Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Günün hikayesi - Sayfa 40 - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Serbest Kürsü
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Serbest Kürsü Serbest Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 28.11.2011, 21:30   #1
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5500 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Günün hikayesi

Çocuk Gibi Düşünebilmek..







O gün hava çok kötüydü.. Durmadan gök gürlüyor, bardaktan boşanır gibi yağmur yağıyordu.. Küçük kız yine de her sabahki gibi annesinin sesiyle uyanmış, kahvaltısını etmiş ve her gün yürüyerek gittiği okuluna doğru yola koyulmuştu.. Ancak gökyüzünde şimşekler birbiri ardına ve o kadar gürültüyle çakıyordu ki, küçük kızın annesi; "Yavrum bu havada yolda yürürken korkmasın?" diye telaşlandı.. arabasına atladığı gibi yolda kızını aramaya başladı.. Derken bir baktı, küçük kızı az ilerdeydi.. Minik minik adımlarla yürüyor, ama ne zaman şimşek çaksa durup gökyüzüne bakıyor ve gülümsüyordu..
Annesi önce bir anlam veremedi ama kızın niye böyle yaptığını çok merak etmişti, nihayet arabayla ona yaklaşıp sordu:
"Yavrum hiç korkmadın mı bu havada yalnız yürümekten? Hem ne zaman şimşek çaksa durup yukarı bakarak öyle ne yapıyorsun?" Küçük kız cevap verdi:
"Gülümsüyorum.. Çünkü Allah fotoğrafımı çekiyor.."


__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor...
Alt 19.02.2012, 22:47   #2
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5500 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Günün hikayesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


Annem babam cahil Öğretmenim! Ya sen?
Sevgili öğretmenim!
Size bir mektup daha yazacağım. Canım sıkıldıkça sizinle dertleşiyorum. Çünkü beni ancak siz anlarsınız diye düşünüyorum.
Beni yanlış anlamayasın diye bir “özür” ile başlamak istiyorum. Sizinle yazışırken “siz” diye başlayıp “siz” diye bitirmek isterim. Ancak araya bu kadar “resmi” bir mesafe koymak istemiyorum. Resmi bir mesafe olursa ben içimdekileri tam yansıtamam. “Siz” değil de “sen” diye cümlelerime devam edeceğim için bana kırılmayın lütfen!
Merhaba Öğretmenim!
Yakında “veli toplantıları” başlayacak. Benim içimi bir korku sardı yine. Ne tuhaf bir korku bu aslında… Düşünsenize, dünyada beni en çok seven insanlar olan annem – babam ve bana en çok emeği geçen insan olan öğretmenim bir araya gelecekler, ama ben korkuyorum . Benim geleceğim için çalışan insanlar bir araya gelecekler. Sevinmem gerekirken korkuyorum.
Korkumun sebebi sen değilsin öğretmenim. Geçen yıl ki sınıf hocamız yüzünden bu korku var içimde. Geçen yıl yapılan toplantıdan sonra evimizde neler olmuştu neler! Sınıf hocamız anneme beni şikayet etmiş. Annem o öfkeyle eve geldi. Babama her şeyi aktardı. Öyle bir fırça yedim ki evde… Bir hafta boyunca ailemle neredeyse hiç konuşmadık.
Sadece ben değil tüm arkadaşlar aileleriyle problem yaşamıştı o toplantıdan sonra. Sınıf arkadaşlarımızdan birisinin babası o kadar sinirlenmişti ki, arkadaşımızı neredeyse evden kovacaktı.
Kusurlarımızı, hatalarımızı, yaramazlıklarımızı anne babalarımıza hiç söylemeyin, her kusurumuzu ört bas edin demiyorum. Ancak anlamakta zorlandığım bazı noktalar var.
Anne babalarımıza bizleri o kadar şikayet eden öğretmenimiz niçin hiç iyi yönlerimizden bahsetmemiş. Bir canavarı tarif eder gibi, “bu çocuk adam olmaz, bu kızda iş yok, ne biçim çocuk yetiştirmişsiniz” gibi cümleleri, bir makineli tüfek gibi velilerimizin üstüne yağdırmış eski sınıf öğretmenimiz. Sanki anne babalarımız “haylaz” olduğumuzu bilmiyor mu? Biliyorlar elbette. Ancak diğer velilerin içinde bu kadar rencide olunca tüm öfkeleriyle bize yükleniyorlar.
Sevgili Öğretmenim.
Bizim anne babalarımız zaten cahil. Bir çoğu köyden şehre çalışmak için gelmiş, bizleri okutmak isteyen iyi niyetli cahil insanlar.
Annem, anneliği, sadece çocuk doğurup karnını doyurmak sanıyor. Babama sorsanız bizim için ceketini satar bizi okutur. Ancak çocuk eğitmenin doğurmak veya doyurmak olmadığını bilmiyorlar.
“Biz cahil kaldık işte! Siz okuyun diye çırpınıyoruz!” derken annemin gözleri dolar. Ancak aynı annem her sabah güne “Seda Sayan” ile başlıyor. Öğleden sonraları saçma sapan kadın programları izliyor. Akşamları da mutfakta ki Televizyon da izlemesi gereken birkaç dizisi vardır mutlaka.
Niçin mutfakta ki Televizyon diye soracak olursanız hemen söyleyeyim. “Ceketimi satar, sizi yine okuturum!” diyen babam, eve gelince hemen TV’nin karşısına oturur. Haberleri defalarca izledikten sonra izleyecek bir dizi mutlaka bulur! Hele birde maç varsa tamamdır. Misafir odasına kimse yaklaşamaz.
Ben annemin babamın ellerinde hiç kitap görmedim. Okuma yazmaları olmasa anlayacağım. Sanki eğitim sadece diploma peşinde koşmakmış gibi anlamışlar.
Bizim için “saçını süpürge” ettiğini söyleyen annem ve “ceketimi satar, sizi yine okuturum!” diyen babamın kendilerini eğitmek için hiç çaba sarf ettiğini görmedim.
Bunları seninle niye paylaştığımı söyleyeyim öğretmenim.
Anne babamı size şikayet etme niyetinde değilim. Ben onları çok seviyorum. Ancak onlara bu gerçekleri ben söylesem “nankör evlat!” olurum. Lütfen bir sonraki veli toplantısında beni ve arkadaşlarımı anne ve babalarımıza şikayet etmeden önce, onlara çocuk eğitimi konusunda biraz bilgi verin.
Karne notlarımızı saklayın, yaramazlıklarımızı gizleyin demiyorum. Notlarımız hakkında da bilgi verin, şikayetlerinizi de dile getirin.
Ancak ailelerimizi bir araya toplamışken onlara eğitim verseniz. Özellikle “Çocuk Eğitimi, Ergenlik döneminde iletişim” gibi konularda her toplantıda biraz bilgi verseniz, hem sizin işinizde kolaylaşmaz mı?
Hababam sınıfındaki o sahneyi bilirsiniz öğretmenim! Hani Mahmut hoca tüm anne babaları sınıfa toplayıp, çocuklarının karnelerini onlara verdiği sahne… Orada Mahmut hoca diyor ki, “Bu karneler sadece çocuklarınızın değil, aynı zamanda sizinde karneleriniz sayılır. Bu notlar sadece çocuklarınızın değil sizinde notlarınız.”
Veli toplantılarına katılmayan ailelerden hep şikayet etmekte haklısınız. Ancak bazı arkadaşlarımın aileleri öğretmenlerinin tavırları yüzünden toplantılara katılmadıklarını söylüyorlar.
Sevgili öğretmenim!
Anne babamı sana şikayet ediyorum belki. Yaptıkları hataları cahilliklerinden yaptıklarını da biliyorum. Ancak geçen yıl ki öğretmenimin yaptıklarını düşününce üzülüyorum. Bir öğretmenin bunları bilmesi gerektiğini, ve böyle basit hatalar yapmaması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrar ediyorum. Annem babam cahil öğretmenim!
Ya sen?
__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor...
Alt 22.04.2012, 09:45   #3
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5500 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Günün hikayesi

Bitmeyen Savaş / Gelin-Kaynana

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


“Ne bahtsız kadınmışım ben; Kaynanaların kötü zamanında gelin oldum,
Gelinlerin kötü zamanında kaynana oldum”
(Geçmişin gelini, şimdinin kaynanası)
Dünya, kuruldu kurulalı ne savaşlar görmüş geçirmiş. Savaşlar,
yenilenler, yenenler, yenilgiyi kabul edenler.
Öyle veya böyle sonuçta hepsi bitmiş.
Öteden beri süregelen bir kavga var ki;
Dünyanın sonuna kadar süreceğe benziyor.
Hangi tarafı dinleseniz ona hak vereceğiniz, içinden asla
çıkamayacağınız bir kör düğümdür bu.
Oğlan anası evladını büyütmüş okutmuş,
yüzünün akıyla yetiştirmiş olmanın verdiği rahatlıkla, önce yana yakıla gelin
arayışına girer.
Konuya komşuya, eşe dosta, hısım akrabaya sorulur.
Münasip bir gelin aranır. Eli yüzü düzgün olsun.
Oğlumun yanına yakışsın. Güleryüzlü olsun.
Şimdilerde çalışan olsun, mümkünse öğretmen olup yarım gün
çalışsın gibi bir dolu istekle aylar hatta yıllar süren arayışlar sonucu
oğlana bir kız bulunur.
Daha isteme safhasında baştan aşağı süzmeler, gözlük üstünden bakmalar
her sözden bir mana çıkarmalar başlar.
Nişandı düğündü, alışverişti derken ilk kırgınlıklar bu süreçte yaşanmıştır çoğu kez.
Kız tarafı “az aldılar, kızımıza masraf etmediler”,
Oğlan tarafı ” çok istediler, belimizi büktüler” diye yakınıp dururlar.
Gelin eve geldimi, oğlan anasının da kaynanalığı başlamıştır artık.
Beraber veya altlı üstlü oturanların harbleri daha büyük olur.
Atışmalar, kırgınlıklar, gıcık kapmalar, gelinin kocasına, annenin oğluna
şikayetleri bitmek bilmez. Zaten olan çoğu kez oğlana olur.
Hani bir temsil vardır. Çay takımını bir aileye benzetirler derler ki;
Çaydanlığın altı Kaynanadır: Devamlı kaynar durur
Üstü gelindir: kaynana kaynadıkça gelin demlenir
Çay bardağı damatdır: Bir gelin doldurur, bir kaynana
Çay kaşığı görümcedir: Devamlı karıştırır
Çay tabağı kayınbabadır: Dökülenleri toplar
Torunlar şekerdir: Çayı tatlandırır
Kaynana oğlumu ben büyüttüm der sahiplenir.
Gelin kocamdır, çocuğumun babasıdır der sahiplenir.
Oğlan hep paylaşılamayan taraf olur.
Kız evlat ne yapsa göze batmaz ama gelinin yaptıkları çalı dikeni gibi batar.
Gelin de annesinin dediğine, yaptığına kırılmaz ama kaynanası
ne dese alınır, kırılır.
Acaba bu kaynanalar da biraz kanatarak mı konuşur?
Çeşit çeşit kaynana tipleri vardır.
Kimi oğlunu gelinden kıskanır, gelini kuma gibi görür.
Kimi çok bilmiştir, dünyanın kendi merkezinde döndüğünü sanır.
İllede kendi dediği olsun ister. Kimi burnundan kıl aldırmaz.
Kimi asla affetmez. Kiminin yüzü hiç gülmez.
Kimi her gördüğü konu komşuya, eşe dosta gelini şikayet etmeyi bir marifet sayar.
Gelinini kızı yerine koyup, ufak tefek hataları görmezden gelen,
üzerini örten, gelinini kızı kadar sevemese de, adil davranmayı bilen
kayınvalidelerin ellerinden öperim.
Eltiler ayrı dert, görümceler ayrı dert.
Sanırım asıl dert olan gelinin yeni bir aileye, ailenin de yeni bir bireye
adapte olamayışından kaynaklanıyor.
Farklı kültürler, farklı yaşam biçimleri, alışkanlıklar anlaşmazlıkların temelini oluşturuyor.
Uzmanlar, psikologlar ne tavsiye ederse etsin.
Her iki tarafta kendini haklı görmeye devam edecek.
Bence çoğu evde bu kavga bitmeyecek…
__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor...
Alt 23.04.2012, 21:38   #4
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5500 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Günün hikayesi

Her Kadının Yarası Vardır


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


Her Kadının Yarası Vardır yazısı,aşk ve ilişkiler,
her kadının bir hikayesi vardır,yürekte bıçak izi,
giden sevgiliye 40 yaşına gelmiş neredeyse
her kadının kalbinde hiç kapanmayan bir yarası vardır.
Her kadının kalbinde bir zamanlar o çok sevdiği
adamdan kalma izler bulunur.

Hiç sebep yokken bırakıp gitmiştir adamın biri, tek bir
neden göstermemiştir üstelik gidişine…
Sessizce, korkakça, yüreksizce ve ardında soru
işaretleri içinde bırakarak bir kadını gitmiştir…
Kimse bilemez neden gittiğini….

En sevdiği, canı dediği, tüm hayatını, bekaretini,
parasını, ömrünü verdiği bir adamı;
üstelik kendi yatak odasına, kendi yatağında
başka bir kadınla sevişirken yakalamıştır kadın.
Yüreğinde o anda oluşan yarayı kimse kapatamamıştır.
Sözlerine inandığı, üzerine bir gelecek hayalleri kurduğu,
eşi saydığı, evleneceğini zannettiği adam tarafından düğününden bir gün önce terk edilmiştir mesela bir kadın.
Veya nikah masasında terk edilmiştir.
Sessizce haykırmıştır, kimse duymamıştır çığlıklarını.

Kırılan gururundan daha önce, çevresindekilere
karşı çaresizliği acıtmıştır yüreğini.
Kocası olan, çocuklarını doğurduğu, iyi ve kötü gününde yanında durduğu, her kaprisini, sıkıntısını çektiği, aşık olduğu, sevdiği adam; bir gün öyle bir laf etmiştir ki… Kalbinin orta yerinden parçalanmıştır kadın, o güne kadar bildiği ve inandığı her şeyin boş olduğunu düşünmüştür.

Hep aynı kişiyi, hep aynı inançla defalarca sevmiştir kadın.
Hep denemiş, hep verdiği sözlere inanmış, hep desteklemiş,
hep güç vermiş ve hep yanılmıştır.
Bütün denemelerinin sonunda başaramayacağını anlayınca
vazgeçmiştir, kalbinin bir yasını o adamda kaldığından, hep biraz eksiktir.
Her kadının başka bir hikayesi vardır, her kadının başka bir yaşamı vardır.
Köylü, kentli, çirkin, güzel, kültürlü, cahil, fakir veya zengin;
hemen her kadının bir erkek tarafından yüreğine bırakılmış
bir bıçak izi vardır.

Her kadın hayatının bir yerinde, mutlaka bir erkeğe inanmış
ve ihanete uğramıştır. Neredeyse her kadının kalbinde kabuk
bağlamış bir yara vardır ve o kadınlar ne zaman
o yarayı açana benzer biriyle karşılaşsalar, istemeseler de kaçarlar.
Hemen her kadının hayatında güvendiği bir adam vardır
ve bir de güvenmemeyi öğrendiği….
Kiminin sevgilisi, kiminin kocası, kimin kardeşi,
kiminin evladı, kimin babası….


Candan Ünal
__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor...
Alt 17.05.2012, 19:44   #5
Kardelencicegi
Navigator
 
Kardelencicegi - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kardelencicegi Şuan Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır

Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 58
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5500 Kardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer AnblickKardelencicegi ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: Günün hikayesi

Ne ekerseniz onu bicersiniz.


__________________
Kardelencicegi isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 11.08.2010, 14:50   #6
filografozan
Usta Yiğido
 
filografozan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
filografozan Şuan filografozan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 30.06.2014 01:13

Üyelik Tarihi: 05.04.2010
Yaş: 55
Mesajlar: 3.298
Tecrübe Puanı: 902 filografozan FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Günün hikayesi

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Her gün bana geleceğine bir gün kendine gel! ”
filografozan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı filografozan'e Teşekkür Ediyor...
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Günün, Ayet ve Hadisi altuntas58 Serbest Dini Konular 19 13.11.2011 17:09
-CUMA SOHBETLERİ- Abdurrahman 58 Dini sohbet 50 28.08.2009 09:50
Peygamber Efendimizin tüm Ramazan boyunca okuduğu dua:)) seva Dualar 0 19.08.2009 18:02
Acıklı bir aşk hikayesi :) gürün_güzeli Hertelden 0 27.06.2008 19:09
Bİr Gelİncİk Hİkayesİ bayatlı kenan58 Arşiv 0 23.05.2008 17:58


WEZ Format +2. ?uan Saat: 15:31.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.