Fark Var!

[madımak_58]

almina_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Bu ülkenin başındaki statükoyu savunan zihniyet de seninle aynı düşüncede hiç şüphesiz.Madımak ben senin daha önce diğer yorumlarını da okudum.Sürekli o yorumlarda alevilerin bu ülkede pek özgür olmadığı, özgür yaşamadığını ve sürekli mağdur olduğunu söyleyip durdun.Hatta forumlarda sen de mağdur rolüne soyunup bir ağlamadığın kaldıYakında emzik verecem unutma
Senin bu söylediklerinle savunduğun şeyler birbirine tamamen zıt.Neden mi?Bir yandan devleti kötülüyorsun ki devlet soyut bir varlıktır kimsenin aracı olmaz bir yandan da devleti savunuyorsun, bu bir kuraldır diyorsun.

Bu nasıl bir çelişkidir anlayamadım gitti))

Benim ağlayacağım yer burası ve ağlayacağım kişiler de sizler olamazsınız!

Asıl ağlayanlar hatta her konuyu dine bağlayıp başörtüsü haksızlığına uğradığını söyleyen çoğunluk!
Evet devlet kimsenin aracı olamaz ve devletin kurallarına herkes uymalıdır.Bunda çelişki falan yok...

[qio]

Ertugrul Nickli Üyeden Al?nt?

Çok haklısın Metin, meslek liselerine meslek öğrenmeye gidilir. Ancak 14 yaşında bir genç hayatının büyük kısmını etkileyecek bir karar verdikten sonra sistemin ona 2. bir şans tanımamasıda adeletsizce olur. Düşününsene Meslek Lisesinin Elektrik bölümünü bitirmiş bir delikanlı Elektrik Mühendisliğini tercih edemiyor yada 18 yaşında parlak bir gencimiz sırf Meslek Lisesi mezunu diye çok başarılı bir avukat, doktor olacakken önü tıkanıyor. Sistem gençlerimize alternatifler sunmalı, onları dar yollara sürüklememeli. Zaten 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim yasası çıktıktan sonra ne yazık ki Meslek Liseleri erozyona uğradı. Kaliteli ara eleman ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. Mühendislik eğitimi almış bir Düz Liseli olarak Meslek Liselilerinin en azından Mimarlık ve Mühendislik Fakultelerine aynı şartlarda girmelerinin çok faydalı olacağını söyleyebilirim. Mühendislik eğitiminin meslek derslerinde Düz Liseliler olarak çok zorlandık.

Bir diğer konuda Din eğitimi meselesi, İHL öğrencilerinin bir çoğu ve Velileri çocuklarını İmam Hatipe İmam olması için yollamıyor. Çocuklarının sağlam bir din eğitimi almalarını istedikleri için yolluyor. Yine sistem gençlerimize Din eğitimi konusunda alternatif sunmuyor, STK'ların Din eğitimi vermesi teşvik edilmediği gibi engelleniyor ve Devlette Din eğitimi vermiyorki bence Laik Devlet bu işe finansman sağlama dışında da karışmamalı. Bu konuda da sistem yol açıcı değil tıkayıcı rol oynuyor.

NOT: Konu başlığı ile alakasız bir mesaj yazdığım için üyelerden özür dilerim.

Güzel bir yorum , keyif alarak okudum. Tek takıldığım konu son paragrafın son cümlesi tıkayıcı rol'ü açarmısın.

[almina_58]

madımak_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Benim ağlayacağım yer burası ve ağlayacağım kişiler de sizler olamazsınız!

Asıl ağlayanlar hatta her konuyu dine bağlayıp başörtüsü haksızlığına uğradığını söyleyen çoğunluk!
Evet devlet kimsenin aracı olamaz ve devletin kurallarına herkes uymalıdır.Bunda çelişki falan yok...

Yok bir de burda ağlayaydın kardeşim

Ben başörtüsü rahatsızlığı konusunda bir yorum yaptığımı sanmıyorum sen konuyu kendi kafana göre oraya bağlamışsın cevap vermek için

Her zamanki gibi cevabımızı alamadık...

Söylediklerine göre çelişki yoksa devleti her zaman savunman lazım veya her zaman eleştirmen lazım.Sen bir savunuyorsun bir eleştiriyorsun.Yani tutarsızsın...

Çelişkinin yok olduğundan eminsin dimi

[Klimasuyu]

öncelikle yok abi konu zaten buraya gelmiş onun için alakasız değil yazdığın mesaj...

okullarda Din Kültrü A.B. derslerinin bende yeterli olduğunu bende düşünmüyorum bir düz lisede sadece hafta da 1 saat gibi çok az bir süre...

ben imamlığı yada elektirikçiliği küçümsemek mabında yazmadım o mesajı ama dediğim gibi sonuçta o meslekler içinde adam lazım ...
tüm liselerin önünü açsa tam bir yığılma da olabilir ÖSS*ye diğer mesleklere gençleri yönlendirmek içinde olabilir herkes avukat olacak diye birşey yok birisi doktor olur sende ilahıyatçı olursun ne bileyim diğer adam mobilyacı olur...
bu konuda velilerede büyük işler düşüyor çocuğunun geleceğini görmek açısından 14 yaşındaki bi çoğun kendi vereceği kararlar sağlıklı olmayabilir
bir insan çocuğunun çok zekimi yada f derslerde başarısız mı olduğunu bilir ve ona göre liseye kayıt yaptırırken düşüşnür eğer çocuğu çok başarılı ise çok çalışkansa geleceğini yıkmamak için meslek liselerine kayıt yaptırmaz ha çocuk derslerde çok başarısızdır anlamkta güçlük çekiyodur dersleri hatta anlayamıyodur o zaman baba da derki benim çocuğumun fakülte okuması zor bu kafayla ben onu götüreyim bir meslek lisesine yazdırayım da en azında elinde bir mesleği olsun...

bu mesaj Ertuğurul abiyeydi... araya bi kaç mesaj girmiş ben yazana kadar...

[madımak_58]

almina_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Yok bir de burda ağlayaydın kardeşim

Ben başörtüsü rahatsızlığı konusunda bir yorum yaptığımı sanmıyorum sen konuyu kendi kafana göre oraya bağlamışsın cevap vermek için

Her zamanki gibi cevabımızı alamadık...

Söylediklerine göre çelişki yoksa devleti her zaman savunman lazım veya her zaman eleştirmen lazım.Sen bir savunuyorsun bir eleştiriyorsun.Yani tutarsızsın...

Çelişkinin yok olduğundan eminsin dimi

Evet albina_58,gayet eminim.Bir insan her zaman doğruları söyleyecek ya da doğru şeyler yapacak değil ya.Devlet içinde geçerli.Haksızlıkta olsa her zaman savunacak değilim.İyi yönler de bilinmeli,kötü yönler de! Eğer insanlar sadece savunamıyor,ya da eleştiremiyorsa tutarsızlıkta,dengesizlikte o devleti yönetmeye çalışanlardandır!

Siz benim ağladığımı söylüyorsanız eğer,bende buna karşılık cevabımı veririm.Sizinle alakalı değil zaten başörtüsü rahatsızlığı...

[qio]

Eğitim sistemimiz çok güzel değil , çokta eleştirilecek noktası var oda ayrı bir tartışma konusu , Bir genç kariyerine oluşturabilmesi için ilköğretim okulundaki eğitimin sonucunda ortalama puanıyla becerisi olan liseye katılmaya hak kazanıyor. Şimdi bu gençin ortalama puanı 5 puan üzerinden baz alırsak 4 veya üzeriyse bu çoçuk otomatikman geleceği hakkında kendine yön vermiş oluyor. Yani başarılı öğrencilerin kendi isteği doğrultusunda seçme hakkı doğuyor. Bu öğrencinin puanı düşükse burda suçlu kimdir ? Sistemmidir , eğitimcimidir , velimidir , yoksa öğrencinin kendisimi.

[Ertugrul]

club7house Nickli Üyeden Al?nt?

Güzel bir yorum , keyif alarak okudum. Tek takıldığım konu son paragrafın son cümlesi tıkayıcı rol'ü açarmısın.

Teşekkür ederim Yalçın,
Konuyu biraz daha açmadan önce fikirleriminin eleştriye açık olduğunu, içinde bir çoğunuza yanlış gelebilecek düşüncelerinde olabileceğini ancak fikir özgürlüğününde tamda bu gibi farklı düşünenler için lazım olduğunu belirteyim.

Din fıtri yani yaratılıştan gelen bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı hisseden her birey kendi yol haritasını çizer ve kendi inanç yolunda ilerler. Kendisi ve yükümlü olduğu bireyler için inanç dünyasını kurmaya başlayan kişi için Din Eğitimi temel hak ve özgürlük kapmasındadır. Temel haklar konusunda Devletin görevi hak ve özgürlüğün yaşanmasını sağlamaktır. Din Eğitimi konusunda devlet bu temel hakkı görev olarak kendi üzerine almıştır ve Sivil alana bu konuda kısıtlamalar getirmiştir. Sivil bir kuruluşun (Dernek, Vakıf, Cemaat) Din eğitimi yapması Tevhidi Tedrisat kanunu uyarınca yasaktır. Bu bir yol tıkamadır. Daha önemli konu ise temel bir hakkın devletin tahakkümü altına alınmasıdır. 250 yıllık modernleşme, 90 yıla yaklaşan Cumhuriyet tecrübemizde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz bu ülkede milletimizin en cahil olduğu alanlardan birisi Din konusudur. Din sosyolojik bir gerçek, bu bir ihtiyaç ve her insan kendi inanç dünyasını şöyle yada böyle kuruyor. Sosyolojik gerçeklik içinde Din Eğitiminin sivilileşmesi ve milletin değerlerine güvenilmesi gerekiyor.

[almina_58]

madımak_58 Nickli Üyeden Al?nt?

Evet albina_58,gayet eminim.Bir insan her zaman doğruları söyleyecek ya da doğru şeyler yapacak değil ya.Devlet içinde geçerli.Haksızlıkta olsa her zaman savunacak değilim.İyi yönler de bilinmeli,kötü yönler de! Eğer insanlar sadece savunamıyor,ya da eleştiremiyorsa tutarsızlıkta,dengesizlikte o devleti yönetmeye çalışanlardandır!

Siz benim ağladığımı söylüyorsanız eğer,bende buna karşılık cevabımı veririm.Sizinle alakalı değil zaten başörtüsü rahatsızlığı...

Öncelikle benim ismim albina_58 değil almina_58...

Eğer sen birşeyi savunuyorsan orada tutarsızlık yapmayacaksın.Çünkü tutarsızlık yaparsan o savunduğun davada asla ama asla inandırıcı olamazsın.Kimse senin samimiyetine inanmaz...

Devlet hata yapıyorsa da tepkini koymalısın tabi.Çıkarına gelen şeylerde sesini çıkarmazsan unutma birgün aynı şey senin de başına gelir...

[qio]

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim birliği bir sistem olarak benimsenmiş bulunmaktadır. Yeni Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aslında büyük bir kültür hamlesidir. Eğitimin birleştirilmesi ile, özellikle 19. yüzyıl sonlarından beri Türkiye eğitiminde görülen medrese ve okul (mektep) diye devam eden ikililiğe son verilmiştir. "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile öğretim ve eğitim birliği sağlanarak milli kültür birliğine yönelmek istenmiştir. Öğretim ve eğitime milli ve laik bir karakter veren Tevhid-i Tedrisat Kanunu, milli gelişme tarihinde daima büyük yer tutacak bir inkılabın da adı olmuştur.

2 Mart 1926'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunun ilkelerinin ışığı altında eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Devletin izni olmadan hiç bir okulun açılmayacağını öngören Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun aynı zamanda çağdışı bütün derslerin okul müfredat programlarından kaldırılmasını da sağlamıştır.

Bu kanunların yol tıkama olarak algılıyorsak , 250 yıllık moderneleşen hayatımızın bugün olmaması gerekir. Din ihtiyaçtır burda hemfikiriz , dini her konuda öne sürüp basitleştirmek hatanın en büyük kaynağıdır. Din ayrı bir olgudur devlet başka bir olgudur ikisini ayırt edebilme olguların sürekliğini sağlayan en büyük etkendir.

[Ertugrul]

club7house Nickli Üyeden Al?nt?

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim birliği bir sistem olarak benimsenmiş bulunmaktadır. Yeni Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aslında büyük bir kültür hamlesidir. Eğitimin birleştirilmesi ile, özellikle 19. yüzyıl sonlarından beri Türkiye eğitiminde görülen medrese ve okul (mektep) diye devam eden ikililiğe son verilmiştir. "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile öğretim ve eğitim birliği sağlanarak milli kültür birliğine yönelmek istenmiştir. Öğretim ve eğitime milli ve laik bir karakter veren Tevhid-i Tedrisat Kanunu, milli gelişme tarihinde daima büyük yer tutacak bir inkılabın da adı olmuştur.

2 Mart 1926'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunun ilkelerinin ışığı altında eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Devletin izni olmadan hiç bir okulun açılmayacağını öngören Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun aynı zamanda çağdışı bütün derslerin okul müfredat programlarından kaldırılmasını da sağlamıştır.

Bu kanunların yol tıkama olarak algılıyorsak , 250 yıllık moderneleşen hayatımızın bugün olmaması gerekir. Din ihtiyaçtır burda hemfikiriz , dini her konuda öne sürüp basitleştirmek hatanın en büyük kaynağıdır. Din ayrı bir olgudur devlet başka bir olgudur ikisini ayırt edebilme olguların sürekliğini sağlayan en büyük etkendir.

Kanunun gerekçesi yukarıdaki gibi olabilirde uygulama da sorun çıkıyor. Bu ülkede sadece tek tip inanç anlayışında olan yurttaşlarımız yokki. Benim rahmetli babam Şafii mezhebindendi, ben Hanefi mezhebine mensubum, bir çok lise arkadaşım alevi idi, sistemin bize verdiği Din Eğitimi ise bu üç anlayışada hitap etmiyordu. Benim gibi basit bir insanın dahi çevresinde bu kadar farklı inanç kültürüne sahip insan varsa 70 milyonluk ülkede haftada 1 saatlik Din Eğitimi ile kim ne öğrenecek, kim inanç dünyasını doğru temellere oturtabilecek. Bu farklı inançların öğrenilebilinmesi sadece Sivil eğitimin desteklenmesi ile olur. Bu yüzden devlet Din eğitimi alanını STK'lara bırakmalı ve kontrolünü ( adaletli uygulayarak) üstlenmelidir. Bir alevi kardeşimiz, yada Şafii kardeşimiz aynı oranda vergi veriyor, askere gidiyor v.s ama hanefi anlayışında oda çok dar olarak sözde Din eğitimi alıyor. Bunun sorun oluşturacağı çok açık bir gerçek.