![]() |
#2111 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SsİiVvAaSsLlIı Şuan
![]() Son Aktivite: 09.10.2015 16:30
Üyelik Tarihi: 07.09.2009
Yaş: 36
Mesajlar: 4.704
Tecrübe Puanı: 1046
![]() |
![]() SENİ SEVİYORUM sevmek; bakmak değil görmekse eğer, sevmek; yanındayken başını omuzuna koyabilmekse eğer, sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer, SENİ SEVİYORUM.... * * * * * sevmek; senle iken yere daha sağlam basabilmekse eğer, sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi hissetmekse eğer, sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * * sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle seni ısıtmaksa eğer, sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * * sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin kopmasıysa eğer, sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan bakabilmekse eğer, sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer, SENİ SEVİYORUM * * * * *
__________________
Hayat Yalansa Gercek Sen Ol...!!!
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı SsİiVvAaSsLlIı'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2112 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KARAMELLL58 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2013 17:04
Üyelik Tarihi: 21.07.2009
Mesajlar: 11.070
Tecrübe Puanı: 1687
![]() |
![]() YALNIZLIK
Bir garip kimseydin bu şehirde, Sevmezdin her akşam içenleri, Ve kimse bilmezdi o zamanlar Düğüm düğüm aklından geçenleri Bir esmer kız severdin, Şiirler gibi,minyatürler gibi ince. İçin içine sığmazdı, konuşamazdın Çıkıp yanına gelince. Efkarını dağıtmıyor her gece, Ard arda içtiğin sigara Ve başıboş akan ırmaklar gibi, Dalıp dalıp gidiyorsun yollara. Bütün sevdiklerin terkedip gitti, Yapayalnız kaldın artık. Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi, Büyüdü gözlerinde yalnızlık. Biliyorum, böyle değildin önceleri, Türküler söylerdin sıcak. şimdi bir bekar evin var karanlık Bir odan var ağlayacak. |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı KARAMELLL58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2113 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() aysima58 Şuan
![]() Son Aktivite: 07.12.2015 00:23
Üyelik Tarihi: 19.03.2010
Mesajlar: 12.478
Tecrübe Puanı: 1803
![]() |
![]() elinize yüreğinize sağlık güzel şiirler.
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı aysima58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2114 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1312
![]() |
![]() ![]() GÖZLERİN KAL DİYOR Buna nasıl ayrılık bu nasıl veda Gözlerin kal diyor dudakların git Bakışın anahtar gözlerin kilit Ellerin aç diyor dudakların git Ayrılık dönüşü olmayan nehir Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir Gözyaşın kal diyor dudakların git. Gidersem bir daha dönmeyeceğim Kalırsam kalbime yenileceğim Çözemedim seni delireceğim Gözlerin kal diyor dudakların git Duvardan insin mi resimlerimiz Yabancı olsun mu isimlerimiz Ya o deli dolu gecelerimiz Anılar kal diyor dudakların git Bu romanda biter belki birazdan Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan Ağlıyor besteler yine hicazdan Şarkılar kal diyor dudakların git alıntı ![]() gözlerin doğuyor gecelerime ne mektup geliyor ne haber senden söyle de bileyim bıktın mı benden her akşam güneşin battığı yerden gözlerin doğuyor gecelerime çileli doğmuşum zaten ezelden hasrete alıştım ne gelir elden yaşlı gözlerime baktığın yerden gözlerin doğuyor gecelerime geçilmez gurbetin sokaklarından içilmez suları pınarlarından öptüğüm o ıslak dudaklarından sözlerin doğuyor gecelerime çileli doğmuşum zaten ezelden hasrete alıştım ne gelir elden yaşlı gözlerime baktığın yerden gözlerin doğuyor gecelerime ![]() Mevsimlerden ilkbaharken Gönüllere aşk dolarken Sevenler hep eş ararken Neden benden kaciverdin… Seni sordum yıldızlara Seni sordum yalnızlara Seni sordum kuşlara Ucan kuşlara… Hani beni seviyordun Yalniz benle gülüyordun Yokluğumda Özlüyordun Neden benden bıkıverdin… Seni sordum yıldızlara Seni sordum yalnızlara Seni sordum kuşlara Ucan kuşlara… Leylaklarla açıyordun Mutluluklar saçıyordun Seni sevdim biliyordun Neden bana küsüverdin… Seni sordum yıldızlara Seni sordum yalnızlara Seni sordum kuşlara Ucan kuşlara… İsmini hep anar oldum Hiç dinmeyen acı duydum Gidişinle harap oldum Neden benden kaçıverdin… Seni sordum yıldızlara Seni sordum yalnızlara Seni sordum kuşlara Ucan kuşlara… ![]() Boyle BİR başıma bırakma Beni zaten yaralıyam vurmayın Beni boynu bükük BİR gül çiçek misali dalımdan koparıp almayın Beni Amman havar havar havar komşular havar garibim vurulmuş komşular havar yiğidim vurulmuş komşular havar Yüce Dağ Basında Karben olaydım yarin Yollarina kurban olaydım bırakın oğlu birkez ona bakaydım yaylar Bana Bana Vay Bana Bana Kurban Olam yarim kurbanım sana aman havar havar havar komşular havar askerim vurulmuş komşular havar yiğidim vurulmuş komşular havar Konu doğan bulut58 tarafından (23.07.2010 Saat 07:14 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı doğan bulut58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2115 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sandalli Şuan
![]() Son Aktivite: 21.04.2016 18:58
Üyelik Tarihi: 19.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4543
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Gelmedin
Geleceğim diye gitmiştin hani, Nice yıllar geldi geçti gelmedin, Unutur mu sandın bu yürek seni? Hasretin yaralar açtı gelmedin. Mektup göndermedin, haber salmadın, Bin selam yolladım birin almadın, Bilmem ki ahtında neden kalmadın? Heveslerim bitti, uçtu gelmedin. Şimdi ateş sardı bende her yeri, Geçen zaman artık çevrilmez geri, Bendeki bu sevda dağıttı seri., Aklım firar etti, kaçtı gelmedin. Senden sonra dertler sineme bastı, İçimde binlerce fırtına esti, Gönül senden artık ümidi kesti, Yar diye acıyı seçti gelmedin. Yalan mıydı bana verdiğin sözün? Kalbimde izi var yar ela gözün, Öyle özledim ki gamzeli yüzün, Gözlerim hicranlar saçtı gelmedin. Vermedin demek ki aşkıma değer, Can sana doyardı gelseydin eğer, Yolunu gözlemek boşaymış meğer, Yüreğim ağular içti gelmedin. Yokluğun içimi yakar ardından, Kurtulamaz oldum sevda derdinden, Sensizlik zor geldi, çıktı yurdundan, Siyahi sıladan göçtü gelmedin. Hasan Ilter
__________________
Yağmurlar Islanıyor
|
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı sandalli'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2116 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() doğan bulut58 Şuan
![]() Son Aktivite: 13.03.2015 00:32
Üyelik Tarihi: 11.05.2010
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1312
![]() |
![]() ![]() İPİN UCUNDA (KAPRİS ÇİÇEĞİM) (13319 Hit) İkimizde yağmur bulutu gözler Ne yazık aşkımız ipin ucunda Dilinizde yürek yangını sözler Ne yazık sabrımız ipin ucunda Ayrılık çanları çaldı çalacak Bu aşkın saati durdu duracak Seninle bağımız koptu kopacak Ne yazık sabrımız ipin ucunda Ne yapsak olmuyor olmadı işte Seninle dünyamız uymadı işte Ayrılık tek çare bence bu işte Ne yazık sonumuz ipin ucunda Dağ gibi umutlar hayaller bitti O çılgın arzular geceler bitti O tatlı heyecan o hasret bitti Ne yazık sevdamız ipin ucunda Ne sen değiş artık ne söylenip dur Bu tatsız kavgalar bitsin ne olur Bende bu mutsuzluk sende bu gurur Ne yazık ayrılık ipin ucunda İnata, kaprise, naza gerek yok Acı bir siteme söze gerek yok İnan ki bu sona çok geç kaldık çok Ne yazık ömrümüz ipin ucunda Seninle olmaktı bütün dileğim Anlamadın beni nazlı bebeğim Ah benim taş kalplim kapris çiçeğim Ne yazık aşkımız ipin ucunda Bu aşkın kalbimde kalsa da izi Yarına götürmek yok sevgimizi Ayrılık pusuda bekliyor bizi Ne yazık sevdamız ipin ucunda... ALINTI |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı doğan bulut58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2117 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() murat tugrul Şuan
![]() Son Aktivite: 06.06.2015 15:33
Üyelik Tarihi: 28.06.2008
Yaş: 51
Mesajlar: 1.682
Tecrübe Puanı: 787
![]() |
![]() Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil... Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'! Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş, kim eder azat? Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem... Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde yazıl ve çizil! İnsanlar zindanda birer kemmiyet; Urbalarla kemik, mintanlarla et. Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccâdemin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz mâdem; Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem! Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan! Dakika düşelim, senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin! Peykeler, duvara mıhlı peykeler; Duvarda, başlardan, yağlı lekeler, Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler... Duvar, katil duvar, yolumu biçtin! Kanla dolu sünger... Beynimi içtin! Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar; Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Ses demir, su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir, Ne gelir ki elden, kader bu, emir... Garip pencerecik, küçük, daracık; Dünyaya kapalı, Allaha açık. Dua, dua, eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış... Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu; İplik ki, incecik, örer boşluğu. Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş; Karanlığında nur, yeniden doğuş... Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş! Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! (1961) Necip Fazıl Kısakürek |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 7 Kullanıcı murat tugrul'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2118 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() filografozan Şuan
![]() Son Aktivite: 30.06.2014 00:13
Üyelik Tarihi: 05.04.2010
Yaş: 55
Mesajlar: 3.298
Tecrübe Puanı: 884
![]() |
![]() YAĞMUR - NURULLAH GENÇ
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır bozu bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Hasretin Alev alev içime bir an düştü Değişti hayel köşküm, gözümde viran düştü Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla Evlerin arasına dikilir yesil bayrak Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydim Yağmur, gülsenimize sensiz, baldiran düştü Düşmanlik içimizde; dostluklar yaban düştü Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü Bir güzide mektuptur, çağlarin ötesinden Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına Yayılır o en büyük mustu, pazartesinden Beyazlik dokunmuştur gecenin siyahina Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamiş, mazide Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydim Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar Mutluluk nağmeleri işitirler Hiradan Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri Paramparça, ateşler sahinin hayalleri Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım O mücella çehreni izleseydim ebedi Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü Katil sinekler deldi hicabın perdesini İstiklal boşluğunda Arılar nadan düştü Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında Tablosunu yapardim yıkılan her kulenin Ebedi aşka giden esrarlı yollarında Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü On asırlık ocağın savururdum külünü Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü Badiye yaylasında koklasaydım izini Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar Seninle yıkasaydım acılar dehlizini Ne kaderi suçlamak kalırdı ne intihar Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Haritanın en beyaz noktasına kan düştü Kırıldı Adaletin kılıcı; kalkan düştü Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi Hakların temeline sanki bir volkan düştü Firakınla kavrulur çölde kum taneleri Ahuların içinde sevdan akkor gibidir Erdemin, bereketin doldurur haneleri Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir Şemsiyesi altında yürürsün bulutların Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların Devlerin esrarını aynalara sorsaydım Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü Güvenilen dağlara Kar yağdi birer birer Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından Madeni arzuların ardında seyre daldım Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini Senin için görülen bir düş de ben olsaydim Şehirler kabus dolu; köylere duman düştü Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali Hazindir ki; dertleri asmaya umman düştü Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır Sesini duymayanlar girdabında boğulur Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin Şaşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin Saatlerin ardında hep kendimi aradim Bir melal zincirine takıldı parmaklarım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve Ay Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin Mekanın fırçasında solmayan resim senin Yağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü İniltiler geliyor doğudan ve batıdan Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü Islaklığı sanadır ahımın, efgahımın İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın Nazarın ok misali karanlıkları deler Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü Nefsinle yeniden çizilecek desenler Çehreler yepyeni bir degişim geçirecek Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler Anneler çocuklara hep seni içirecek Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım Kardeşler arasında heyhat, su-i zan düştü Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü Şarrkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım NURULLAH GENÇ |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı filografozan'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2119 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Salim58 Şuan
![]() Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() SULTAN ŞEHİR
Sultan şehir derler, makamı yüce, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Mânevî iklimde gündüz ve gece, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Şems-i Sivasi’yle gün olur doğar, Vahâbi Gâziy’le nur olur yağar, Bütün kötülüğe nâr olur boğar, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Çifte Minare’si tarih kokuyor, Gök Medrese ile sanat dokuyor, Dostluk dergâhında meydan okuyor, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Ruhsâti Baba’nın doğduğu şehir, Nice ermişlerin olduğu şehir, Gâzi Atatürk’ün övdüğü şehir, Neresidir dersen Sivas’tır gardaş. Veysel’in sazının çaldığı eller, Yiğitlerin harman olduğu eller, Âşık meydanının dolduğu eller, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Kardeşçe yaşanır, hoşgörü ile, İçersin suyunu, can gelir dile, Bozkır toprağında, benziyor güle, Neresidir dersen Sivas’tır gardaş. Töresini korur, bilim ışığı, Mekruhu , haramı bilmez kaşığı, Meydanları dolar, bitmez âşığı, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Cehâleti kökten istersen yırtmak, İzzettin Keykâvus, târihten yaprak, Kurtuluş ruhunun doğduğu toprak, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Burada bulursun bütün çağları, Binbir çiçek ile Tecer Dağlar’ı, Allı yeşillidir, Gürün Bağları, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Dosta, can gardaş diyoruz bizler, Misafiri sever, ak olur yüzler, Alevî, sünnîsi bir olur özler, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. Meçhulî’nin âşık olduğu sultan, Ekmekle soğanı, tatlıdır baldan, Gelmişi, geçmişi şanlı bir yoldan, Neresidir dersen, Sivas’tır gardaş. (Meçhuli)
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 7 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
#2120 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KARAMELLL58 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2013 17:04
Üyelik Tarihi: 21.07.2009
Mesajlar: 11.070
Tecrübe Puanı: 1687
![]() |
![]() BIRAKMA BENİ...
Günlerdir ağladım yokluğunda Bekledim bana geleceğin o günü Senden uzak olsamda aldırmadım Hep umutluydum, beklemeye yeminliydim Düşünmedim sensizliği, yapamazdım zaten... Sensiz asla olamazdım Bir eksiklik vardı İçimde, gittiğinden beri Dönseydin bitecekti, ya dönmeseydin... İşte o zaman da ben bitecektim. Eğer sen olmayacaksan bu dünyada Bende olmayacam... İstesem bile bunu yapamayacam Sensiz asla olamayacam... |
![]() |
![]() ![]() |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 8 Kullanıcı KARAMELLL58'e Teşekkür Ediyor... |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şiirler Duyguların Yazıya Dökülmüş Halidir | _DuMaN_58 | Aşk şiirleri | 1 | 13.08.2009 16:46 |
Gökhan Doğan'dan Şiirler | dede58 | Şiirler | 0 | 08.07.2008 14:05 |
PEÇETEMDEKİ ŞİİRLER | krmseremet | Arşiv | 7 | 02.04.2008 15:19 |
Sivaslilar.Net' te en uzun forum ve en beğendiğiniz forumlar hangileri????? | serkanka58 | Arşiv | 5 | 07.03.2008 12:58 |
EN BEĞENDİĞİNİZ REKLAM | puar | Arşiv | 9 | 02.02.2008 11:23 |