaktadır.


Amerikan Yahudi Kongresi (AJC)

1930 yılında Haham Stephan Wise tarafından kurulmuştur. New York’taki merkezi dışında ABD’de 29 şubesi, 175 bin üyesi ve ABD dışında 8 bürosu bulunmaktadır.

Başkanı Siyonist Yahudi Neil B. Goldstein olan bu lobi, milletvekillerini ve senatör Jeff Bingman gibilerini ‘satın alarak’, Siyonistlerin isteklerini yasalaştırmayı sağlamaktadır.

Bu Siyonist lobi, 27 Ocak 2004 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘Profiles in Courage’ (Cesur Kişiler) ödülünü verdi.

Recep Tayip Erdoğan’ın kimlerin çıkarlarını savunmada cesaret gösterip bu ödülü aldığı sorusunu, Türkiye’de hiç kimse sormadı!

Temel amaçları Siyonist İsrail’in çıkarlarını savunmak olan bu Siyonist lobi, acaba Recep Tayip Erdoğan’ı niçin ödüllendirmişti?


Ulusal Güvenlik Konularında Yahudi Enstitüsü (JINSA)

1976 yılında Siyonist Yahudiler Richard Perle ve Eliot Abrams tarafından kuruldu, 17 binden fazla üyesi bulunmaktadır.

Bu Siyonist lobinin temel amaçları, ABD’nin İsrail’e sürekli para hibe etmesini ve askeri araç gereç göndermesini sağlamaktır.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Norman Hoascoe’nu yaptığı bu lobinin yönetiminde, ABD milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve ABD Dışişleri ve Pentagon danışmanları bulunmaktadır.

JINSA’nın 15 yöneticisi Mayıs 2001’de Ankara’da çok üst düzey askeri ve siyasi yetkililerle görüşmeler yaptıktan sonra, günümüz CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici’nin evinde özel konuklar olarak ağırlandı.

Bu Siyonist lobi; Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Çevik Bir ve Mehmet Karamehmet’e ödül verdi. Türk medyasında bu ödüllendirme hiç sorgulanmadı. Bu kişiler, Siyonist İsrail yanlısı JINSA’ya ne tür üstün hizmetlerde bulunmuşlar da ödüllendirilmişlerdi?


İftira ve Karalama Karşıtları Birliği (ADL)

Hangi haklı gerekçelerle olursa olsun, ne kadar çok sağlam kanıt ve tanıklara dayandırılırsa dayandırılsın, Siyonizm’i, Siyonistleri ve Siyonist İsrail’i eleştiren herkesin yakasına ‘antisemitizm’ yapıyor, yani Yahudi düşmanlığını yayıyor diye yapışan Siyonist lobinin adı ADL’dir.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Abraham Foxman’ın yaptığı bu lobinin ABD’de 29 şubesi, dünyada 3 temsilciliği bulunmaktadır.

Abraham Foxman, lobinin bazı yöneticileriyle birlikte her yıl en az iki kez Türkiye’ye gelir, İstanbul ve Ankara’da krallar gibi ağırlanır, sivil-asker yöneticilerle görüştürülür. ABD’ye ziyarete giden siyasilerimiz, asker-sivil bürokratlarımız değişik ortamlarda ADL yöneticileri ve özellikle Abraham Foxman’la bir araya gelirler.

11 Haziran 2005 tarihinde, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a ADL tarafından, ‘Courage to Care’ (Şefkat Gösterme Cesareti) ödülü verildi. Aslında bu ödül, Yahudilerin Nazi soykırımından kurtulmasına yardım edenlere verilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın kimlere, nerede ve ne zaman şefkat gösterme cesareti sergilemiş olduğu bugüne kadar açıklığa kavuşmamıştır.


Büyük Amerikan Yahudi Örgütlerinin Başkanlarının Konferansı

Son 50 yıldır ABD’deki en büyük 51 Siyonist Yahudi örgütünün başkanları, ‘konferans’ adlı bu şemsiye grubunda bir araya gelmektedirler. Amaçları, ABD-İsrail arasındaki özel ilişkiyi geliştirip güçlendirmek, Siyonist İsrail’in her koşulda desteklenmesini sağlamaktır.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Alan Solow, yardımcılığını Malcom Hoenlein’in yaptığı bu örgütün ABD’nin birçok yerinde şubeleri bulunmaktadır.


Orta Doğu Forumu (MEF)

Amerika-İsrail çıkarlarını Orta Doğu’da korumayı, savunmayı temel ilke edinmişlerdir. Köktendinci İslamcılar olarak niteledikleri toprakları işgal altındaki Müslümanlara karşı savaşılmasını, ABD’nin Gazze’de Filistinli Müslüman sivillerin üzerine misket bombaları yağdırmasını, Gazze’ye su ve yakıt gönderilmesinin engellenmesini istemektedirler.

Başkanı ünlü Siyonist Yahudi Daniel Pipes olan bu lobi günümüzde, Amerikalı politikacılara bol miktarda rüşvet dağıtarak İran’a savaş açılmasını sağlamaya çalışmaktadır.


Amerika Siyonist Örgütü (ZAO)

1897’de kurulmuş olup, 50 bin üyesi bulunmaktadır.

Siyonist Yahudi Morton Klein’ın başkanlığını yaptığı bu lobi, milletvekillerine rüşvet dağıtarak Kudüs’ün İsrail yönetiminde kalmasını, sürekli olarak Hamas’a saldırılmasını sağlamaktadır. Bu Siyonist lobi bugünlerde, Suriye ve Suudi Arabistan’a ambargo koydurmaya çalışmaktadır.


ABD’deki Siyonist lobilerle ilgili çok özet bilgiler bu kadar.

Şimdi size, işte bu lobilerden, iki devlet adamımızın nasıl yardım dilendiğini anlatacağım.


Sözde Ermeni soykırımının yeniden ısıtılıp ABD’de gündeme sokulduğu bir dönemde, Siyonist İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav, 8 Temmuz 2003 günü resmi davetli olarak Ankara’ya gelir. Çankaya Köşkü’nde onuruna bir yemek verilir. Davetliler arasında Türk Musevi Cemaati Başkanı Bensiyon Pinto da bulunmaktadır. Yenilir, içilir, samimi bir sohbet havasında nutuklar çekilir. Saat yirmi üç sularında davetliler köşkten ayrılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Bensiyon Pinto arasında şöyle bir konuşma geçer.[1]

Başbakan- Senden bir ricam var. Sayın Katsav’a sözde soykırımla ilgili yaşadığımız sıkıntıdan söz eder misin? Amerika konusunda bir şeyler yapmamız lâzım, bize bir el versin.

Bensiyon Pinto- Elimden geleni yapacağım.

Birbirlerine iyi geceler diler ve ayrılırlar. Ertesi sabah Bensiyon Pinto uçakla İstanbul’a döner. Siyonist İsrail Devlet Başkanı, Efendi Terörist Moşe Katsav[2] da özel uçağı ile İstanbul’a gelir. Kendisine Neve Şalom Sinagogu’nda özel bir tören düzenlenir. Törenden dolayı çok memnun olan Katsav ve eşi ile birlikte Boğaz’da tekne turuna çıkılır. Bensiyon Pinto, Katsav’ın yanına oturur. Sohbet sırasında sözde Ermeni soykırımı konusunda devletin yaşadığı sıkıntıları anlatır. Sonra birden Katsav’ın eline telefonu uzatır ve ABD ile yapacağı görüşmeyi hemen o anda yapmasını isteyecek kadar ileri gider. Katsav, ABD’ye telefon eder ama aranan kişi yerinde bulunamaz. Hiç kuşkusuz aranılan kişi, güçlü Siyonist lobilerinden birinin başkanıdır. İsrail’in Efendi Terörist Devlet Başkanı Moşe Katsav, şu sözü verir:

“Başbakanına selam ve sevgilerimi ilet. Sana söz veriyorum, bu işi Moldova’ya inmeden halledeceğim.”

Aynı günün gecesinde İstanbul’da Kadir Topbaş’ın oğlunun düğünü vardır. Davetli olan Bensiyon Pinto, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın masasının hemen yakınındaki bir masada oturmaktadır. Gece on bire yirmi beş kala Bensiyon Pinto’nun telefonu çalar. Arayan, Moşe Katsav’dır. Kısaca şöyle der:

“Başbakanına söyle, bu iş bitti.”

Bensiyon Pinto masasından kalkar, Recep Tayyip Erdoğan’ın masasına yaklaşır. Kulağına eğilerek:

“Telefon geldi, o iş halledildi”

deyip yanından ayrılır.


‘Görevimiz Tehlike’ dizisindeki maceralara benzer biçimde heyecanlı geçen olay bu. Şimdi bu olayı ciddiyetle irdeleyelim.

T.C. Başbakanı, resmi davetlisi İsrail Devlet Başkanı ile Ankara’da bir araya geliyor. Ama kendisiyle, sözde Ermeni soykırımını baş başa konuşamıyor, ondan bu konuda destek istemekten korkup çekiniyor!

Peki, ne yapıyor?

Tüzel kişiliği olmayan bir cemaatin, hiçbir resmi unvanı olmayan başkanından yardım dileniyor!

Hani, T.C. Devleti çok güçlüydü! Güçlü bir devletin ulusal onur sahibi bir başbakanı böylesine zavallı bir duruma düşer mi?


İşte ikinci örnek:

Günümüz CHP’sinin ‘ağır toplarından’ İstanbul milletvekili Şükrü Elekdağ anlatıyor:[3]


“Ben ABD’de büyükelçi iken zora girdiğimde Jak Kamhi’ye telefon ederdim. 48 saat içinde uçağa atlar gelirdi. Washington’da, Kongre’de Kamhi, Yahudi Lobisi’yle mücadele eder, Yahudi Lobisi’ni bizim lehimize seferber eder, harekete geçirirdi. O bakımdan çok büyük yardımları olmuştur.”


Fakir Türk halkı, Şükrü Elekdağ adlı çocuğunu ilk, orta, lise ve üniversitede okutmuş. Fransa’ya göndermiş, Paris Üniversitesi’nde hukuk doktorası yapmasına olanak sağlamış. Daha sonra tutmuş, onu ABD’ye Büyükelçi olarak yollamış.

Peki, bütün bu emeklerin karşılığında Şükrü Elekdağ ne yapmış?

Her zora girdiğinde sarılmış telefona, hiçbir resmi unvanı olmayan T.C. vatandaşı bir işadamından, aman ne olur hemen uçağa atla gel, benim burada başım dertte, Siyonist lobilerle baş edemiyorum, gel beni kurtar, diye yardım dilenmiş!

Peki, devletimiz onu ABD’ye bostan bekçiliği yapsın diye mi göndermiş? Madem bu işi beceremiyordu, neden onurlu davranıp istifa etmemiş? Sırf Yahudi kökenlidir diye bir vatandaşımızı, ta İstanbul’dan Washington’a başı sıkıldıkça çağırmaktan, ondan yardım dilenmekten hiç utanmamış mı?

Siyonist lobilerle baş edebilmek için, hiçbir resmi unvanı olmayan Yahudi kökenli bir vatandaşımızdan yardım dilenen, sonra Türkiye’ye dönüp yıllarca TBMM’de milletvekili olarak caka satan Şükrü Elekdağ’a yakışacak bir ad, ben bulamadım, acaba siz ne dersiniz?

Şükrü Elekdağ’ın ABD hayranı, AB Mandacısı ve Siyonist İsrail devleti dostu olduğunu söylemem, sizin ona uygun bir ad bulmanızda yardımcı olabilir mi?


Yılmaz Dikbaş
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:21   #133
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

konu güncellemesi
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:25   #134
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

Alıntı:
65serdal58 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Osmanlı Bosna’sı:Ticarette Ne Senet, Ne Şahit ve Ne de Faiz

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Ahmed Cadet Paşa’nın, bugün maalesef tamamı neşredilmemiş olan ve 21 defter tutan el yazmasi «Tezâkir-i Cevdet»‘inde yakın tarihimize ışık tutan çok önemli bahisler vardır.Türk Tarih Kurumu, bu çok değerli müşahedelerin mühim bir kısmını (40 tezkireden 39′unu) neşretmiş, henüz tamamlayamamıştır.

Tezâkir-i Cevdet‘ten aşağıda vereceğimiz örnekler, orijinal el yazması nüshadan, Paşa’nın, çok önemli rol oynadiğı Bosna-Hersek lslahatına ait intibaalarında yer yer sadeleştirerek alınmıştır.

Vesikalar Nasıl Ele Geçti?

Cevdet Paşa’nın kitapları ve bu arada Tezâkir-i Cevdet külliyatı, kızı Fatma Aliye Hanım’ın, vefatından sonra Sahaflar Çarşısı’nda satılığa çıkarılmıştır. Tanınmış sahhaf Nizameddin Aktuç, bu belgelerin değerini ilk defa keşfetmiş ve hemen İstanbul şehir ve İnkilap Müze ve Kütüphanesi’ni haberdar etmiş, böylece bu değerli eserin oraca satın alınmasını sağlamıştır.

Ahmet Cevdet Paşa tezkirede diyor ki:

Saraybosna Ticaret Merkezi, Ancak Ticaret Mahkemesi’nin Hasılatı Çok Az

Bosna’ya iki taraftan ticari mal naklolunurdu. şöyle ki: İstanbul’dan, Selanik ve Yenipazar yolu ile ve Avusturya - Macaristan’dan Svornik yoluyla yine Saraybosna’ya mal götürülürdü. Bu mallardan yol üzerinde vilayet ve kazaların hisseleri ayrılmaz, onlar da, sair vilayet ve kazalar gibi ticari mallarını Saraybosna’dan alırdı. Bu yüzden Saraybosna ticaret merkeziydi. Saraybosna eyaleti, Bosna, Travnik, Biatseh, Banyaluka ve Svornik sancaklarından müteşekkil olup, Hersek Sancagı dahi, bu eyalete bağlı idi.

Halbuki ticaret mahkemesinin hasılatı mahkeme kâtibinin maaşına bile kafi gelmiyordu. Maaşların açık kalması yüzünden mahkeme reisliğinden tarafıma şikayet olundu. Bu şikayet hayretime mucip oldu. Hemen ticaret mahkemesine giderek defterleri tetkik etim. Hiç bir ay 350 kuruştan fazla hasılat olmamış. Bu miktar dahi nadiren 350 kurusa yükselmiş. Hasılatın ekseri 150-200 kuruştan ibaret olduğunu hayret ve taaccüple gördüm.

Mahkemeye Müracaat Eden Tüccar Yok

Tahkikat neticesinde de yerli tacirlerin mahkemeye müracaat etmedikleri anlaşıldı. Bunun üzerine artık Bosna ticaretinin ne yolda cereyan edegeldiğini ögrenmek lazım geldi. Teftişlerim neticesinde anlaşıldı ki, gerek İstanbul ve gerek Avrupa emtia ve eşyasını getirenler, ancak Saraybosna tüccarı olup, civar vilayet ve kazalar tacirleri Saraybosna’ya gelerek mağazalardan alıp memkeketlerine naklediyorlar.

Mesela vilayet tüccarlarından biri Saraybosna’ya gelip bir tacirin
mağazasına müracaat eder. Kendisine lazım olan malları tespit eder. Bütün bu malları mağaza kâtibi sırasıyle bir pusulaya yazar ve hizalarına da fiyatlarını kaydeder. Bir yandan da denkler bağlanır, malların hepsi, kâtibin tanzim ettiği pusula ile tacire verilir. O da bedelini ödemeden alıp gider. Arasıra, Saraybosna tüccarı tarafından çıkarılan tahsildara, taksitini verir ve verdiği paralara mukabil de birer ilmuhaber alır.

Senet, Şahit Yok

Velhasıl civar vilayet ve kaza tacirleri Saraybosna’dan üçer, beşer bin kuruşluk mal alıp pusulasıyla beraber memleketlerine götürürler ve bu muamele esnasında ne senete, ne de şahide lüzum gürülür. Şayet malı alanlar borçlarını inkâr etseler, elde senet olmadığı için mal satan hiç bir hak iddia edecek durumda değildir. Halbuki ticaret mahkemeleri senetler ve şahitler üzerine hüküm verirler. Böyle koskoca bir eyaletin ticari muamelesi senetsiz, şahitsiz nasıl dönüyor? Bu ciheti çok merak ettim. Saraybosna tüccarından Mehmed Ağa isminde bir zat vardı. Onu çağırdım. Aramızda şöyle bir konuşma geçti:

- Veresiye vermiş olduğun mallardan dolayı ne kadar alacağın var?
- On bin keseden ziyade.
- Elinde senedin, şahidin var mı?
- Hayır, adet olmamış.
- Ya, müşterilerden biri borcunu inkâr edecek olursa ne yaparsın?
- Bu suale şaştı, gülerek cevap verdi:
- Bu kadar malı denklerle mağazadan kaldırıp pusulasıyla beraber götürdü. Nasıl inkâr edebilir?
- Ya, bunlardan biri vefat ederse paranız batmaz mı?
- Vefat ederse, bizim pusulamız terekesinde çıkar ve varisleri borcunu öder.

Hakikaten, Saraybosna tüccarıyle alış-verişi olanlardan biri vefat ederse, terekesinde çıkan pusula ve ilmühaberler derhal Saraybosna’ya gönderilip borcu ödenir. Şayet yetimi varsa, tüccarın alacağı ödenmedikçe hakim, terekesini takrir ettirmezmiş. Bunca senedir Saraybosna tüccarından kimsenin alacağı inkâr olunmamış.

Faiz de Yok

Birara Bosna Sancağı çiftliklerinden 42 vekil çağırtarak, ağaların çiftliklerinden aldıkları arazi ücretinin memleketçe mutad olan nisbetinin ne olduğunu anlamak için evvela Müslümanlar’a sordum:
- Bosna’da akçanın kesesine kaç kuruş faiz alıyorsunuz?
- Haşa, biz faiz almayız, böyle haram para yemeyiz.
Sonra Hırıstiyanlar’a aynı suali sordum. şöyle cevap verdiler:
- Faiz almak Yahudiler’e mahsustur. O da yeni çıktı. Biz, İslam ve Hıristiyan birbirimize odünç para veririz; faiz almayiz. Senet alıp vermek dahi adetimiz değildir.

“ Bu makaleden anlaşılacağı üzere yüz yıl kadar önce önemli bir Osmanlı eyaleti olan Saraybosna’da Ticaret Mahkemesi’ne kimse kimseyi şikayet etmiyor, dava açılmıyor, harç yatırılmıyor. Bu yüzden de mahkeme personelinin maaşları dahi ödenemiyormuş. Ya bugünkü Ticaret Mahkemelerimiz dava bakımından ne durumda!…”

Kaynak: Ahmet Cevdet Paşa’nın “ Tezâkir” inden Sayfalar: Boşnaklar (Hayat Tarih Mecmuası)

NOT: Bu yazı [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] dan alınmıştır. Teşekkür ederiz.
.............................. .............................. ..
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:27   #135
ayten58
Yasaklı
NO AVATAR
 
ayten58 Şuan ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 19.03.2010 21:23

Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 62
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0 ayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

ah canıım çocukluğum geldi aklıma eskiden türkiyede öyleydi bee ah eski günler ah.
ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:28   #136
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

umarım o günler gelir diyicem ama kendimizi kandırmak olur ablacım
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:31   #137
ayten58
Yasaklı
NO AVATAR
 
ayten58 Şuan ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 19.03.2010 21:23

Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 62
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0 ayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

aynen öyle emekliyim kredi çekemiyom vallahi kefil istiyolar hemde iki tane be vijdansızlar.
ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:32   #138
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: OSMANLI BOSNA’SINDA, TİCARET AHLAKI

düzeen be ablacım,,,
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 01:46   #139
65serdal58
Usta Yiğido
 
65serdal58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
65serdal58 Şuan 65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20

Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 43
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1369 65serdal58 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: SİYONİST LOBİLERDEN YARDIM DİLENEN DEVLET ADAMLARIMIZ

Alıntı:
65serdal58 Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Siyonist lobilerden yardım dilenen

devlet adamlarımız…

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Size bu yazımda, iki devlet adamımızın ABD’deki Siyonist lobilerden nasıl yardım dilendiğini anlatacağım.

Ama önce, bu lobiler hakkında çok kısa temel bilgi sunacağım.


ABD’de tüm kadroları Siyonist Yahudilerden oluşan ‘Lobiler’ bulunmaktadır. Amerika’nın ekonomik, finansal, mali, politik ve kültürel alanlarında çok etkili olan bu lobileri bizim medya, sadece ‘Yahudi Lobiler’ olarak tanımlayarak onların gerçek yüzlerini, yani acımasız İsrail yanlısı Siyonist olduklarını halkımızdan saklamaya, gizlemeye, perdelemeye çabalamaktadır.

ABD’de başka tür lobiler de vardır ama, özellikle politikacıların en korktuğu lobiler, Siyonist lobilerdir. Eğer bir politikacı Siyonist lobilere ters düşecek bir eylem ya da söylemde bulunursa, o politikacının seçilme şansı kalmaz. Seçilmiş bir milletvekili ya da senatörse, bir daha asla seçilemez. Çünkü, Siyonistlerin elindeki medya hemen o kişiye karşı ya bir iftira kampanyası başlatır ya da o kişiyi sanki hiç yokmuş gibi sayıp, medyada haber olmasını engeller.

ABD’deki en büyük Siyonist lobiler şunlardır:


Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC)

1951’de kurulmuş, ABD’nin hemen her yöresinde şubeleri bulunan, 100 bin üyeli, İsrail yanlısı en güçlü Siyonist lobidir.

Zengin Siyonist Yahudilerden topladıkları paralarla, Amerikalı politikacılara bol rüşvet dağıtıp senato ve meclisten Siyonist İsrail yanlısı kararlar çıkartmaktadırlar.

Başkanı Siyonist Yahudi Howard Kohr olan bu güçlü lobi, bugünlerde ABD’nin İran’a silahlı saldırıda bulunması için çalışmaktadır.


Amerikan Yahudi Kongresi (AJC)

1930 yılında Haham Stephan Wise tarafından kurulmuştur. New York’taki merkezi dışında ABD’de 29 şubesi, 175 bin üyesi ve ABD dışında 8 bürosu bulunmaktadır.

Başkanı Siyonist Yahudi Neil B. Goldstein olan bu lobi, milletvekillerini ve senatör Jeff Bingman gibilerini ‘satın alarak’, Siyonistlerin isteklerini yasalaştırmayı sağlamaktadır.

Bu Siyonist lobi, 27 Ocak 2004 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘Profiles in Courage’ (Cesur Kişiler) ödülünü verdi.

Recep Tayip Erdoğan’ın kimlerin çıkarlarını savunmada cesaret gösterip bu ödülü aldığı sorusunu, Türkiye’de hiç kimse sormadı!

Temel amaçları Siyonist İsrail’in çıkarlarını savunmak olan bu Siyonist lobi, acaba Recep Tayip Erdoğan’ı niçin ödüllendirmişti?


Ulusal Güvenlik Konularında Yahudi Enstitüsü (JINSA)

1976 yılında Siyonist Yahudiler Richard Perle ve Eliot Abrams tarafından kuruldu, 17 binden fazla üyesi bulunmaktadır.

Bu Siyonist lobinin temel amaçları, ABD’nin İsrail’e sürekli para hibe etmesini ve askeri araç gereç göndermesini sağlamaktır.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Norman Hoascoe’nu yaptığı bu lobinin yönetiminde, ABD milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve ABD Dışişleri ve Pentagon danışmanları bulunmaktadır.

JINSA’nın 15 yöneticisi Mayıs 2001’de Ankara’da çok üst düzey askeri ve siyasi yetkililerle görüşmeler yaptıktan sonra, günümüz CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici’nin evinde özel konuklar olarak ağırlandı.

Bu Siyonist lobi; Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Çevik Bir ve Mehmet Karamehmet’e ödül verdi. Türk medyasında bu ödüllendirme hiç sorgulanmadı. Bu kişiler, Siyonist İsrail yanlısı JINSA’ya ne tür üstün hizmetlerde bulunmuşlar da ödüllendirilmişlerdi?


İftira ve Karalama Karşıtları Birliği (ADL)

Hangi haklı gerekçelerle olursa olsun, ne kadar çok sağlam kanıt ve tanıklara dayandırılırsa dayandırılsın, Siyonizm’i, Siyonistleri ve Siyonist İsrail’i eleştiren herkesin yakasına ‘antisemitizm’ yapıyor, yani Yahudi düşmanlığını yayıyor diye yapışan Siyonist lobinin adı ADL’dir.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Abraham Foxman’ın yaptığı bu lobinin ABD’de 29 şubesi, dünyada 3 temsilciliği bulunmaktadır.

Abraham Foxman, lobinin bazı yöneticileriyle birlikte her yıl en az iki kez Türkiye’ye gelir, İstanbul ve Ankara’da krallar gibi ağırlanır, sivil-asker yöneticilerle görüştürülür. ABD’ye ziyarete giden siyasilerimiz, asker-sivil bürokratlarımız değişik ortamlarda ADL yöneticileri ve özellikle Abraham Foxman’la bir araya gelirler.

11 Haziran 2005 tarihinde, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a ADL tarafından, ‘Courage to Care’ (Şefkat Gösterme Cesareti) ödülü verildi. Aslında bu ödül, Yahudilerin Nazi soykırımından kurtulmasına yardım edenlere verilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın kimlere, nerede ve ne zaman şefkat gösterme cesareti sergilemiş olduğu bugüne kadar açıklığa kavuşmamıştır.


Büyük Amerikan Yahudi Örgütlerinin Başkanlarının Konferansı

Son 50 yıldır ABD’deki en büyük 51 Siyonist Yahudi örgütünün başkanları, ‘konferans’ adlı bu şemsiye grubunda bir araya gelmektedirler. Amaçları, ABD-İsrail arasındaki özel ilişkiyi geliştirip güçlendirmek, Siyonist İsrail’in her koşulda desteklenmesini sağlamaktır.

Başkanlığını Siyonist Yahudi Alan Solow, yardımcılığını Malcom Hoenlein’in yaptığı bu örgütün ABD’nin birçok yerinde şubeleri bulunmaktadır.


Orta Doğu Forumu (MEF)

Amerika-İsrail çıkarlarını Orta Doğu’da korumayı, savunmayı temel ilke edinmişlerdir. Köktendinci İslamcılar olarak niteledikleri toprakları işgal altındaki Müslümanlara karşı savaşılmasını, ABD’nin Gazze’de Filistinli Müslüman sivillerin üzerine misket bombaları yağdırmasını, Gazze’ye su ve yakıt gönderilmesinin engellenmesini istemektedirler.

Başkanı ünlü Siyonist Yahudi Daniel Pipes olan bu lobi günümüzde, Amerikalı politikacılara bol miktarda rüşvet dağıtarak İran’a savaş açılmasını sağlamaya çalışmaktadır.


Amerika Siyonist Örgütü (ZAO)

1897’de kurulmuş olup, 50 bin üyesi bulunmaktadır.

Siyonist Yahudi Morton Klein’ın başkanlığını yaptığı bu lobi, milletvekillerine rüşvet dağıtarak Kudüs’ün İsrail yönetiminde kalmasını, sürekli olarak Hamas’a saldırılmasını sağlamaktadır. Bu Siyonist lobi bugünlerde, Suriye ve Suudi Arabistan’a ambargo koydurmaya çalışmaktadır.


ABD’deki Siyonist lobilerle ilgili çok özet bilgiler bu kadar.

Şimdi size, işte bu lobilerden, iki devlet adamımızın nasıl yardım dilendiğini anlatacağım.


Sözde Ermeni soykırımının yeniden ısıtılıp ABD’de gündeme sokulduğu bir dönemde, Siyonist İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav, 8 Temmuz 2003 günü resmi davetli olarak Ankara’ya gelir. Çankaya Köşkü’nde onuruna bir yemek verilir. Davetliler arasında Türk Musevi Cemaati Başkanı Bensiyon Pinto da bulunmaktadır. Yenilir, içilir, samimi bir sohbet havasında nutuklar çekilir. Saat yirmi üç sularında davetliler köşkten ayrılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Bensiyon Pinto arasında şöyle bir konuşma geçer.[1]

Başbakan- Senden bir ricam var. Sayın Katsav’a sözde soykırımla ilgili yaşadığımız sıkıntıdan söz eder misin? Amerika konusunda bir şeyler yapmamız lâzım, bize bir el versin.

Bensiyon Pinto- Elimden geleni yapacağım.

Birbirlerine iyi geceler diler ve ayrılırlar. Ertesi sabah Bensiyon Pinto uçakla İstanbul’a döner. Siyonist İsrail Devlet Başkanı, Efendi Terörist Moşe Katsav[2] da özel uçağı ile İstanbul’a gelir. Kendisine Neve Şalom Sinagogu’nda özel bir tören düzenlenir. Törenden dolayı çok memnun olan Katsav ve eşi ile birlikte Boğaz’da tekne turuna çıkılır. Bensiyon Pinto, Katsav’ın yanına oturur. Sohbet sırasında sözde Ermeni soykırımı konusunda devletin yaşadığı sıkıntıları anlatır. Sonra birden Katsav’ın eline telefonu uzatır ve ABD ile yapacağı görüşmeyi hemen o anda yapmasını isteyecek kadar ileri gider. Katsav, ABD’ye telefon eder ama aranan kişi yerinde bulunamaz. Hiç kuşkusuz aranılan kişi, güçlü Siyonist lobilerinden birinin başkanıdır. İsrail’in Efendi Terörist Devlet Başkanı Moşe Katsav, şu sözü verir:

“Başbakanına selam ve sevgilerimi ilet. Sana söz veriyorum, bu işi Moldova’ya inmeden halledeceğim.”

Aynı günün gecesinde İstanbul’da Kadir Topbaş’ın oğlunun düğünü vardır. Davetli olan Bensiyon Pinto, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın masasının hemen yakınındaki bir masada oturmaktadır. Gece on bire yirmi beş kala Bensiyon Pinto’nun telefonu çalar. Arayan, Moşe Katsav’dır. Kısaca şöyle der:

“Başbakanına söyle, bu iş bitti.”

Bensiyon Pinto masasından kalkar, Recep Tayyip Erdoğan’ın masasına yaklaşır. Kulağına eğilerek:

“Telefon geldi, o iş halledildi”

deyip yanından ayrılır.


‘Görevimiz Tehlike’ dizisindeki maceralara benzer biçimde heyecanlı geçen olay bu. Şimdi bu olayı ciddiyetle irdeleyelim.

T.C. Başbakanı, resmi davetlisi İsrail Devlet Başkanı ile Ankara’da bir araya geliyor. Ama kendisiyle, sözde Ermeni soykırımını baş başa konuşamıyor, ondan bu konuda destek istemekten korkup çekiniyor!

Peki, ne yapıyor?

Tüzel kişiliği olmayan bir cemaatin, hiçbir resmi unvanı olmayan başkanından yardım dileniyor!

Hani, T.C. Devleti çok güçlüydü! Güçlü bir devletin ulusal onur sahibi bir başbakanı böylesine zavallı bir duruma düşer mi?


İşte ikinci örnek:

Günümüz CHP’sinin ‘ağır toplarından’ İstanbul milletvekili Şükrü Elekdağ anlatıyor:[3]


“Ben ABD’de büyükelçi iken zora girdiğimde Jak Kamhi’ye telefon ederdim. 48 saat içinde uçağa atlar gelirdi. Washington’da, Kongre’de Kamhi, Yahudi Lobisi’yle mücadele eder, Yahudi Lobisi’ni bizim lehimize seferber eder, harekete geçirirdi. O bakımdan çok büyük yardımları olmuştur.”


Fakir Türk halkı, Şükrü Elekdağ adlı çocuğunu ilk, orta, lise ve üniversitede okutmuş. Fransa’ya göndermiş, Paris Üniversitesi’nde hukuk doktorası yapmasına olanak sağlamış. Daha sonra tutmuş, onu ABD’ye Büyükelçi olarak yollamış.

Peki, bütün bu emeklerin karşılığında Şükrü Elekdağ ne yapmış?

Her zora girdiğinde sarılmış telefona, hiçbir resmi unvanı olmayan T.C. vatandaşı bir işadamından, aman ne olur hemen uçağa atla gel, benim burada başım dertte, Siyonist lobilerle baş edemiyorum, gel beni kurtar, diye yardım dilenmiş!

Peki, devletimiz onu ABD’ye bostan bekçiliği yapsın diye mi göndermiş? Madem bu işi beceremiyordu, neden onurlu davranıp istifa etmemiş? Sırf Yahudi kökenlidir diye bir vatandaşımızı, ta İstanbul’dan Washington’a başı sıkıldıkça çağırmaktan, ondan yardım dilenmekten hiç utanmamış mı?

Siyonist lobilerle baş edebilmek için, hiçbir resmi unvanı olmayan Yahudi kökenli bir vatandaşımızdan yardım dilenen, sonra Türkiye’ye dönüp yıllarca TBMM’de milletvekili olarak caka satan Şükrü Elekdağ’a yakışacak bir ad, ben bulamadım, acaba siz ne dersiniz?

Şükrü Elekdağ’ın ABD hayranı, AB Mandacısı ve Siyonist İsrail devleti dostu olduğunu söylemem, sizin ona uygun bir ad bulmanızda yardımcı olabilir mi?


Yılmaz Dikbaş
.............................. ..................
65serdal58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 18.10.2009, 02:23   #140
ayten58
Yasaklı
NO AVATAR
 
ayten58 Şuan ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 19.03.2010 21:23

Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 62
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0 ayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOKayten58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart Cevap: SİYONİST LOBİLERDEN YARDIM DİLENEN DEVLET ADAMLARIMIZ

bende bulamadım istersen site ailesi olarak ortak bir ad bulup koyalım ne dersin serdalcım
ben bulurumda beni siteden atarlar gibi geliyor bana çünkü böylesi insanlar çok afedersin hayvan adını bile haketmiyor bu yüzden kendimi bir değersiz mahluk için siteden etmeyim diyorum canım benim paylaşım için teşekkür ederim.
ayten58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
MERKEZ ÇAYGÖREN KÖYÜ (CİRİN) iozgur Köylerimiz (Sivas Köyleri) 1367 26.05.2012 09:25
Çarşaflı partililer CHP rozetlerini iade etti ErdalGüler Dünya ve Türkiye'den Haberler 31 24.05.2011 10:07
Sivas, bize Başkan'ımızın emaneti H_Turan Röportajlar 0 27.05.2009 19:32
Sivas Bize Başkanımızın Emaneti Sivaslilar.Net Anasayfa Haberler 10 16.04.2009 17:23


WEZ Format +2. ?uan Saat: 13:11.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.