|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
Anketimiz: Türkiye'de Şu anda Kriz Var mı? | |||
Evet Kriz Var |
![]() ![]() ![]() ![]() |
84 | 63,16% |
Hayır Yoktur |
![]() ![]() ![]() ![]() |
49 | 36,84% |
Katılımcı sayısı: 133. Sizin Bu Ankette Oy kullanma Yetkiniz Bulunmuyor |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#341 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sevgim 58 Şuan
![]() Son Aktivite: 09.06.2015 00:53
Üyelik Tarihi: 02.11.2008
Yaş: 47
Mesajlar: 3.916
Tecrübe Puanı: 1015
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
1. benim akrabalarim var türkiyede 2. haber iziliyorum 3. arada sirada türkiyeyede izine gidiyorum hem en önemlizi KIRZ BÜTÜN DÜNYADA VAR !!!!!! ben usayda kalmiyorum ........bacim
__________________
LÜTFEN!!! YERLERE TÜKÜRMEYINIZ, TÜKÜRECEK O KADAR SURAT VARKEN !! |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#342 |
Tecrübeli Yiğido
![]() ![]() ![]() çılgın_türk Şuan
![]() Son Aktivite: 08.04.2012 18:32
Üyelik Tarihi: 05.01.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 399
Tecrübe Puanı: 677
![]() |
![]() seva hakkaten güzel bi slyttı bu arkadaşlara anlatılayan şey buydu heralde bu şişirme bi finansal global olay arkadşlar o çıkarmalar falan devamlı oluyor zaten çooğu mevsimlik çıkarma ama bu olayın üstüne geldiği için abartılıyor sadece ... emin olunki bu küresel sermayenin .. yani karunlar liginin çöküşü ve ulusal sermayelerin yükselişi anlamına geliyor kapitalizm denen saçmalık çöküyor bizde bundan karlı çıkacağız bunun faydalarını bi kaç seneye kadar göreceğiz merak etmeyin...
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#343 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 20:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2195
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() O slayt izlediysen tavsiyeler var onları yapabilirsiniz akrabalarınıza..
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#344 |
Moderator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arif Coşkun Şuan
![]() Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Slaylatla keşke herşey çözülse, bende şimdi öyle bir slayt yaparım ki bambaşka bir tablo çıkar ortaya
![]() Bu slaytta açıkca yemeyin içmeyin IMF nin sözünden asla sapmayın kemerleri dahada daraltın eğer daraltacak daha yer kaldıysa tabi ![]() Ağa bir gün bir hizmetkar almış ilk önersi şu olmuş; "Yarımı yeme bütünü bölme kendinide aç koyma" ![]() ![]() .
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#345 |
Yasaklı
![]() HaSiVasLıM58 Şuan
![]() Son Aktivite: 14.01.2009 12:33
Üyelik Tarihi: 29.11.2007
Yaş: 45
Mesajlar: 405
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Belki sektör sektör değişebilir inşaat sektöründe böyle bir şey söz konusu mevzu bahis sanırım değil gerçekten hareketli günler yaşıyoruz şükür ve belkide en önemlisi bazı fırsatçılar ülkede kriz kaos ortamı için kriz varmış gibisine ortamı geriyor günden yaratıyor yada çalışıyor..
|
![]() |
![]() |
![]() |
#346 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 20:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2195
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Fakir ailelere kömür yardımı yapılmasına ilişkin ekli Karar'ın yürürlüğe konulması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 10/03/2005 tarihli ve 0236 sayılı yazısı üzerine, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 18/4/2005 tarihinde kararlaştırılmıştır. Ahmet Necdet SEZER CUMHURBAŞKANI Bak Ahmet Necdet SEZER, den kalma 3 yıldır devam ediyor.. Türkiye’de ayrım gözetmeme ve eşit muamele ilkeleri geçerlidir. Yabancı yatırımcılar yerli bir şirketle aynı konuma sahiptirler. Yabancı sermayeli bir şirketin sermaye veya yönetim yapısı içinde Türk katılımcı olmasını gerektirecek herhangi bir hüküm bulunmamaktadır, bir şirket %100 yabancı sermaye ile kurulabilir. Hemen hemen bütün sektörler yabancı yatırıma açıktır. Yabancı yatırımlar için izin verilmesi sisteminden izleme sistemine geçilmesi ve hem yerli hem de yabancı yatırımcıların iş kurulumu önündeki gereksiz muamelelerin ortadan kaldırılması suretiyle şirket kurulumu prosedürleri büyük ölçüde basitleştirilmiş Çözüm olarak, rekabet gücü artmış, sürdürülebilir yeni bir üretim ve yatırım stratejisi çıkış yolu olabilir. istihdam, üretim ve yatırımları canlandıracak yeni önlemler konuşuluyor. Ancak konuşulanların hayata geçirilmesinde başarılı olduğumuzu söyleyemiyorum. Çünkü Millet olarak bu gibi istihdamlardan habersiz yada önem verilmiyor aynı şekilde üretim içinde geçerli size çok önemli bi yazı gönderecem önemli okumanızı öneririm.. Dünyanın bugünkü haliyle, Batı hızla bir enkaza dönüyor, tarihe mal ettikleri, Nobel ödülleriyle onore ettikleri iktisatçıların marifetiyle kurdukları ekonomik sistem tel tel dökülüyor. Çok güvenilen, yıkılmaz kale sanılan uluslar ötesi bankaların her gün biri devlet kontrolüne geçiyor. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi Batı dünyasını temsil eden ülkeler, krizle baş etme konusunda acz içinde kıvranıp duruyor. Eskiden neredeyse dünyalı bile saymadıkları Çin ise Batı'yla kıyaslanamayacak ölçüde rahat durumda. Hindistan'ın yıldızı yükseliyor. Batı'da merkez bankaları hazine yetkilileri ve hükümetlerin krizi dindirmeye yönelik her hamlesi boşa çıktı. Herkes panik içinde. Süslü bir deyimle likidite krizi diye adlandırdıkları parasızlık, bankaların, sigorta şirketlerinin belini büktü. Parasız kuruluşları fonlayan devletin kendisi likidite sıkıntısı çekmeye başladı. Peki, bu malî felâket niçin oldu? ESAS SEBEB: FAİZ Tarih boyunca en çok lanetlenen bir kavram iken her devirde insan ve toplum hayatını en çok etkileyen bir unsur olmuştur, faiz. Ama faize ilişkin en önemli gerçek, kapitalist liberal ekonominin temel taşı olduğu veya yapıldığıdır. Dünyanın en başarılı yatırımcıları küresel finans krizinin teşhisinde birleşiyor: Bugünkü kriz, ekonomideki son 25 yılın köpüklenmesinden (buble) doğmuştur. Köpüklenmeyi oluşturan ise, modern finansın bel kemiği konumundaki doğurgan ve spekülatif faizdir. Kıymetli evrak hukukundan yararlanan faizli enstrümanlar piyasalarda sınırsız defa dolanım imkânı bulur. Trilyonları bulan bono piyasaları, ekonomideki her faiz değişikliğinde dalgalanır; yüz milyar dolarlar birkaç saat içinde bazılarınca kazanılır, bazılarınca kaybedilir. Faiz, modern ekonomilerin âdeta hücrelerine kadar işlemiştir. Faizle alâkasız gibi görünen finansal işlemlerin hepsi dolaylı olarak faize bağlıdır. Meselâ, vadeli kontratlarda spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki farkı tayin eden faizden başka bir şey değildir. Faizin sadece bir puan yükselmesi, bir devletin borç stokunu durup dururken, yukarılara çeker, bir puan inmesi ise alacaklıyı zarara uğratır. Özetle, faiz sunî işlemler oluşturarak ve doğası gereği her bulaştığı muameleyi spekülasyona çevirerek finans hayatını kimileri için saadet, kimileri içinse felâket kapısı haline getirir. Böyle bir sistemin kriz üretmesine neden şaşılır ki? AMACINDAN SAPAN FİNANS KURUMLARI Küresel ekonomik krizin bir diğer önemli sebebi, amacından sapan finans kurumlarıdır. Bankaların ve diğer finans kurumlarının asıl gayesi, iş hayatının ihtiyaçlarını karşılamaktır. Faaliyetlerini iş hayatının ihtiyaçlarıyla sınırlayan finans, normal fonksiyonunu icra eder. Basit bir örnek verelim. 100 bin dolarlık bir sipariş alan ihracat şirketi hiç öz kaynak kullanmasa dahi toplam maliyetini karşılayacak kadar, söz gelimi 90 bin dolar kredi kullanırsa bu borcu faizi ile birlikte yaptığı dış satımın bedeli ile geri ödeyebilir. Bu olayda kreditör banka şirketin öz sermeye noksanını telafi etmiş, karşılığında şirket kârının bir bölümünü faiz olarak kendi hesabına kaydetmiştir. Ancak, maalesef finans âlemi insani hırsın en zor kontrol edilebildiği faaliyetlerdir. Nitekim, banka ve finans sistemi bu doğal çalışma alanının bilhassa 1980'lerden bu yana dışına çıkarak bir görev ve fonksiyon tecavüzü içerisine girmiştir. Finansal kuruluşlar ile hissedarları ve finans yöneticileri, finansı reel sektörün yardımcısı olmaktan çıkarıp sadece kendisi için yaşayan, kendi kendini besleyen büyüten bir canavar mekanizma haline getirdiler. Global bankaların medyaya yansıyan sorunlarına baktığımızda, dünyadaki pazar paylarını artırmak, birleşme ve satın almalar yoluyla küresel konumlarını güçlendirmek gibi şeyler görüyoruz. Bunların hiçbirinin bankaların yasalarda yer alan kuruluş amacıyla, gerçek misyonlarıyla uzaktan yakından alâkası yoktur. Özellikle, ABD'de bankaların hiç de toplumsal ve kamusal olmayan bu tür çalışmaları ekonomi hayatının en popüler ve yaygın faaliyetleri arasındadır. Kağıt üzerinde, nihaî hedefi tüccar ve sanayiciyi kalkındırmak olan bankaların bu işi ikinci plana attıkları ve kâr sevdasına kapıldıkları açıkça ortada. KÜRESEL KRİZ DEĞİL KÜRESEL ÜÇKAĞITÇILIK Tüm bu anlatılanlardan sonra, olup bitenin önemli bir kısmına küresel kriz değil de "küresel üçkâğıtçılık" demek daha doğru olur. Açıkça ifade etmek gerekirse, global finans krizinin en başından itibaren sahtekârlık vardı. Kâr üzerinden prim alan CEO'lar işsiz güçsüz, parasız on binlerce insana mortgage kredisi vererek primlere kondular. Aslında, ahlâkî zaaf gösterenler arasında, hiçbir işi, geliri ve bir kenarda birikmiş parası olmadığı halde, kocaman rakamlı kredi mukavelelerine imza atan sözde müşterileri de saymak gerekir. Bugünden geriye doğru bakınca anlıyoruz ki, Temmuz 2007'de patlak verdiği sanılan mortgage krizi, aslında daha önce başlamış, ancak muhasebe oyunlarıyla tam iki yıl kamuoyu ve basından gizlenmişti. Daha da vahimi, rezalet denetleme şirketlerinin raporlarına yansımadı. Güya bunların görev ve fonksiyonu, yatırımcıyla borçlanan kurumlar arasında sağlam bir köprü kurmaktı. Denetleme firmaları meselâ Türkiye'nin kredibilitesini değerlendirirken, eskiden beri müthiş bir titizlik gösterir ve borca sadakat bakımından eşsiz bir ülke olmamıza rağmen bizi daima riskli ülkeler kategorisinde gösterir. Tuhaftır ki, aynı keskin denetleyiciler banka portföylerinden taşan batak mortgage işlemlerini bir türlü tespit edememiş! Artık, bu firmalara ve verdikleri notlara inanmak, güvenmek, onları ciddiye almak mümkün mü? Bizdeki popüler bir tekerlemeyle, et de kokmuş, tuz da. Rezalet devletin bu işle ilgili ajanı olan (bizdeki SPK benzeri) SEC'ten de gizlenebildi. Bu arada finans piyasalarının temel yasası ve bir ahlâkî zorunluluk olan şeffaflık nosyonu yerlerde süründü. Sisteme güvenen binlerce birey ve merkez bankaları dahil, dünyanın dört bir yanındaki büyük finans kuruluşları alenen, planlı şekilde ve sürekli olarak aldatıldı. Paraları ellerinden ve kasalarından hiç acımadan gasp edilerek alındı. Daha bunun gibi binlerce yalan sözler, uçurulan balonlar, kandırıcı beyanatlar, tutmak değil, tutmamak için verilen vaatler hâlâ devam ederken, dünyanın 100 büyük finansal kuruluşunun batak kredilerden dolayı uğradığı zarar 472 milyar dolan buldu. Bu rakamın çok daha büyüyeceği kesinleşmiş durumda. Ama, asıl kötüsü, üçkağıtçılık global finansal sistemin ayrılmaz parçası haline geldi. Bu gidişle, finansta kriz hiç bitmez. Çünkü ahlâksızlığın bizzat kendisi bir krizdir ve etik dışı yollarla yürütülen her iş mutlaka kriz üretecektir. CEO FİYASKOSU Yaşadığımız küresel ekonomik krizde değinilmesi gereken bir diğer nokta, şu meşhur CEO'lar. Doğrusunu söylemek gerekirse, uluslararası çaptaki CEO (chief executive officer) uygulaması ABD'nin dünyaya ihraç ettiği ayıplı bir maldır. Nedenine gelince... 1980'li yıllardan sonra, işletmelerin başına getirilen CEO, şirkette âdeta tek kişilik bir sınıftır. Böyle bir mevki her yönüyle işletmecilik kural ve prensiplerine aykırıdır. Meselâ, işletmede icraat ve kontrol faaliyetlerinin birbirinden bağımsız işlevler olduğu, dolayısıyla da farklı kimse veya departmanlar tarafından yürütülmesi gerektiği teoride ve tatbikatta herkes kabul eder. Şirketin başına konan bir CEO, hem genel müdür hem de yönetim kurulunun yetkilerini haiz olduğundan söz konusu ilke kendiliğinden rafa kalkar. Genel müdür sıfatıyla önce bir öneriyi hazırlayıp yönetim kurulunun onayına sunan CEO, aynı anda yönetim kurulu başkanının koltuğuna oturarak kendi önerisini değerlendirir ve tabii ki her defasında kabul eder. Böyle bir ortamda, şirketin kötüye gidişi hakkında kimse ikaz yapmak ve işlerin düzelmesi teklifini getirmek cesaret ve arzusunu da gösteremez. Netice olarak, CEO, iki-üç başlı, dört ayaklı, beş elli tuhaf bir yaratık gibidir ve kendisini var eden ABD'li şirketlere uğursuzluk getirdiği gibi, tüm dünyaya zarar vermektedir. KRİZDE NE YAPMALI NE YAPMAMALI Krizde şirket yöneticilerinin sakınmaları gereken bir numaralı hata paniğe kapılmaktır. Panik ve korku sağlıklı düşünmeyi engelleyerek yanlış kararlar alınmasına yol açar. Panik içindeki idareciler ya başlarını devekuşu gibi kuma gömerek önlem almada gecikirler ya da telaşla üzerine yeterince çalışılmamış önlemler alırlar. Sonuçta, her şey eskisinden daha beter hal alır ve korkulan başa gelir. Kriz, dengelerin altüst olduğu bir durumdur. Piyasalarda arz-talep dengesi, talep aleyhine bozulur. Bunun üzerine bir de şirket sahip ve yöneticilerinin psikolojik dengesi bozulursa krizin olumsuz etkilerine mani olmak imkânsızlaşır. Tepe yönetimi sağlam bir psikolojiye büründükten sonra, aynı derecede önemli olmak üzere personelin moralini yüksek tutmalıdır. Toplantı aralan daha sıklaştırılmak ve katılımcı sayısı mümkün olduğunca fazla olmalıdır. Krize önlem olarak benimsenen ilke ve politikalar tüm personele çok iyi anlatılmalı, benimsetilmelidir. Hatta tedarikçiler ve müşterilerle de samimi görüşmeler yapılarak, şirketin yeni politikalarından onlar da haberdar edilmeli ve muhtemel sürtüşmelerin önü alınmalıdır. Ekonomik durumu bahane ederek, çekini senedini ödememek, borçlu şirkete hiçbir şey kazandırmaz ama mutlaka çok şey kaybettirir. Piyasada her şirketin yıllar içinde oluşan bir sicili vardır. Sicilinde ahlâkî zaaf yazan bir firmanın bunu telafi etmesi çok uzun yıllar alır, belki de bu hiç mümkün olmaz. Piyasalar bir zincir gibidir ve şirketler bu zincirin halkalarıdır. Vadesinde ödenmeyen bir borç, domino etkisiyle başka borçların da ödenmemesine yol açar. Sabit gelirli işçi, memur durgunluktan en fazla etkilenen diğer gruplardan biridir. Bunların geliri maaş ve ücretlerinden oluşur, yani tek kalemdir, giderleri ise çeşitlidir. Ülkemizde tek maaşın girdiği 5-6 kişilik haneler çok yaygındır. Çekirdek aile henüz Batı'daki kadar yaygın değildir. Geniş aile, kriz ortamında mali bakımdan bir avantajdır. Hane giderlerinin kontrol altına alınması için gider kalemlerinin teker teker listelenmesi ve her kalem için yapılan harcamaların kaydedilmesi çok geçerli bir yöntemdir. Böylece, lüzumlu olan ve olmayan harcamalar kolayca tespit edilir ve gelirin gider kalemleri arasında dağılımı daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilir. Böyle bir liste yapan aile reisi veya ebeveynler, farkında olmadıkları bazı giderleri hiç gerekmediği halde yaptıklarını hayretle tespit ederler. Hane halkı ve bireyler cephesinde de işbirliği ve moral en önemli unsurdur. Kriz esnasında aile içi bağlar her zamankinden daha güçlü hale getirilmeli, akraba, komşu ve yakın dostlar ziyaret edilmelidir. Bununla birlikte, harcamaların kısılmasına ve tasarruf edilmesine tüm aile üyeleri katılmalıdır. BU YAZIYI KİM YAZDIYLA AĞZINA SAĞLIK BEN YİNE KRİZ YOK KRİZ TELLALIĞI VAR DİYORUM...
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#347 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 20:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2195
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#348 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kibrisli Şuan
![]() Son Aktivite: 15.04.2015 04:22
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1206
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Ben yardım yapılmasın demiyorum ki, devlet yatırım yapsın, iş sahası açsın, istihdamı artırsın diyorum, kömür dağıtacağına bu yatırımları yapsaydı, kömür yardımı yapmasını gerektirecek aile olmayacaktı, iş sahibi olacaktı. Tabii ki sosyal devlet bu tür yardımlar yapması gerekli, ama öyle oranda yapılmalıki kimse "Ne olsa kömür geliyor, bakliyat geliyor, hediye çekide veriyorlar niye çalışayım ki" diyecek boyuta getirilmemelidir ki Türkiye bu noktaya gelmiştir. Zaten çalışmak istesede iş bulamıyorlar o ayrı.
Bunun yanında Çılgın Türk kardeşim mevsimlik işçi bunlar diyorsun o yüzden mi işgal ediyor bu adamlar fabrikalarını, dün yine bir fabrikadan 400 kişi işten çıkartılmış, adamlar çıkmak istemiyor fabrikalarından polis zoruyla çıkartıldılar, hergün en az 400-500 kişi işten çıkartılıyor. Ayrıca ben işten çıkartılanları yazmadım sadece, nedenlerini de yazdım Mercedes, Good Year, Petkim dahil olmak üzere Türkiye'de Yüzlerce fabrika üretime ara verdi, mevsimlik olarak çıkartılmadılar yani, üretim durdu bu fabrikalarda. Neden? Çünkü kriz var ve talep yok adamda üretmiyor o yüzden üretmeyip işçiye maaş neden versin Ya iflas edip tamamen kapatıyor fabrikayı ya da bir süre ara veriyor ücretsiz izine gönderiyor çalışanlarını. İnşaat sektöründe kriz yok diyen arkadaşım bilmiyorum nerde yapıyor bu işi ama ben İzmir'de 1 ay önce iflas ettim ve Sivas'a döndüm, krizin en büyüğü inşaat sektöründe var, Mayıs Haziran ayında aldığımız işler bizi iflas ettirdi, iş almasak boş dursak bundan iyiydi Demir fiyatlarındaki yükselmenin farkındasındır umarım inşaatçıysan, bütün inşaat sektörü kan ağlıyor. Oradaki önerilerin çok yanlış olduğunu düşünmüyorum ancak uygulanabilirliği söz konusu mu? Çünkü bundan 2 sene önce uygulanması gereken önlemlerdi onlar, kredi kartı meselesi örneğin ben 1 yıl önce bir tanesini kestim attım daha bu ay son taksidi ödedim o karttan yaptığım bir alış verişin, bunları en geç 2 yıl önce yapacaktık sevgili arkadaşlar şimdi yapmanın faydası muhakkak ki vardır ama iş işten geçti, bize verdiler kartları borçlandırdılar, deli gibi harcamaya alıştırdılar, ceblerini doldurdular bizleri fakirleştirdiler, krizi patlattılar şimdi ayağını yorganına göre uzat tasarruf yap. Maliye bakanı Türk Malı kullanın diyor, Ben göremiyorum Türk Malı, sen sattın, özel sektör sattı yabancılara milli değerlerimizi, babalar gibi satarım kardeşim derken iyiydi, şimdi böyle ortada kalır, her yerde ayağınızı yorganınıza göre uzatın dersin.
__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#349 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ofgurleyuk78 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.01.2010 16:58
Üyelik Tarihi: 26.10.2005
Mesajlar: 593
Tecrübe Puanı: 777
![]() |
![]() Merhaba Seva.. Herkese bir cevap yazıp duruyorsun. Merak ettim sen nerede yaşıyorsun.. Cevap verirsen sevinirim.
__________________
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ BİR DUVAR SÜSÜ DEĞİL, BİR ERKEN UYARI SİSTEMİDİR!!! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#350 | |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ofgurleyuk78 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.01.2010 16:58
Üyelik Tarihi: 26.10.2005
Mesajlar: 593
Tecrübe Puanı: 777
![]() |
![]() Alıntı:
__________________
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ BİR DUVAR SÜSÜ DEĞİL, BİR ERKEN UYARI SİSTEMİDİR!!! |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 2 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ÜLKEMİZDE SİYONİZMİN YÜZÜ | albina58 | Serbest Kürsü | 18 | 30.03.2010 03:44 |
ÜLKEMİZDE EN ÇOK KÖY SİVAS'TA | EyüphanAydın | Köylerimiz (Sivas Köyleri) | 16 | 24.12.2009 10:46 |
İnadına kriz yok | Serd@r | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 35 | 15.12.2008 18:26 |
ülkemizde yabancı olduk. | tekniker58 | Arşiv | 1 | 12.02.2008 18:11 |