|
![]() |
#1 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() titizyiğido Şuan
![]() Son Aktivite: 02.06.2012 23:55
Üyelik Tarihi: 03.06.2008
Yaş: 45
Mesajlar: 1.270
Tecrübe Puanı: 754
![]() |
![]() Alıntı:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sivaslıgenç Şuan
![]() Son Aktivite: 20.03.2016 23:42
Üyelik Tarihi: 14.10.2007
Yaş: 33
Mesajlar: 2.527
Tecrübe Puanı: 905
![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Aslında her şey o ateist Aziz Nesinle başladı ve sonu çok kötü oldu. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||||||||
Yeni Yiğido
![]() mesocan Şuan
![]() Son Aktivite: 30.07.2009 15:14
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 43
Mesajlar: 18
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Alıntı:
Ne var ne yok almış götürmüş.. Ev tam takır kuru bakır.. Eyvahlar içinde dert yanarken Hoca, ahali de dermiş ki - E be hoca, niye kapına sağlam kilit takmazsın - Hoca Efendi, camını niye açık bırakırda gidersin - Bre Nasreddin, evinde durmaz da çarşıya çıkarsan böyle olur işte - Ivır da Nasreddin.. - Zıvır da Hoca Ahali Hoca'ya veryansın ediyor.. Bunun üzerine dolan taşan Nasreddin Hoca diyor ki; - Yahu ahali hırsızın hiç mi kabahati yok... Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutusturalan perdelerler ve alt kattaki bulunan esyalarla birlikte yakildi...." Bu hiç de Cuma Namazını kılarken gaza gelen bir grup havası izlenimi vermedi bana..!! Alıntı:
Sivas bu olayla anılmak istemiyorsa bu akıllara bu bityeniklerini düşürmekden ziyade yaraya hep birlikte sahip çıkmalı.. destek vermeli.. Madımak olaylarının gündeme geldiği şu günlerde bir PKK katliamı olan ve bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne aykırı, masum canlara kıyılan Başbağlar katliamı ile bir tutulmamalıdır.. Başbağlar PKK'nın bir oyunudur.. Şimdi gel gelelim neden bu yaralar bu kadar derin kanar.. Çünkü sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapisanede ziyaret etti. Çünkü 20.000 kişiden göstermelik 124 kişi hakkında dava açıldı.. bunlardan 47 tanesi cezaya mahkum edildi.. ve gel zaman git zaman Refah PArtisi (Şimdiki AKP kadrolarının yetiştiği Milli Görüş iktidarı) bakanlarının sayesinde sanık sayısı 33'e düştü.. Peki o gün yakılanlar kimlerdi?? Yaşlarına ve Mesleklerine Özellikle dikkat edin.. Alıntı:
Şimdi bu kanayan yarayı durdurmanın tek yolu onu görmezden gelip, öküz altında buzağı aramak değil... Derman için yürek koymaktır.. Madımakla anılmakdan rahatsız olmamalıyız.. Madımağı bir anıt... Bir müze haline getirip, onları anarsak... Onlarla anılmayız... Konu ile ilgili alıntılar : Wikipedi : [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
Sivas, Merkez, Karaçayır [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sivaslıgenç Şuan
![]() Son Aktivite: 20.03.2016 23:42
Üyelik Tarihi: 14.10.2007
Yaş: 33
Mesajlar: 2.527
Tecrübe Puanı: 905
![]() ![]() ![]() |
![]() Bu Aziz Nesin'in hiç mi iyi bir icraati yok? O kadar edebi eseri boşuna mı yayınlamış? O kadar edebiyat ödülünü boşuna mı almış? Sizce şenliklere sadece Pir Sultan Abdal ile ilgisi olan Alevi'ler mi katılmıştı? Aziz Nesin'in inancı kimi ilgilendirir? Ve keza o gün orada olan 10'larca yabancının Hristiyan olması kimi ilgilendirir?
Onun inancı kimseyi ilğilendirmez ama oda bizim inancımıza saygı duyacak tamam mı?Yok öyle Şeytan kitabı çıkarmak felan burası müslüman ülke çoğunun istememesine karşı.Öyle her isteyen dinimizi karalayamaz Aziz Nesin bile gerçi öldü ama. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |||
Yeni Yiğido
![]() mesocan Şuan
![]() Son Aktivite: 30.07.2009 15:14
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 43
Mesajlar: 18
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Alıntı:
Alıntı:
Eğer böyle birşey varsa ben eksik bilgimi tamamlayıp yorumlarımı gözden geçirecğim.. Keza böyle bir kitap yoksa, buna işkembeden sıkmak derler... Ve bu arada o kadar uzun yazının içinden yine dönüp dolaşıp Aziz Nesin'e kitlenmişsiniz.. Olayların sorumlusu oymuş gibi... Aziz Nesin'e kızan bu hacılar başka Nesin'in başka katıldığı yerlerde yoktular da birden Sivas'da Pir Sultan Abdal şenliklerinde mi öfkelerini kusasıları geldi?? Hala "hırsızın hiç mi suçu yok" kısmındayım ben bu yorumunuzdan sonra... Hala suçlu çıkarma gayretindesiniz ama gerçek suçluların yaptığı nedense görmezden geliniyor açıkca...
__________________
Sivas, Merkez, Karaçayır [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sivaslıgenç Şuan
![]() Son Aktivite: 20.03.2016 23:42
Üyelik Tarihi: 14.10.2007
Yaş: 33
Mesajlar: 2.527
Tecrübe Puanı: 905
![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Hani Salman Rüşdi yazmıştı sanırım hatta Humeyni ona ölüm fetvası vermişti.Sonrada Aziz Nesin onu Türkçeye çevirdi.Bu kitap peygabmber efendimize ve eşlerine ağır hityaplarda bulunuyordu, sence böyle kitabın yazarı yada onu destekleyene taç mı takılır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() haythuyt Şuan
![]() Son Aktivite: 13.08.2012 13:55
Üyelik Tarihi: 14.01.2008
Yaş: 36
Mesajlar: 1.647
Tecrübe Puanı: 807
![]() |
![]() madımakkk muzee........ne alaka ayıptır sorması yahu hersene bu olayın anılması yuzunden onca ınsan ofkelenıyo hersene bu kını tazelıyo yazık yaa sıvasa yazık sivaslıyayazık .neden huzur bırlık beraberlık ıcın bır calısma sergılenmıyo.
__________________
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sivaslıgenç Şuan
![]() Son Aktivite: 20.03.2016 23:42
Üyelik Tarihi: 14.10.2007
Yaş: 33
Mesajlar: 2.527
Tecrübe Puanı: 905
![]() ![]() ![]() |
![]() Madımakı sürekli gündemde tutanlar birde Başbağlar katliamını konuşsunlar....
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1059
![]() ![]() ![]() |
![]() MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE
m.turkone@zaman.com.tr Yorumlar 15 yıl sonra Madımak Yarın bir facianın 15. yıldönümü. 2 Temmuz 1993 yılında, Sivas'ta 37 kişi hayatını kaybetti. O gün şehirde Pir Sultan Abdal şenlikleri vardı. Bu şenlikler vesilesiyle şehre tanınmış Alevî aydınlar ve sanatçılar davet edilmişti. Pir Sultan Abdal'ın açılışı yapılan heykelinin tahribi ile başlayan olaylar, kısa zamanda kitlesel bir şiddete dönüştü. Kontrolden çıkan bu şiddet, misafirlerin kaldığı Madımak Oteli'nin perdelerinin tutuşturulması ile bir katliamla sonuçlandı. Aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu, şenlikler için şehre gelmiş 33 davetlinin içinde yer aldığı toplam 37 kişi, bu otelde çıkan yangında dumandan boğularak veya yanarak hayatlarını kaybetti. Bu olay, daha önceki benzerleri olan Kahramanmaraş ve Çorum gibi, hafızalarımıza mezhep çatışması olarak kazınan üzücü olayların sonuncusu. Önceki olaylarda da çok sayıda Alevî vatandaşımız, kontrolden çıkmış bir vahşetin sonucunda hayatlarını kaybettiler. Sadece Alevî inancına mensup oldukları için masum insanlar katledildiler. Hayrettin Karaman Hoca, önceki gün Yeni Şafak'ta bu konuda herkesin okuması gereken bir yazı kaleme aldı. "Madımak Oteli faciası" ve benzeri olayların "ibret vesilesi" olarak hatırlanması uyarısında bulundu. Hayrettin Karaman Hoca'nın uyarısı çok yerinde. 15 yıl önce Madımak Oteli'nde hayatlarını kaybedenlerin hatırası, sadece Alevîlerin acısı olmamalı. Farklı saikler ve endişelerle tam karşı kutupta yer alanlar da, insan olan hiçbir Allah kuluna yakışmayacak bu vahşetin muhasebesine ve sebeplerine eğilmeli. Dersler çıkartmalı. Çıkarttığı dersleri yeni nesillere aktarmalı. Alevîlik Türkiye'nin bir gerçeği. Bu gerçek dinî olmaktan öte hem sosyal, hem de siyasî bir gerçek. İçine kapalı, geleneksel ilişkileri kuvvetli bütün toplumlarda olduğu gibi yüzyıllar boyunca toplum içinde yakın ve somut düşman arayışı Alevî-Sünnî gerginliğine dönüşmüş. İnançların, inanç pratiklerinin çok ötesinde, geleneksel toplumlara özgü yabancı düşmanlığının, toplumsal kutuplaşmanın ekseni bu ayırıma dayanmış. Bilinen hikâye: "Biz"in olabilmesi için "onlar"ın olması gerekir. Kapalı toplumlar "onlar"ı da icat edilmiş, abartılmış düşmanlar olarak "biz"i sağlama almaya, sürdürmeye hizmet eder. Alevîlik, aynı zamanda siyasî bir gerçeklik. Siyasî partiler düzeninin bir türlü klasik kalıpların ötesine geçemeyişinde, hatta içinde yüzdüğümüz anayasal tartışmaların içinde elle tutulur ölçülerde Alevî-Sünnî gerginliği var. Laikliğin bir siyasî prensip olarak (hukukî olmaktan önce) taşıdığı öncelikte bile bu gerginliğin önemli bir payı var. Alevîler laikliği anayasal bir prensip olmaktan öte, kendilerini Sünnî çoğunluğa karşı koruyan en hayatî savunma aracı olarak görüyorlar. Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas gibi trajedilerden sonra Alevîlerin hafızalarına yerleşen korku ve endişeleri Alevî olmayanların da anlamaları lâzım. Madımak Oteli yangını, bu korku ve endişelerin somut bir delili olarak hafızalarda duruyor. Tıpkı Kahramanmaraş ve Çorum gibi. Alevî-Sünnî kutuplaşmasını yumuşatmak isteyenlerin, sorunun kaynağında iki tarafın inancının veya inanç pratiklerinin olmadığını fark etmeleri lâzım. Bu yüzden inançlar üzerinden bulunacak çözümlerin fazla bir değeri ve anlamı yok. Alevîler, Aleviliğin bir kimlik ve kültür olduğunu söylerken, aslında bu gerçeğe işaret ediyorlar. Karşı taraf ise, Alevîliğin İslâm dairesi içinde yer aldığını ısrarla ileri sürerken, Alevî kimliği ve kültürünün oynadığı hayatî rolü göz ardı ediyor. Alevî-Sünnî gerginliğinin yumuşatılması, iki kanadın medenî ölçülerde ortak paydalarını çoğaltması sadece din ve inanç özgürlüğü alanında bir ilerleme değil; aynı zamanda demokrasinin de kökleşmesi ve yerleşmesi ile sonuçlanacak. Ortalığı yumuşatma sorumluluğu ise öncelikli olarak çoğunluğun görevi olmalı. Alevîler kendilerini Sünnî çoğunluk karşısında güven ve huzur içinde hissetmeli. Bu güven ve huzur ortamına katkıda bulunmak için, hepimize düşen görev, 15 yıl önce Madımak Oteli yangınında hayatını kaybedenleri saygıyla anmak olmalı. Madımak "ibretlik bir olay" olarak hatırlanmalı. 01 Temmuz 2008, Salı
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ Konu abircan tarafından (01.07.2008 Saat 09:31 ) değiştirilmiştir.. Sebep: gereksiz bilgi silinmesi |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1059
![]() ![]() ![]() |
![]() MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE
m.turkone@zaman.com.tr Yorumlar 15 yıl sonra Madımak Yarın bir facianın 15. yıldönümü. 2 Temmuz 1993 yılında, Sivas'ta 37 kişi hayatını kaybetti. O gün şehirde Pir Sultan Abdal şenlikleri vardı. Bu şenlikler vesilesiyle şehre tanınmış Alevî aydınlar ve sanatçılar davet edilmişti. Pir Sultan Abdal'ın açılışı yapılan heykelinin tahribi ile başlayan olaylar, kısa zamanda kitlesel bir şiddete dönüştü. Kontrolden çıkan bu şiddet, misafirlerin kaldığı Madımak Oteli'nin perdelerinin tutuşturulması ile bir katliamla sonuçlandı. Aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu, şenlikler için şehre gelmiş 33 davetlinin içinde yer aldığı toplam 37 kişi, bu otelde çıkan yangında dumandan boğularak veya yanarak hayatlarını kaybetti. Bu olay, daha önceki benzerleri olan Kahramanmaraş ve Çorum gibi, hafızalarımıza mezhep çatışması olarak kazınan üzücü olayların sonuncusu. Önceki olaylarda da çok sayıda Alevî vatandaşımız, kontrolden çıkmış bir vahşetin sonucunda hayatlarını kaybettiler. Sadece Alevî inancına mensup oldukları için masum insanlar katledildiler. Hayrettin Karaman Hoca, önceki gün Yeni Şafak'ta bu konuda herkesin okuması gereken bir yazı kaleme aldı. "Madımak Oteli faciası" ve benzeri olayların "ibret vesilesi" olarak hatırlanması uyarısında bulundu. Hayrettin Karaman Hoca'nın uyarısı çok yerinde. 15 yıl önce Madımak Oteli'nde hayatlarını kaybedenlerin hatırası, sadece Alevîlerin acısı olmamalı. Farklı saikler ve endişelerle tam karşı kutupta yer alanlar da, insan olan hiçbir Allah kuluna yakışmayacak bu vahşetin muhasebesine ve sebeplerine eğilmeli. Dersler çıkartmalı. Çıkarttığı dersleri yeni nesillere aktarmalı. Alevîlik Türkiye'nin bir gerçeği. Bu gerçek dinî olmaktan öte hem sosyal, hem de siyasî bir gerçek. İçine kapalı, geleneksel ilişkileri kuvvetli bütün toplumlarda olduğu gibi yüzyıllar boyunca toplum içinde yakın ve somut düşman arayışı Alevî-Sünnî gerginliğine dönüşmüş. İnançların, inanç pratiklerinin çok ötesinde, geleneksel toplumlara özgü yabancı düşmanlığının, toplumsal kutuplaşmanın ekseni bu ayırıma dayanmış. Bilinen hikâye: "Biz"in olabilmesi için "onlar"ın olması gerekir. Kapalı toplumlar "onlar"ı da icat edilmiş, abartılmış düşmanlar olarak "biz"i sağlama almaya, sürdürmeye hizmet eder. Alevîlik, aynı zamanda siyasî bir gerçeklik. Siyasî partiler düzeninin bir türlü klasik kalıpların ötesine geçemeyişinde, hatta içinde yüzdüğümüz anayasal tartışmaların içinde elle tutulur ölçülerde Alevî-Sünnî gerginliği var. Laikliğin bir siyasî prensip olarak (hukukî olmaktan önce) taşıdığı öncelikte bile bu gerginliğin önemli bir payı var. Alevîler laikliği anayasal bir prensip olmaktan öte, kendilerini Sünnî çoğunluğa karşı koruyan en hayatî savunma aracı olarak görüyorlar. Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas gibi trajedilerden sonra Alevîlerin hafızalarına yerleşen korku ve endişeleri Alevî olmayanların da anlamaları lâzım. Madımak Oteli yangını, bu korku ve endişelerin somut bir delili olarak hafızalarda duruyor. Tıpkı Kahramanmaraş ve Çorum gibi. Alevî-Sünnî kutuplaşmasını yumuşatmak isteyenlerin, sorunun kaynağında iki tarafın inancının veya inanç pratiklerinin olmadığını fark etmeleri lâzım. Bu yüzden inançlar üzerinden bulunacak çözümlerin fazla bir değeri ve anlamı yok. Alevîler, Aleviliğin bir kimlik ve kültür olduğunu söylerken, aslında bu gerçeğe işaret ediyorlar. Karşı taraf ise, Alevîliğin İslâm dairesi içinde yer aldığını ısrarla ileri sürerken, Alevî kimliği ve kültürünün oynadığı hayatî rolü göz ardı ediyor. Alevî-Sünnî gerginliğinin yumuşatılması, iki kanadın medenî ölçülerde ortak paydalarını çoğaltması sadece din ve inanç özgürlüğü alanında bir ilerleme değil; aynı zamanda demokrasinin de kökleşmesi ve yerleşmesi ile sonuçlanacak. Ortalığı yumuşatma sorumluluğu ise öncelikli olarak çoğunluğun görevi olmalı. Alevîler kendilerini Sünnî çoğunluk karşısında güven ve huzur içinde hissetmeli. Bu güven ve huzur ortamına katkıda bulunmak için, hepimize düşen görev, 15 yıl önce Madımak Oteli yangınında hayatını kaybedenleri saygıyla anmak olmalı. Madımak "ibretlik bir olay" olarak hatırlanmalı. 01 Temmuz 2008, Salı
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|